•
Demircan, XV-XVII. Yüzyıllar Arasında Osmanlı Hâkimiyetinde Limni Adası Manastırlarının
Durumu
•
91
•
KIŞ 2012/ SAYI 60
bilig
Tablo I.
Defterlere Göre Limni’deki Din Adamı Sayısındaki Değişimler
Defterler
Din Adamı
Sayısı
Tahminî Toplam
Hristiyan
Nüfus
Din Adamı
Başına Düşen
Ortalama Kişi
Sayısı
Keşiş Papaz
I.
Td. 25 (1490)
―
7
4 3.137 784
II.
Td. 75 (1519)
24
25
4.966
101
III.
Td. 434 (Kanunî dönemi)
20
13
7.805
236
IV.
Td. 307 (1558)
48
18.353
382
V.
Td. 490 (1568)
98
17.037
173
VI.
Td. 141 (1591)
60
20.366
339
Adadaki bir diğer dini görevli ise Limni metropolitiydi. 1519’dan itibaren
tahrir kayıtlarında Palaiokastron’a bağlı Mitrepolis (
Midrepolit) isimli bir
mahallenin bulunması
8
adada Metropolit’in görev yaptığını
akla getirmek-
tedir. Limni’de 1430’dan itibaren bir metropolitin vazife yaptığının Bizans
belgelerine yansımasının yanında, 1483 tarihli bir beratın burada metropolit
bulunduğuna işaret etmesine dikkat çeken Heath Lowry (2002: 143), met-
ropolitin bir mahalle adı olarak zikredilmesi karşısında 1519 yılında adada
bir metropolit bulunduğu yorumunu getirmektedir. Bu değerlendirmeyi
adaya ait diğer defterlere bakarak 1568’e kadar olan dönem için genişletmek
mümkündür (BOA Td. nr. 434: 73/a; nr. 307: 85; nr. 490:146).
Tahrir Defterlerine Göre Limni Adası Manastırları
Adadaki manastırları yakından ilgilendiren din adamlarına değinildikten
sonra, tahrir defterlerinin manastırlar hakkında sunduğu kayıtlara temas
edilebilir. Limni Adası’nda bir kısmı defterlere yansıyan, bir kısmı
da yan-
sımayan toplam on manastıra ait mülk bulunduğu bilinmektedir. Bu mülk
sahibi on manastırdan, Patmos Adası manastırları arasında gösterilen biri
hariç, dokuzu Athos Dağı manastırıydı (Lowry 2002: 144). Defterlerin
tümünde bu manastırlara ait arazilerin kayıtlarına bakıldığında her zaman
aynı isimle anılmadıkları, bazen bağlı bulundukları manastır adıyla, bazen
de içinde ya da yakınında yer aldıkları köy adıyla geçtikleri anlaşılmakta-
dır. Ayrıca adadaki manastır mülkleri bir defterde bağımsız bir kayıt ha-
linde yerleşimlerden ayrı kaydedilirken, bir başka defterde manastır mülk-
lerinin yakınlarında bulundukları yerleşimle
birlikte kaydedildiği görül-
mektedir. Bazı defterlerde ise manastır mülkleri bağımsız şekilde mukayyet
oldukları gibi aynı defterlerde bir manastır mülkünün varlığı ancak koyun
vergisine ait listelerden tespit olunabilmektedir. İşte bu hususiyetler dikka-
te alındığında yalnızca Limni manastırlarının defterlerdeki kayıt biçimleri
bile ayrıca bir değerlendirme konusu olarak telakki edilebilir.
Öte yandan,
•
Demircan, XV-XVII. Yüzyıllar Arasında Osmanlı Hâkimiyetinde Limni Adası Manastırlarının Durumu
•
92
•
bilig
KIŞ 2012 / SAYI 60
manastırlara has “metochia” ya da -Limni’ye ait olmayan bazı tahrir defter-
lerindeki hâliyle- “metoh” terimine değinilmesiyle Limni’deki manastırlara
ait mülklerin statüsüne sarahat getirilebilir.
Metohun Latince bir isim ol-
duğu biçmek, hasat etmek, ürün toplamak manalarına gelen “meto”
fiilin-
den türetilip çiftlik anlamında kullanıldığı (Gülsoy 1997: 246) ile
metohla-
rın adalarda Athos manastırlarına ait dağınık vaziyetteki mülkler olduğu
(Lowry 1986: 235-239) göz önünde bulundurulunca Limni’deki bu ma-
nastır mülklerinin
metoh durumunda olduğu neticesine ulaşılmaktadır. Bir
başka ifadeyle defterlerde “manastır” ismiyle anılmış olmalarına rağmen
merkezlerinin Limni’de bulunmamasına bağlı olarak manastır mülklerinin
metoh statüsünde oldukları anlaşılmaktadır.
9
Defterlerde manastır kayıtla-
rına ilişkin karşılaşılan bazı durumlar sıralandıktan
sonra söz konusu du-
rumlara her bir defterden somut örnekler sunulabilir.
Manastır kayıtlarına ilişkin yukarıdaki hususlara verilebilecek ilk örneklere
adanın 1490 yılına ait ve 25 numaralı mevcut en eski tahrir defterinde tesa-
düf edilmektedir. Manastırlarda yürütülen zirai faaliyet ya da meydana geti-
rilen iktisadî katma değer yönünden değerlendirmelerde bulunmak adına,
adanın bu ilk tahririnin ayrıntı vermekten uzak olduğu görülmektedir. Ma-
nastır mülklerinin vergi gelirlerinin yakınında bulundukları yerleşimle bir-
likte tahsil edilmesi bu duruma sebep olmuştur. Daha ayrıntılı bir anlatımla,
25 numaralı defterde bulunan sekiz adet manastır kaydının hiçbirinde ma-
nastır mülklerinde üretilen ürünlere ya da yapılan hayvancılığa dair bilgi
bulunmamaktadır. Bunun yanında 1490 tarihinde kayıtlarda yerini almış
olan manastır mülklerinden tahsil edilen
vergi gelirlerinin, bulundukları
yerleşim ile birlikte hesaplanması, bu dönemde Limni manastırlarının ada-
nın ekonomisine katkı sağladıklarını göstermekteyse de bu kayıt şekli ne
büyüklükte katkı yaptıklarını belirlemeye engel olmaktadır. Böylesi bir du-
rumun ortaya çıkmasının en önemli sebebi olarak, adadaki manastırların
Osmanlı fethini müteakip terk edilmiş olmaları gösterilebilir. Nitekim ma-
nastırlarda yaşayan keşiş bulunduğuna dair her hangi bir ibareyle karşılaşıl-
mamaktadır. Ayrıca Limni’de
metohların terk edilmiş olduğu yönündeki
kanaati manastır kayıtlarında “mezra’a” terimine rastlanması da kuvvetlen-
dirmektedir (Lowry 2002: 144).
Mezra’anın ziraat olunacak yer, ekilecek
tarla anlamlarına gelmesi (Şahin 2004: 546) defterde “mezra’a” ile “me-
toh”un ifade edilmek istendiğini akla getirmektedir. Öte yandan mezra’a
terimiyle genellikle ahalisi tarafından terk edilmiş yerleşim yerleri tanımlan-
maktadır (Barkan 1943: 53). Bir yerin mezra’a olup olmadığının
tespiti için
harabesi, suyu ve mezarlığının bulunup bulunmadığının araştırılması ge-