99
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, İslam (silm) kökünden gelen bir kelime ve anlam
olarak, selamet, esenlik, güven ve barış anlamlarındadır. Bu sebeple İslam bu
saydıklarımızın aksine olan bütün davranışların karşısındadır.
Terör kelimesinin ne anlamlara geldiğini konumuzun başında ifade etmiştik.
Bugün dünyada yaşanan terör eylemlerinin birçoğu vahşilikten başka bir şey değildir,
Allah’ın en güzel bir biçimde yaratmış olduğu insan denen varlığı hiçe saymak ve
bunun da ötesinde bütün insanların kalbine korku salarak yaşamlarını altüst etmektir.
Tabi ki yaşanan tüm bunlar sebepsiz değildir, yani etki-tepki meselesidir. Kur’an’ın
sunduğu ahlaki ilkelerden uzaklaşan dünya, ahlaksız ve düşmanca tavrı sürdürmeye,
şeytanın adımlarını izlemeye devam ettiği müddetçe terör olayları duracak gibi
gözükmemektedir.
Allah (c.c.) Kur’an ilkelerinin ve sınırlarının dışına çıkan insanlara şu şekilde
hitab etmektedir:
َﻦﻳِﺬﱠﻟا ﻰَﻠَﻋ ُﻞﻴِﺒﱠﺴﻟا ﺎَﻤﱠﻧِإ
َﻚِﺌَﻟْوُأ ﱢﻖَﺤْﻟا ِﺮْﻴَﻐِﺑ ِضْرَﺄْﻟا ﻲِﻓ َنﻮُﻐْﺒَﻳَو َسﺎﱠﻨﻟا َنﻮُﻤِﻠْﻈَﻳ
ﻢُﻬَﻟ
ِﻟَأ ٌباَﺬَﻋ
ٌﻢﻴ
{}
“ Yol, ancak insanlara zulmeden ve yeryüzünde haksız yere tecavüz ve
haksızlıkta bulunanların aleyhinedir. İşte bunlara acıklı bir azap vardır.”
407
Ceza, insanlara zulüm ve düşmanlıkla yönelen, yeryüzünde haksız yere fesad ve
saldırganlık çıkaranlar için geçerlidir. İşte o kimseler bütün kınamaya layıktırlar,
acıklı bir azaba müstehaktırlar. İnsanlara zulmetmeyen, haksızlık yapmayan ve
masum kimlerin cezalandırılması söz konusu değildir.
408
Kurunun yanında yaş da
yanar mantığı Kur’an açısından son derece yanlıştır. Ancak cezayı hak edene, cezası
verilecekse bile, hiçbir şekilde aşırı gidilmemeli ve misliyle karşılık verilmelidir.
409
Kur’an-ı Kerim terör kavramını ‘fesad’ olarak vasıflandırmaktadır. Yeryüzünde
bozgunculuk çıkaranların (hususi olarak hâkimiyet sahiplerinin) Allah tarafından
sevilmediğini ve sonlarının acı bir azap olduğunu ifade etmektedir:
407
Şura Suresi, 42/42.
408
Derveze, a.g.e. , III/348.
409
Nahl Suresi, 16/126.
100
ْﻢُﻬَﻟ َﻞﻴِﻗ اَذِإَو
َنﻮُﺤِﻠْﺼُﻣ ُﻦْﺤَﻧ ﺎَﻤﱠﻧِإ ْاﻮُﻟﺎَﻗ ِضْرَﻷا ﻲِﻓ ْاوُﺪِﺴْﻔُﺗ َﻻ
{}
َنوُﺮُﻌْﺸَﻳ ﱠﻻ ﻦِﻜـَﻟَو َنوُﺪِﺴْﻔُﻤْﻟا ُﻢُه ْﻢُﻬﱠﻧِإ ﻻَأ
{}
“Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler
sadece ıslah edicileriz" derler. İyi bilin ki, asıl bozguncular kendileridir, lakin
farkında değillerdir.”
410
َﻦِﻣَو
ُﺪِﻬْﺸُﻳَو ﺎَﻴْﻧﱡﺪﻟا ِةﺎَﻴَﺤْﻟا ﻲِﻓ ُﻪُﻟْﻮَﻗ َﻚُﺒِﺠْﻌُﻳ ﻦَﻣ ِسﺎﱠﻨﻟا
َﻪّﻠﻟا
ِﻪِﺒْﻠَﻗ ﻲِﻓ ﺎَﻣ ﻰَﻠَﻋ
ِمﺎَﺼِﺨْﻟا ﱡﺪَﻟَأ َﻮُهَو
{}
ﻰَﻌَﺳ ﻰﱠﻟَﻮَﺗ اَذِإَو
َثْﺮَﺤْﻟا َﻚِﻠْﻬُﻳَو ﺎَﻬِﻴِﻓ َﺪِﺴْﻔُﻴِﻟ ِضْرَﻷا ﻲِﻓ
َو َﻞْﺴﱠﻨﻟاَو
ُﻪّﻠﻟا
َدﺎَﺴَﻔﻟا ﱡﺐِﺤُﻳ َﻻ
{}
“Dünya hayatına dair konuşması senin hoşuna giden, pek azılı düşman iken,
kalbinde olana Allah'ı şahid tutan, işbaşına geçince, yeryüzünde bozgunculuk
yapmaya, ekin ve nesli yok etmeğe çabalayan insanlar vardır. Allah bozgunculuğu
sevmez.”
411
Ayet-i kerime de ifade edildiği gibi yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar
kendilerine tepki gösterildiği, bir uyarıda bulunulduğu zaman, biz bozguncu değiliz,
yeryüzünü ıslah ediyoruz, derler. Ancak kalpleri Allah bilir ve onlar gerçekten de
yeryüzünün düzenini bozmaya ve insan neslini tüketmeye çalışmaktadırlar. Ancak
şeytanlarıyla ( ve şeytanın dostlarıyla ) baş başa kaldıkları zaman kalplerindekini
çıkarırlar ve gerçek niyetlerini ortaya koyarlar. Allah’ın yolundan gidenler kazanır,
şeytanın yolundan gidenler kaybeder.
412
Yine ayet-i kerimeler yeryüzünde bozgunculuk yapanların yapmış olduğu bu
taşkınlıklarının dönüp dolaşıp kendilerini bulacağını ve sadece bu dünya hayatının
değil ahiret hayatının da olduğunu belirtmektedir.
413
Allah Teâlâ yeryüzünde bozgunculuk yapan, fesat çıkararak yeryüzündeki barışı
ve güven ortamını bozan birçok milletin helak olup gittiğine işaret ederek, Allah’ın
kanunlarında bir değişim olmayacağını belirtiyor.
414
Kur’an, müslümanlar aleyhinde
komplo teorileri üreten, Müslümanlara eziyet eden kimselerin cezalandırılması
410
Bakara Suresi, 2/11-12.
411
Bakara Suresi, 2/204-205.
412
Derveze, a.g.e. , V/44.
413
Yunus Suresi, 10/23.
414
Ahzab Suresi, 33/60-62.
101
gerektiğine de işaret etmektedir. Müslümanlardan bu düşmanlar karşısında vakarlı
bir duruş sergilemeleri ve gerektiğinde Allah yolunda canını feda etmekten
çekinmemeleri istenmektedir.
415
--- Şimdi biz genel anlamda terör konusuna değindikten sonra (aşağıda tekrar
devam edeceğiz) özel bir parantez açarak Batı’nın İslam ile nitelediği terör konusunu
açıklamaya çalışacağız.
Müslüman kimliğine sahip olan kimselerin davranışlarında bilinçli ve tutarlı
olmaları gerekir. Şeytanın dostlarına fırsat vermemeleri ve onların Kur’an, İslam ve
Allah adına iftira etmelerine veya mecåzi anlamda kutsallarımıza küfretmelerine
imkân tanıyacak davranışlardan sakınması gerekir.
416
Özellikle Filistin bölgesinde,
Afganistan’da ve Ortadoğu da (Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelerde)
yaşanan insanlık dışı saldırılar, ahlak dışı davranışlar bu bölgenin insanını ve bütün
dünya Müslümanlarını Kur’an-i çerçevede düşünmekten (şartlar gereği doğal olarak
diyebiliriz) uzaklaştırmıştır. Bu bölgeler gayr-i Müslimler tarafından özellikle son
zamanlarda kan gölüne çevrilmiş ve Müslüman anne babalar çocuklarının gözü
önünde ya da çocuklar anne babaların gözü önünde vahşi bir şekilde öldürülmüş ve
Müslüman kadınların namusu kirletilmiştir. (Bunun ötesindeki ahlaksızlıklara burada
yer veremeyeceğim.) Haberlerde Müslüman bir kadının; gayr-i Müslim birinin
çocuğunu taşıyorum diyerek intihar ettiğini herhalde hafızası olanlar hatırlayacaktır.
Tabii ki böyle bir ortamda insanların tamamen akılcı, dini bir bilinçle hareket
etmelerini söylemek kolay olur ancak uygulaması zor gibi görünüyor.
Bu konuda işi duygusallığa vurmamak gerekir ancak bu şartlar altında ki
insanların da sosyal ve psikolojik durumları göz ardı edilmemelidir.
Yani ifade etmemiz gereken şudur ki, Müslüman olan kimselerin canlarını dahi
hiçe sayacak derecede intifada hareketlerine girişmesi, ya saldırıya karşılık verme ya
da intikam amacını gütmektedir. Ancak ne amaçla olursa olsun Kur’an-ı Kerim
ilkeleri unutulmamalıdır. İntifada hareketleri ve düzenlenen saldırılar hiçbir şekilde
masum insanları hedef almamalıdır. Saldırı ve savaş ile ilgisi olmayan kimselerin
öldürülmeleri hiçbir şekilde Kur’an’a uygun değildir. Saldıran tarafların bugün bütün
415
Derveze, a.g.e. , VI/52-53.
416
En’am Suresi, 6/108.
Dostları ilə paylaş: |