85
yayları, sağ elleriyle ise mızrakları tutmaktadır. Kabartmalar ikonografik özelliklerine
göre M.Ö. 13. yüzyıla tarihlenmektedir.
136
Ege Bölgesi’ndeki Kemalpaşa Karabel anıtı Anadolu’nun en batısındaki Hitit kaya
anıtıdır. nsan boyunu geçen boyutta yerel bir kral yüksek kabartma olarak
betimlenmiştir. Figür, ileri doğru uzattığı sol elinde mızrak tutmakta, sağ eliyle de
omzuna geçirdiği yayı kavramaktadır. Bu pozu ve Hitit kıyafetiyle Orta Anadolu
Toroslar’daki kaya anıtlarının yerel kral tasvirlerine benzerlik göstermektedir.
Erken Hitit figüratif örnekleri, konular ve tanrıların boynuzlu başlıkları ile başlangıçta
doğu etkileri göstermektedir. Tasvir sanatı, esas özgünlüğünü Büyük Krallık zamanında
kazanmış ve bütün Anadolu dışında Suriye ve Filistin’i de etkilemiştir. Hitit
kabartmalarında görülen güneş kursunu Mısırlılardan almışlar, fakat ona yeni bir biçim
vermişlerdir.
137
Burada güneş kursu kral olmanın baş simgesi olarak kullanılmaktadır.
Krallar tanrılara ibadet ve saygı sırasında iki ellerini yumruk şeklinde birleştirerek
yüzleri hizasında tutarlar. Bu duruş Alacahöyük kabartmasında görüyoruz. Göz, kulak,
burun ve sakal gibi detaylar aynı kalıptan çıkmış gibidir. Tanrılar ve krallar sakallı ya da
sakalsız olmalarına karşın asla bıyıklı değillerdir. Özellikle Yazılıkaya kabartmalarında
dikkati çektiği gibi heykel ve kabartmalarda tanrılar, kral ve kraliçeler düzgün burunlu,
güzel yüzlü olarak işlenmiştir. Tipolojiye göre yapılan farklılıklarla halk grupları da
birbirinden ayırt edilecek şekilde verilmiştir. Örneğin Bitik ile nandık vazoları ve
Alacahöyük kabartmalarındaki insan yüzleri Boğazköy yontu eserlerinden ayrı bir etnik
tipi gösterir.
138
Figürler aynı kalıp içinde çıkmış gibi görünmelerine rağmen stil farklılıkları da
görülmektedir. Alacahöyük kabartmaları, Yazılıkaya tasvirlerinden ayrı bir stilleri
vardır. Fraktin ve Haymana’daki Gavurkale kabartmaları da değişik stil gösterir.
Hititlerden bize kalan figüratif sanat eserleri tapınaklarda ya da kralların diktirdiği
anıtlarda yer almaktadır. Bu nedenle elimize geçen kabartmalar, heykeller, mühürler
birer saray sanatı ürünüdür.
136
Darga 1992, 182-183.
137
Akurgal 1995a, 86.
138
Akurgal 2002, 133.
86
2.5. DEM RÇAĞI RES M SANATI:
Anadolu’da Altıntepe, Çavuştepe, Patnos ve Anzavurtepe gibi Urartu şehirlerinde duvar
resimleri tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra Demir çağının büyük bir bölümünde Asur
etkisi altında kalmış olan Yukarı Dicle Bölgesi’nde yer alan Üçtepe’den fresko parçaları
ele geçmiştir. Höyüğün 9., 8. ve 7. yapı katlarının Yeni Asur Dönemi’ne aittir. Bu
katlardaki kerpiç duvarlı ve tabanlı mimari arada boşluk olmaksızın birbiri üstüne
kurulmuştur. 7. yapı katında tespit edilmiş olan 5,4 cm. kalınlığındaki sıva parçaları
üzerinde siyah-beyaz renkte boyanmış üçgen ve damla motiflerinden oluşan bir
kompozisyon görülmektedir.
139
2.5.1. Urartu Resim Sanatı
M.Ö. 9. yüzyılda Yakındoğu tarihinde önemli bir yere sahip olan Urartu Krallığı
hakkındaki bilgiler 13. yüzyılın başlarına kadar uzanmaktadır. Asur kralı I. Salmanasar
(1274–1245) bu ülkeden ilk kez Uruadri olarak söz edilmiştir.
140
Buna göre “Uruadri
ülkesi” sekiz ülkeden (beylikten) ve adı bilinmeyen 51 kentten oluşmaktadır. Uruadri
ülkesi M.Ö. 13. yüzyılda Van Gölü’nün batı ve kuzeybatı yörelerini kapsamış
olmalıdır.
141
Asur Kralı I. Tukulti-Ninurta (M.Ö. 1244–1208) döneminde ise Van Gölü
Havzası ile bağlantılı olarak “Nairi ülkesi” adı geçmektedir. Nairi ülkesi Asur yazılı
kaynaklarına göre “Tumme’den Daiaeni’ye” ve “Yukarı Deniz’in kıyılarından” Murat
nehrinin kıyılarına kadar uzanmaktadır. Zamanla bu terim M.Ö. 9. yüzyılda tüm Uruadri
ülkesini de kapsamıştır. Ancak Nairi ülkesi tanımı çift dilli yazıtların dışında Urartu
kralları tarafından hiçbir zaman kullanılmamıştır.
142
Uruadri ülkesini oluşturan halkların kökeni konusunda en geçerli görüş Mitanni
krallığının yıkılışından sonra göç eden Hurri topluluğu tarafından kurulduğudur. Hurri
ve Urartu dillerinde yapılan araştırmalar bu iki dilin akraba olduğunu göstermiştir.
139
Köroğlu 2002, 452.
140
Çilingiroğlu 1994, 1.
141
Çilingiroğlu 1994, 5.
142
Çilingiroğlu 1994, 6.
87
Bunun yanı sıra her iki toplumun panteonundaki tanrı ve tanrıçaların aynı kökten
geldikleri açıktır.
143
Ancak Urartu krallığının kurulmasında Hurrilerin yanı sıra Uruadri
kavmi ile Nairi halkı da büyük rol oynamış olmalıdır.
144
Burada var olan beyliklerin
örgütlenmesinde zengin maden yatakları önemli bir etken olmuştur. Demir çağı ile
birlikte bu bölgede bulunan demir madeninin işlenmesi Urartu beyliklerine önemli
ayrıcalıklar sağlamıştır.
145
Anadolu’da bulunan Altıntepe
146
, Çavuştepe
147
, Patnos ve Anzavurtepe gibi Urartu
ş
ehirlerinde duvar resimleri günışığına çıkarılmıştır. II. Sarduri dönemine (M.Ö. 765–
753) ait olan ve I. Yerleşim tabakasında yer alan Altıntepe tapınak sarayında, tapınak
avlusunun yanındaki sütunlu salonda, Arin-berd ile çok benzer küçük resim kalıntıları
ele geçirilmiştir. II. Yerleşim tabakasından da kabul salonunu süsleyen, II. Argişti
dönemine (M.Ö. 713–679) tarihlenen ve iyi korunmuş resim kalıntıları gelmiştir.
148
Altıntepe sarayının kabul salonunda (Apadana) ele geçirilen ve sayıları ellinin üzerinde
olan duvar resmi parçalarında figürlü tasvirleri ve süsleme motiflerini gösteren çeşitli
frizler görülebilmektedir.
149
Duvar “al fresco” tekniği gibi sıvanmış ancak “al secco”
tekniğiyle boyanmıştır. Frizlerin yükseklikleri değişmektedir. Palmetler, mızrak
motifleri, narlar, rozetler, hayat ağaçları ve insan figürleri alçak frizlerde üst üste
sıralanmakta, yüksek frizlerde ise tematik içerikli veya dekoratif sahneler yer
almaktadır.
150
Resimler duvar iyice kuruduktan sonra pergel ve cetvel yardımı ile fırça
ile yapılmıştır. Benzer şekilde resim tekniği Arin-berd ve Patnos karşımıza çıkmaktadır.
Tüm resim yüzeyi önceden ölçülmüş ve resimler planlanarak yapılmıştır. Mimaride
olduğu gibi resimlerde de büyük bir simetri söz konusudur. Bu nedenle dört duvara da
yapılan resimler birbirinin aynısıdır.
151
143
Çilingiroğlu 1994, 24.; Urartu tanrıları için bakınız: Belli 1998
144
Çilingiroğlu 1994, 26.
145
Çilingiroğlu 1994, 27.
146
Özgüç 1966.
147
Erzen 1978.
148
Bingöl 1997, 28.
149
Neve 1993, 26.
150
Bingöl 1997, 28.
151
Özgüç 1966, 13.
Dostları ilə paylaş: |