M ehmet f uat k



Yüklə 402,29 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/9
tarix23.08.2018
ölçüsü402,29 Kb.
#63846
1   2   3   4   5   6   7   8   9

KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI  159 

bilgiler  aslında  Anadolu  sahası  âşıklık  geleneğinin  bir  kopyası  niteliğindedir. Zaten  sırf  bu 

parçada  anlatılanlar  aslında  hangi  geleneğin  birbirinden  etkilendiği  konusuna  bir  açıklık 

getirmektedir.  İkinci  bölümde  ise  daha  ayrıntılı  bir  şekilde  “âşıklar  ile  aşuglar”  arasındaki 

benzerlikler anlatılır. Üçüncü başlıkta Türk-Ermeni siyasi ve fikrî ilişkileri, dördüncü ve son 

başlıkta  ise  bazı  Ermeni 



aşug

ları  ve  onların  şiirlerinden  birkaç  örnek  sıralanmıştır.  Bu 

aşuglar arasında Mesîhî-i Ermeni, Mirza Can ve Sarkis Zeki vardır. 

Netice 

kısmında ise asıl 

etkilenmenin  Ermeni 

aşug

luk


 

geleneği  tarafında  olduğu  sosyal,  siyasi  ve  geleneksel  kültür 

bağlamında açıklanmıştır.

31

 



Köprülü 1923 yılında Paris’te düzenlenen 

Beynelmilel Tarih-i Edyân Kongresi

’nde 


Es-

ki Türklerde Dinî-Sihrî Bir Anane: Yat veya Yağmur Taşı 

başlıklı bir bildiri sunar. Burada 



eski Türk dinî hayatı hakkında pek az bilgimiz olduğundan, halbuki muhtelif Çin, Arap ve 

Fars kaynakları taranacak olursa bu konuda da oldukça malumat derlenebileceğinden bah-

setmektedir.  Buna  örnek  olarak  da  ele  aldığı  konu  hakkında  bilgiler  vererek,  ‘Kam’  denen 

Türk şamanlarının yağmur, kar ve dolu yağdırmak için kullandıkları bir taştan bahsederek, 

bunun  İslâmiyet  sonrası  yağmur  duasındaki  tesirlerine  ait  kaynakların  verdiği  bilgilerden 

bahseder.

32

 

 

M.  F. Köprülü’nün 



Türkler’de  Halk  Hikâyeciliğine Âit  Maddeler: Meddahlar 

  (1925) 

çalışmasında 

halk edebiyatına karşı beslenen derin  hor görme ve küçümseme sebebi

33

 

der-


ken 1912 öncesi şahsi tutumunu es geçmektedir. Köprülü bu çalışmasındaki amacını şu söz-

lerle açıklamıştır: (



...) bu makalede, meddahlığın eski Türk hayatında ve Arap ve Acemler’de 

kendini nasıl gösterdiğini kısa bir sûrette anlattıktan sonra, Anadolu Türkleri arasında bu-

nun ne gibi safhalardan geçtiğini ve ne gibi tanınmış şahsiyetler yetiştiğini –tabiî, elimizdeki 

vesikaların yeterliği nisbetinde –izaha çalışacağız

.

34



 

Arap ve Acem kültürlerinde bu işi yapan 

kişilerden  bahsettikten  sonra  Türklerde  İslamiyet’in  tam  anlamıyla  yerleşmesinden  önce 

halk hikâyesi anlatıcılığının 



ozan

lar tarafından yapıldığını belirten Köprülü bunun sonraki 

dönemlerde 

âşık

lar veya 



saz şâirlerine 

devrolduğunu belirtir. M. F. Köprülü, Türk halk hi-

kâye ve 

menkabe 

konularının kaynağını üç yere bağlamaktadır. Bunlar, eski Türk sözlü ge-

leneğinden  (Dede  Korkut  boyları,  Köroğlu,  Manas  vd.)  gelen  konular,  İslamî  gelenekten 

devreden dinî konular (Mevlid, Battal Gazi Hikâyeleri, Hazret-i Ali Cenkleri, Kerbela hadi-

sesi vd.) ve İran etkisiyle Türk kültür hayatına dâhil olan dinî veya lâdinî konular (Kelile ve 

Dimne, Şehname)  olup on üç ve on dördüncü yüzyıllarda Anadolu’da ekseriyetle ikinci ve 

üçüncü maddelerdeki konuların halka hitap ettiğini belirtir.

35

 Anadolu’da bilhassa saraylarda 



görülen kahramanlık içerikli hikâyeleri anlatan kıssahanlara XV. yy.dan itibaren 

meddah da

 

denmeye  başlandığını  belirten  Köprülü,  bu  tabirin  XVII.  yy.dan  sonra  daha  bir  yaygınlık 



                                                

31

 Köprülü’nün bu çalışmasından sonra mezkûr konu ile ilgili bir diğer çalışma Prof. Dr. Fikret 



Türkmen’e aittir. Bkz. Türkmen:1992. 

32

 Palabıyık, age, s.147.  



33

 Köprülü, “Türkler’de Halk Hikâyeciliğine Âit Maddeler: Meddahlar”, Edebiyat Araştırmaları 



1,

 s.362-363. 

34

 Agm, s.362. 



35

 Agm, s.366, 371. 




ERHAN AKTAŞ 

160 


kazandığını da ekler.

36

 Köprülü, meddah teriminin kullanım sahalarını ve kısa tarihçesi hak-



kında bilgiler verdikten sonra Osmanlı Türkiyesinde özellikle de Sultan II. Murad ve sonraki 

bazı padişahların dönemindeki meddahlık geleneği ve temsilcilerinden de bahseder. II. Mu-

rat, II. Mehmet III. Murat devrindeki meddahlardan ayrıntılarıyla bahseden Köprülü 18. ve 

19.  yüzyıllardaki  meddahlık  geleneği  hakkındaki  bilgilerin  azlığından  dem  vursa  da  yine 

birçok temsilcinin isimlerini sayar.  

M. F. Köprülü’nün öğrencilerinin tuttuğu notlar esasında meydana gelen ve 1925 yı-

lında  basılan 

Türk  Tarih-i  Dinîsi 

adlı  eser,  çalışmayı  hazırlayan  M.  Ergun’un  da  belirttiği 

gibi âlimin 

yazmak istediği Türk din tarihiyle ilgili eserinin ilk hâli 

düşüncesi hâsıl olmakta-

dır.

37

 İki ana bölüm (İslamiyetten Evvel Türkler ve Kable’l İslam Türk Medeniyeti), Umumî 



İndeks ve Haritalar’dan oluşan eserde bu çalışmayı alakadar eden kısım İslamiyet öncesi ve 

sonrası Türk halk inançları ve Türklerin inandıkları dinler üzerine yapılan değerlendirme-

lerdir. Türklerin eski dini/inancı Şamanizm, bunların haricinde Türklerin etkilenmiş olduk-

ları Mazdeizm, Budizm ve Hıristiyanlık gibi dinler ile birlikte Türklerin İslam inancına dâhil 

olmalarından sonra gelişen kültürel siyasi hayattır. Eserde 

Kable’l-İslam Türklerde Dinî Sis-

temler 

ana başlığı altında anlatılan 



Şamanizm 

bölümü ilgi çekicidir.

38

 Bunların yanında eski 



Türk halk edebiyatı ürünleri hakkında  da bazı noktalara dikkat çekilmiş bunlar İkinci Bö-

lüm’ün 


Fikir Hayatı 

ana başlığı altında



 İlk Şiirler ve İlk Şairler, İlk Sihirbaz-Şairlerin İçtimâî 

Ehemmiyetleri, Türk Ordularında ve Saraylarda Ozanların Mevkiî ve Ehemmiyeti, İlk Şiir 

Mevzular 

ve 


Sagu: Mersiyeler 

başlıklarını taşımaktadır.

39

 Bahsettiğimiz son alt başlıklar Köp-



rülü’nün  1930  yılında  yazacağı 

V.-XVI. Asırlarda  Türk  Şâirleri 

başlıklı  makalenin  de  müs-

veddelerini oluşturmaktadır. 

İlk baskısı 1926’da yapılan 



Türk Edebiyatı Tarihi 

adlı eser üzerine M. H Palabıyık 



sa-

dece ‘edebiyat’ değil, aynı zamanda siyasî, medeniyet ve kültür tarihinden ibarettir

.

40



 

derken 


Ayhan Bıçak eseri 

Türk tarihini, edebiyat üzerinden bütünlüklü bir şekilde kurmaya çalış-

mıştır 

şeklinde tarif eder.

41

 Gerçekten de eserin içeriğinin hazırlanması sırasındaki usul ön-



celikle devrin siyasi, toplumsal ve ekonomik şartlarını göz önüne koymak ve daha sonra bu 

unsurların  akabinde  oluşan  edebî  çevre  ve  yaratmalar  hakkında  bilgi  vermekten  ibarettir. 

Çalışma dokuz bölümden oluşmuş, İslamiyet Öncesi ve İslami Devir Türk edebiyatı ve ürün-

leri hakkında bilgi verilirken Arap ve Fars edebiyatına da temas edilmiştir. Köprülü eserinde 

Türklerin ortak devir edebiyatlarının yanı sıra Doğu Türklüğüne ait Çağatay Edebiyatı hak-

kında  da  bilgiler  vermiştir. Genel  manada  bir  edebiyat  tarihi  hacminde  olan  eserde  bizleri 

asıl  ilgilendiren  söz  konusu  dönemlerde  vücut  bulmuş  halk  edebiyatı  ürünleridir.  Köprü-

lü’nün bu eser içinde temas ettiği halk edebiyatı türlerini konu başlıkları içerisinde şu şekil-

de sıralamak mümkündür:  

                                                

36

 Agm, s.371-372. 



37

 Köprülü, age, s.14. 

38

 Age, s.55-65. 



39

 Age, s.53-54.  

40

 Palabıyık, age, s.123. 



41

 Ayhan Bıçak, Türk Düşüncesi II Kaygılar,



 s.428. 


Yüklə 402,29 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə