65
enformasyon alanını kısıtlı çevreden kurtaran ilk gelişmeler olmuştur. Artık “bütün ülke
bir mahalledir.”
133
Başka yerlerden gelen haberlerin değeri daha yüksektir. Telgraf ve
telefon ile birlikte mekân algısında değişme başlamıştır. Bu araçlar, mekân üzerinde
hızlı dolaşımın-enformatik ilişkinin sağlanmasına olanak tanıyarak, mekânı
aşındırdığını(aştığını) ileri sürebiliriz. Bu gelişmeler, modern toplum kültürüne
eklenmekte sorun çıkarmamıştır.
Fotoğraf ve sonra sinema ile etkin olmaya başlayan görüntü çağı diyebileceğimiz
zamanda, insan bu etkinliklerin içinde tamamen pasif bir konuma henüz düşmemiştir.
Çünkü sinemaya gitme düşüncesi bile insana bir eylem alanı bırakmaktadır. Asıl nokta,
görüntünün bir kutu içinde gelip evlere yerleşmesidir. Farklılık yaratan ya da
postmodern bir gelişme olarak televizyon, iletişimde(konuşmada) sözcüklerin yerine
görüntüyü, görsel imajları, üstün kılan bir özelliktedir ve insan bu ilişkide diğer araçlara
oranla daha edilgen bir konumdadır. Sözün veya yazının hükmü kalmamıştır, görüntü
karşısında. Gerçeklik bu anlamda, televizyonda olan olarak yeniden kurulmuştur
diyebiliriz. Zira; dünya gösteri dünyasıdır(show business) artık ve gerçeklik bu
gösteride sergilenen bir şeydir.
134
İlk başlarda etkili olmayan televizyonun, 1970’lerden itibaren hem bir eğlence
aracı hem de tüketim biçimlerini belirleyen bir unsur olarak postmodernitenin sahnesi
olmaya başlamıştır. Bireyi edilgen bir iletişim ya da ilişkinin(ilişkisizlik) içine sokan
televizyon, toplumun ekonomik tabakasının en alt kesimindeki evde başköşeyi
kaptığından beri postmodern kültürün temeli olan tüketici ve amorf(ya da daha çok
biçimlenebilir) insanını büyüten bir ebeveyn rolü üstlenmiştir. Dahası küreselleşmenin
de ilk örneği bu ekranda başlar diyebiliriz. Nitekim “dünyayı eve getiren”
135
televizyonda küresel bir nokta bulunurken, aynı zamanda da postmodern
evsizliği(mekânsızlığı) de yaratmıştır: Dünya evimizdeyse evimiz nerede?
136
Her yerde
ve hiçbir yerdedir. Açıkçası gerçeğin imaja dönüştüğü yerdir televizyon.
133
Morse ait bu sözün doğrusu ve tamamı şöyle: Telgraf bütün ülkeyi bir mahalle haline getirecektir. Akt.
Neil Postman,
Televizyon Öldüren Eğlence-Gösteri Çağında Kamusal Söylem
, (3. Baskı), (Çev.: Osman
Akınhay), Ayrıntı Yayınları, İstanbul 2010, s.78.
134
Postman, s.16.
135
Yılmaz Erdoğan’nın yönettiği
Vizontele
Filminin repliği
136
Anderson, s.125;
Featherstone, s.103.
67
habersizlerdir. Çok yakında kumandadaki kapatma düğmesinin fonksiyonunu yitirecek
olmasından, yeni nesil ürünlerde olmayacağını bile düşünebiliriz. Kısaca insan
televizyon karşısında bu kadar edilgenleş(tiril)miştir.
139
Sonuçta; televizyonun tüm evlere girmesi ile beraber hayata dair her şey ekranla
buluştuğunda anlam(sızlık)a kavuşur bir mahiyete bürünmüştür. Ekranın görünen
yüzleri seyircilere değişen rol modeller ve bunların alışkanlıklarını sunarken, gerçeklik
bu anlamda objektifin karşısında yakalanan bir durumdur. Herhangi bir konu, eğer
televizyonda bahsi geçiyorsa ve bunu sunan kişi aşina olunan veya etiketi olan biriyse
gerçeklik ya da doğruluk daha kolay üretilebiliyor. Televizyondan izleyicilere sunulan
yemekler,
daha lezzetli; mekânlar,
daha güzel; insanlar, daha cezbedici olabiliyor.
Dostları ilə paylaş: