329
görmekteyiz.
637
Hellen sanatında ve Etrüsk mezarlarında gördüğümüz güreş ve boks
karşılaşmaları iki çıplak erkek tarafından yapılmaktadır. Güreş kompozisyonlarındaki
tek istisna Pelias onuruna düzenlenen cenaze oyunlarında bir kadın olarak sadece erkek
gibi yetişmiş olan Atalante’nin Peleus ile güreşmesidir. Güreş ve boks karşılaşmalarında
sahneye ayrıca hakem ve seyirciler de katılabilmektedir. Kızılbel’deki sahnenin
kompozisyonu ile figürlerin duruşları Hellen ve Etrüsk örneklerine benzemesine karşın
kısa şort benzeri bir giysi giymeleri ile farklılık gösterir.
Kısmen en iyi durumda korunduğunu kabul ettiğimiz Kızılbel (Lev. 10; a, b) ve
Karaburun II’nin (Lev. 30: a) resimlerinde tek ortak konu kline sahnesidir. Ancak
Karaburun II’deki kline sahnesinde Pers özelliklerinin baskın olduğu anlaşılmaktadır.
Mezar odasının diğer duvarlarında yer alan ekphora ve savaş sahneleri de Pers
özellikleri göstermektedir. Kızılbel resimlerinde Pers özellikleri yoktur. Bazı konularda
ve kompozisyonlardaki yakınlıklar her iki kültürün de aynı kökenden beslenmesinden
kaynaklanmaktadır. Mellink bu durumu, “Elmalı bölgesinin politik olarak Xanthos’un
Harpagos tarafından fethedilmesinden (M.Ö. 545) itibaren Pers egemenliği altına
girdiyse de Pers ağırlığı, Miletos’un fethedilmesinin ardından özellikle de Lykia’lıların
ve Milyas’lıların Hellenlere karşı Perslerin yanında yer aldığı Kserkses’in Yunanistan
seferi sıralarında daha fazla hissedilmiş olmalıdı
r” şeklinde yorumlamaktadır.
638
Kızılbel resimlerinde yer alan hediye taşıyıcılar prosessionu, gemi yolculuğu, av ve spor
sahneleri saray yaşantısını canlandırmak için yapılan Yakın Doğu tasvir sanatına
bağlanmaktadır. Karaburun II mezar odası daha az resim içermesine karşın kline,
ekphora ve savaş sahneleri ile aynı gelenekten gelmektedir. Akhaemenid Dönem mezar
stellerin üzerindeki sahneler daha kısa olsa da aynı geleneğin ürünleridir. Kızılbel’in
resimlerinin tümü özellikle de mezar sahibinin günlük hayatından bir sahne olan kline
sahnesi onurlu ve başarılı göstermek amacıyla yapılmış olmalıdır.
637
liada, XXIII, 257-897.
638
Mellink 1971, p. 254.
330
Kızılbel Mezar odasının duvarlarını çevreleyen frizler içersinde yer alan figürler, zemin
çizgisi üzerinde durmaktadırlar. Sadece doğu duvarı II. frizdeki geyik figürleri, içinde
bulundukları frizde dağınık halde, doğada oldukları gibi betimlenmiştir.
Kızılbel resimlerinde karışık, iç içe geçen kompozisyonlara rastlanmaz. Resimlerinin
geneline bir sakinlik hakimdir. Arka arkaya ilerleyen figürler, ya sağdan sola ya da
soldan sağa hareket etmektedir. Av ve spor sahnelerinde ise hareket merkeze doğrudur.
Figürler arasında bir çakışma yoktur. Yan yana duran figürleri, sadece batı duvarı II.
frizindeki giyinen savaşçı sahnesinde görmekteyiz (Lev. 11: a). Sahnenin en solunda üç
kişiden oluşan bir grup, giyinen savaşçıyı izlemektedir. Yan yana duran bu üç figür
birbirlerinin gölgesi şeklinde yapılmıştır. Kızılbel resimlerinde yer alan araba çeken
atlar ve seyisler tarafından götürülen atlar, birbirlerinin gölgesi şeklinde
betimlenmişlerdir. Figürlerin yapılarında abartıdan kaçınılarak iç detaylandırmalar
yapılmamıştır. Genellikle profilden gösterilen figürler ayakta, yürür ve oturur pozda
çizilmişlerdir. Tek istisna güney duvarı II. frizdeki Perseus’u kovalayan Gorgon (Lev.
26: a, b, c), figürdür. Figürün çizimi, M.Ö. 7. yüzyıl sonları ile 6. yüzyılın ortalarına
kadar Korinth vazolarında görülen yüzünün iki yanından yılan protonları çıkan aslan
ağızlı Medusa tiplemesi ile benzerlik göstermektedir.
639
Kızılbel’in batı duvarında yer alan savaşçının vedası sahnesi Amphiaros’un ayrılışı
olarak bilinmektedir. Kompozisyonun çıkışı olarak kabul edilen bu sahnenin en yakın
örneğini Berlin’deki Geç Korinth krateri üzerinde görülür.
640
Veda sahnesinde yer alan
arabacı figürü (Lev. 8: a, b) öne doğru hafifçe eğilmektedir. Sürücünün ileri doğru
eğilmesi hareketi çok daha güçlü bir şekilde M.Ö. 550 yıllarına tarihlenen Larisa mimari
terrakottalarında,
641
M.Ö. 540 yıllarına tarihlenen, Myus’ta ele geçen kabartma
levhalar
642
üzerinde görülmektedir.
Kızılbel kuzey duvarı II. frizdeki prosessionda (Lev. 14: a; 15: a, b, c) yer alan kadın
figürlerinin bir elleri başlarının üzerine doğru uzanmışken, diğer elleri de eteklerinin ön
639
J. Floren, Studien zur Typologie des Gorgoneion, Orbis Antiquus, Helft 29 (1977), 21.
640 Furtwängler- Reichhold 1932, pls. 121-122 (Berlin F1655).;
Payne, NC (1931) no 1471
641
Kjellberg 1940, Taf. 2:2, 4; 36; 3:36; 4:2.
642
Blümel 1963, 193-211.
331
kısmından bir parçasını tutmaktadır. Eteğinin önünden bir parçasını tutma hareketi M.Ö.
560 yıllarına tarihlenen Samos’taki Genelaos gurunda görülmektedir.
643
Daha çok Doğu
Yunan korelerinde görülen bu poz, Kızılbel örneklerinde beceriksizce yapılmıştır.
Kızılbel figürlerinin el çizimleri, diğer resim örneklerine göre daha basit tarzdadır.
Aktepe resimlerindeki eller zariftir ve parmaklar ince uzun bir şekilde çizilmişlerdir
(Lev. 5; a, b, c). Gordion Boyalı Ev resimlerindeki eller de Aktepe el çizimleri gibi
zariftir ve parmaklar ince, uzundur (Lev. 38: a, b). Karaburun II’deki figürlerin elleri ise
anatomik olarak doğru çizilmişlerdir (Lev. 30).
644
Ancak Aktepe ve Gordion Boyalı Ev
el çizimleri kadar zarif değillerdir. Parmaklar dolgun ve kısadır. Tatarlı figürlerinin el
çizimleri ise Kızılbel örneklerine benzemektedir.
Kızılbel mezar odasının içinden küresel formlu bir taş alabastron ait parçalar, kırmızı
firnisli bir lydiona ait ağız kenarı-boyun parçası, çeşitli metal parçaları ve işlenmiş
kemik parçaları ele geçmiştir.
645
Bunların dışında 50 yaşlarında bir erkeğe ait iskelet ele
geçmiştir. Yukarıda ele alınan veriler yardımıyla Kızılbel resimlerini M.Ö. 6. yüzyılın
ortalarına tarihlemek uygun olacaktır. Diğer yandan Kızılbel duvar resimlerinde hiçbir
ş
ekilde Pers etkisinin görülmemesi ve baskın on etkisi mezar odasının Perslerin
Anadolu’ya gelmesinden (M.Ö. 547/6) hemen önce inşa edildiğini düşündürmektedir.
Tarihleyici herhangi bir malzeme ele geçmeyen Karaburun II, resimlerindeki Pers
öğleler nedeniyle Mellink tarafından M.Ö. 5. yüzyıl başlarına verilmiştir.
646
Karaburun
II’nin savaş sahnesinin merkezinde yer alan figürün yakın benzerlerini (Lev. 32: b),
M.Ö. 4. yüzyılın ortalarına tarihlenen Elmalı steli ve M.Ö. 390/70 yıllarına tarihlenen
Nereidler Anıtı’nın arşitrav bloklarındaki savaş sahnesinde bulmaktayız. Ayrıca,
Karaburun ekphora sahnesinin en yakın benzerleri M.Ö. 5. yüzyılın ortalarına tarihlenen
stanbul 5764
647
stelinde, Ksanthos M.Ö. 460 civarına tarihlenen G Heroonu’nda
648
ve
643
Boardman 2001, 78, fig. 91.
644
Karaburun II’nin elleri oransal olarak doğru çizilmişlerdir. Fakat sanatçı başka bir hata yapmış; kline
sahnesinde sağda duran kadın figürünün her iki elini de sol el olarak çizilmiştir.
645
Mellink 1998 1 vd.
646
Mellink 1972, 268.
647
Bernard 1969, 17-29, fig. 1-2.
648
Metzger 1963, 49 vd., pl. 38-39.
Dostları ilə paylaş: |