|
M ehmet f uat k
KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI 167
Musa, Kabasakal Mehmed, Âşık Ahmed, Levnî, Kıymetî, Âşık Şermî, Mahtûmî, Neşati, Âşık
Mecnûnî, Âşık Vartan, Âşık Civan, Âşık Nûrî, Âşık Abdî, Âşık Sadık, Âşık Kâmil, Âşık Said,
Âşık Derûnî, Âşık Nigarî, Âşık Küşâdî, Âşık Süleyman, Âşık Bağdâdî, Bursa’lı Âşık Halil,
Kütahyalı Âşık Sırrı, Konya’lı Şem’î, Nakdî, Seferli Oğlu, Mağribli Oğlu, Kara Hamza
(XVIII.
yy),
Bayburtlu Zihni, Kayserili Seyrânî, Tokatlı Nûrî, Ruhsatî, Minhacî, Ispartalı Seyranî,
Âşık Ali, Beşiktaşlı Gedaî, Silleli Devamî, Silleli Sürurî, Silleli Figanî, Silleli Zehri, Silleli
Nigârî, v Cevrî, Âşık Hikmetî, Bezmî, Micmerî, Ali Bezlî, Sabrî, Sümmanî, Celâlî, Âşık
Zülalî, Muhibbî, Ceyhunî, Dârendeli Remzî, Âşık Rûşenî, Yozgatlı Nâzî, Âşık Kemâlî,
Meydânî, Tanbûrî Mustafa, Hengâmî, Merifonlu Sabrî, Kütahyalı Pesendî, Mehmed Ali,
Âşık Gülzarî, Niyazî, Âşık Bedrî, Bahrî, Ferdî, Âşık Lûtfî, Tıflî, Âşık Ömerî, Âşık Mehmed,
Âşık Cemâlî, Âşık İkrârî, Âşık Rıza, Âşık Meslekî, Pinhanî, Âşık Hezârî, Şarkışlalı Serdarî,
Dadal Oğlu, Deli Boran, Bey Oğlu
ve
Gündeşli Oğlu
(XIX. yy)
.
Ozan
makalesinden sekiz yıl sonra M. F. Köprülü
Bahşı
(1942)
makalesini kaleme alır.
Eski Uygur döneminden başlayıp çağdaş Türk lehçeleri, Moğolca ve Farsçada kelimenin
kullanıldığını belirten Köprülü, kelimenin kökeni hakkında mevcut faraziyelerden bahset-
tikten sonra bu bahse
Sanskritçe’den alındığı hakkındaki eski kanaat ise, artık kat’iliğini
kaybetmiş bulunmaktadır,
diyerek nokta koyar.
83
Daha sonra kelimenin semantik tarihçesi
üzerinde duran Köprülü Eski Uygur devrinden başlayarak kaynaklara atfen, ilk olarak din
adamı, din ulusu anlamlarına geldiğini ifade ederken, Orta Çağ’da söz konusu Doğu dünya-
sında
bahşı
ların nüfuzunu ve hükümdarlar üzerindeki etkisini bölgeye seyahatlerde bulunan
seyyahlar aracılığıyla bizlere aktarır.
84
Din ulusu,
ruhanî
anlamlarındaki
bahşi
kelimesi
…
İslam sahalarında kurulan Mogol devletleri, müslümanlığı, resmi din olarak kabul ettikten
sonra, bahşı kelimesinin eski manası da tabiatiyle kayboldu ve kelime sadece “Uygur harfle-
rini ve edebî Türk ve Moğol dillerini bilen kâtip” manasını ifade etmeğe başladı. Bu Budist
sahiplerinin bazıları hekimlik ve cerrahlık da yapdıkları için, bahşı kelimesinin bu mânası,
Türk ve Moğollar arasında daha sonraki asırlarda da devam etmiştir
.
85
Aslında bizleri asıl
ilgilendiren
bahşı
kelimesinin
Hazer-ötesi Türkmenleri arasında “iki telli tanburları ile ko-
şuklar –yani şiirler- okuyan halk şâiri” manası
86
ile
Müslüman Kırgız-Kazaklar arasında
bakşı, baskı ve baksa şekillerinde hâlâ devam etmekte ve âdetâ şamanîlik devrinin kalıntıla-
rını ve hâtıralarını yaşatan sihirbâz, üfürükçü, halk hekimi
87
şeklindeki halk edebiyatı ve
halk inancı gibi Türk folklor dairesi içindeki anlamlarıdır. Köprülü, ikinci anlamın İslamiyet
etkisiyle ad ve mana değiştirdiğini belirttikten sonra araştırmacı J. Castagné’den atıf yaparak
bir
baksının
dua ve dans ritini anlatır. Türkistan’da her ne kadar baksı kelimesi yoğun bir
şekilde kullanılsa da Köprülü,
Azerbaycan ve Anadolu Türkleri arasında yayılmadığını
ifade
eder.
88
Türk Dünyası destancılık geleneği içerisinde de
bahşı
terimi özellikle Doğu Türklüğü
83
Köprülü, “Bahşı”, Edebiyat Araştırmaları 1, s.146.
84
Agm, s.147.
85
Agm, s.148.
86
Agm, s.152.
87
Agm, s.153.
88
Agm, s.155.
ERHAN AKTAŞ
168
için önemlidir ve profesyonel destan icracılarını karşılar. Uygur Türklerinde destançi ve
koşakçinn yanında
bahşi
, Kazak Türklerinde ölengşi, akın ve jıravın yanında
baksı
, Kırgız
Türklerinde akın, ırçı, manasçı, comokçunun yanında
bahşi,
Özbek Türklerinde destançi ve
şairin yanında
bahşı,
Karakalpak Türklerinde jıravın yanında
bahşı
kullanılmaktadır.
89
Yine
Anadolu sahasında halk edebiyatı içinde çok karşılaşmadığımız
bahşı
yı 16. yy. Anadolu halk
şairi olarak görüyoruz.
90
Sazşâirleri, Dün ve Bugün
(1962) makalesi çerçevesinde 19. ve 20. yüzyıl Osmanlı sa-
hasındaki âşıklık geleneği ve durumu hakkında görüş bildiren Köprülü halkın, aydın sınıfın
ve âşıkların kendi zümreleri hakkındaki düşünceleri üzerinde durduktan sonra
91
âşık tarzı-
nın anlamı ve ne olduğu üzerinde durarak
XV.-XX., hattâ XVII.-XX. asırlar esnasında Ana-
dolu’da yetişen ve oldukça mebzul eserleri ve edebî an’aneleri zamanımıza kadar devam edip
gelen sazşâirlerine mahsus şiir tarzını kasdedmekteyiz
demekte ve âşık tarzı halk şiirini
tanımlamaktadır.
92
Köprülü yine bu çalışmasında anonim halk edebiyatı ile âşık edebiyatını
birbirinden ayırmakta,
âşık tarzı(nın) birçoklarının hâlâ zannettikleri gibi, bir halk san’atı
olmadığını söyler.
93
Buna göre âşık tarzı
bilhassa XVIII. asırdan sonra, divan edebiyatı ile
halk edebiyatı ve tekke edebiyatı unsurlarının karışmasından hâsıl olmuş muhtelif bir
mahsûldür…
94
M. F. Köprülü bundan sona âşık tarzındaki eski halk edebiyatı, tekke edebi-
yatı, klâsik edebiyat unsurları üzerinde durmuştur. Makalenin son bölümünde ise Köprülü,
âşık tarzı Türk edebiyatının mahiyeti, temsilcileri, edebî ve bediî değerini irdeleyerek şöyle
bir genellemeye varmıştır:
Âşık tarzı, yalnız bir içtimâî sınıfa veya bir dinî tâifeye âit bir
husûsî bir zümre edebiyatı değil, birbirinden farklı muhtelif çevrelere, hayat ve geçim şart-
ları ayrı muhtelif gruplara, muhtelif tarikat ve meslek mensuplarına, fikir ve zevk seviyeleri
biribirinden çok farklı insanlara hitâbeden muhtelif zümreler arasında müşterek bir edebi-
yattır.
95
Köprülü burada bazı araştırmacıların âşık tarzı Türk şiiri ürünlerini aslî Türk zevki-
nin numuneleri olarak görenlere de karşı çıkmaktadır:
Hâkim karakterleri itibariyle, daha
çok küçük burjuvazi çevresinde inkişâf ettiği pek açık olan bu edebiyatın hakikî mâhiyetini
anlamıyarak, bunu folklorik bir mânada asıl Türk halk edebiyatı sanan bâzı yazıcılar, bunları
“Türk millî zevkınin yabancı te’sirler altında kalmamış saf ve orijinal mahsûlleri” olarak
tasavvur ediyorlar
demektedir.
M. F. Köprülü’nün 1965 yılında Türkiyat Mecmuasında yayımlanan
Orta-Asya Türk
Dervişliği Hakkında Bazı Notlar
adlı makalesi yazarın ifadesiyle
vaktiyle “İlk Mutasavvıflar”
adlı kitabımızda Ahmed Yesevî ve muakkipleri hakkında verilen malûmatı tamamlayıcı
89
Metin Ekici, “Destan Araştırma ve İncelemelerinde Kullanılan Bazı Terimler Hakkında-II”,
Millî Folklor
, S. 54, s.17.
90
Köprülü, agm
, s.105.
91
Köprülü, “Sazşâirleri, Dün ve Bugün”, Edebiyat Araştırmaları 1, s.167-173.
92
Agm, s.178.
93
Agm, s.179.
94
Agm, s.180, 12 nulu dipnot.
95
Agm, s.190.
KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI 169
mahiyettedir.
96
Araştırmacı burada bahsettiği isimleri Paris Millî Kütüphanesi’nde yazma
Nevaî külliyatı içinde bulunan
Nesâim ül-muhabbe
eserinden edinmiştir. Bu isimleri Köprü-
lü şöyle sıralar:
Kudbeddin Haydar, Hakîm Süleyman Ata, İsmail Ata ve İshak Ata, Hoca
Bahaeddin, Hoca Bâyezid, Hoca Halil, Korkut Ata, Ali Ata, Kılıç Ata, Hubbi Hoca, Deirci
Ata, Kişlik Ata, Seyyid Ata, Baba Mâçin, Zengi Ata, Hasan şeyh, Yusuf Şeyh
ve
Hacı Şeyh.
97
Yukarıda özet halinde değindiğimiz M. F. Köprülü’nün halk bilimi ve halk edebiyatı
hakkındaki görüş ve çalışmalarını daha iyi anlayabilmek konuya sadece folklor penceresin-
den bakmak yetmez. Bazı çalışmaları klasik bir monografi derinliğinde olan Köprülü’nün,
geri kalan ve ekseriyeti oluşturan diğer çalışmaları tarih başta olmak üzere diğer sosyal bi-
limler disiplinini içinde barındıran unsurlarla iç içedir. Sosyoloji, etnografya, dil, sosyal ant-
ropoloji bunlardan birkaç tanesidir. M. F. Köprülü, halk edebiyatı ve folklor üzerine yaptığı
çalışmalarda saha araştırmalarından pek istifade etmemekle birlikte üzerinde çalıştığı söz
konusu konular üzerine sahip olduğu birinci el kaynaklar onun bu işin pratikten çok teorik
zeminini hazırlaması bakımından önem teşkil eder. M. F. Köprülü’nün halk edebiyatı dairesi
içerisinde halk hikâyesi, destan, sagu, geleneksel Türk tiyatrosu, halk şiiri ve buna bağlı âşık-
lık geleneği gibi konular üzerinde yapmış olduğu değerli araştırmalar özellikle Cumhuriyet
dönemi Türkiyesinde yeni yeni açılmaya başlanacak olan üniversiteler ve buralardaki folk-
lor, halk edebiyatı kürsülerinde yapılacak alan araştırmalarına öncülük etmiştir. Bununla
birlikte Köprülü’nün söz konusu alan üzerine yapmış olduğu çalışmalarda yukarıda da belirt-
tiğimiz gibi folklor disiplininin yanında diğer sosyal bilimler alanlarını da destekleyici ve
tamamlayıcı olarak kullanması dikkate değerdir. Halk bilimi ve özellikle de halk edebiyatı
çalışmalarında son yıllarda ve özellikle de Türk Dünyası’nın kapılarının eskiye nazaran daha
rahat açıldığı bu dönemde karşılaştırmalı ve disiplinlerarası çalışmalar artmıştır. Saha geniş-
lemiş, örnekler çoğalmış, çalışan insan sayısı artmış ortaya konan çalışmaların kalitesi yük-
selmiştir. Bu konuda âlimin yaptıkları unutulmaz derecededir.
