M ehmet f uat k



Yüklə 402,29 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə8/9
tarix23.08.2018
ölçüsü402,29 Kb.
#63846
1   2   3   4   5   6   7   8   9

KÖPRÜLÜ’NÜN FOLKLOR VE HALK EDEBİYATI ÇALIŞMALARI  165 

Ozan 

kavramı  M. F. Köprülü  tarafından  ilk  kez  1934  yılında 



Türk  Dili  ve  Edebiyatı 

Hakkındaki Araştırmalar 

adlı çalışmada ele alınmıştır. Devrin imkânları dâhilinde Batı, Rus 

ve diğer Doğu kaynaklarından faydalanan M. F. Köprülü batı ve doğu Oğuzları arasında ge-

rek  yazılı  gerek  sözlü  kültürde  kelimenin  hangi  anlamlarda  kullanıldığı  üzerinde  yazılı  ve 

sözlü kaynaklardan yararlanarak açıklamalar getirmiştir. Anadolu sahasında 

ozan 

kelimesi-

nin  pek  de  olumlu  bir  şekilde  kullanılmadığını  görmekteyiz,  genel  olarak 

geveze,  boş  laf 

söyleyen  kimse 

olarak  karşılanmıştır.  Halk  şairi  şeklindeki  müspet  anlamından  menfi  bir 

anlama geçmesini M. F. Köprülü şöyle yorumlar: 

Osmanlı yazıcılarının XV. asır sonlarından 

başlıyarak, bu sözü tezyif makamında kullanmaları görülüyor ki, halk arasında yayılmış ve 

kelime eski manasını ve kıymetini kaybetmiştir.”

65

 Batı Oğuzlarında kelime belirli bir yüz-

yıldan sonra bu şekilde kullanılmış iken Doğu Oğuz - Azerbaycan sahasında 

ozan kelimesi-

nin bu sahada XVI-XV. asırlarda halk şair-musikişinası manasına kullanıldığını  açıkça gös-

termektedir

66

 

Köprülü,  Azerbaycan  sahasında  bazı  ozan  kullanımlarının  icracı  anlamının 

yanı sıra bir müzik aleti olarak da bulunduğunu ifade eder.

67

 Bununla birlikte ozanların sa-



dece icracı sıfatlarıyla değil Dede Korkut boylarında da geçtiği şekliyle alpların bir özelliği 

olduğu  da  belirtilmektedir.  Bir  diğer  Doğu  Oğuz  grubu  olan  Türkmenlerde  ise  kelimenin 

hatırlanmadığını bunun yerine Anadolu ve Azerbaycan sahasında nasıl ki 

ozan 

yerine 


âşık 

kelimesi yaşıyorsa, 



baksı 

kelimesinin yaygın olduğunu belirtir. Bununla birlikte araştırmacı 

bir diğer mühim eseri olan 

Türk Saz Şâirleri

’nde 


Ozan 

müstear isimli bir 16. yy. şairinin dört 

dörtlükten oluşan bir şiirini vermiştir.

68

 Köprülü çalışmasının sonunda verdiği örneklerin de 



ışığında  kelimenin  “önce  gelmek,  ileri  geçmek”  anlamlarına  gelen 

oz-

  fiilinden  türediğini 

iddia ettikten sonra bu meselede asıl çalışacak kimselerin dilciler olduğunu söyler.  

Yine  Köprülü’nün  ilk  sayısını  1935  yılında  Türkiyat  Enstitüsü  yayınları  arasında  çı-

karttığı ancak ikinci bir sayısının neşredilmediği çalışması 

Türk Halkedebiyatı Ansiklopedi-

si

dir.


69

 (Köprülü 1935). Bir sayı çıktığını belirttiğimiz çalışma Aba-Abdal Musa maddelerini 

ihtiva  etmekle  birlikte  M.  F. Köprülü’nün  kaleme  aldığı  birçok  madde  başı  vardır.  Âlimin 

yazdığı bu madde başları müellifin ismi olmadan yazılmış olup buna sebep çalışmanın giri-

şindeki notta belirtilmiştir.

70

 Az sayıdaki diğer makale yazarları H(üseyin) Nihal (Atsız) ve 



Abdülkadir (İnan)’dır. Atsız’ın yazdığı madde başı 

Aba

, Abdülkadir (İnan)’ın yazdığı madde 

başları ise 

Abası 

ve

 Abay 

maddeleridir. Diğer yani M. F. Köprülü’ye ait olan makaleler ise 

şunlardır: 



Aba,  Aba  Açı,  Abaçı,  Âbâdî,  Aba  Han,  Abahay  Arı,  Abak,  Abakan,

71

  Abakay, 

                                                

65

 Köprülü, “Ozan”, Edebiyat Araştırmaları 1,



 s.137. 

66

 Agm, s.138. 



67

 Agm, s.139. 

68

 Köprülü, Türk Saz Şairleri I-V



s.104. 

69

 Köprülü, Türk Halkedebiyatı Ansiklopedisi,



 Burhaneddin Matbaası, İstanbul, 1935. 

70

 İmzasız makaleler M. Fuad Köprülü’ye aittir. 



71

 M.F. Köprülü’nün bu makalesi Türkiye Türkolojisinde Abakan Tatarları (Türkleri) yani gü-

nümüzdeki ismiyle Hakas Türkleri ve özet halinde sözlü edebiyatları hakkında verilen ilk bil-

gilerdir.  Bundan  sonraki  yayın  Abdülkadir  İnan’ın  Bozkurt  dergisinde  kaleme  aldığı 



Sagay 

Türkleri (Abakanlılar) adlı çalışmadır.  


ERHAN AKTAŞ 

166 


Abakay  Kattır,  Abakı,  Abak  Kerey,  Abaklı,  Abalak,  Aba  Sopı,  Aba  Tös,  Aba  Tura,  Abav, 

Abaza, Abaza Destanı, Abaza Hasan, Abbas I, Abbas (Âşık Tufarganlı), Abbas (Bayat), Abbas 

(Molla), Abbas (Zegenli), Abbaskulu Ağa,  Abbas Paşa Türküsü, Abdal, Abdal 

(yaşadığı za-

man belli olmayan bir saz şairi hakkında bir makale), 

Abdal (Zamanı belli olmayan bir Azeri 

Türk şairi), Abdal (yahut Abdal oğlan), Abdal Bekci, Abdal Kumral, Abdal Mehmed, Abdal 

Murad 

ve 


Abdal Musa

dır.


72

 Bu madde başları içerisinde halk edebiyatı geleneği içerisindeki 

tür,  devir,  coğrafya  ve  şahıslar  yer  almakla  birlikte  bazı  maddeler  halk  inancı  ve  mitoloji 

üzerinedir. 

M.  F.  Köprülü’nün  halk  edebiyatı  ve  özellikle  de  halk  şiiri,  âşıklık  geleneği  üzerine 

yazmış  olduğu  ansiklopedi  maddeleri  ile  kitap  bölümleri  ayrı  bir  yer  tutmaktadır.  Bunları 



Şahıslar 

adı altında ayrı bir başlık altında da değerlendirmek mümkündür. Bu sebeple bura-

daki çalışmalarını sınıflandırılmasını kronoloji değil tür ve temsilciler esasına göre yapmayı 

uygun görüyoruz. 1935 yılında tek fasikül halinde  neşredilen 



Türk Halkedebiyatı Ansiklo-

pedisi

’nde eksik olarak yer alıp daha sonra âlimin oğlu tarafından tamamlanarak Türk Kültü-

rü dergisinde yayımlanan Abdal Musa maddesi

73

 ile birlikte İslam Ansiklopedisi’nde 1941’de 



makale olarak yayımlanan Ahmed Yesevi

74

; 1930 yılında yayımlanan Kayıkçı Kul Mustafa



75

ilkin beş fasikül hâlinde münferit olarak yayımlanmasının ardından sonra tek ciltte toplanan 



Saz Şairleri 

adlı çalışmada Gevherî

76

,  Âşık Ömer



77

, Karaca Oğlan

78

, Erzurumlu Emrah



79

, Âşık 


Dertli’den bahsedilmiştir.

80

 Bu saydığımız isimlerin özgeçmişleri, sanat ve edebî hayatları ile 



şiir  örnekleri  üzerinde  durmuş  olan  Köprülü  bu  kişilerin  haricinde  XVI.,  XVII.,  XVIII.  ve 

XIX. yy. saz şairlerinden yaşadıkları dönemin siyasi ve içtimaî koşulları merkezinde ve tarihî 

kaynaklardan da faydalanarak kısaca bahsetmiş, şiirlerinden örnekler vermekle yetinmiştir. 

Kendileri ve sanatları hakkında bilgi verilmeyip sadece şiirlerinden örnekler verilen saz şair-

lerinin isimleri de şöyledir: 

Kul Mehmed, Öksüz Dede, Köroğlu, Hayâlî, Ozan, Bahşi, Mağrib 

Ocaklarında  Oğuz  Ali,  Geda  Muslu,  Çırpanlı,  Armudlu,  Kul  Çulha 

(XVI.  yy); 



Kuloğlu

81



Kâtibî,  Kul  Mustafa,  Âşık,  Üsküdarî, Keşfî, Âşık  Halil,  Kul  Deveci,  İbrahim,  Kâmil

82

,  Benli 

Ali, Gazî  Âşık  Hasan 

(XVII.  yy); 



 Âşık  Ravzî, Âşık Ali,  Hoca Oğlu, Hükmî, Kâtibî,  Derviş 

                                                

72

 

Türk Halkedebiyatı Ansiklopedisi adlı çalışma M.F. Köprülü tarafından tamamlanamamıştır. 



Eksik kısım 

Abdal Musa maddesidir ve bu madde M. F. Köprülü’nün oğlu Orhan F. Köprülü 

tarafından tekmil edilip ilk olarak Türk Kültürü dergisinin 1973 yılı 124. sayısında daha sonra 

da 

Edebiyat Araştırmaları 2 adlı eserde yayımlanmıştır.  

73

 Köprülü, “Abdal Musa”, Türk Halkedebiyatı Ansiklopedisi



s.60-64. 

74

 Köprülü, “Ahmed Yesevi”, Edebiyat Araştırmaları 1,



 s.462-473. 

75

 Köprülü, “Kayıkçı Kul Mustafa”, age,



 s.229-326. 

76

 Köprülü, Saz Şairleri I-V



s.175-227. 

77

 Age, s.231-283. 



78

 Age, s.287-337. 

79

 Age, s.625-676. 



80

 Age,



 s.679-726. 

81

 Köprülü, “XVII. Asır Saz Şâirlerimizden Kuloğlu”, Köprülü’den Seçmeler,



 s.89-92. 

82

 Köprülü, “XVII. Asır Saz Şairlerinden Kâmil Kırım Hanı IV. Mehmed Giray”,



 age, s.93-98. 


Yüklə 402,29 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə