T c ankara üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ Sİyaset biLMİ
Yüklə 0,94 Mb. Pdf görüntüsü
|
- Bu səhifədəki naviqasiya:
- BÖLÜM 3 BARIŞA GİDEN ÇOKLU YOL
- Özerklik
- Genel İtibariyle Özerkliğin Çerçevesi Bölge Konseyi
101 da, en azından ortak bir amaçları vardır: halka “ kendi kaderini tayin hakkı verilmelidir” (Geelani, 1995, s. 63). JKLF’ü dışarıda bıraktığımız zaman bütün bu partiler siyasi mobilizasyon için dini kimliği kullanırlar. Bu diğer dini topluluklara ve özellikle Jammu ve Ladakh gibi diğer bölgelere ulaşmalarına engel teşkil eder. Dahası, bir diğer önemli gelişme de JKLF’nün silahlı direnişten siyasi direnişe geçişi olmuştur, zira örgütün lideri olan Yasin Malik 1994’de cezaevinden salındıktan sonra silahlı mücadeleyi bırakmış ve Kaşmir halkını mobilize etmek için Gandici tarzda barışçıl ve demokratik yolları uygulamaya koymuştur. Yasin Malik’in Safr-e- Azadi’si (özgürlük yolculuğu) böylesi bir örnektir. Cezaevinden bırakıldıktan sonra, kendisi Gandi’yi okuduğunu ilan etmişti. Dahası Malik Gandi’nin barışçıl gösteri ve Satyagraha teorisinden de etkilenmiştir. 102 BÖLÜM 3 BARIŞA GİDEN ÇOKLU YOL Kaşmir ihtilafı günümüz dünyasının en eski uluslararası ihtilaflarından birisidir. Dahası Kaşmir, Güney Asya’nın iki nükleer gücü, Hindistan ve Pakistan, arasındaki nükleer bir kavga alanıdır (Ganguly, 2003, s. 128). Hindistan ve Pakistan’ın netameli tarihi dört savaşa yol açmıştır. Bu savaşlardan üçü Kaşmir hakkındadır. Hindistan açısından, Kaşmir sorunu bir iç sorundur ve eğer ortada düzeltilecek bir durum varsa, o da Kaşmir’in Pakistan tarafından işgalidir (POK). Pakistan için ise bu sorun, Kaşmir halkının ‘kendi kaderini tayin hakkının’ inkarıdır. Pakistan, Kaşmir’de plebisit çağrıları yönündeki BM kararlarını Shimla Anlaşması’nın (iki ülke arasında Temmuz 1972’de patlayan savaşı takriben, Hindistan ve Pakistan’ın imzaladığı Shimla Anlaşması Doğu Pakistan’ın Bangladeş adıyla bağımsız bir ülke haline gelmesiyle sonuçlandı. Bu anlaşma gelecekteki karşılıklı ilişkilerin temelini atmasının yanı sıra, iki ülkeyi de ‘ikili görüşmelerle farklılıklarını barışçıl araçlarla çözmek yönünde’ bağlıyordu. Dahası Kaşmir’i iki ulusun öncelikleri arasına yerleştirerek neredeyse kalıcı bir sınır gibi Kaşmir boyunca olan bir kontrol hattı belirledi) geçersiz kıldığını iddia eden Hindistan’ı reddetmektedir. Hindistan’ın iddiası Pakistan’ın Shimla Anlaşması’nı ihlal ettiği yönündedir, zira bu ülke, Kaşmir’deki militanları eğitmektedir. ‘Aslına bakarsanız savaş histerisi Kaşmir’de süregiden senaryonun günümüzdeki bir parçasıdır ve her iki taraf da bu işi savaşa hazır güçleri, tankları ve topları ile kızıştırmaktadır’ (Shelton, 1990, s. 156). 103 Bir çok kimse Güney Asya Bölgesini bir çok konu hakkında birbirleriyle çatışma içerisinde olan, nükleer silah sahibi iki ülke, Hindistan ve Pakistan, ile birlikte dünya üzerindeki en tehlikeli istikrarsız bölgelerden birisi olarak görmektedir. Güney Asya Bölgesi’nin iki önde gelen gücü olan Hindistan ve Pakistan bütün bölgenin gelecekteki durumu üzerinde karar verici bir role sahiptirler. Dolayısıyla bu iki ülke arasındaki en önemli çatışma unsurlarından birisi olan ve bölge politikasında önemli sonuçlar doğuran Kaşmir ihtilafı her iki devlet için de önemli meselelerden birisidir. Bu çatışma er geç çözülmelidir, ve erken çözülmesi herkesin hayrına olacaktır. Aksi takdirde, iki ülke de kaynaklarını kendi ülkelerinin ve bütün bölgenin kalkınmasına ayıramayacaklardır. Bugüne değin söz konusu sorun için çeşitli çözüm yolları önerilmiştir; bazıları ihtilafın başından beri mevcutken, bazıları ise geçen yıllar içerisinde ortaya atılmıştır. Bir diğer deyişle, bu kavgaya son vermek için elimizde bir çok çözüm önerisi vardır. Hurriyat Partisi içerisinde bile yeni çözüm yolları getirilmektedir. Bununla birlikte, Jammu ve Kaşmir gibi böylesine karmaşık bir çatışmanın kısa yoldan çözülmesinin mümkün olmadığı da belirtilmelidir. Gerçekçi olmak gerekirse, J&K ihtilafına giden bütün patikalar hakkaniyet ve adaletin temel ilkeleri göz önüne alınmadığı takdirde ortadan kaldırılabilir. Özerklik 2002’de düzenlenen devlet meclisi seçimlerinin öncesinde J&K eyaletinde bazı eşsiz siyasi gelişmeler meydana geldi. İlk kez, önde gelen bir Kongre lideri ve Hindistan eski İç İşleri Bakanı, Mufti Mohammad Syed, bölgesel bir siyasi parti 104 kurmaya vesile oldu, bu partinin adı Halkın Demokratik Partisi’ydi. Bu siyasi parti Kaşmir meselesinin çözümü için özerklik önermektedir. Özerkliğin esası işin içerisindeki iki ulus devletin egemenliğine halel getirmeden meselenin çözümü için yaratıcı bir çerçeve getirme çabasıdır. Parti, sorunun özel olarak devletler arasındaki girişimler temelinde çözülemeyeceğini ve dolayısıyla devletler arası ve devletler ötesi önlemlerle birlikte devletler üstü çözümlerin bir bileşimini gerektirmektedir, vurgusunda bulunmaktadır. Özerkliğin “sınırlı toprak parçaları üzerindeki mevcut egemen otoriteyi sarsmadan bölgeyi birbirine bağlayacak bir formülasyon” olduğu konusunda ısrarlıdır (Jammu ve Kaşmir Halkın Demokrasi Partisi, 2008, ss. 02-03). PDF kurucusuna göre, ‘Özerklik hem Hindistan’ın, hem de Pakistan’ın egemenliğine halel getirmeden Kaşmir meselesinin çözümü için en olası senaryodur’ (The Hindu, 2008). Özerklik, barışın inşa edilmesi için ilk adım olarak militarizasyona son verme ve AFSPA’nin (Silahlı Kuvvetler Özel Güçler Yasası) kaldırılması gibi diğer ilgili çabaları öne sürmektedir. PDF özerkliği önererek kendisini Hurriyat ve NC arasında orta bir yerde reformist ve halkın yanında bir parti olarak sunar. Genel İtibariyle Özerkliğin Çerçevesi Bölge Konseyi: Özerklik altındaki yönetim yapısının merkezi Büyük Jammu ve Kaşmir’in sınır aşırı bir Bölge Konseyi kurumu olacaktır. Bölge Konseyi mevcut Devlet Meclisi Senatosu’nu ikame edecek ve bir çeşit bölgesel bir Senato olacaktır. Bölge Konseyi üyeleri J&K ve Pakistan’ın hakimiyeti altında olan Kaşmir’den gelecektir. Mevcut durumuda Devlet Meclisi Denetim Hattı (LOC) boyunca 20 temsilciye sahiptir. Bunların sayısı arttırılacak ve Büyük Jammu ve Kaşmir Bölge Yüklə 0,94 Mb. Dostları ilə paylaş:
|