M. F. Köprülü’nün genel manada makale ve eserlerine baktığımızda sadece bir edebi-
yatçı diyememekle birlikte tam olarak bir tarihçi de demek mümkün değildir. Onun sosyal
bilimler disiplinlerine olan geniş bakış açısı onu kalıplardan uzak ve gerçek bir sosyal bilimci
yapmıştır. En basit bir halk edebiyatı ürünü üzerine bile bir değerlendirme yaparken ona
kuru kuruya bir metin gözüyle bakmaz onun tarihî, içtimaî, siyasi ve hatta iktisadi alt yapı-
sına iner ve bir bütün hâlinde değerlendirmeyi tercih eder. Bu tabii ki bazı sebeplerden kay-
naklanmaktadır. A. Bıçak’a göre ilk sebep onun tarih çalışmalarındaki
kaygı
sından kaynak-
lanır.
Buna göre
Köprülü’nün tarih çalışmalarında iki kaygı belirgin bir şekilde ortaya çık-
mıştır: 1- Türklerin kim olduklarının ve nasıl bir kültürel yapıya sahip olduklarını ortaya
koymak, 2- Çalışmalarını yaparken bilimsel bir tutuma bağlı kalmak.
98
Köprülü’nün tarihe
bakış açısı olayların kronolojik silsilesini renksiz ve yararsız şekilde ortaya koymak değildir.
Sosyal tarihçi
Köprülü, bir milletin tarihinin din, hukuk, ahlâk, edebiyat, güzel sanatlar ve
96
Köprülü, “Orta-Asya Türk Dervişliği Hakkında Bazı Notlar”, Köprülü’den Seçmeler, s.181.
97
Agm, s.181-183.
98
Bıçak, age, s.409.
ERHAN AKTAŞ
170
iktisat gibi kurumlarla meydana geldiğini belirtir ki bu durum karşılıklıdır.
99
Yine aynı dü-
şünce temelinde Köprülü’nün tarihçiliğinde devlet, din, iktisat ve edebiyat gibi dört ana
başlığın ortaya çıktığını belirten Bıçak,
Türk düşüncesini Türk edebiyatı temeline oturtmak
istediğinden, bu çalışma alanı önemse
diğini de belirtmiştir.
100
M. F Köprülü’nün tarihçilik
merkezinde diğer disiplinleri de ele alarak Türk kültür ve medeniyetine bakmasında kendi-
sinin
Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu
adlı eserinde de bahsettiği
Annales Okulu
etkili olmuş-
tur.
101
A.Y. Ocak’ın ifadesiyle
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Batı Avrupa tarihçiliğini
yavaş yavaş etkisi altına almaya başlamış olup, 1940’lardan sonra da bütün dünya tarihçiliği-
ne hâkim olacak olan Fransızların meşhur Annales mektebinin sosyal tarih anlayışı, genç
âlim Köprülüzâde Mehmed Fuad’ın bu eseriyle Türkiye sınırlarından içeri giriyor ve Türk
tarihçiliğinde bir devrim meydana getiriyordu
.
102
Bir tarihçi olmadığımız için bunun profes-
yonelce bir değerlendirmesini yapacak değiliz ancak bu
sosyal tarih
anlayışı biraz önce de
belirttiğimiz gibi etkileşimli bir şekilde ilerlemiş bu çalışmada üzerinde durduğumuz halk
edebiyatı, halk inancı ve bunları kapsayan folklor disiplinine etki etmiştir.
Bu çalışma çerçevesinde M. F. Köprülü’nün halk edebiyatı ve halk bilimi üzerine
yapmış olduğu bazı çalışmaları tanıtmaya, Köprülü’nün iki döneme ayırabileceğimiz ve özel-
likle de halk edebiyatı alanına takındığı menfi ve daha sonrasında müspet tavrın daha iyi
görülebileceği halk bilimi/halk edebiyatı algısına ana hatlarıyla ancak öz bir şekilde temas
etmeye çalıştık. Kendisinin tüm makale ve eserlerinin temin ve tetkik edilmesinden sonra
ortaya çıkacak çalışmanın bir kitap hacminde ve daha ayrıntılı olacağı düşüncesindeyiz.
KAYNAKÇA
BIÇAK Ayhan, Türk Düşüncesi II Kaygılar
, Dergâh Yay. İstanbul 2010.
BLOCH March, Feodal Toplum
Çev. Melek Fırat, Kırmızı Yay. İstanbul 2007.
BORATAV Pertev Naili, 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı,
Gerçek Yay. İstanbul 1995.
BURKE Peter, Annales Okulu: Fransız Tarih Devrimi, Çev. Mehmet Küçük
, Doğu Batı Yay. İstanbul
2010.
ÇOBANOĞLU, Özkul, Halkbilimi Kuramları ve Araştırma Yöntemleri Tarihine Giriş
, Akçağ Yay,
Ankara, 2005.
EKİCİ Metin, “Destan Araştırma ve İncelemelerinde Kullanılan Bazı Terimler Hakkında-II”, Millî
Folklor
S. 54, ss. 11-18, 2002.
EVLİYAOĞLU Sait; BAYKURT Şerif, Türk Halkbilimi,
Ankara, 1987.
99
Age, s.414.
100
Age
, s.429.
101
Söz konusu ekol için bkz. Peter Burke, Annales Okulu: Fransız Tarih Devrimi
(çev. Mehmet
Küçük)
, Doğu Batı Yayınları, İstanbul 2010.// Erdem Sönmez, Annales Okulu ve Türkiye’de
Tarihyazımı Annales Okulu’nun Türkiye’deki Tarihyazımına Etkisi: Başlangıçtan 1980’e, Tan
Yayınları, İstanbul 2010.// Marc Bloch, Feodal Toplum, (çev. Melek Fırat), Kırmız Yayınları,
İstanbul 2007.
102
Ocak, agm, s.221.
KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI 171
GÖKALP Ziya, Türkçülüğün Esasları,
Haz. Mahir Ünlü-Yusuf Çotuksöken, İnkılap Kitabevi, İstanbul
1997.
GÖKALP Ziya, “Halk Medeniyeti I-Başlangıç”, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı
, Grafiker Yay., Ankara,
ss. 373-376, 2007.
GÖRKEM İsmail, “Ziya Gökalp’ın Folklor Olgusuna Bakışı”, Mehmet Eröz Armağanı,
Ötüken Neşri-
yat, İstanbul, ss. 105-111, 2011.
GÖZAYDIN Nevzat, “Folklor Sözcüğü Üzerine”, Folklor Dünyasından
, Yargı Yay., Ankara, ss. 9-14,
1991.
IVANICS Maria, USMANOV Mirakym A., Das Buch der Dschingis-Legende (Daftar-i Cingiz-nama) I.
, Studio uralo-altaica, Szeged, 2002.
İNAN Abdülkadir, “Destân-ı Nesl-i Cengiz Han Kitabı Hakkında”, Makaleler ve İncelemeler I,
TTK
Yay., Ankara, ss. 198-203, 1998.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Edebiyat Araştırmaları 1-2, Haz. Orhan F. Köprülü, Ötüken Neşriyat, İstanbul,
1989.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar
Haz. Orhan F. Köprülü, Akçağ Yay., Anka-
ra, 2003.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Saz Şairleri
I-V, Akçağ Yay., Ankara, 2004.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Türk Edebiyatı Tarihi, Ank: Akçağ Yay., Ankara, 2004.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Anadolu’da İslamiyet,
Haz. Doç. Dr. Metin Ergun, Akçağ Yay., Ankara, 2005.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, Türk Tarihi-i Dinîsi¸ Haz. Doç. Dr. Metin Ergun
, Ank: Akçağ Yay., Ankara,
2005.
KÖPRÜLÜ M. Fuad, “Yeni Bir İlim: Halkiyat ‘Folk-lore’”, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,
Grafiker
Yay., Ankara, ss.377-379, 2007.
KÖPRÜLÜ M.Fuad, Türk Halkedebiyatı Ansiklopedisi, İst: Burhaneddin Mat., İstanbul, 1935.
KÖPRÜLÜ Orhan F. (haz.).,
Köprülü’den Seçmeler, MEB Yay., Ankara, 1990.
KÖPRÜLÜZADE M. Fuad, “Yeni Bir İlim: Halkiyat ‘Folk-lore’, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,
Grafi-
ker Yay., Ankara, ss.377-379, 2007.
KÖPRÜLÜZADE M. F., “Dede Korkut kitabına ait notlar I Altın Küpeli Oğuz Beyleri”, Azerbaycan
Yurt Bilgisi,
Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1, S.1, ss. 17-21, 1932.
KÖPRÜLÜZADE M. F., “Dede Korkut kitabına ait notlar II Başa dönmek, Aynalmak”, Azerbaycan
Yurt Bilgisi, Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1, S.2, ss. 84-91, 1932.
KÖPRÜLÜZADE M. F., “Dede Korkut kitabına ait notlar III Ozan”, Azerbaycan Yurt Bilgisi,
Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1 S.2 1932 ss. 133-140, 1932.
KUNOS Ignacs, Türk Halk Edebiyatı
Haz. Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Akçağ Yay., Ankara, 2001.
MERMER Ahmet, “Türkî-i Basît’e Yeni Bir Bakış”, Turkish Studies Vol. 4/5 Summer ss. 262-278,
2009.
OCAK, Ahmet Yaşar, “Fuad Köprülü, Sosyal Tarih Perspektifi ve Günümüz Türkiyesi’nde Din ve
Tasavvuf Tarihi Araştırmalarında ‘Tarihin Saptırılması’ Problemi”, Türkiyat Araştırmaları Der-
gisi
Konya, S. 3, ss. 221-230, 1997.
OĞUZ M. Öcal (ed.), Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,
Grafiker Yay., Ankara, 2007.
OKAY Orhan; AKTAŞ Şerif, “Mehmed Fuad Köprülü”, Büyük Türk Klâsikleri
, Ötüken Neşr., İstan-
bul, C. 12, ss. 324-342, 1992.
ERHAN AKTAŞ
172
ÖZDEMİR Fuat, Fuat Köprülü’nün Türk Saz Şairleri Üzerindeki Çalışmaları, Kült. Bak. Yay., Ankara,
1999.
ÖZTÜRKMEN, Arzu, Türkiye’de Folklor ve Milliyetçilik
, İletişim Yay., İstanbul, 2006.
PALABIYIK M. Hanefi, Ord. Prof. Dr. M. Fuad Köprülü’nün İlmî Hayatı ve Tarihçiliği,
Akçağ Yay.,
Ankara, 2005.
PARLATIR İsmail, “Ziya Paşa”, Büyük Türk Klâsikleri,
Ötüken Neşr., İstanbul, C. 8, ss. 341-364,
1988.
SÖNMEZ Erdem, Annales Okulu ve Türkiye’de Tarihyazımı Annales Okulu’nun Türkiye’deki
Tarihyazımına Etkisi: Başlangıçtan 1980’e, Tan Yay., Ankara, 2010.
ŞİŞMAN Bekir, Avrasya Kültür Tarihine İlişkin Özgün Bir Kaynak: Cengizname (Haza Kıssa-i Çingiz
Han),
Etüt Yay., Samsun, 2009.
TANPINAR Ahmet Hamdi, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi
, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1997.
TANSEL Fevziye Abdullah (haz.), Ziya Gökalp Külliyatı-1 Şiirler ve Halk Masalları,
TTK Yay., Anka-
ra, 1989.
TÜRKMEN Fikret, Türk Halk Edebiyatının Ermeni Kültürüne Tesirleri,
Akademi Yay., İzmir, 1992.
Dostları ilə paylaş: |
|
|