Dünyam›z üzerinde kendili¤inden
ortaya ç›kt›¤› hakk›nda güçlü kan›tlar
bulunan yaflam sürecinin, evrende
baflka gezegen ve ortamlarda da orta-
ya ç›km›fl olabilece¤i düflüncesi, ol-
dukça çekici. Büyük Patlama’dan, ya-
flam› oluflturabilme ve akla ulaflabilme
yetene¤iyle ortaya ç›kt›¤›, Dünya üze-
rindeki son 5 milyar y›ll›k geçmifliyle
‘kan›tlanm›fl’ say›labilecek olan evre-
nin bu göz kamaflt›ran gösterisini, mil-
yar kere trilyonlar› aflan y›ld›z ve geze-
genlerden yaln›zca Günefl ve Dün-
ya’m›z için haz›rlad›¤›n›, art›k çok az
bilimci ve felsefeci kabul edebiliyor.
Yani, evrenin di¤er y›ld›z ve gezegen-
lerinde de çeflitli geliflim düzeylerinde
yaflam süreci ve ‘ak›ll›-ak›ls›z’ canl›lar-
la dolu olabilir.
Büyük fizikçi Enrico Fermi ‘nin y›l-
larca önce sordu¤u gibi, biz de tekrar-
layal›m : “Öyleyse herkes nerede?”
Bunun yan›t›n› aramaya Günefl Siste-
mimizden bafllayabiliriz.
Günefl Sisteminde
Yaflam
Dünya d›fl›ndaki gezegen ve aylar-
dan 30 kadar›, son 40 y›ld›r robot
araçlarla ziyaret edilmifl, yak›ndan fo-
to¤raflar› çekilmifl ve haklar›nda ol-
dukça ayr›nt›l› veriler toplanm›fl bu-
lunuyor. Bu aç›dan gezegenlerimizi s›-
rayla ele alal›m:
Merkür, Ay’a benzer bir yap›da
üzerinde yaflam olmad›¤›n›n kesin ka-
n›tlar›, yüzey s›cakl›¤›n›n yüksekli¤i,
atmosferin yoklu¤u ve gece gündüz
›s› farklar› (gündüzleri 425 °C, gecele-
ri –180 °C).
Venüs, çok yo¤un atmosferi (90 at-
mosfer bas›nç), kurflunu eriten yüzey
s›cakl›¤› (450 °C) ve atmosfer kompo-
zisyonuyla hayat için bir umut b›rak-
m›yor.
Ay›m›z üzerinde de hayat›n olmad›-
¤› ve hiçbir zaman bafllamam›fl oldu-
¤unu kesinlikle biliyoruz.
Mars’›n durumu yukar›da ele al›n-
d›¤› için burada üzerinde fazla durma-
yaca¤›z. Ancak, tek hücreli yaflam›n
3,5 milyar y›l önce bafllam›fl olabilece-
¤i, yüzey üzerinde suyun akt›¤› dö-
nemlerin oldu¤u yolunda güçlü kan›t-
lar ortaya ç›k›yor. Önümüzdeki dö-
nemde Mars’a yap›lacak insanl›/insan-
s›z yeni yolculuklar, bu konudaki tar-
t›flmalara son noktay› koyacak.
Günefl sisteminde yaflam için en
az›ndan bafllang›ç yapm›fl olabilme
olas›l›¤›n›n en yüksek oldu¤u di¤er
gök cisimleri, Jüpiter’in yak›n aylar›n-
dan Europa ve Ganymede ve Sa-
türn’ün ay› Titan. Europa’n›n ve Gany-
mede’nin yüzeylerini kaplayan buzla-
r›n alt›nda oldukça derin okyanuslar
tafl›yabilece¤i düflünülüyor. Bu konu-
da, Jupiter’de incelemelerini tamamla-
yan NASA’n›n Galileo uzay arac›ndan
ulaflan resim ve verilerle desteklenen
ipuçlar› bulunuyor. Jupiter’in neden
oldu¤u gel-git etkileri bu uydulardaki
12
Ocak 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
Herkes NerEde?
Gökada yaflam bölgesi
Mars’›n yörüngesi
Dünya’n›n yörüngesi
Venüs’ün yörüngesi
Jüpiter’in yörüngesi
Günefl çevresi yaflam bölgesi
GÜNEfi
Venüs’ün yörüngesi
s›v› ortama gerekli fazladan enerjiyi
sa¤layabilir ve yeryüzü okyanus diple-
rinde de gözlenen türden, Günefl ›fl›¤›-
na ve fotosenteze do¤rudan gereksi-
nim göstermeyen (ya da hiçbir flekilde
tahmin edemiyece¤imiz yeni) türden
yaflam biçimleri ortaya ç›km›fl ve hatta
geliflmifl olabilir.
Merkür’den büyük kütleli ve Günefl
Sistemi’inde atmosfere sahip tek uydu
olan Titan’daysa, yeryüzünde biyolo-
jik yaflam›n ortaya ç›kmas› öncesi
(pre-biotic) koflullar›n varl›¤› hakk›nda
iflaretler var. Yüzeyinde hidrokarbon
(metan ve etan) denizleri ve bu mole-
küllerin atmosfer ve Titan’›n yüzeyi
aras›nda çevrimini sa¤layabilecek hid-
rokarbon ‘ya¤mur’lar› olabilece¤i, ge-
çirgen olmayan metan-yo¤un atmosfe-
rinin (yüzeydeki bas›nç 1,5 atmosfer
s›cakl›k –180 °C olarak hesaplan›yor)
spektroskopik ve di¤er yollarla ince-
lenmesi, bu tahminlerin temelini olufl-
turuyor. Ekim 1997’de yola ç›km›fl
olan NASA-ESA arac› Cassini-Huy-
gens, 2004 y›l›nda Satürn sistemine
ulaflacak ve bu arada Titan’a ait hipo-
tez ve öngörülerin s›nanmas›na ola-
nak sa¤layacak. Özellikle Huygens
sondas›, Satürn’e var›fltan 4 ay sonra
(27 Kas›m 2004’te!) ana gemi Cassi-
ni’den ayr›larak Titan atmosferine gi-
rerek atmosfer ve yüzey koflullar› hak-
13
Ocak 2003
B‹L‹M
ve
TEKN‹K
‘Goldilock’ (Alt›n Bukleli K›z) adl› küçük ço-
cuk masal›ndaki ‘3 küçük ay›c›k’ için ormandaki
gizemli kulübede kendilerine 3 ayr› tasta sunulan
‘s›cak, ›l›k ve so¤uk’ çorbalar motifinden ilhamla,
Goldilock hipotezi’ olarak isimlendirilen bir tasni-
fe göre, bir y›ld›z›n çevresindeki gezegenlerin bu-
lundu¤u bölgeler de, yaflam aç›s›ndan, ‘s›cak’,
‘›l›k’ ve ‘so¤uk’ olarak s›n›fland›r›labilir:
Y›ld›za çok yak›n bölgeler yaflamla ilgili sü-
reçler (özellikle suyun s›v› halde bulunabilece¤i
gezegen yüzey s›cakl›klar›na olanak verme) aç›-
s›ndan uygun olmayan ‘s›cak’ bölüm, çok uzak
bölgelerse ‘so¤uk’ bölümler. Güneflimiz için,
Merkür s›cak bölgede, Mars-ötesi gezegenlerse
so¤uk bölgede yer al›yorlar. Il›k bölgede Dünya,
Mars ve baz› çal›flmalara göre de, Venüs bulunu-
yor. Bu say›, Drake denkleminde Samanyolu’nda-
ki uygarl›klar›n say›s›n›n hesaplanmas›nda önem-
li.
Benzer flekilde, gökadalar›n, bu arada Sa-
manyolu gökadam›z›n da yaflam bak›m›ndan uy-
gun (yaflam için ‘›l›man’) ve uygun olmayan (‘s›-
cak’ ve ‘so¤uk’) bölümlerinden söz etmek olas›.
Samanyolu merkezine yak›n bölgeler, yo¤un y›l-
d›z oluflumu ve buna ba¤l› olarak, süpernova
benzeri felaketli süreçlerin say›ca yüksekli¤i ne-
deniyle, yaflam›n ortaya ç›kmas›na olanak vere-
cek ve onu uzun süre destekleyebilecek y›ld›zla-
r›n say›s› aç›s›ndan, Günefl’in de bulundu¤u orta
bölgelere göre daha az flansl›. Y›ld›z kütlelerinin
ve buna ba¤l› olarak, evrim h›zlar›n›n da göz
önüne al›nmas›yla, yaflam için gerekli yüksek
atom numaral› elementlerin yeterli zenginlikte
oldu¤u, ayn› zamanda, y›k›c› olaylar›n yeterince
seyrek yafland›¤› gökada bölümlerinde, yaflam›n
ortaya ç›kmas› ve teknolojik uygarl›klar gelifltire-
bilmesi olas›l›¤› daha yüksek. Samanyolu’nun,
merkezinden yaklafl›k 20-40 bin ›fl›ky›l› uzakl›k-
taki bölümü, bu aç›dan yaflam› aramak için daha
fazla zaman harcamam›z›n uygun olaca¤› bölüm-
leri. Ayr›ca, gökada tipleri de, yaflam ve uygarl›k-
lar›n var olabilme koflullar› aç›s›ndan önemli. Ör-
ne¤in, ‘etkin gökadalar’ denen gruptakiler, yük-
sek etkinlikleri nedeniyle, kararl› yaflam bölgele-
ri için uygun olmayan ‘ada’lar. Dolay›s›yla, Sa-
manyolu tipi bir gökadan›n sahip oldu¤u 100-
400 milyar mertebesindeki y›ld›z say›s›, Drake
denklemindeki yerinde %10 merbesinde yer ala-
cakt›r. Samanyolu’ndaki Günefl benzeri y›ld›zla-
r›n say›s› 10-20 milyar civar›nda hesaplan›yor.
Ortaya ç›kan bir uygarl›¤› yok edebilecek
kozmik felaketler aç›s›ndan göz önüne al›nmas›
gereken olaylar aras›nda, nova patlamalar› (1-10
›fl›k y›l› uzakl›klarda), süpernova patlamalar› (1-
1000 ›fl›k y›l› yak›nlar›m›zdaki olaylar) ve gama
›fl›n patlamalar› (10.000-50.000 ›fl›ky›l›na kadar
uzakl›larda) say›labilir. Y›ld›z ve gezegen çarp›fl-
malar› ve büyük ölçekli meteorlar›n yaflam tafl›-
yan gezegenlerle çarp›flmalar›, olas› kozmik fela-
ketler listesindeki di¤er olaylar. Günefl Siste-
mi’nin geçmiflinde, gezegenleraras› çarp›flmalar
oldu¤una dair ciddi ipuçlar› bulunuyor. Bunlar
aras›nda, Ay’›n, Mars büyüklü¤ündeki bir gök
cisminin 4 milyar y›l kadar önce, Dünyam›z ile
çarp›flmas› sonucu oluflmas›; Venüs’ün, kendi
çevresinde, bütün gezegenlerin tersine yönde
dönmesi ve Neptün’ün kutuplar›n›n Günefl’e dö-
nük olmas› say›labilir. Meteor çarpmalar›n›n
ipuçlar› ve sonuçlar› hakk›ndaysa daha ayr›nt›l›
bilgilere sahibiz. Örne¤in, bir kaç yüz milyon y›l
süreyle yeryüzünün mutlak ‘hakimleri’ olan dino-
zorlar›n ortadan kalkmalar›, bundan 65 milyon
y›l önce, 10-100km çapl› bir meteorun dünyam›-
za çarpmas› sonucu (bu meteorun, Amerika’da
Yucatan yar›madas›nda bulunan 300 km çapl›
krateri oluflturdu¤u düflünülüyor.).
Samanyolu
gökadam›z›n temsili resmi
üzerine çizilen küçük çember, Günefl’in
4000 ›fl›ky›l› çevresindeki bölgeyi, genifl çemberse,
40,000 ›fl›ky›l› yar›çapl› bölgeyi göstermekte. Parlak ›fl›kl› bölge,
Dünyadan bak›ld›¤›nda Yay Burcu bölgesine düflen Samanyolu merkezi bölgesini gösteriyor.
Mavi renkli bölgeler, yo¤un y›ld›z oluflum bölgeleri. Sol üstte, Andromeda Gökadas› ve onun uydu
gökadalar› NGC32 ve NGC 205 görülüyor.
‘Goldilock’ Hipotezi
.
fiimdiye kadar yürütülen SET‹ programla-
r›yla taranan parametre uzay›n›n bir bölü-
mü, bu flekilde gösterilmekte. K›rm›z› böl-
geler, oldukça yo¤un flekilde taranm›fl ala-
n›, siyah bölge de henüz hiç taranmam›fl
alan› gösteriyor. Ara renkteki bölgelerse,
alttaki ölçekte verildi¤i. flekliyle, o para-
metredeki tarama yüzdesini veriyor. Düfley
eksen, ›fl›ma (‘yay›n’) yapan uygarl›¤›n
enerji bütçesini, yatay eksense, yeryüzün-
den taranabilmifl uzakl›klar› gösteriyor.
Örne¤in, Arecibo ile yay›n gücümüz olan
100 triyon (10
14
) Watt ›fl›maya sahip
uygarl›klar›n 50 ›fl›ky›l› uzakl›¤a kadar bü-
tünüyle, 1000 ›fl›ky›l›na kadar olan bölge-
deyse %30 oran›nda tarand›¤› görülüyor.
4,000 ›fl›ky›l› ötesinde karanl›k (hiç taran-
mam›fl ) bölge bafllamakta. Daha fazla ›fl›ma gücüne sahip uygarl›klarsa, 100 Arecibo gücüne kadar olanlar
1000 ›fl›ky›l›, 1 milyon Arecibo gücünde olanlarsa, 100,000 ›fl›ky›l› uzakl›¤a kadar (Samanyolu’nun tama-
m›nda) taranm›fl say›labilir. Bu anlamda, Samanyolu içinde bir ‘süper-uygarl›¤›n’ olmad›¤›n› söyleyebiliriz.
Samanyolu’nun s›n›r›
‹yice taranm›fl
Henüz taranmam›fl
Tip II
uygarl›k
Dünya’dan uzakl›k (›fl›ky›l›)
Taranan y›ld›z sistemlerinin yüzdesi
‹zotropik
olarak
yay›nlananefektif
güç
Tip I
uygarl›k
Dünyam›z
düzeyinde
uygarl›k
(Arecibo)
Dünyam›z
düzeyinde
uygarl›k
(uzaya
radyo
yay›l›m›)
Yerel gökadalar grubunun
s›n›r›