PÂYÂNI OLMAZ
Geç gönül, dünyadan, eyleme heves,
Fȃnidir, hiç kime pâyânı olmaz.
Can kuşu bülbüldür, tenin bir kafes,
Bir gün uçar, dȃim duraRı olmaz.
Bir niceyi şahlık ile şȃd edip,
«Şehriyȃr» diye, ȃlem içre ad edip,
Ecelin elinden bir imdȃd edip,
Gittiler bütünü, kalanı olmaz.
İns ü cine şahlık eden Süleymȃn;
Cemşid u İskender, hani Nuşirevȃn?
Hani Hakk habibi o Fahr-i cihan?
Gitti varı, asla şüphesi olmaz.
Kalmadı Darab’ın, ne Şehriyar’ın,
Hani o Gülçehre, gümüş suretin?
Hani şehsüvarın, zerrin hisarın?
Hiç birinin nâm u nişânı olmaz.
Nice mürsel geçti, nice bin nebi,
Nice bâlî geçti, nice bin sabi,
Hasıl olmaz, hiç birinin matlabı,
Fani içre bȃkî kalanı olmaz.
Kimi zengin kıldı, kimleri gallaç,
Yoksulu zengine eyledi muhtȃç,
Gelse ecel yeli, olur bî-ilaç,
Gidecektir, yahşi yamanı olmaz.
493
Dünya malı verip nice bin kâni,
Lal ü cevherden olmuştur meskeni,
Gitti koyup kasrı, köşkü, eyvânı,
Gidenlerden dönüp geleni olmaz.
Dünyaya gelenin hepsi yok olur,
Gafil adam cahillikten aldanır,
Mal mülkünün tümü dünyada kalır,
Hiç bir adam alıp varanı olmaz.
Boyu posu servi dek nazik bedenler,
Elma yanaklılar, gonca dehanlar,
Gül yüzlü periler, gümüş takanlar,
Ȃlemde şȃd olup güleni olmaz.
Yok vefası, dostlar, fȃnî dünyȃnın,
Ölene dek terk etme hayr u ihsanın,
Gidenden, gelmeye yoktur imkanın,
İnan, bu sözlerin yalanı olmaz.
Ȃkıl odur, meyl etmese dünyaya,
Sıdk ile sığınsa Kadir Allah’a,
Mahtumkulu, her suret-i zîbaya,
Bakma sen, onların payanı olmaz.
Dostları ilə paylaş: |