Seldaexplore eu turkey tr bs+r indd



Yüklə 376,76 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə6/13
tarix01.02.2018
ölçüsü376,76 Kb.
#23158
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13

21

© Alex


ander Bar

ti/P


ix

elio


Küçük taşlar, mine, cam ya da seramik 

parçaları kullanılarak yapılan mozaikler, 

binaları süslemede kullanılıyorlardı. 

Hâlâ ayakta durun bir Roma su 

kemeri: Pont du Gard, Fransa. 

Roma İmparatorluğu 

yaklaşık MÖ 500 - MS 500 

MS milattan sonra demektir

Roma, tarih sahnesine İtalya’da küçük bir köy olarak girdi. Romalılar çok örgütlüydü. Roma 

orduları çok iyi savaşıyordu. Böylece adım adım Akdeniz etrafındaki tüm toprakları fethettiler. 

Nihayetinde, Roma İmparatorluğu kuzey İngiltere’den Sahra Çölü’ne, Atlas Okyanusu’ndan 

Asya’ya kadar geniş topraklara yayıldı.

Romalıların bize bıraktıklarından bazı örnekler:

>

 imparatorluğun tüm bölgelerini birbirine bağlayan bakımlı, düzgün yollar;



>

 avluları ve mozaik zeminleriyle çok güzel evler;

>

 dayanıklı köprüler ve (suyu uzun mesafe taşıyan) su kemerleri;



>

 binaların sağlam ve kalıcı olmasını sağlayan kubbeli kemerler;

>

 çimento ve beton gibi yeni yapı malzemeleri;



>

 mancınık (katapult) gibi yeni silahlar;

>

 Cicero ve Virgil gibi büyük yazarlar;



>

 birçok Avrupa ülkesinde bugün bile halen kullanılan Roma hukuk sistemi.




22

Vikingler, Amerika’ya bile 

ulaşabilmiş çok iyi denizcilerdi. 

(Ama bu bundan kimseye söz

etmemişlerdi!) 

Ortaçağ

yaklaşık MS 500 – 1500

Roma imparatorluğu çöktüğünde, Avrupa’nın farklı yerleri 

farklı halklar tarafından ele geçirilmiştir. Örneğin:

Cermenler

Cermen halklarının tamamı Almanya’ya 

yerleşmemiştir:

>

 Angluslar ve Saksonlar İngiltere’ye giderek 



1066’ya kadar burada hüküm sürdü.

>

 Frenkler MS 500–800 tarihleri arasında Fransa 

da dâhil olmak üzere Avrupa’nın büyük bir kısmını 

fethetti. En ünlü kralları Şarlman’dı.

>

 Gotlar (Vizigotlar ve Ostrogotlar) İspanya ve 

İtalya’da krallıklar kurdu.

>

 Vikingler İskandinavya’da yaşıyordu. 800’lerde 

ve 900’lerde gemilerle diğer ülkelere yelken açtılar. 

Yağmacılık yaptılar, ticaretle uğraştılar ve verimli 

tarım arazilerine yerleştiler.



Normanlar

veya “Kuzeyliler”, Fransa’ya (Normandiya olarak adlandırılan 

bölgeye) yerleşen Vikinglerdi. 1066’da İngiltere’yi fethettiler. 

Günümüzde Bayeux kentinde bir müzede sergilenen ünlü bir 

Norman duvar halısında bu fetihten sahneler betimlenmiştir.

Keltler

Roma döneminden önce Keltler, Avrupa’nın birçok 

bölgesinde yaşıyordu. Onların torunları bugün başlıca 

Bretanya (Fransa), Cornwall (İngiltere), Galiçya (İspanya), 

İrlanda, İskoçya ve Galler’de yaşamaktadır. Avrupa’nın 

bu bölgelerinde Kelt dilleri ve kültürü yaşamaya devam 

ediyor.



23

© SX


C

© D


ieter S

cütz/P


ix

elio


Ortaçağ kaleleri, 

düşmanlardan korunmak 

için inşa edilmiştir. 

“Gotik” mimari Ortaçağ’ın önemli 

buluşlarından biridir. Yukarıda, Milan 

Katedrali’nde bulunan bir “oluk” 

görülmekte. 

Kordoba’daki (İspanya) Ortaçağ

dönemine ait büyük caminin görünüşü. 

Slavlar doğu Avrupa’nın birçok yerine yerleştiler. Slavlar, günümüzde Slav 

dillerini konuşan Beyaz Ruslar, Bulgarlar, Hırvatlar, Çekler, Lehler, Sırplar, 

Slovaklar, Slovenler ve Ukraynalıların atalarıdır.

Macarlar 9. ve 10. yüzyıllarda Karpatya Havzası’na yerleştikten sonra 1000 

yılında Macaristan Krallığı’nı kurdular. Torunları bugün Macaristan’da ve 

diğer komşu ülkelerde yaşamaktadır.

Ortaçağ boyunca, Avrupa’daki krallar ve soylular arasında birçok çatışma 

ve savaş yaşandı. (Bu, tepeden tırnağa zırhlı şövalyelerin at üzerinde 

savaştığı dönemdi). Krallar ve soylular, kendilerini saldırılara karşı korumak 

için çoğunlukla kalın surlarla veya taş duvarlarla çevrili, sağlam kalelerde 

yaşıyordu. Bazı kaleler o kadar sağlamdı ki bugüne kadar ayakta kalmayı 

başarmışlardır.

Ortaçağda Hıristiyanlık Avrupa’nın yaygın dini haline geldi ve hemen 

hemen her yere kiliseler inşa edildi. Bunların bazıları, özellikle de yüksek 

kuleleri ve rengârenk vitray camlarıyla büyük katedraller, hayli görkemlidir.

Keşişler çiftçilik yapıyor ve tarımın tüm Avrupa’da geliştirilmesine yardımcı 

oluyorlardı. Keşişler, ayrıca okullar kurmuş ve kitaplar yazmışlardır. 

Yaşadıkları manastırlar çoğu zaman antik çağlardan kalan önemli kitapların 

korunduğu kütüphanelere sahipti.

Başlıca dinin İslam olduğu Güney İspanya’da ise, hükümdarlar çok güzel 

camiler ve minareler inşa ettirdi. Bunlardan günümüze kadar gelenlerin en 

ünlüleri Kordoba’daki cami ve Seville’deki Giralda minaresidir.



24

W

ik



imedia

© D


avid G

ay

a/W



ik

imedia


W

ik

imedia



Dünyanın en ünlü 

heykellerinden biri: 

Michelangelo’nun Davut 

eseri. 


Leonardo da Vinci 

bu helikopteri 500 

yıl önce tasarladı. 

Rönesans’ın en muhteşem 

tablolarından biri: 

Botticelli’nin Venüs’ü.  

Ortaçağda, insanların çoğu okuma yazma bilmiyordu ve sahip 

oldukları bilgiler ise sadece kilisede öğrendiklerinden ibaretti. Antik 

Yunanlıların ve Romalıların yazdığı kitapların nüshaları ise yalnızca 

manastırlarda ve üniversitelerde bulunabiliyordu. Ancak 1300’lerde 

ve 1400’lerde, öğrenciler antik çağlardan kalan bu kitapları yeniden 

keşfettiler. Bu eserlerden edindikleri büyük fikirler ve devasa bilgiler 

hayranlık uyandırıcıydı ve bunlar dört bir yana yayılmaya başladı.

Bu bilgi ve fikirlere, örneğin Floransa (İtalya) gibi kentlerde yaşayan 

varlıklı ve eğitimli kesim büyük ilgi gösterdi. Bu kesim, (özellikle 

de 1445 yılında matbaanın Avrupa’da icat edilmesinden sonra) 

istedikleri kitapları alabilecek olanaklara sahip oldu. Antik Yunan 

ve Roma kültürü onları büyüledi. Roma saraylarından esinlenerek 

yaptırdıkları evlerini Yunan ve Roma hikâyelerinden sahnelerle, 

tanrıların, kahramanların ve imparatorların heykelleriyle süslemeleri 

için yetenekli ressamlar ve heykeltıraşlar tutmaya başladılar.

Rönesans

yaklaşık MS 1300 – 1600

 

Sanki güzellik ve bilgeliğin hâkim olduğu kayıp bir dünya yeniden doğmuştu. 

İşte bu nedenle bu döneme ( “yeniden doğuş” anlamına gelen) “Rönesans” adı 

verilmiştir. 

Rönesans dünyaya aşağıdakileri kazandırdı:

>

 Michelangelo ve Botticelli gibi büyük ressam ve heykeltıraşlar;



>

 Brunelleschi gibi yetenekli mimarlar;

>

 olağanüstü bir mucit ve ressam olan Leonardo da Vinci;



>

 Thomas More, Erasmus ve Montaigne gibi büyük düşünürler;

>

 (Dünyanın ve diğer gezegenlerin güneşin etrafında döndüğünü 



bulan) Kopernik ve Galileo gibi büyük bilim insanları;

>

 Loire Vadisi’nde bulunan kaleler gibi güzel yapılar;



>

 insanoğlunun neleri başarabileceği konusunda yeni bir 

ilginin canlanması.



Yüklə 376,76 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   13




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə