M ehmet f uat k



Yüklə 402,29 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/9
tarix23.08.2018
ölçüsü402,29 Kb.
#63846
1   2   3   4   5   6   7   8   9

KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI  167 

Musa, Kabasakal Mehmed, Âşık Ahmed, Levnî, Kıymetî, Âşık Şermî, Mahtûmî, Neşati, Âşık 

Mecnûnî, Âşık Vartan, Âşık Civan, Âşık Nûrî, Âşık Abdî, Âşık Sadık, Âşık Kâmil, Âşık Said, 

Âşık  Derûnî,  Âşık  Nigarî,  Âşık  Küşâdî,  Âşık  Süleyman,  Âşık  Bağdâdî,  Bursa’lı  Âşık  Halil, 

Kütahyalı Âşık Sırrı, Konya’lı Şem’î, Nakdî, Seferli Oğlu, Mağribli Oğlu, Kara Hamza 

(XVIII. 


yy), 

Bayburtlu  Zihni,  Kayserili  Seyrânî,  Tokatlı  Nûrî,  Ruhsatî,  Minhacî,  Ispartalı  Seyranî, 

Âşık  Ali,  Beşiktaşlı  Gedaî,  Silleli  Devamî,  Silleli  Sürurî,  Silleli  Figanî,  Silleli  Zehri,  Silleli 

Nigârî,  v  Cevrî,  Âşık  Hikmetî,  Bezmî,  Micmerî,  Ali  Bezlî,  Sabrî,  Sümmanî,  Celâlî,  Âşık 

Zülalî,  Muhibbî,  Ceyhunî,  Dârendeli  Remzî,  Âşık  Rûşenî,  Yozgatlı  Nâzî,  Âşık  Kemâlî, 

Meydânî,  Tanbûrî  Mustafa,  Hengâmî,  Merifonlu  Sabrî,  Kütahyalı  Pesendî,  Mehmed  Ali, 

Âşık Gülzarî, Niyazî, Âşık Bedrî, Bahrî, Ferdî, Âşık Lûtfî, Tıflî, Âşık Ömerî, Âşık Mehmed, 

Âşık Cemâlî, Âşık İkrârî, Âşık Rıza, Âşık Meslekî, Pinhanî, Âşık Hezârî, Şarkışlalı Serdarî,  

Dadal Oğlu, Deli Boran, Bey Oğlu 

ve

 Gündeşli Oğlu 

(XIX. yy)

.

 

Ozan



 

makalesinden sekiz yıl sonra M. F. Köprülü 



Bahşı 

(1942)


 

makalesini kaleme alır. 

Eski  Uygur  döneminden  başlayıp  çağdaş  Türk  lehçeleri,  Moğolca  ve  Farsçada  kelimenin 

kullanıldığını  belirten  Köprülü,  kelimenin  kökeni  hakkında  mevcut  faraziyelerden  bahset-

tikten  sonra  bu  bahse 

Sanskritçe’den  alındığı  hakkındaki  eski  kanaat  ise,  artık  kat’iliğini 

kaybetmiş bulunmaktadır, 

diyerek nokta koyar.

83

 Daha sonra kelimenin semantik tarihçesi 



üzerinde  duran  Köprülü  Eski  Uygur  devrinden  başlayarak  kaynaklara  atfen,  ilk  olarak  din 

adamı, din ulusu anlamlarına geldiğini ifade ederken, Orta Çağ’da söz konusu Doğu dünya-

sında 

bahşı

ların nüfuzunu ve hükümdarlar üzerindeki etkisini bölgeye seyahatlerde bulunan 

seyyahlar  aracılığıyla  bizlere  aktarır.

84

  Din  ulusu, 



ruhanî 

anlamlarındaki 



bahşi 

kelimesi 



… 

İslam  sahalarında  kurulan  Mogol  devletleri, müslümanlığı,  resmi  din  olarak  kabul  ettikten 

sonra, bahşı kelimesinin eski manası da tabiatiyle kayboldu ve kelime sadece “Uygur harfle-

rini ve edebî Türk ve Moğol dillerini bilen kâtip” manasını ifade etmeğe başladı. Bu Budist 

sahiplerinin bazıları hekimlik ve cerrahlık da yapdıkları için, bahşı kelimesinin bu mânası, 

Türk  ve  Moğollar  arasında  daha  sonraki  asırlarda  da  devam  etmiştir

.

85



 

Aslında  bizleri  asıl 

ilgilendiren 

bahşı 

kelimesinin 



Hazer-ötesi Türkmenleri arasında “iki telli tanburları ile ko-

şuklar  –yani  şiirler-  okuyan  halk  şâiri”  manası

86

 

ile 


Müslüman  Kırgız-Kazaklar  arasında 

bakşı, baskı ve baksa şekillerinde hâlâ devam etmekte ve âdetâ şamanîlik devrinin kalıntıla-

rını  ve  hâtıralarını  yaşatan  sihirbâz,  üfürükçü,  halk  hekimi

87

 

şeklindeki  halk  edebiyatı  ve 

halk inancı gibi Türk folklor dairesi içindeki anlamlarıdır. Köprülü, ikinci anlamın İslamiyet 

etkisiyle ad ve mana değiştirdiğini belirttikten sonra araştırmacı J. Castagné’den atıf yaparak 

bir 

baksının

  dua  ve  dans  ritini  anlatır.  Türkistan’da  her  ne  kadar  baksı  kelimesi  yoğun  bir 

şekilde kullanılsa da Köprülü, 

Azerbaycan ve Anadolu Türkleri arasında yayılmadığını 

ifade 


eder.

88

 Türk Dünyası destancılık geleneği içerisinde de 



bahşı 

terimi özellikle Doğu Türklüğü 

                                                

83

 Köprülü, “Bahşı”, Edebiyat Araştırmaları 1, s.146. 



84

 Agm, s.147.  

85

 Agm, s.148. 



86

 Agm, s.152. 

87

 Agm, s.153. 



88

 Agm, s.155. 




ERHAN AKTAŞ 

168 


için  önemlidir  ve  profesyonel  destan  icracılarını  karşılar.  Uygur  Türklerinde  destançi  ve 

koşakçinn  yanında 



bahşi

,  Kazak  Türklerinde  ölengşi,  akın  ve  jıravın  yanında 



baksı

,  Kırgız 

Türklerinde akın, ırçı, manasçı, comokçunun yanında 

bahşi, 

Özbek Türklerinde destançi ve 

şairin yanında

 bahşı, 

Karakalpak Türklerinde jıravın yanında 



bahşı 

kullanılmaktadır.

89

 Yine 


Anadolu sahasında halk edebiyatı içinde çok karşılaşmadığımız 

bahşı

yı 16. yy. Anadolu halk 

şairi olarak görüyoruz.

90

 



Sazşâirleri, Dün ve Bugün 

(1962) makalesi çerçevesinde 19. ve 20. yüzyıl Osmanlı sa-

hasındaki âşıklık geleneği ve durumu hakkında görüş bildiren Köprülü halkın, aydın sınıfın 

ve âşıkların kendi zümreleri hakkındaki düşünceleri üzerinde durduktan sonra

91

 âşık tarzı-



nın anlamı ve ne olduğu üzerinde durarak 

XV.-XX., hattâ XVII.-XX. asırlar esnasında Ana-

dolu’da yetişen ve oldukça mebzul eserleri ve edebî an’aneleri zamanımıza kadar devam edip 

gelen  sazşâirlerine    mahsus  şiir  tarzını  kasdedmekteyiz 

demekte  ve  âşık  tarzı  halk  şiirini 

tanımlamaktadır.

92

 Köprülü yine bu çalışmasında anonim halk edebiyatı ile âşık edebiyatını 



birbirinden  ayırmakta, 

âşık  tarzı(nın)  birçoklarının  hâlâ  zannettikleri  gibi,  bir  halk  san’atı 

olmadığını  söyler.

93

  Buna  göre  âşık  tarzı 



bilhassa  XVIII.  asırdan  sonra,  divan  edebiyatı  ile 

halk  edebiyatı  ve  tekke  edebiyatı  unsurlarının  karışmasından  hâsıl  olmuş  muhtelif  bir 

mahsûldür…

94

  

M. F. Köprülü bundan sona âşık tarzındaki eski halk edebiyatı, tekke edebi-

yatı, klâsik edebiyat unsurları üzerinde durmuştur. Makalenin son bölümünde ise Köprülü, 

âşık tarzı Türk edebiyatının mahiyeti, temsilcileri, edebî ve bediî değerini irdeleyerek şöyle 

bir  genellemeye  varmıştır: 

Âşık  tarzı,  yalnız  bir  içtimâî  sınıfa  veya  bir  dinî  tâifeye  âit  bir 

husûsî bir zümre edebiyatı değil, birbirinden farklı muhtelif çevrelere, hayat ve geçim şart-

ları ayrı muhtelif gruplara, muhtelif tarikat ve meslek mensuplarına, fikir ve zevk seviyeleri 

biribirinden çok farklı insanlara hitâbeden muhtelif zümreler arasında müşterek bir edebi-

yattır.

95

 Köprülü burada bazı araştırmacıların âşık tarzı Türk şiiri ürünlerini aslî Türk zevki-

nin  numuneleri  olarak  görenlere  de  karşı  çıkmaktadır: 

Hâkim  karakterleri  itibariyle,  daha 

çok küçük burjuvazi çevresinde inkişâf ettiği pek açık olan bu edebiyatın hakikî mâhiyetini 

anlamıyarak, bunu folklorik bir mânada asıl Türk halk edebiyatı sanan bâzı yazıcılar, bunları 

“Türk  millî  zevkınin  yabancı  te’sirler  altında  kalmamış  saf  ve  orijinal  mahsûlleri”  olarak 

tasavvur ediyorlar 

demektedir.   

M.  F. Köprülü’nün 1965 yılında  Türkiyat Mecmuasında  yayımlanan 

Orta-Asya  Türk 

Dervişliği Hakkında Bazı Notlar 

adlı makalesi yazarın ifadesiyle 



vaktiyle “İlk Mutasavvıflar” 

adlı  kitabımızda  Ahmed  Yesevî  ve  muakkipleri  hakkında  verilen  malûmatı  tamamlayıcı 

                                                

89

 Metin Ekici, “Destan Araştırma ve İncelemelerinde Kullanılan Bazı Terimler Hakkında-II”, 



Millî Folklor

S. 54, s.17. 

90

 Köprülü, agm



s.105. 

91

 Köprülü, “Sazşâirleri, Dün ve Bugün”, Edebiyat Araştırmaları 1, s.167-173.  



92

 Agm, s.178. 

93

 Agm, s.179. 



94

 Agm, s.180, 12 nulu dipnot. 

95

 Agm, s.190. 




KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI  169 

mahiyettedir.

96

 

Araştırmacı  burada  bahsettiği  isimleri  Paris  Millî  Kütüphanesi’nde  yazma 

Nevaî külliyatı içinde bulunan 

Nesâim ül-muhabbe 

eserinden edinmiştir. Bu isimleri Köprü-

lü  şöyle  sıralar: 

Kudbeddin  Haydar,  Hakîm  Süleyman  Ata,  İsmail  Ata  ve  İshak  Ata,  Hoca 

Bahaeddin,  Hoca  Bâyezid,  Hoca  Halil,  Korkut  Ata, Ali  Ata,  Kılıç  Ata,  Hubbi  Hoca,  Deirci 

Ata, Kişlik Ata, Seyyid Ata, Baba Mâçin, Zengi Ata, Hasan şeyh, Yusuf Şeyh 

ve

 Hacı Şeyh. 



97

 

 

Yukarıda özet halinde değindiğimiz M. F. Köprülü’nün halk bilimi ve halk edebiyatı 



hakkındaki görüş ve çalışmalarını daha iyi anlayabilmek konuya sadece folklor penceresin-

den  bakmak  yetmez.  Bazı  çalışmaları  klasik  bir  monografi  derinliğinde  olan  Köprülü’nün, 

geri kalan ve ekseriyeti oluşturan diğer çalışmaları tarih başta olmak üzere diğer sosyal bi-

limler disiplinini içinde barındıran unsurlarla iç içedir. Sosyoloji, etnografya, dil, sosyal ant-

ropoloji bunlardan birkaç tanesidir. M. F. Köprülü, halk edebiyatı ve folklor üzerine yaptığı 

çalışmalarda  saha  araştırmalarından  pek  istifade  etmemekle  birlikte  üzerinde  çalıştığı  söz 

konusu konular üzerine sahip olduğu birinci el kaynaklar onun bu işin pratikten çok teorik 

zeminini hazırlaması bakımından önem teşkil eder. M. F. Köprülü’nün halk edebiyatı dairesi 

içerisinde halk hikâyesi, destan, sagu, geleneksel Türk tiyatrosu, halk şiiri ve buna bağlı âşık-

lık geleneği gibi konular üzerinde yapmış olduğu değerli araştırmalar özellikle Cumhuriyet 

dönemi Türkiyesinde yeni yeni açılmaya başlanacak olan üniversiteler ve buralardaki folk-

lor,  halk  edebiyatı  kürsülerinde  yapılacak  alan  araştırmalarına  öncülük  etmiştir.  Bununla 

birlikte Köprülü’nün söz konusu alan üzerine yapmış olduğu çalışmalarda yukarıda da belirt-

tiğimiz  gibi  folklor  disiplininin  yanında  diğer  sosyal  bilimler  alanlarını  da  destekleyici  ve 

tamamlayıcı olarak  kullanması dikkate  değerdir. Halk bilimi ve özellikle de halk edebiyatı 

çalışmalarında son yıllarda ve özellikle de Türk Dünyası’nın kapılarının eskiye nazaran daha 

rahat açıldığı bu dönemde karşılaştırmalı ve disiplinlerarası çalışmalar artmıştır. Saha geniş-

lemiş, örnekler çoğalmış, çalışan insan sayısı artmış ortaya konan çalışmaların kalitesi yük-

selmiştir. Bu konuda âlimin yaptıkları unutulmaz derecededir.  

M. F. Köprülü’nün genel manada makale ve eserlerine baktığımızda sadece bir edebi-

yatçı diyememekle birlikte tam olarak bir tarihçi de demek mümkün değildir. Onun sosyal 

bilimler disiplinlerine olan geniş bakış açısı onu kalıplardan uzak ve gerçek bir sosyal bilimci 

yapmıştır.  En  basit  bir  halk  edebiyatı  ürünü  üzerine  bile  bir  değerlendirme  yaparken  ona 

kuru kuruya bir metin gözüyle bakmaz onun tarihî, içtimaî, siyasi ve hatta iktisadi alt yapı-

sına iner ve bir bütün hâlinde değerlendirmeyi tercih eder. Bu tabii ki bazı sebeplerden kay-

naklanmaktadır. A. Bıçak’a göre ilk sebep onun tarih çalışmalarındaki 



kaygı

sından kaynak-

lanır.

 

Buna göre 



Köprülü’nün tarih çalışmalarında iki kaygı belirgin bir şekilde ortaya çık-

mıştır:  1-  Türklerin  kim  olduklarının  ve  nasıl  bir  kültürel  yapıya  sahip  olduklarını  ortaya 

koymak,  2-  Çalışmalarını  yaparken  bilimsel  bir  tutuma  bağlı  kalmak.

98

  Köprülü’nün  tarihe 

bakış açısı olayların kronolojik silsilesini renksiz ve yararsız şekilde ortaya koymak değildir. 

Sosyal tarihçi 

Köprülü, bir milletin tarihinin din, hukuk, ahlâk, edebiyat, güzel sanatlar ve 

                                                

96

 Köprülü, “Orta-Asya Türk Dervişliği Hakkında Bazı Notlar”, Köprülü’den Seçmeler, s.181. 



97

 Agm, s.181-183. 

98

 Bıçak, age, s.409. 




ERHAN AKTAŞ 

170 


iktisat gibi kurumlarla meydana geldiğini belirtir ki bu durum karşılıklıdır.

99

 Yine aynı dü-



şünce  temelinde  Köprülü’nün  tarihçiliğinde  devlet,  din,  iktisat  ve  edebiyat  gibi  dört  ana 

başlığın ortaya çıktığını belirten Bıçak, 



Türk düşüncesini Türk edebiyatı temeline oturtmak 

istediğinden,  bu  çalışma  alanı  önemse

diğini  de  belirtmiştir.

100

  M.  F  Köprülü’nün  tarihçilik 



merkezinde diğer disiplinleri de ele alarak Türk kültür ve medeniyetine bakmasında kendi-

sinin 


Osmanlı Devleti’nin Kuruluşu 

adlı eserinde de bahsettiği 



Annales Okulu

 etkili olmuş-

tur.

101


  A.Y.  Ocak’ın  ifadesiyle 

XIX.  yüzyılın  sonlarından  itibaren  Batı  Avrupa  tarihçiliğini 

yavaş yavaş etkisi altına almaya başlamış olup, 1940’lardan sonra da bütün dünya tarihçiliği-

ne  hâkim  olacak  olan  Fransızların  meşhur  Annales  mektebinin  sosyal  tarih  anlayışı,  genç 

âlim  Köprülüzâde  Mehmed Fuad’ın  bu  eseriyle Türkiye  sınırlarından  içeri  giriyor  ve  Türk 

tarihçiliğinde bir devrim meydana getiriyordu

.

102



 

Bir tarihçi olmadığımız için bunun profes-

yonelce  bir  değerlendirmesini  yapacak  değiliz  ancak  bu 

sosyal  tarih 

anlayışı  biraz  önce  de 

belirttiğimiz  gibi  etkileşimli  bir  şekilde  ilerlemiş  bu  çalışmada  üzerinde  durduğumuz  halk 

edebiyatı, halk inancı ve bunları kapsayan folklor disiplinine etki etmiştir. 

Bu  çalışma  çerçevesinde  M.  F.  Köprülü’nün  halk  edebiyatı  ve  halk  bilimi  üzerine 

yapmış olduğu bazı çalışmaları tanıtmaya, Köprülü’nün iki döneme ayırabileceğimiz ve özel-

likle  de  halk  edebiyatı  alanına  takındığı  menfi  ve  daha  sonrasında  müspet  tavrın  daha  iyi 

görülebileceği  halk  bilimi/halk  edebiyatı  algısına  ana  hatlarıyla  ancak  öz  bir  şekilde  temas 

etmeye  çalıştık. Kendisinin  tüm  makale  ve  eserlerinin  temin  ve  tetkik  edilmesinden  sonra 

ortaya çıkacak çalışmanın bir kitap hacminde ve daha ayrıntılı olacağı düşüncesindeyiz.  



 

KAYNAKÇA 

BIÇAK Ayhan, Türk Düşüncesi II Kaygılar



, Dergâh Yay. İstanbul 2010.  

BLOCH March, Feodal Toplum



 Çev. Melek Fırat, Kırmızı Yay. İstanbul 2007. 

BORATAV Pertev Naili, 100 Soruda Türk Halk Edebiyatı,



 Gerçek Yay. İstanbul 1995. 

BURKE Peter, Annales Okulu: Fransız Tarih Devrimi, Çev. Mehmet Küçük



Doğu Batı Yay. İstanbul 

2010. 


ÇOBANOĞLU,  Özkul,  Halkbilimi  Kuramları  ve  Araştırma  Yöntemleri  Tarihine  Giriş

,  Akçağ  Yay, 

Ankara, 2005. 

EKİCİ  Metin,  “Destan  Araştırma  ve  İncelemelerinde  Kullanılan  Bazı  Terimler  Hakkında-II”,  Millî 

Folklor

 S. 54, ss. 11-18, 2002. 

EVLİYAOĞLU Sait; BAYKURT Şerif, Türk Halkbilimi,



 Ankara, 1987.  

                                                

99

 Age, s.414. 



100

 Age



s.429. 

101


 Söz konusu ekol için bkz. Peter Burke, Annales Okulu: Fransız Tarih Devrimi

 (çev. Mehmet 

Küçük)


Doğu Batı Yayınları, İstanbul 2010.// Erdem Sönmez, Annales Okulu ve Türkiye’de 

Tarihyazımı Annales Okulu’nun Türkiye’deki Tarihyazımına Etkisi: Başlangıçtan 1980’e, Tan 

Yayınları, İstanbul 2010.// Marc Bloch, Feodal Toplum, (çev. Melek Fırat), Kırmız Yayınları, 

İstanbul 2007. 

102


 Ocak, agm, s.221. 


KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI  171 

GÖKALP Ziya, Türkçülüğün Esasları,



 Haz. Mahir Ünlü-Yusuf Çotuksöken, İnkılap Kitabevi, İstanbul 

1997.  


GÖKALP Ziya, “Halk Medeniyeti I-Başlangıç”, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı

Grafiker Yay., Ankara, 

ss. 373-376, 2007. 

GÖRKEM İsmail, “Ziya Gökalp’ın Folklor Olgusuna Bakışı”, Mehmet Eröz Armağanı, 

 Ötüken Neşri-

yat, İstanbul, ss. 105-111, 2011. 

GÖZAYDIN Nevzat, “Folklor Sözcüğü Üzerine”, Folklor Dünyasından

, Yargı Yay., Ankara, ss. 9-14, 

1991. 


IVANICS Maria, USMANOV Mirakym A., Das Buch der Dschingis-Legende (Daftar-i Cingiz-nama) I.

 

Studio uralo-altaica,   Szeged, 2002. 

İNAN Abdülkadir, “Destân-ı Nesl-i Cengiz Han Kitabı Hakkında”, Makaleler ve İncelemeler I,



 TTK 

Yay., Ankara, ss. 198-203, 1998. 

KÖPRÜLÜ M. Fuad, Edebiyat Araştırmaları 1-2, Haz. Orhan F. KöprülüÖtüken Neşriyat, İstanbul, 

1989. 


KÖPRÜLÜ M. Fuad, Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar

 Haz. Orhan F. Köprülü, Akçağ Yay., Anka-

ra, 2003. 

KÖPRÜLÜ M. Fuad, Saz Şairleri

 I-V, Akçağ Yay., Ankara, 2004. 

KÖPRÜLÜ M. Fuad, Türk Edebiyatı Tarihi, Ank: Akçağ Yay., Ankara, 2004. 

KÖPRÜLÜ M. Fuad, Anadolu’da İslamiyet,

 Haz. Doç. Dr. Metin Ergun, Akçağ Yay., Ankara, 2005. 

KÖPRÜLÜ  M.  Fuad,  Türk  Tarihi-i  Dinîsi¸  Haz.  Doç.  Dr.  Metin  Ergun



,  Ank:  Akçağ  Yay.,  Ankara, 

2005.  


KÖPRÜLÜ  M.  Fuad,  “Yeni  Bir  İlim:  Halkiyat  ‘Folk-lore’”,  Türk  Halk  Edebiyatı  El  Kitabı,

  Grafiker 

Yay., Ankara, ss.377-379, 2007. 

KÖPRÜLÜ M.Fuad, Türk Halkedebiyatı Ansiklopedisi, İst: Burhaneddin Mat., İstanbul, 1935. 

KÖPRÜLÜ Orhan F. (haz.)., 



Köprülü’den Seçmeler, MEB Yay., Ankara, 1990. 

KÖPRÜLÜZADE M. Fuad, “Yeni Bir İlim: Halkiyat ‘Folk-lore’, Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,



 Grafi-

ker Yay., Ankara, ss.377-379, 2007. 



 

KÖPRÜLÜZADE  M.  F.,  “Dede Korkut  kitabına ait notlar  I Altın  Küpeli Oğuz  Beyleri”, Azerbaycan 



Yurt Bilgisi,

 Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1, S.1, ss. 17-21, 1932. 

KÖPRÜLÜZADE  M.  F.,  “Dede  Korkut  kitabına  ait  notlar  II  Başa  dönmek,  Aynalmak”,  Azerbaycan 



Yurt Bilgisi, Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1, S.2, ss. 84-91, 1932. 

KÖPRÜLÜZADE  M.  F.,  “Dede  Korkut  kitabına  ait  notlar  III  Ozan”,  Azerbaycan  Yurt  Bilgisi,



 

Burhaneddin Matb., İstanbul, C. 1 S.2 1932 ss. 133-140, 1932. 

KUNOS Ignacs, Türk Halk Edebiyatı

 Haz. Prof. Dr. Tuncer Gülensoy, Akçağ Yay., Ankara, 2001. 

MERMER  Ahmet,  “Türkî-i  Basît’e  Yeni  Bir  Bakış”,  Turkish  Studies  Vol.  4/5  Summer  ss.  262-278, 

2009.  

OCAK,  Ahmet  Yaşar,  “Fuad  Köprülü,  Sosyal  Tarih  Perspektifi  ve  Günümüz  Türkiyesi’nde  Din  ve 



Tasavvuf Tarihi Araştırmalarında ‘Tarihin Saptırılması’ Problemi”, Türkiyat Araştırmaları Der-

gisi

 Konya, S. 3, ss. 221-230, 1997. 

OĞUZ M. Öcal (ed.), Türk Halk Edebiyatı El Kitabı,



 Grafiker Yay., Ankara, 2007. 

OKAY Orhan; AKTAŞ Şerif, “Mehmed Fuad Köprülü”, Büyük Türk Klâsikleri



Ötüken Neşr., İstan-

bul, C. 12, ss. 324-342, 1992. 




ERHAN AKTAŞ 

172 


ÖZDEMİR Fuat, Fuat Köprülü’nün Türk Saz Şairleri Üzerindeki Çalışmaları, Kült. Bak. Yay., Ankara, 

1999. 


ÖZTÜRKMEN, Arzu, Türkiye’de Folklor ve Milliyetçilik

İletişim Yay., İstanbul, 2006. 

PALABIYIK M. Hanefi, Ord. Prof. Dr. M. Fuad Köprülü’nün İlmî Hayatı ve Tarihçiliği,



 Akçağ Yay., 

Ankara, 2005.   

PARLATIR  İsmail,  “Ziya  Paşa”,  Büyük  Türk  Klâsikleri,

  Ötüken  Neşr.,  İstanbul,  C.  8,  ss.  341-364, 

1988. 


SÖNMEZ  Erdem,  Annales  Okulu  ve  Türkiye’de  Tarihyazımı  Annales  Okulu’nun  Türkiye’deki 

Tarihyazımına Etkisi: Başlangıçtan 1980’e, Tan Yay., Ankara, 2010.  

ŞİŞMAN Bekir, Avrasya Kültür Tarihine İlişkin Özgün Bir Kaynak: Cengizname (Haza Kıssa-i Çingiz 



Han),

 Etüt Yay., Samsun, 2009.  

TANPINAR Ahmet Hamdi, 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi



Enderun Kitabevi, İstanbul, 1997. 

TANSEL Fevziye Abdullah (haz.), Ziya Gökalp Külliyatı-1 Şiirler ve Halk Masalları,



 TTK Yay., Anka-

ra, 1989. 



TÜRKMEN Fikret, Türk Halk Edebiyatının Ermeni Kültürüne Tesirleri,

 Akademi Yay., İzmir, 1992. 

Yüklə 402,29 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə