T. C. Ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ felsefe ve din biLİmleri (Dİnler tariHİ) anabiLİm dali



Yüklə 0,68 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/31
tarix22.10.2018
ölçüsü0,68 Mb.
#75424
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   31

 
64
Buda’nın ölüm sonrası ile ilgili sessiz kaldığı belirtilmekle birlikte, bazı kutsal 
metinlerde onun dilinden bu konuda çeşitli ifadeler yer aldığı görülmüştür. 
Suttapitaka’nın Dhammapada adlı bölümünde bir kısım cehenneme  ayrılmıştır. Bu 
bölümde yanlış davranışlar yapan kişilerin cehenneme gideceği ve burada ceza 
göreceği belirtilmiştir.
221
 Bazı metinlerde cennetten de bahsedildiği belirtilmektedir. 
Buna göre Buda, iyilik yapanların ölümden sonra cennete, kötülük yapanların ise 
cehenneme gideceğini bildirmiştir.
222
  Ancak bu cennet ve cehennemin de dünya 
hayatı gibi geçici olduğuna inanılmaktadır. Buna göre cennete veya cehenneme 
gidenler, belli bir süre iyilik veya kötülüklerinin karşılıklarını aldıktan sonra tekrar 
bedenlenerek dünyaya dönmektedirler. Bu çerçevede cennet ve cehennemin, kısa 
süreli ödül ve ceza mekânları olarak görüldüğü anlaşılmaktadır.
223
 Esas kurtuluş ise 
                                                 
221
 Suttapitaka, Dhammapada, XXII, 306-319, Kaya, s.118-120. 
222
 Yitik, Karma- Tenasüh,  s. 131; Yılmaz, s. 86; Buda, s. 273; Tümer, TDVİA, C. VI, s. 357. 
223
 Yitik, Karma- Tenasüh, s. 131; Yılmaz, s. 86; Tümer, TDVİA, C. VI, s. 357. (Budizm’e göre üç 
ayrı âlem vardır. Bunlardan en alttaki duyular âlemi, onun üzerindeki şeffaf varlıklar âlemi, en üstteki 
ise mutlak şekilsizlik âlemidir. Bu bölümler de pek çok alt bölgelere ayrılmaktadır. En altta bulunan 
duyular âlemi, lanetlenmiş varlıklar, hayvanlar, insanlar, asuralar ve tanrılar âlemi olarak 
bölümlenmiştir. Yine bu bölümlerin de başka alt katları bulunduğu belirtilmektedir. Duyular 
dünyasında bulunan varlıkların hepsi beş duyuya ve idrak kabiliyetine sahip varlıklardır. Yeryüzünde 
insan ve hayvanların yer aldığı, bunun üzerinde hem dünyevi hem ilahi varlıklar olan asuraların 
(cinler), en üstte ise devaların yani tanrıların bulunduğu kabul edilmiştir. Bu tabakalardan en altta 
olanı lanetlenmiş varlıklar âlemi, kötü insanların ceza çektikleri bir yer olarak tasvir edilmiştir. Bu 
bölüm bir çeşit cehennem olarak da anlaşılabilir. Burada cezasını çekenlerin yeryüzünde yeniden 
bedenlenecekleri bildirilmiştir. Şeffaf varlıklar alanında bulunanlar, duyular âleminde bulunanlar gibi 
belli bir şekle ve görme, işitme idrak yetilerine sahiptirler. Bu bölgenin seviyeleri, özgürleşmenin 
derecelerine göre dört bölüme ayrılmıştır. Bu bölümler, Brahma alanı, Abhasvara alanı, Parlak 


 
65
nirvana ile ifade edilmektedir. Bu nedenle Budizm’de nihai kurtuluşu ifade eden 
nirvana da cennete benzetilmiştir.
224
    
 
        C) BUDİZM’DE KURTULUŞ ANLAYIŞI VE KURTULUŞA    
                                        GÖTÜREN YOLLAR 
Bu bölümde Budizm’in kurtuluş anlayışı çerçevesinde Buda’nın gösterdiği 
nedensellik çemberi ve dört yüce hakikati açıklamaya çalışacağız. Kurtuluşa götüren 
yollar başlığı altında ise sekiz dilimli orta yol doktrini ele alınacaktır. 
 
 
1-  Budizm’de Kurtuluş Anlayışı 
Budizm’in temel öğretisi olan dört yüce hakikat ve onun üzerine kurulu olduğu 
nedensellik çemberi, bu dinin kurtuluş anlayışını ortaya koymak açısından oldukça 
önemlidir. Çünkü bu iki temel düşünce kurtulma isteğini ortaya çıkaran sebebi ve bu 
sebebin ortadan kaldırılmasını ifade etmektedir.  
Buda, Benares’te verdiği ilk vaazında dört yüce hakikat ve sekiz dilimli orta 
yol öğretisini açıklamıştır. Buna göre dört yüce gerçeğin birincisi, daha önce de 
belirtildiği gibi, hayatın sadece ıstıraptan (dukkha) ibaret olduğudur. Dukkha, acı, 
keder,  ıstırap gibi anlamlara gelmektedir.
225
 Buda, hayatta karşılaşılan her şeyin 
                                                                                                                                          
Tanrılar alanı ve Algılanamayan Tanrılar alanıdır. Bu bölgenin ayrıca on yedi bölümden oluştuğu ve 
bu seviyelerin meditasyon ile geçilebileceği de belirtilmektedir. Mutlak şekilsizlik âleminde bulunan 
varlıklar sadece idrak ve bilinç duyularına sahiptirler. Buraya ulaşmak ve burada var olmak, her türlü 
dünyevi arzu ve istekten sıyrılmaya bağlıdır. Yani ancak kurtuluşu elde edebilenler bu seviyeye 
ulaşabilirler. Yitik, Karma- Tenasüh, s. 125-127; Yılmaz, s. 76-78.)  
224
 Yılmaz, s. 87. 
225
 Kaya, Buddhistlerin Kutsal Kitapları, s. 22-23. 


 
66
ıstırap meydana getirdiğini savunmuştur. Ona göre sadece doğmak, dünyada var 
olmak başlı başına acının kaynağıdır.
226
 
Buda’nın acının üç çeşidinden bahsettiği belirtilmektedir. Bunlardan birincisi;   
doğum, yaşlılık, hastalık, ölüm, kötü kişilerle beraber olma, sevilen kişilerden 
ayrılma, istenilen şeyin elde edilememesi gibi olumsuz durumların sebep olduğu 
sıradan acılardır.  İkinci tür acılar, değişimlerin yarattığı acılardır (viparinama 
dukkha). Bu acılar, mutlu olayların değişerek insana mutsuzluk vermesi sebebiyle 
meydana gelirler. Üçüncü tür acılar ise birleşimlerin oluşturduğu acılardır (samkhara 
dukkha). Bu tür acıların da beş çeşidi vardır: Dört ana madde, duyular ve duyuların 
algıları ile oluşan madde birleşiklerinin acıları; bütün olumlu ve olumsuz duygularla 
oluşan duygu birleşiklerinin acıları; içsel şeylerin dış maddelerle teması sonucu 
oluşan algı birleşiklerinin acıları; karmayı oluşturan iyi ve kötü fiiller, istekler, 
cehalet, nefret v.s. ile oluşan düşünce biçimlerinin birleşikleri; algılar sonucunda 
oluşan bilinç ile ortaya çıkan bilinç birleşikleridir. Bütün bunlar hayattaki acıların 
kaynağını oluşturan acının çeşitleridir.
227
   
Buda, acı, ıstırap anlamlarına gelen dukkhayı şöyle açıklamıştır: “Kardeşlerim 
yaşamdaki en temel gerçek ıstıraptır. Doğum  ıstırapla olur; yaşlanma  ıstıraptır, 
hastalık, ölüm ıstıraptır.  İstemediğiniz, tiksindiğiniz  şeylerden kurtulamamak, 
sevdiğiniz, istediğiniz  şeylere sahip olamamak ya da onları yitirmek ıstıraptır…” 
Buda, acıya asıl sebep olan şeylerin mutluluklar olduğunu belirtmiştir. Çünkü insanı 
mutlu eden, ona zevk veren şeyler insanın dışındadır; insan, mutluluk veren o 
kaynağı elde edememe veya elde ettikten sonra kaybetme veya bunların sürekliliğini 
                                                 
226
 Kaya, Buddhistlerin Kutsal Kitapları, s. 23; Ruben, s. 113. 
227
 Kaya, Buddhistlerin Kutsal Kitapları, s. 23; Eliade, C. II, s. 108. 


Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   31




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə