Tüm evrende yaln›z bir tek yaflam biçimi biliyoruz: Dün-
ya üzerindeki yaflam. Kökü ve genetik organizasyonlar› aç›-
lar›ndan bir birlik oluflturan dünya canl›lar›, etkileyici
bir basitlikteki temel yap›lar üzerinde yükselen ola-
¤and›fl› bir karmafl›kl›k gösterirler. Karmafl›kl›¤›n kö-
keninde, milyarlarca y›ll›k evrimin birikimi, basitli¤in
kökenindeyse yaflam›n yap›s›na giren farkl› atom ve
moleküllerin oldukça s›n›rl› say›s› yat›yor.
Yaflam Nedir?
Yaflam, içinden enerjinin ‘akabildi¤i’, ‘yüksek derecede
örgütlenmifl’ madde olarak al›nabilir. O zaman yaflam›, mad-
denin di¤er özelliklerine (örne¤in m›knat›sl›k özelli¤ine)
benzer flekilde ele almay› düflünebiliriz miyiz? Canl› madde-
yi atom ve moleküllerin di¤er kombinezonlar›ndan ay›ran
‘gizemli’ fark nedir?
‘Canl›’ maddenin en belirleyici özellikleri, üreme ve ge-
liflme/büyüme yetisi. Bir alev de baflka alevleri bafllatabi-
lir (kendisini yaratabilir); ancak, geliflip kendi iç dinamik-
leriyle, baflka bir fleye baflka tür alevlere -örne¤in pasa
dönüflemez. Yaflam›n fosil kay›tlar›ndan biliyoruz ki,
yaflam kendini sürekli olarak de¤ifltirdi ve balinalar-
dan a¤açlara, kufllara, mikroplara, alglere kadar her
ortamda yaflam›n yeni örneklerini oluflturdu. Bütün
bu genifl yelpazeli farklar›n alt›ndaysa, ayn› kökten
gelmenin izleri bulunuyor. Bu birlik ve basitli¤i gö-
rüp takdir edebilmek için, canl› maddelerdeki atom
ve moleküllerin tip ve türlerine e¤ilmek, maddenin
canl› kalmas›n› sa¤layan kimyasal reaksiyonlar› daha
yak›ndan incelemek gerekiyor.
Biyolojik Olarak Önemli Bileflikler
Canl›lar›n içerdikleri elementler listesi bize yaflam›n ne
oldu¤unu söylemez; bu, bir kekin yap›m› için gerekli mal-
zemeler listesinin bir kek olmamas›na benzetilebilir. Ele-
mentlerin molekülleri, moleküllerin de karmafl›k mole-
külleri nas›l oluflturdu¤una daha yak›ndan bakabili-
riz.
Canl›lar› molekül düzeyinde ele ald›¤›m›zda, ya-
flam biçimlerinin oluflumunda, az say›da oldukça
basit moleküllerin söz konusu oldu¤unu görmekte-
yiz. Örne¤in, canl›lar›n temelindeki, polimer dedi¤i-
miz bir dizi karmafl›k molekülün, monomer denilen
bir dizi daha da basit, birbirine eklenebilen molekül-
den oluflmakta oldu¤unu görürüz. En önemli mono-
merler aras›nda, proteinleri oluflturan amino asitler, fle-
kerler, ya¤ asitleri ve nükleotidler say›labilir.
Yaflam›n kökenini araflt›rmada en önemli ipucu flu: Ba-
sit monomerlerin bir bölümü ‘sa¤lak’ (sa¤-el simetrisinde),
bir k›sm› da ‘solak’ (sol-elli) olabilmekte. Bu iki farkl› ko-
numlu moleküller aras›nda tafl›d›klar› atom say›lar› ve dizi-
Biyolojik ya
11
Ocak 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
limleri aç›s›ndan bir fark yoktur. Fa-
kat, molekül içinde baz› atomlar›n ko-
numlar›, sa¤ ve sol eldiven çiftleri gibi
birbirlerinin aynadaki yans›mas›na
benzer flekilde bir ‘nüans’ gösterirler.
‹lginç olan flu: Yeryüzündeki yaflam›n
monomerleri her zaman ‘solak’, yani
sol-elli cinstendirler. Biyolojik kökenli
bütün monomerler sol-elli olduklar›
halde, biyolojik olmayan yollarla olu-
flan, ya da laboratuvarlarda oluflturu-
lan monomerlerde eflit oranlarda sa¤
ve sol elli türler olur. Yaflam›n bafllan-
g›c›nda, olas› ki flans eseri bu ilk seçi-
min, yeryüzü kökenli bütün biyolojik
ve organik kökenli moleküller için ge-
çerli oldu¤u görülmekte. Uzaydan ge-
len baz› karbonlu meteoritlerde baz›
aminoasitlere rastland› (örne¤in,
1972’de Avustralya’ya düflen ‘Murchi-
son’ meteoritinde bu görüldü.). Ancak
bu göktafl›ndaki aminoasitlerin eflit
miktarlarda sa¤ ve sol elli olduklar›
görüldü.
Monomerlerin daha büyük mole-
küller oluflturma flekilleri, sonuçta
canl› ve cans›z madde aras›ndaki fark›
yaratan yolda önemli bir ad›m olarak
kabul ediliyor. Bu fark, canl› molekül-
lerin gereksinimi olan yüksek miktar-
larda bilgi depolama ve aktarma
(transfer) için bir temel oluflturuyor.
Depolama ve aktarmada atom tipleri-
nin yaratt›¤› ‘kompozisyon’ kadar, mo-
leküllerin oluflturdu¤u yap›lar›n da et-
kin oldu¤u düflünülmekte.
Tüm yeryüzü canl›lar›n›n, mono-
merlerin birbirine eklenerek polimerle-
ri oluflturdu¤u zincir fleklinde uzun
moleküller içermesi flafl›rt›c› de¤il. Bu
zincirlerde, belli bir örgü, küçük de¤i-
flikliklerle defalarca tekrarlan›yor. Bu
polimerlerde, halka yap›lar, yan zincir
ve halkalar, kendi üzerine katlanmalar
içeren, çok karmafl›k fakat çok belirli
ve ay›rdedici yap›lar ortaya ç›kmakta.
Bu flekilde oluflabilecek çok zengin ve
çeflitli kimyasal / biyolojik bileflikler ve
polimerler ailesi söz konusu. Örne¤in,
ortalama bir protein molekülü (en te-
mel bir organik polimer) birkaç yüz
aminoasit monomeri içerir. Her bir pro-
tein tipi, di¤erinden, polimer zincirinin
içerdi¤i farkl› amino asitler ve amino
asitlerin birbirine ba¤lanma düzen ve
s›ras›ndaki de¤iflikliklerle farkl›lafl›r.
Burada yine, yeryüzündeki yaflama
ait di¤er bir ay›rtedici ‘basitlik’ günde-
me geliyor: Mümkün olan çok yüksek
(milyonlarca) say›daki farkl› amino
asitlerden yaln›zca 20 tanesi yaflam›
oluflturan temel yap›lanmada görev al-
›yor. Öte yandan, ortalama bir protein
molekülü, yaklafl›k 100 kadar amino
asitten oluflur. Yani, amino asitler
20
100
farkl› flekilde yarat›labilirler. Bü-
tün Samanyolu içindeki atomlar›n sa-
y›s›ndan çok büyük olan bu süper-ast-
ronomik say›ya karfl›l›k, yaflayan orga-
nizmalar›n 20
4
(~ 100.000)’den daha
az say›daki farkl› protein molekülüyle
yetindikleri görülüyor!
Özetle söylemek gerekirse, kullan-
d›¤› moleküller aç›s›ndan yaflam, ola-
¤anüstü seçici davranmakta. Bu. Bildi-
¤imiz flekliyle yaflam›n çok önemli bir
özelli¤idir.
Bütün bu karmafl›k moleküllerde,
karbon atomu, yaflam›n temelini olufl-
turur. Karbonsuz, bildi¤imiz flekliyle
yaflam›n varolmas› olas› görülmüyor.
Bunun temelinde, karbon elementi-
nin, bir dizi de¤iflik elementle büyük
ve karmafl›k yap›l› moleküller olufltu-
rabilme yetene¤i yat›yor. Molekül ya-
p›s›ndaki bu de¤iflik yap›lanabilme ve
karmafl›kl›k özellikleri, maddenin bu
konumunun (konfigürasyon’unun)
kendi benzeri ya da t›pk›s›n› (kopyas›-
n›) üretebilmesini sa¤l›yor. Ayn› za-
manda da organizman›n canl› kalabil-
mek için, oluflturmak ya da ortamda
mevcutlardan seçmek zorunda oldu¤u
(kendisi için gerekli kimyasal enerjiyi
de sa¤layacak olan) bileflikleri yarata-
bilmek ve ‘al›koyabilmek’ becerilerine
temel oluflturuyor.
Yaflam›n varl›¤›n›n ve süreklili¤inin temelinde,
kendini tekrarlayabilmesi (ço¤alabilmesi) yatar.
Tek hücreler bölünerek; bitkiler tohum üretip ye-
ni bitkiler yetifltirerek; kufllar ve sürüngenler yu-
murtlayarak; memeliler canl› bebekler do¤urarak
ço¤al›rlar. Ço¤alma, bütün bu de¤iflik flekillere
karfl›l›k, molekül düzeyinde hep ayn› plan› uygula-
r: K›saca DNA (deoksiribo-nükleik asit) dedi¤imiz
ince uzun bir polimer, ço¤alma sürecini denetler.
DNA molekülleri, yak›n akrabalar› RNA (ribo-nük-
leik asit)le birlikte, ana organizmaya ve yeni o¤ul
organizmaya, ifllevsel olarak nas›l ‘yaflayacaklar›-
n›’ da ‘söyler’. Bu iki temel molekülün çal›flma il-
kelerini yak›n incelemeye almak, di¤er dünyalar-
daki yaflam flekillerinin nas›l iflleyebilece¤i konu-
sunda bize önemli ipuçlar› verebilir. Her ne kadar
Dünya d›fl› canl›lar›n biz Dünyal›lara benzer ya da
ayn› olmalar›n› beklemiyorsak da, onlarda da ben-
zeri fonksiyonlar›n gerçeklefltirilmesi gere¤i olsa
gerek.
Yeryüzündeki hayata ait birlefltirici özellikleri
flöyle özetleyebiliriz.: Bütün canl›lar DNA ve yak›n
benzeri olan RNA molekülleri içerirler. Bu poli-
merler, kopyalama ve ço¤alma ifllemleri için teme-
li olufltururlar. Ancak, ço¤alma ve kopyalama,
canl› hücreler d›fl›nda gerçekleflemez. Bu nedenle,
en küçük canl› birim ‘hücre’dir. Bütün yaflam fle-
killeri, nükleik asitlerin tafl›d›¤› ‘bilgi’ye dayan›la-
rak amino-asit-monomerlerinden oluflan polimer-
ler, yani proteinler içerirler. Proteinler, canl› hüc-
relerin yap› ve ifllevlerinden sorumludurlar. Di¤er
baz› polimerlerse besin (karbonhidratlar), enerji
tafl›ma ve depolama (ya¤lar) ifllevlerini gerçeklefl-
tirirler ve molekülleri hücreler halinde organize
eden ‘zar’lar›n (lipidler) temel bileflkelerini olufltu-
rurlar.
Yaflam›n yeryüzündeki öyküsü, burada de¤in-
me olana¤› bulamad›¤›m›z çok renkli ve göz al›c›
bir birikime sahip. Bu ola¤anüstü sürecin gizemi
üzerindeki perde oldukça aralanm›fl ve bilim bu
yönde çok önemli baflar›lara imza atm›fl bulunu-
yor. Yaflam› oluflturan temel moleküler yap› hak-
k›nda giderek yükselen bilgi düzeyimiz, bu yap›n›n
kimyasal temelde oluflum ve ifllevlerini anlamam›-
z› olanakl› k›l›yor. Kimya’n›n, temelde geliflkin bir
‘uygulamal› fizik’ dal› oldu¤unu hat›rlarsak, fizik-
sel kuramlar›m›z›n k›sa bir süre sonra, yaflamla il-
gili oluflum ve süreçleri de kapsam› alaca¤›n› ileri
sürebiliriz!.
Ulafl›lan noktada, yaflamla ilgili karmafl›k biyo-
lojik yap›n›n alt›ndaki dikkat çekici basitlik, mole-
küler düzeydeki anlaflabilirlik ve birlik (yeryüzün-
deki yaflam›n bir tek kökenden ortaya ç›k›fl› ve ev-
rim yoluyla yeni ve daha ‘yüksek’ merhalelere ula-
flabilmifl olmas›), yaflamla ilgili bütün gizemlerin
bilimsel yöntemle çözülebilece¤ini ortaya koymak-
ta. Dahas›, bu temel süreçlerin, ve onlar› takriben
evrim ve geliflmenin, benzeri y›ld›z ve gezegen sis-
temlerinde oluflacak ortamlarda tekrar tekrar or-
taya ç›kmas› ve her seferinde yeryüzündekinden
farkl› bir yol izleyerek farkl› sonuçlara ulaflmas›,
beklenebilecek en do¤al sonuç. Örne¤in, baflka
gezegenler üzerinde, 20 yerine 15 ya da 25 ami-
no asit kullan›lan bir yaflam biçimi düflünebiliriz.
DNA’n›n Yap›s› ve Ço¤alma Yetisi
.
aflam›n Yap›s›