Selçuk iletiŞİM



Yüklə 2,6 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə107/120
tarix15.10.2018
ölçüsü2,6 Mb.
#74209
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   ...   120

Barda: Şiddet Bağlamında Barın İçi ve Dışı (205-219)
219
Gürüz A (1994) Adalet Kavramının Belirsizli-
ği, Adnan Gürüz (der.) Adalet Kavramı, Türki-
ye Felsefe Kurumu, Ankara, 11-13.
Harvey  D  (2006)  Sosyal  Adalet  ve  Şehir,  M.
Moralı (çev), Metis Yayınları, İstanbul.
Hayward S (1996) Key Concepts In Cinema
Studies, Routledge, London.
Huizinga J (2006) Homo Ludens/Oyunun Top-
lumsal İşlevi Üzerine Bir Deneme, Mehmet Ali
Kılıçbay (çev), Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
İnam A (2008) Karşılaşma Ahlakı Üzerine
Bazı Düşünceler, www.karto.itu.edu.tr/ dersle-
rimiz/etik/ karsılasmahlaki.pdf, 22.10.2007.
Karayel B (2007) Keselim mi Yoksa Besleye-
lim mi, SinemaTürk, 5, 25-26.
Levinas E (2002) Sonsuz Tanıklık, Zeynep
Direk (yay haz), Metis Yayınları, İstanbul.
Maktav H (2007) Türk Sinemasında Bir
‘Oyun’ Olarak Hukuk, Toplum ve Bilim, 109,
201-233.
Milburn M A (1998) Sosyal Psikolojik Açıdan
Kamuoyu ve Siyaset, A.Dönmez (çev), İmge
Kitabevi, Ankara.
Millet K (1987) Cinsel Politika, Seçkin Selvi
(çev), Payel Yayınları, İstanbul.
Moses R (1996) Şiddet Nerede Başlıyor?, Ayşe
Kul (çev), Cogito, 6-7, 23-27.
Oskay Ü (1993) Kitle İletişimin Kültürel İşlev-
leri, Der Yayınları, İstanbul.
Özçelik C Ö (2007) Barda Biz Yaptık, Altyazı,
60, 93.
Riches D (1989) Şiddet Olgusu, David Riches
(der) Antropolojik Açıdan Şiddet, Dilek
Hattatoğlu (çev), Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Rigel N (1996) Haberin Gizli Tüketicisi Ço-
cuk, Yeni Türkiye, 11, 561-589.
Sennett R (1996) Kamusal İnsanın Çöküşü, S.
Durak, A.Yılmaz (çev), Ayrıntı Yayınları,
İstanbul.
Sennett R (1999) Gözün Vicdanı, S.
Sertabiboğlu ve C. Kurultay (çev), Ayrıntı
Yayınları, İstanbul.
Stam R ve ark. (1992) New Vocabularies In
Film Semiotics, Routledge, London.
Suner A (2006) Hayalet Ev/ Yeni Türk Sine-
masında Aidiyet, Kimlik ve Bellek, Metis Ya-
yınları, İstanbul.
Atay T (2004)  Erkeklik En Çok Erkeği Ezer!,
Toplum ve Bilim, 101, 11-30.
Yaşat D (2006) Haneke Sinemasında Oyun ve
Şiddet, Firdevs Gümüşoğlu (der), Terör, Şiddet
ve Toplum,  Bağlam, İstanbul, 89-96.
Yüce D (1995) Sinema İnsanı Tanımaktır, Yeni
Yüzyıl Gazetesi, 11 Mayıs 1995.


YABANCILAŞMIŞ KARAKTERLER VE POLİTİK ELEŞTİRİ: YAVUZ TURGUL
SİNEMASINDAN ‘MUHSİN BEY’ ÖRNEĞİ
Barış Kılınç
*
ÖZET
Kapitalizm, toplumsal hayatı kendi koşullarına göre biçimlendirir. Bu koşullar, insanı iki tür ahlak
anlayışı ile karşı karşıya bırakır. Bunlardan birincisi, ‘sorumluluk ahlakı’dır(rasyonel ahlak);
ikincisi ise, mutlak değerler ahlakıdır. Birincisine göre eylemek, kapitalist-bürokratik sistemin
zorunlu bir sonucudur. Kişi, bu zorunluluğu yerine getirdiği anda otomatlaşır ve sistemin görevli
bir memuru haline gelir. Tüm yetkelerini bu sisteme devreder ve kendine, diğerlerine ve dünyaya
karşı yabancılaşır. Mutlak değerler ahlakına ise sistemde yer yoktur. Sistem, her türlü duygusal
değerlendirmeyi belirsiz ve öngörülemez olduğu için akıldışı olarak tanımlamaktadır. Dolayısıyla
da bu ahlaka göre eylemek, sistemin dışına itilmek ya da başarısız olmak anlamını taşır. Bu ikir-
cikli durumun yarattığı ortamı Weber, bürokratik- demir kafes olarak adlandırır. Bu durum, insanı
bir otomat haline getirip yabancılaştırsa da böyle bir ortamda tercih edilebilecek tek seçenek
kalır: Gönüllü ya da değil demir kafese hapsolmak. Marx ise, Weber’in aksine umutludur. İnsanı
yabancılaştıran bu sistemden kurtuluş olanaklıdır. İşte çağdaş anlatı filmleri, Marx’ın bu umudu-
nu desteklercesine, kapitalist üretim ilişkilerinin yabancılaştırdığı karakterleri kullanarak, bu
üretim ilişkilerini eleştirmektedir. Bu makale, Yavuz Turgul sinemasını ‘çağdaş anlatı’ çerçevesin-
de ele almakta, ‘Muhsin Bey’ örneğinde yabancılaşmış karakterler yardımıyla yapılan düzen eleş-
tirisini ortaya koymaktadır. Bu film, Marxist bağlamda yabancılaşmış karakterler yardımıyla
politik bir başkaldırı örneği sunmaktadır.
Anahtar sözcükler: Kapitalizm, yabancılaşma, ahlak, sinema, çağdaş anlatı, Yavuz Turgul, ‘Muh-
sin Bey’ filmi
ALIENATED CHARACTER AND POLITICAL CRITICISM: ‘MUHSIN BEY’ CASE
AMONG YAVUZ TURGUL’S FİLMS
ABSTRACT
Capitalism shapes the social life according to its own mode. These conditions make the individual
come up against two types of ethics. The first is ‘the ethic of responsibility’ (rational ethic); the
second is the ethic of absolute value. According to the previous, to act is the result of capitalist-
bureaucratic system. The individual becomes a mere machine and a commissioned servant of the
system at the very moment when he fulfills this obligation. He hands over his whole authority to
the system and alienates against the others, the world and his own self. When it comes to the ethic
of absolute values, there is no room for it in the system. The system describes all the emotional
evaluation as irrational as they are unforeseen and ambiguous. So the acting means, according to
these ethics, being pushed out of the system and failing. Weber names the atmosphere that this
paradoxical case creates as bureaucratic-iron cage. The only thing to prefer in such an atmos-
phere is either willingly or unwillingly to be caged in even if it mechanizes and alienates the man.
However, Marx, on the contrary to Weber, is hopeful.  A survival from this alienating system is
possible. So, the modern narration films, as supporting this hope of Marx, criticize the production
relations by using the characters alienated by the capitalist production relations. This article dis-
cusses "Yavuz Turgul Cinema" from "modern narration" view, and puts forth the critics of order
by the help of alienated characters in the case 'Muhsin Bey’. This film sets forth a political up-rise
with the help of alienated characters in a Marxist context.
Keywords: Capitalism, alienation, ethics, cinema, modern narration, Yavuz Turgul, the film of
‘Muhsin Bey’
*
 Arş. Gör., Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi


Yüklə 2,6 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   103   104   105   106   107   108   109   110   ...   120




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə