42
3. maddede Kararda silahlı saldırı olarak kabul edilebilecek saldırgan
fiil olarak sayılan fiiller Ģunlardır (UNIC Ġnternet Sitesi [web], 1974):
a-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin diğer bir devleti istila etmesi veya on
a
hücum etmesi veya ne kadar geçici olursa olsun, böyle bir istiladan veya
hücumdan ileri gelen herhangi bir askeri iĢgal veya kuvvet yoluyla baĢka bir
devletin ülkesinin veya bir bölümünün ilhakı;
b-
Bir devletin silahlı kuvvetlerinin, baĢka bir devletin ülkesini bombardıman
etmesi veya bir devletin diğer bir devletin ülkesine karĢı herhangi bir Ģekilde
silah kullanması;
c-
Bir devletin liman veya kıyılarının diğer bir devletin silahlı kuvvetleri
tarafından abluka altına alınması;
ç
-
Bir devletin silahlı
kuvvetleriyle baĢka bir devletin kara, deniz veya hava
kuvvetlerine veya deniz veya hava filolarına saldırması;
d-
Bir devletin baĢka bir devlette sonuncusuyla yapılan bir anlaĢmaya göre
bulunan silahlı kuvvetlerinin o anlaĢmada öngörülen hükümlere aykırı Ģekilde
kullanılması veya bu silahlı kuvvetlerinin varlığının bu ülkede anlaĢmanın sona
ermesinden sonra da sürdürülmesi;
e-
Ülkesini baĢka bir devletin emrine veren bir devletin, ülkesinin o devlet
tarafından üçüncü bir devlete karĢı saldırı amacıyla kullanılmasına izin
vermesi;
f-
Bir devlet tarafından veya bir devlet adına diğer bir devlete karĢı yukarda
listesi verilen fiillere varan veya o ölçekte olan silahlı kuvvet fiillerini icra eden
silahlı çetelerin, grupların, gayri nizami askerlerin veya paralı askerlerin
gönderilmesi veya bu gibi fiillere önemli ölçüde karıĢılması.
Yine 51. maddede belirtilen MeĢru müdafaa hakkının kullanılması bazı
Ģartlara tabidir. Bunlar; meĢru müdafaanın silahlı bir saldırıya karĢı
gereklilikten kaynaklanması, aciliyet ve orantılılıktır. Bunları Ģu Ģekilde
incelemek mümkündür.
43
Gereklilik Ģartı; meĢru müdafaa hakkı kapsamında gerçekleĢtirilen
kuvvet kullanımının haklı olup olmadığını belirlemede ön koĢul olup saldırıya
uğrayan devletin kuvvet kullanmak dıĢında baĢka seçeneği olmamasını ifade
eder.
BM AntlaĢması da devletlerin kuvvet kullanmaya baĢvurmadan önce
barıĢçı yollara baĢvurması gerektiğini öngörmektedir. AntlaĢmanın 2/3.
maddesi aĢağıdaki gibidir (UNIC Resmi Ġnternet Sitesi, [web], 1945):
“Tüm üyeler, uluslararası nitelikteki uyuĢmazlıklarını, uluslararası barıĢ ve
güvenliği ve adaleti tehlikeye düĢürmeyecek biçimde, barıĢçı yollarla çözerler.
UyuĢmazlıkların barıĢçı yollarla çözümünü öngören ve uzaması uluslararası
barıĢ ve güvenliğin korunmasını tehdit edebilecek nitelikte bir uyuĢmazlıkta
taraf olanlar, bu uyuĢmazlığın çözülmesini her Ģeyden önce görüĢme,
soruĢturma, ara bulma, uzlaĢma, tahkim ve yargı yollarıyla veya bölge teĢkil
veya anlaĢmalarına baĢvurarak veyahut kendi seçecekleri baĢka barıĢ
yollarıyla aramalıdırlar.”
Yukarıdaki hükümde de belirtildiği gibi BM AntlaĢması, üyelere,
uyuĢmazlık durumlarında öncelikle barıĢçı yolları kullanarak çözmeyi
önermekte, mümkün olduğunca güç kullanmaktan uzak durmaları gerektiğini
ifade etmektedir.
Aciliyet ġartı
, s
aldırı fiili ile buna karĢı yapılan karĢı fiil arasındaki
zaman boyutunu ifade eden koĢuldur. MeĢru müdafaanın, amacı gereği
silahlı saldırı ile meĢru müdafaa hakkının baĢvurulması arasındaki gereksiz
bir sürenin bulunmamasını ve karsı eylemin saldırıdan
hemen sonra veya
makul bir süre içinde kullanılmasını öngörmektedir. Kabul edilemeyecek bir
süre geçtikten sonra meĢru müdafaa hakkına baĢvurulması, saldırı ile yanıt
arasındaki zaman bağlantısının kopmasına ve karĢı eylemin meĢru müdafaa
olmaktan çıkararak zararla karĢılık niteliği kazanmasına sebebiyet verir
(BaĢeren, 2003: 135
-137).
44
Orantılılık Ģartı
ise, meĢru müdafaaya sebebiyet veren silahlı saldırı ile
meĢru müdafaa fiili arasında orantı olmasını ve kullanılan kuvvetin mevcut
tehlikeyi önlemeye yetecek kadardan fazla olmamasını ifade eder. MeĢru
müdafaada mevcut hukuka aykırı fiilden dolayı karĢı tarafa bir ceza verme ya
da gelecekteki muhtemel saldırıları önleme amacı yoktur. Amaç sadece
hukuka aykırı fiili durdurmaktır ve karĢı fiilin de orantılılık ölçüsünü bu amaç
tayin etmektedir (BaĢeren, 2003: 137). Tehdidin ortadan kalkmasının
ardından meĢru müdafaa fiilinin sona erdirilmesi gerekmektedir. KarĢı
eylemin savunma amacının dıĢına çıkması durumunda meĢruiyeti
kalmayacaktır.
Güvenlik Konseyine Bilgi Verme Zorunluluğu açısından
BM
AntlaĢmasının 51. maddesi, meĢru müdafaa hakkını kullanan devletin aldığı
önlemleri zaman geçirmeden Güvenlik Konseyine bildirme zorunluluğunu
öngörmekte olup bununla birlikte meĢru müdafaa hakkının kullanılması için
önceden Güvenlik Konseyi‟ne bir bildirim ve bir karar çıkartmak suretiyle izin
almaya gerek yoktur. Ancak, meĢru müdafaa önlemlerinin acilen Güvenlik
Konseyine bildirilmesinin akabinde Konsey BM AntlaĢmasının 7. bölümü
çerçevesinde aldığı kararlar varsa bu kararlara uyulması zorunluluk teĢkil
etmektedir (Pazarcı, 2007: 515).
Bu duruma iliĢkin hüküm, uluslararası düzene iliĢkin amir bir hüküm
olmayıp; usule iliĢkindir ve açıklayıcı bir hüküm niteliği taĢımaktadır. Kurala
aykırı davranıĢlar; alınan önlemlerin meĢru müdafaa niteliğini ortadan
kaldırmamaktadır (BaĢeren, 2003: 139). Bununla birlikte, Konseye bildirimde
bulunmama durumunda eylemin haksız bir eylem olduğu yönünde
oluĢabilecek görüĢlere meĢruiyet kazandırılmıĢ olacaktır. Bu sebeple uygun
koĢullar olduğu durumlarda, Konsey ve dolaylı olarak uluslararası camiaya
müdahalenin haklılığıyla ilgili kanıt sunmak faydalı olacaktır.
Dostları ilə paylaş: |