82
Frizin ana sahnesini kadın ile erkeğin kutsal birleşmesi (Hieros Gamos)
oluşturmaktadır.
126
Kadın öne doğru eğilmiş, arkada elbisesi açılmıştır. Kadının
arkasında yer alan erkek kadının belinden tutmuştur ve geriye doğru bakmaktadır. Erkek
figürünün arkasında üçlü bir müzisyen grubu yer alır. Ortada luth çalan erkek ve iki
yanında ona dönük çalpara çalan iki kadın figürü bulunmaktadır. Bunlardan sonra
havaya sıçramış iki akrobat bulunmaktadır. Bu grubu çalpara ve krotales çalan üç kadın
izlemektedir. Sahnenin en sonunda harp çalan erkek figürü yer almaktadır.
127
Vazo yüzeyindeki kabartma figürlerinin hepsinin yüzleri, elleri, bacakları kırmızı,
saçları siyah yapılmıştır. Ayakkabılar ise bazen kırmızı bazen krem rengidir. Erkekler
kısa ve uzun, kadınlar ise daima uzun kıyafetler giymişlerdir. Dört figürün siyah
mantosu dışında bütün kıyafetler krem rengidir. Kemerlerin hepsi kırmızıya
boyanmıştır. Sahnede yer alan vazoların hepsi kırmızı renklidir. Müzik aletlerinde
küçük lirler, sazlar kırmızıya boyanmıştır. Çalparaların çerçeveleri kırmızı içleri krem
rengidir. Sunaklar krem astarlanmış kırmızı boya ile geometrik bezemeler yapılmıştır.
128
Bitik ve nandık vazoları üzerinde yer alan Hieros Gamos sahnesindeki çiftlerin tanrı ve
tanrıça mı yoksa kral ve kraliçe mi oldukları belli değildir. Figürlerde bir tanrıyı işaret
edecek herhangi bir atribü yoktur, ancak büyük olasılıkla soylu bir çift tasvir
edilmiştir.
129
Kurt Bittel bu vazoların Büyük mparatorluk Dönemi sonuna kadar
üretildiğini söylemiş ve günümüze ulaşmayan duvar resimlerini yansıttıklarını ifade
etmiştir. Bu tip seramikler M.Ö. 16. yüzyılı temsil eder ve Eski Hitit çağına
yerleştirilir.
130
Ele almış olduğumuz bu vazoların üzerlerindeki bezeme tekniği resimden çok kabartma
olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Ancak bu tasvirler Hitit figüratif
anlatımındaki kompozisyon özellikleri konusunda bize ipuçları vermektedir. Vazo
126
Darga 1992, 53-63
127
Darga 1992, 62.
128
Özgüç 1988, 17-26.
129
Akurgal 2002, 131.; Darga 1992, 62.
130
Boehmer 1983, 19.
83
kabartmalarının resim sanatı ile ilişkisi kullanılan üç renk (toprak kırmızı, kırmızımsı
kahverengi, krem) ile sınırlıdır.
Hitit sanatının en güzel örneklerini yukarıda ele almış olduğumuz vazolar ile yakınlık
gösteren kaya kabartmaları oluşturmaktadır. Alacahöyük Sfenksli Kapı’nın doğu ve batı
kulelerinin temel üstü ortostatları kabartmalar M.Ö. 14. yüzyıla tarihlenir. Bu
kabartmalar bir friz bandını hatırlatmaktadır. Batı kulesinde iki friz olduğu saptanmıştır.
Doğu kulesinde ise oldukça harap durumdadır.
131
Bu frizler kapı odasının içindeki
ortostatlar üzerinde de devam etmektedir. Buradaki kabartmalar oldukça bozuktur. Batı
kulesi ortostatlarında alt sırada kült-libasyon sahneleri, alt frizde ise aslan domuz ve
geyik avı sahneleri işlenmiştir. Batı kulesinin birinci frizinde Fırtına Tanrısı’nın simgesi
boğa, önünde sunak ve huzurunda dua pozisyonunda kral arkasında kraliçe yer alır.
Bunların arkasından bir hizmetkarın getirdiği koçlar ve bir keçi bulunur. Bunların
arkasında ise törene katılan üç rahip ile onların arkasından gelen akrobatlar ve
müzisyenler görülmektedir. Son olarak köşe bloğunun üzerinde tamamlanmamış boğa
betimi yer alır. Sfenksli kapının doğu kulesinde ancak üç blok kalmıştır. Burada doğuya
dönük olarak oturan bir tanrıça ve ona doğru dua ederek yürüyen üç erkek figürü
bulunmaktadır. Her taş blok kompozisyon alanı olarak ele alınmış, konu diğer bloğa
taşmamıştır. Kurt Bittel, Alacahöyük kabartmalarının çok alçak olarak işlenmesine ve
ayrıntıların plastik olarak verilmemesine dayanarak, bunların boyalı olabileceklerini
söylemektedir.
132
Yazılıkaya açık hava tapınağı III. Hattuşili (M.Ö. 1275–1250) zamanında yapılmaya
başlanmış, IV. Tuthaliya (M.Ö. 1250–1220) zamanında devam edilmiştir. Büyük
galerinin batı duvarı tanrı, doğu duvarı ise tanrıça kabartmaları ile bezenmişti. Kuzey
duvarında ise baş tanrılar bulunmaktadır. Tanrı figürleri içinde üç tanrıça, tanrıça
figürleri içinde ise bir tanrı figürünün varlığı dikkati çeker. Doğu duvarının üzerinde
galerinin en büyük kabartması olarak IV. Tuthaliya’nın kabartması yer almaktadır.
Kabartmalarda Hitit özelliğini taşıyan figürler, Hurri dini törelerine göre sıralanmış Hitit
131
Darga 1992, 130.
132
Darga 1992, 133-134.
84
pantheonunu göstermektedir.
133
Ayrı bir girişi olan küçük galeride on iki tanrı
kabartması ile IV. Tuthaliya’nın iki portresi bulunmaktadır.
Önemli bir tapınım yeri olan Gavurkalesi’nde üç tanrı figüründen oluşan bir kabartma
ele geçmiştir. Derin bir vadide yükselen kayalık, Hitit çağında düzleştirilmiş, vadiye
bakan kayanın üzerinde oturan tanrıçanın karşısına ayakta duran iki tanrı kabartması
yapılmıştır.
134
Büyük Hitit Krallık Dönemi’nin (M.Ö. 14.-13. yüzyıl) önemli anıtlarından olan kaya
kabartmaları, yol geçitlerinde ve su kenarlarında bulunan kayalara yapılmıştır. Bu
anıtlar büyük kralın tanrılara minnettarlığının bir göstergesi olmasının yanı sıra krallığın
gücünü simgeleyen birer propaganda aracıdırlar. Bu anıtlar; Fraktin, Taşçı, mamkulu /
Ş
imşekkayası, Hanyeri / Gezbel, Hemite ve Sirkeli / Ceyhan’dır.
Ceyhan nehrinin Sirkeli yakınlarında bulunan anıtta büyük kral Muvattalli
betimlenmiştir. Burada kral tören kıyafetleri içinde sol elinde litus, yukarı kaldırdığı sağ
eli ile de dua eder pozisyonda tasvir edilmiştir.
Fraktin kaya anıtında tanrı ve tanrıçanın önünde libasyon yapan kral ve kraliçe yer
almaktadır. Bunlar Büyük Kral Hattuşili ve Kraliçe Puduhepa’dır.
135
Kayseri Kapadokya yöresi mamkulu / Şimşekkayası mevkisinde bir kaya çıkıntısı
üzerinde kral ve tanrılar dünyası betimlenmiştir (M.Ö. 13. yüzyıl).
Torosların güneye geçit verdiği yerde Hanyeri / Gezbel anıtı ile daha güneyde Ceyhan
Nehri kıyısında Hemite kaya kabartmaları yer alır. Her iki kabartmada da insan boyunu
geçen benzer kıyafetlerde (başa oturan kalot, dizleri açıkta bırakan kısa tunik, uçları
kıvrık ayakkabı) kral betimleri yapılmıştır. Yerel krallar sol elleriyle omuzlarındaki
133
Akurgal 1995a, 450.
134
Akurgal 1995a, 438.
135
Darga 1992, 174–178.
Dostları ilə paylaş: |