209
Чёрт возьми!
Türkçe anlamı = şeytan alsın!;
Türkçe karşılığı = Allah kahretsin!, Allan cezasını versin!;
Aslı = Eski Rusça.
Eski zamanlara ait beddualara dayanmaktadır.
326
Örnek tümceler;
a)
Чёрт возьми! – вдруг вскричал Следнёв, с силой ударив по колену. Но
почему же ты ещё раз не поговорил с ней? Почему?
327
Slednev şiddetle dizine vurarak: “ Allah kahretsin! Ama onunla niçin bir kez
daha konuşmadın? Niçin?” diye aniden bağırmaya başladı.
b)
Сговорились они, что ли, чёрт возьми! Женись! Превосходно! Назло
всем женюсь! (А.Н.Толстой)
328
Onlar sözbirliği mi yaptılar, Allan kahretsin! Evlen! Güzel! nadına
evleneceğim!
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde ünlem şeklindedir.
Deyim değişmemektedir.
326
N.M.Şanskiy, 1987, s. 154
327
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 313
328
R. .Yarantsev, 1981, s. 69
210
3.9. Batı Avrupa Dillerinden Geçen Bazı Deyimler
Брать / взять быка за рога
Türkçe anlamı = öküzü boynuzlarından tutmak;
Türkçe karşılığı = bir işe azimle, kararlılıkla başlamak; işi baştan sıkı tutmak;
turnayı gözünden vurmak; işin can alıcı noktasını ele almak; bir işe birden ve
cesaretle atılmak;
Aslı = “prendre le taureau par les cornes” Fransızca’dan geçen taklit.
Bu deyimin çıkış noktası eskiden beri süregelen bir gelenekle bağlantılıdır.
Pek çok ülkede at yerine öküzlerle çift sürülür. Pulluktaki öküzün inat ettiği
daramlarda ise öküz, boynuzundan tutup çekilir.
329
Örnek tümceler;
a)
Немцы решили взять быка за рога и неожиданно... бросились прямо к
командному пункту батальона. (К. Симонов)
330
Almanlar işi baştan sıkı tutmaya karar verdiler ve ansızın doğrudan taburun
kumanda merkezine saldırdılar.
b)
Мы к вам по важному делу... Позвольте без предисловий, чтобы, как
говориться , взять быка за рога. (К.Федин)
331
Önemli bir iş için size geldik… Lafı uzatmadan, hani nasıl derler, işin can
alıcı noktasına gelmemize izin veriniz.
329
Gruşko, Medvedev, 2000, s. 40
330
Ö.Aydın Süer, 1999, s. 10
331
R. .Yarantsev, 1981, s. 133
211
c)
Режиссёр в раздумье походил по номеру. – Что-то не выходит у нас...
Сразу быка за рога взяли, так не годится, - сказал он. (Шукшин)
332
Yönetmen düşünceler içinde odada geziniyordu. “Nedense bizden bir şey
çıkmıyor. şe birden atıldık, böyle olmaz”, dedi
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir. Fiil Rusça’nın
her üç zamanında da ve hem tekil halde hem de çoğul halde kullanılabilmektedir.
sim ise sadece tekil halde kullanılmaktadır.
Бросать камешки в огород
Türkçe anlamı = bahçeye taş atmak;
Türkçe karşılığı = taş atmak, laf çarpmak, üstü kapalı laf etmek, imalı
konuşmak;
Aslı = “jeter des pierres dens le jardin de qn.” Fransızca’dan geçen taklit.
Bu deyim hem Fransızca’da - “Jeter des pierres dens le jardin de qn.”
(kötü sözler söylemek, iğnelemek) hem de Almanca’da – “Steine in den Garden
werfen” (zarar vermek, kötülük yapmak) anlamlarıyla kullanılmaktadır. Deyim,
düşman komşunun bahçesini ya da bostanını kirletmek ve bahçeyi verimsiz hale
getirmek amacıyla taş atılmasından ortaya çıkmıştır. Bu Rusça deyim Fransızca’daki
aynı anlamıyla kullanıldığı için bu dilden taklit kabul edilmektedir. Bu taklit 19.
yüzyılda konuşma dilinde yaygın olarak kullanılmaktaydı. Nijegorodskaya ilinde 19.
332
N.V.Basko, 2002, s. 16
212
yüzyılın ortalarında N.A. Dobrolyubov tarafından yapılan bir yazışmada “Bu taş
bizim bahçemize atıldı” sözü kullanılmıştır.
333
Örnek tümceler;
a)
Всплеск смеха. Лихошёртов побагровел, понял, в чей огород
камешек.
334
Bir kahkaha tufanı yükseldi. Lihoşortov kızardı, kime laf çarpıldığını anladı
.
b)
В своём комментарии журналист бросал камешки в огород
правительства. (из прессы)
335
Gazeteci kendi yorumunda hükümete laf çarptı.
c)
- В наш огород камешки бросает! – добродушно заметил генерал, видя
обший смех. (Гончаров)
336
General herkesin güldüğünü görünce iyi niyetle, “bize laf çarptırdı”, dedi.
Deyim konuşma dilinde karşımıza çıkmaktadır.
Tümce içinde yüklem (örnek a, b, c) görevini üstlenmektedir. Fiil genelde
şimdiki ve geçmiş zamanda kullanılmaktadır.
Deyim hem tekil halde hem de çoğul halde kullanılabilmektedir.
В конце концов
Türkçe anlamı = en sonunda;
Türkçe karşılığı = eninde sonunda, er geç, nihayet;
333
V.M.Mokiyenko, 2005, s. 284
334
Ö.Aydın Süer, 1999, s.13
335
N.V.Basko, 2002, s. 20
336
A. .Molotkov, 1978, s. 48
Dostları ilə paylaş: |