Kur’an-i keriM’İn cihad ve teröre bakişI



Yüklə 1,07 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/42
tarix19.10.2018
ölçüsü1,07 Mb.
#75124
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42

  
 
 
102
dünyada insanlık adına ne kadar çirkin işler yaptığı ortadadır. Ancak bir müslümana 
aynı çirkinlikte işler yapmak yakışmaz. Zaten İslam tarihinde Batı’nın uyguladığı 
şiddetin ve terörün bir örneğini bulmak mümkün değildir.  
Parantezimizi kapatmadan son olarak şunu da ifade etmeliyiz ki, Batı’nın İslam 
adına yapılan terör olarak ifade ettiği eylemlerin –yukarıda belirttiğimiz gibi- İslam’ı 
yayma gibi bir amacı kesinlikle yoktur. Böyle bir tebliğ yönteminin İslam Tarihinde 
hiçbir örneği de yoktur
417
. Çünkü dinde zorlama olmaz.
418
 Zira din ve inanç, kişinin 
vicdanıyla alakalıdır. Ayrıca zorla kabul ettirilen bir inanç hiçbir anlam taşımaz. 
Allah (c.c.) insana, kendisine inanıp inanmama hürriyetin vermişken
419
, birilerinin 
zorlama ile insanlara bişeyleri kabul ettirmek istemesi de anlamsızdır.
420
 Bu şekilde 
bir davranış dini açıdan da günah teşkil etmektedir.
421
 Yapılan saldırılar da zaten 
böyle bir amacı gütmemektedir. Saldırılara karşılık vermeyi amaçlamaktadır. Ayrıca 
bu eylemlerin cihad kapsamında düşünülmesi yanlıştır, çünkü cihad kavramı Kur’an-
i bir kavramdır ve cihad ibadeti sadece savaş anlamında değil çok daha genel olan, 
Kur’an’ın ahlaki ilkelerle içini doldurduğu bir kavramdır. Mücahid kimse 
mücahedesinde Kur’an ilkelerinin dışına taşamaz. O takdirde yapılan  şey cihad 
olmaz, cihadın amacı bölümünde ifade ettiğimiz gibi burada amaç birilerini 
öldürmek değil diriltmektir. Öldürme eylemi gerçekleşecekse bile bu noktada hedef 
kesinlikle masum insanlar olamaz, düşman bile olsa öldürme eylemi müslümana 
yakışır bir şekilde olmalı, sınırlar aşılmamalıdır. Yine ifade ediyoruz ki, ne şekilde 
olursa olsun, haddi aşmamak, kul hakkı gibi büyük bir günaha girmemek ve 
mümkünse saldırganları dahi affetmek gerekir. Bu büyük bir erdem ve mü’mine 
yakışır bir tavırdır.
422
 Bu konuda söylenecek sözler genel anlamda ifade edilmiştir. 
Tabii ki bu olayların siyasal arka planının da incelenmesi gerekir. Ancak biz 
konumuz icabı sadece Kur’an’ın bu konudaki yaklaşımını ifade etmeye çalıştık. 
Olması gereken de budur.--- 
Ayet-i kerimede buyruluyor ki; 
                                                 
417
 Uçar, Abdullah, Terör ve İslam, s. 41, Adım Mat. Konya, 2007. 
418
 Bakara Suresi, 2/256. 
419
 Kehf Suresi, 18/29. 
420
 Apak, Âdem, ‘Hz. Peygamberin Uygulamalarında İnanç Hürriyeti’, Diyanet İlmi Dergi, Hz. 
Muhammed Özel Sayısı, s. 417, yıl 2000. 
421
 Esed, a.g.e. , s.78. 
422
 Derveze, a.g.e. , III/348. 


  
 
 
103
 
  ِﻞﻴِﺒَﺳ  ﻲِﻓ  َنﻮُﻠِﺗﺎَﻘُﺗ  َﻻ  ْﻢُﻜَﻟ  ﺎَﻣَو
ِﻪّﻠﻟا
 
ِلﺎَﺟﱢﺮﻟا  َﻦِﻣ  َﻦﻴِﻔَﻌْﻀَﺘْﺴُﻤْﻟاَو
 
 ءﺎَﺴﱢﻨﻟاَو
ﱠﺑَر َنﻮُﻟﻮُﻘَﻳ َﻦﻳِﺬﱠﻟا ِناَﺪْﻟِﻮْﻟاَو
ِﺔَﻳْﺮَﻘْﻟا ِﻩِﺬـَه ْﻦِﻣ ﺎَﻨْﺟِﺮْﺧَأ ﺎَﻨ
 
 ﺎَﻨﱠﻟ ﻞَﻌْﺟاَو ﺎَﻬُﻠْهَأ ِﻢِﻟﺎﱠﻈﻟا
َﻚﻧُﺪﱠﻟ ﻦِﻣ ﺎَﻨﱠﻟ ﻞَﻌْﺟاَو ًﺎّﻴِﻟَو َﻚﻧُﺪﱠﻟ ﻦِﻣ
 
ًاﺮﻴِﺼَﻧ
{}
 
 
“ Size ne oluyor da: "Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan bu şehirden çıkar, katından 
bize bir sahip çıkan gönder, katından bize bir yardımcı lutfet" diyen zavallı çocuklar, 
erkekler ve kadınlar uğrunda, Allah yolunda savaşmıyorsunuz?”
423
 
Müslümanların sorumluluğunun bilincinde olması ve sorumluluklarını yerine 
getirmesi açısından uyarı niteliğinde ki bu ayet-i kerime, bugün de Müslümanlara 
ışık olacak mahiyettedir. Bugün dünyada yaşanan onca vahşete göz yumacak, 
görmezden geleceksiniz; ancak vatanını, halkını, ailesini ve dinini savunmaya 
çalıştığını düşünen Müslümanlara, başına Müslüman sıfatını da ekleyip terörist 
diyerek işin içinden sıyrılacaksınız. Durum bu kadar da basit değil ve hiçbir 
müslüman sorumluluğunu bu kadar kolay bir şekilde kenara atamaz.  
Müslümanlar kardeştir.
424
 Hangi insanın bir kardeşi gözünün önünde öldürülse 
acaba sessiz kalabilir. İşte Müslümanlar, diğer Müslüman kardeşlerine sahip çıkmak 
yerine sessiz kalmayı seçiyor. Tabi ki müslümanın her yaptığını doğru olarak 
kabullenmek gibi yanlış bir düşünceye sahip değiliz, zaten burada kastedilen de 
siyasi arka planı olan eylemler değil, gerçekten dinine ve vatanına sahip çıkmak için 
sadece saldırganlara karşı Allah yolunda yapılan mücahededir. Hangi davranışların 
da mücahede olduğunu ifade ettiğimiz için tekrar aynı  şeyleri tekrar etmeyeceğim. 
Ancak şunu net bir şekilde ifade edelim ki, masum insanları hedef alan ve savaşla ve 
düşmanlıkla ilgisi olmayan her türlü eylem terör eylemidir. Tabii ki sivil insanları, 
kadın, çocuk, yaşlı demeden öldürmek, sorumsuz bir şekilde davranarak vücutlarına 
bombalar bağlayarak kalabalıkların ortasında infilak ettirmek cihad kavramıyla 
bağdaşmaz.
425
 
Bunun haricinde Türkiye gibi başka ülkelerde yaşanan terör eylemlerine gelince, 
yukarıda ifade ettiğimiz gibi amaçları devletleri ve toplumları sarsmak, korku salmak 
                                                 
423
 Nisa Suresi, 4/75. 
424
 Hucurat Suresi, 49/10. 
425
 Aktan, Hamza, İslam’a Göre Terör ve İntihar Saldırıları, (Kur’an ve Sünnet Işığında Terör ve 
İntihar Eylemleri İsimli Makalesi), s. 37. 


  
 
 
104
olan ve sadece dünya merkezli bir anlayışla gerçekleştirilen ya da intikam almak 
uğruna yapılan bütün eylemler terördür ve Kur’an’ın ifadesi ile yeryüzünde fesad 
çıkarmaktan başka bir şey değildir.  İslam insanların barış ve güven içerisinde 
yaşaşayacağı bir dünya hayatı amaçlamaktadır. Ancak birtakım kimseler ( gruplar ya 
da örgütler ), batıl ideoloji ya da menfaatlerinin bulunduğu ülkelerin huzurunu 
kaçırmak isteyen devletlerin ( veya kimselerin) yönlendirmesiyle terör eylemlerine 
girişmekte, yaptığı davranışın hangi sorumlulukları taşıdığını düşünmemekte ve 
bilmemektedirler. Bu sebeple genelde insanlar özelde ise Müslümanlar bu 
durumlarda uyanık olmaları gerekmekte ve oyuncu olarak kullanılmalarına müsaade 
etmemelidirler. 
Kur’an yeryüzünde fesadın ( terör gibi bütün kötülüklerin ) çözümünü bizlere şu 
şekilde sunmaktadır:  
“…Doğrusu insan çok zalim ve çok cahildir. (kabulüne rağmen emanete hıyanet 
etmektedir).”
426
 
İnsanın, Rabbinin emir ve yasaklarının dışına çıkmasının en büyük sebebi 
potansiyel olarak zalim, cahil ve öğrendiklerini unutan, bu sebeple eğitime muhtaç 
bir yapıya sahip olmasındandır.  İnsanın bu zalim ve cahil yapısını engellemek 
yeryüzünde fesadın ortadan kalkması için en önemli çözümlerden biridir. Bu da 
ancak insanın ilahi mesajlar çerçevesinde eğitilmesiyle, inananların sorumluluk 
yüklenerek Allah’ın mesajlarını insanlara ulaştırmasıyla mümkün görünmektedir. 
İlahi mesajların yer almadığı hiçbir eğitim sistemi insanı kemale erdirecek doğru bir 
yöntem değildir.
427
 Müslümanlar sorumluluklarını unutur, Müslüman gibi yaşamayı 
unutur ve inandığı değerleri yaşama ve insanlara ulaştırma noktasında kendilerini 
ortaya koymazlarsa, zalimler iş başına gelir ve zulüm bir yaşam tarzı halini alır. Bu 
sürecin sonunda ise toplumun helakı söz konusudur.
428
 
َﻦﻳﺬﱠﻟاَو
 
ِﻓ ﻦُﻜَﺗ ُﻩﻮُﻠَﻌْﻔَﺗ ﱠﻻِإ ٍﺾْﻌَﺑ ءﺎَﻴِﻟْوَأ ْﻢُﻬُﻀْﻌَﺑ ْاوُﺮَﻔَآ
ﻲِﻓ ٌﺔَﻨْﺘ
 
 ٌدﺎَﺴَﻓَو ِضْرَﻷا
 ٌﺮﻴِﺒَآ
{}
 
 
                                                 
426
 Ahzab Suresi, 33/72. 
427
 Saka, Şevki, Yabancılaşma Karşısında Kur’an, İrşad Kitaplığı, Ank. 1997, s. 132. 
428
 İslamoğlu, Ayetler Işığında,  Düşün Yay. İst. 2006, s. 56-57. 


Yüklə 1,07 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   42




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə