Microsoft Word II cild -meruze metnlerin toplusu son2



Yüklə 5,08 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə31/229
tarix16.11.2017
ölçüsü5,08 Mb.
#10432
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   229

I Türkoloji Qurultayın 90 illiyinə həsr olunmuş beynəlxalq konfrans: 

 

TÜRKOLOJİ ELMİ-MƏDƏNİ HƏRƏKATDA ORTAQ DƏYƏRLƏR VƏ YENİ ÇAĞIRIŞLAR (II hissə) 



 

 

 



 

 

 



64

eşyanın yanı), tüs (rüya), qas (göz kapağının üstüne çıkan kıl), qus (vücut yapısı çeşitli, kanatlı, 

gagalı, iki ayaklı, çoğunlukla uçan varlıklar), urıs (savaş, çatışma), ıdıs (içine çeşitli nesneler 

koymak için, yiyecek ve içecek koymaya yarayan günlük yaşayışımızda kullanılan eşyalar – 

qap(çuval), qalta(cep), ayak- tabak(kapkaçak) vs) [2] Oğuz dilerinde    baş, beş, taş, tiş, teş, tuş, 

tüş, kuş, kaç, uruş, ıdış, v.s.   

 

 

Ayrıca Kıpçak grubundaki  s ünsüzüyle sonuçlanan ekler Oğuz grubunda tamamen  ş 



ünsüzüyle (mıs~mış,ıs ~ış,das~daşv.b.) bitmektedir. 

 Kıpçak 


grubundaki 

s sesi mi eski yoksa Oğuz grubundaki ş sesi mi daha eskidir. Ayrıca bu 

farklılık nasıl ortaya çıktı sorusuna Türkoloji’de belli bir cevap bulunamamıştır. Profesör B. 

Sagındıkoğlu 1994 yılında yayınladığı “Kazak dili leksikolojisinin gelişmesindeki etimolojik 

temeller” adlı monografi eserinde bu konuyu ele almış ve bilim dünyasında önemli sayfa açmıştır.       

 Kıpçak 


grubundaki 

s ünsüzü ts yarı kapantılı ünsüzden, Oğuz grubundaki ş ünsüzü ç (tş) yarı 

kapantılı ünsüzden oluşmuştur. Çözümünü şu şekilde göstermek mümkündür: ц>тс(ts)>с; 

ч>(tş)тш>ш [3, 25-50 s.]. Fonetik açıdan ele aldığımızda цyarı kapantılı ünsüzü t ve s seslerinin 

organik birleşmesinden, ч (ç) ünsüzü t ve ş seslerinin organik birleşmesinden oluşmaktadır. Tarihi 

gelişme esnasında ilk birleşen t ünsüzü gücünü kaybetmiş, böylece yavaş yavaş erimiş yerine s ve ş 

sesleri gelmiştir.  

 

Çok eski dönemlerde t, s, ş sedalı ünsüzleri kendi aralarında organik bağlantı kurma 



aşamasında sadece tek ses olarak kullanılmıştır. Bu özelliği yazar açıklamış ve türemiş yarı 

kapantılı ünsüz şeklinde adlandırmıştır. Günümüzde bu üç ayrı sesi bir zamanlarda sadece tek ses 

olduğu ts, tş, ünsüzlerinin içeriğindekit sesinin ortak olması ve s, ş, seslerinin bir biriyle kolay geçiş 

yapması önayak olmuştur.            

 Kazak 

dilindeki 



şeşek kavramı; Tunguz – Mançu dillerinde tsetsek; Türk dillerinde çiçek. 

Sadece bir yapıda kullanılan ve sadece bir leksikolojik kavramı karşılayan bu kelimenin iki yapıya 

ayrılması bir ihtimal en eski Altay devrine kadar uzanmaktadır. Bu örnekler ts, tş yarı kapantılı 

ünsüzünün kökünün aynı olduğuna kanıt olabilir. Kazak dilindeki “şişek” yapısının Türk 

dillerindeki “çiçek”  yapısından ortaya çıktığı bellidir.çeçek>şeşek.  Bu ünsüzlerin içeriğindeki t 

sesinin kaybolduğu net gözükmektedir. Demek s ts (ts) yarı kapantılı ünsüzünün, ş- tş (tş) yarı 

kapantılı ünsüzünün doğal devamı, mirasçısıdır. Aynı kökten ts, tş yarı kapantılı ünsüzünün 

oluşması Altay dillerini ikiye ayırmıştı. Bu ünsüzlerin kalıntısı olarak s ünsüzü Kuzey-Doğu 

dillerinde, ş ünsüzü ise Güney-Batı dillerinde günümüze kadar yaşamaktadır.  Ayrıca aynı görüşü 

ünlü Türkolog G.Kiyekbayev da savunmuştur. [4, 15-б.]. 

       Oğuz grubu ve Kıpçak grubunun önemli fonetik özelliklerinden biri - y~j. Örneğin; Kıpçak 

grubuna ait Kazak dilinde jaz (bahardan sonra gelen mevsim) jas (insanın, hayvanların v.b. hayat 

mevsimini belirten zaman, yıl sayısı), jol (insan, hayvan, arabaların tekrar tekrar yürüdüğü yol),jıl 

(on iki aylık zaman, mevsim), jel (bazen sert, bazen yavaş esen hava), jır (manzume eserinin genel 

adı), jılkı (ulaşım için kullanılan tek toynaklı), jılan (sürüngen, omurgalı hayvan), jaksı (beğenilen, 

güzel),  jaman (kötü, beğinilmeyen), jalgız (tek, yalın), jarık (aydınlık, hur), oğuz dillerinde yaz, 

yaş, yol, yıl, yel, yılkı, yılan, yakşı, yaman, yalgız, yaruk vs.              

 y~j 


uyumunun kökeni hakkındaki tartışmalar Türkoloji alanında yüzlerce yıl tartışıla 

gelmiştir. V. V. Radlov ve V. A. Bogoroditskiy’nin öncülük yaptığı Türkologlar y ünsüzünü temel 

kök olduğunu savunduysa; G. İ. Ramsted’in öncülük ettiği Türkologlar dj yarı kapantılı ünsüzünü 

temel kök olarak savunmuştur. Fakat iki yönün de araştırmacıları kendi savunduklarını Türkoloji 

alanına onaylatamamışlardır. B. Sagındıkoğlu bu yönde özel araştırmalar yapmış ve çözümü 

bulunamayan sorunu kökünden çözmüştür. Temel köken olarak sanılan y ünsüzü sadece epitez bir 

sestir. Örneğin; orta asır eserlerinde karşılaştığımız yazla, sözle, karardı, sargardı kelimeleri Kazak 

dilinde  jayla, söyle, karaydı, sargaydı. Bu verdiğimiz örneklerden z  ve  r seslerinin yerini y 

ünsüzünün aldığını, yerinde sağlam olduğunu görürüz. Aynı olay eski devir yarı kapantılı ünsüz 

içeriğinde de olmuştur. Buna örnek olarak Altay dillerinde korunmuş tyakşı (iyi), tyat (yat), tyol 

(yol), tyeti (yedi), tyer (yer), tyıl (yıl), tyok (yok) gibi sayılı kavramlar delil olabilir. Açıklayacak 

olursak  ç (tş) ünsüzünün içeriğindeki ş ünsüzü erimiş yavaşça yerini y epintez sesine bırakmıştır. 




I Türkoloji Qurultayın 90 illiyinə həsr olunmuş beynəlxalq konfrans: 

 

TÜRKOLOJİ ELMİ-MƏDƏNİ HƏRƏKATDA ORTAQ DƏYƏRLƏR VƏ YENİ ÇAĞIRIŞLAR (II hissə) 



 

 

 



 

 

 



65

Bunun neticesi olarak da ty çift ses hayata gelmiştir. Bu şekildedir;tş>ty. ts (ts), -  ç (tş) 

ünsüzlerinin, ayrıca buradan oluşan diğer ünsüzlerin önündeki t sesi zaman içerisinde erimiştir 

böylece y epintez ünsüzü sade kalmıştır. Böylece yukarıdaki kavramların gelişme seviyesi bu 

şekildeki dinamik kanuna bağlıdır:çakşı>tyakşı>yakşı, çol>tyol>yol, çeti>tyeti>yeti, 

çer>tyer>yer, çıl>tyıl>yılvs. Böylece Oğuz grubundaki kelime başı #y akıcı ünsüzü ç yarı kapantılı 

ünsüz içeriğindeki ş ünsüzü güçsüz kalarak yerini y akıcı ünsüzüne vermiştir. Ayrıca yarı kapantılı 

ünsüz içeriğindeki t ünsüzünün kaybolması temelinde oluşmuştur şeklinde açıklık getirebiliriz.     

 Kıpçak 

dil 


grubundaki 

j  sesi de ç yarı kapantılı ünsüzünde türemiştir. Fakat gelişme 

esnasında farklı yollar izlemiştir.  Ç (tş) ünsüzü önce sedalılaşmıştır. ç (tş)>dj.  Zaman içersinde 

yarı kapantılı ünsüzün önündeki d sedalı ünsüz kaybolmuştur. Şu şekildedir: tş>dj>j. Böylece Oğuz 

grubundaki kelime başındaki  #y ve Kıpçak grubundaki #j kelimeler eski devirde sadece ç  (tş) 

ünsüzü ile söylenmiştir. Bunun gibi değişikliklerin az zamanda ortaya çıkması imkânsızdır. Böylece 

Oğuz ve Kıpçak gruplarının bir birinden ayrılmaları çok eskiye dayanmaktadır.     

    Oğuz ve Kıpçak gruplarının arasındaki önemli fonetik farklılıklardan biri Kıpçak grubundaki q, k 

sesleriyle biten eklerin Oğuz grubunda genelde sedalı şekilde karşımıza çıkmasıdır. Kıpçak 

gruplarında ise bu ses sürekli sedasız şekilde korunmuştur. Bunların arasında sıkça kullanılan ekler 

:-luğ/-lüg/-lig. “Kutadgu Bilig” eserinden örnekler verecek olursak:Telim kalgu ermas tirilig küni 

Uzun bargu ermas uluğluğ üni (Біле білсең тіршілік күндері ұзаққа созылмайды Ұлықтық 

даңқы  мəңгі емес); Negü tereşitgülyaglıgkişiYagıbirlauruşutükamişyaşı (Жауы бар кісі   

жауымен күресес-күресе өмірін тауысқан  кісі   не деп айтады, тыңда); Sezigsiz ölüm bir kün 

bir kün ahır kelir Tirilmiş bu janlıg janın algalır (Күмəнсіз өлім ақыры бір күн келеді Өмір сүріп 

жатқан тірі мақұлықтардың жанын алады). «Atabet-ülHakayık» eserindeki örnekler:Könilig 

tonın key koyup egirlig (Қыңырлықты тастап шындықтың тонын ки); Kanı kança bardı Kişilig 

esiz (Адамгершіліктен безгендер қаншалықты жерге дейін барды, байқадың ба?). Eserlerde 

örneklerini verdiğimiz tirig+lig, ulug+lug, yagı+lıg, jan+lıg, köni+lig, egir+lig, 

kşi+ligkelimelerine ek eklendiği anda sedalılaştığını görmek mümkündür. -uğ/-üg,-ığ/-igeki. Adı 

geçen eserlerden örnek verecek olursak: Karında törümiş kalınç 

ögrat+igyagızyerkatındaketaraytetig (Ей, сезімтал дос, қарында пайда болған мінез бен дағды 

қара жер астына бірге кетеді); Eligka yış+ıgbol-boldıkönlibüt+ün (Көңілі толып, елбасыға 

қалқан болды); Yarık düniya yüzka eşünsa eş+ügMen utru barayın (Жарық дүние жүзіме  перде 

жапса, мен оған қарсы ұшырасайын); Tar+ıgoruldu (тары орылып алынды). Bu kelimelerin 

hepsi eski Kıpçak dilinde ögrat+ik, yış+ık, eş+ük, tar+ıkşeklinde söylenmiş, sedalılaşmamıştır.  

 

Bu ek birçok köklere girmiş ve kalıplaşmıştır. Örneğin:, kud+ug (құдық), kap+ug (қақпа, 



есік), çer+ig (əскер), tar+ıg (астық), yıl+ig (жілік), sak+ıg (сағым), tap+ug (қызмет), öt+üg 

(өтініш, тілек), yaz+ug (жазық), tus+ug (түсім), öl+üg (өлім), tat+ıg (дəм) т.б. 

 Ayrıca 

eski 


–lağ/-lag,  ag/-eg, g, ğ ekleri de aynı gruba dâhil etmekte fayda vardır. Böylece 

kelime sonundaki sedalılaşma Oğuz gruplarına, sedasızlaşma ise Kıpçak gruplarına aittir.   

 

Fonetik açıdan önemli bir özellik ise Oğuz gruplarında kelime ortasında ğ, g, q, k 



sessizlerinin korunması, Kıpçak gruplarında düşmesidir. Örneğin; agır ~ ayır, agrı  ~ avruv, agu  

~u, bagla ~ bayla, bugday~biday, egin ~yin, igna ~ine, ogrı ~urı, oglan ~ulan, togrı ~tuvra, 

yıgla ~ jıla, küyagü ~küyev, ogul~ ul, ögren~üyren vs. Bunların dışında ikinci, üçüncühecelerde 

Oğuz gruplarındaki dudak ünsüzüyle söylenen kelimeler Kıpçak gruplarında tamamen düz ünlülerle 

karşımıza çıkar. Örneğin: aguz ~ avız, agur ~ avır vs. İlk hecedekieski Türkçedeki u ünlüsü Kıpçak 

gruplarında  u (ұ);  Oğuz gruplarında o’ya değişmesi gibi farklılıklar çoktur. (tuu ~tog, ulan  ~ 

oglan)  

 

Sadece bir kavramı bildiren kelimelerin Oğuz gruplarında ayrı Kıpçak gruplarında ayrı 



söylenmesi, bir birinden farklı olması bu dillerin çok eski dönemde değişikliye uğradığını 

göstermektedir. Örneğin; Oğuz grubundaki kurtga, kırınça, yıldırım, kapug, kurt, dudag, eksük, 

bagırsak, kandü, sogan,  örtüklü, yarın, evdaş, sökal, yogurt, sakış,çerik, kamug, kadaşkavramları 

Kıpçak gruplarındakarı, kumırska, nayzagay, esik, böri, erin, naşar, iş, öz, juva, jasırın, erten, 

ayel, avruv, ayran, oy, asker,  barşa, tuvısşeklinde söylenmektedir. Bu tür kelimelerin sayısını özel 

araştırmalar sayesinde belirlemek mümkündür.  




Yüklə 5,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   229




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə