eğitici personel bulmakta yaşamıştı. Sultan Mahmut, Yunan isyanı sırasında Osmanlı
Ordusunun düştüğü aciz durumun yanı sıra, Mısır Kuvvetlerinin disiplinli ve başarılı
çalışmalarını da yakından görme fırsatı bulmuştu. Mısır ordusunun bu başarısının
altında yatan temel neden ise Mehmet Ali Paşa’nın Fransa’dan askeri uzmanlar
getirterek yaptığı ıslahat çalışmalarıydı (Lewis, 1996; Karal, 1983; TSK Tarihi 3/5,
1978).
Kendisinden önce yapılan ıslahat çalışmalarının sonuçlarını çok iyi bilen padişah II.
Mahmut, halkın tepkisini de çekmemek için Hristiyan subayları orduda kullanmak
istemiyordu. Bu nedenle eğitici subay ihtiyacını karşılamak için 1826 yılında Mısır
Valisi Mehmet Ali Paşa’ya bir mektup yazarak halis Türk veya Arap’lardan oluşan 12
kişilik bir uzman subay grubunun İstanbul’a gönderilmesini istedi. Ancak Mehmet Ali
Paşa, kendi ordusunu yetiştiren subayların Hristiyan olduğunu, müslüman subayların da
henüz askeri eğitim yaptıracak seviyeye gelmediklerini ile sürerek padişahın isteğini
reddetti (Karal, 1983:151 ; Lewis, 1996).
Bu gelişmelerin üzerine Sultan Mahmut, Avrupa’dan uzman subaylar getirmeye karar
verdi. Padişaha göre o zamana kadar yapılan ıslahatlarda askeri uzman ve öğretmenlerin
kaynağı olan Fransa, Yunan isyanı ve Mısır meselesindeki siyaseti nedeniyle Osmanlıya
karşı düşmanca bir tavır içerisindeydi. Bu nedenle Fransa’dan bu konuda yardımı
istenilmesi söz konusu değildi. Avrupa’nın diğer önemli devletlerinden olan
İngiltere’nin menfaatleri gereği Osmanlı Devletine bu konuda yardım etmeye hazır
olmasına rağmen, Yunan isyanı sırasında izlediği Yunansever politika nedeniyle
padişah bu ülkeden de yardım istemiyordu. Sultan II. Mahmut bu koşullar altında
Osmanlı Devleti ile iyi ilişkiler içinde bulunan Prusya’dan subay getirtilmesine karar
verdi. Böylece Osmanlı ordusunda 1835’te başlayan Prusya nüfuzu, Osmanlı Devletinin
yıkılışına kadar sürecektir (Lewis, 1996; Karal, 1983).
Osmanlı ordusunda görev yapan Prusyalı (Alman) subayları, geliş tarihleri ve yaptıkları
hizmetler bakımından 6 gruba ayırmak mümkündür. Bu gruplar sırasıyla şunlardır
(Yılmaz, 1993:33) :
1. Moltke’den önce ve Moltke ile birlikte görev yapanlar (1756–1839)
2. Moltke’den Goltz’a kadar geçen dönemde görev yapanlar (1838–1882)
170
3. Goltz Dönemi (1882–1913)
4. Limon von Sanders’in askeri heyeti dönemi (1913–1918)
5. I.Dünya Harbi Dönemi
6. I.Dünya Harbi’nden sonraki askeri danışmanlar dönemi (1913–1918)
Osmanlı devleti ve ordusu üzerinde yaklaşık olarak 1700’lü yılların ilk yıllarında
başlayan Fransız etkisi Sultan II. Mahmut dönemiyle birlikte yerini Prusya etkisine
bırakmıştır. Prusya etkisi de artan bir şekilde devletin yıkılışına kadar devam etmiş ve
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuyla birlikte sona ermiştir. Yukarıda altı grupta verilen
Prusyalı uzmanlar ve ıslahat çalışmalarından bizim inceleyeceğimiz dönemler 19.
yüzyılın sonuna kadar olan çalışmalardır.
4.2.1. Moltke’den Önce ve Moltke ile Birlikte Görevlendirilenler:
Albay von Goetze: Prusyalı albay, 1739–1793 tarihleri arasında atanmış ve Osmanlı
Kara Ordusunu, Prusya sistemine göre düzenlemekle görevlendirilmiştir. Ancak Albay
Goetze, daha çok danışman olarak çalışmış ve bazı incelemelerde bulunmuştur (Yılmaz,
1993:34).
Tümgeneral von Knobelsdorff: 1790–1805 tarihleri arasında İstanbul’a gönderilmiş
olup, 1790 tarihli Prusya-Osmanlı Devleti ittifak antlaşmasının hazırlanmasında görev
almıştır (Yılmaz, 1993:34).
Yarbay von Canitz und Dallwitz: 1828–1829 tarihleri arasında Prusya Kralının emri ile
Türk-Rus harbini izlemek üzere gönderilmiştir (Yılmaz, 1993:34).
Mareşal von Moltke:
Osmanlı ordusunda gayr-ı resmi olarak vazife gören Prusyalılar bir tarafa bırakılacak
olursa, Prusya ordusuna mensup subayların, iki devlet arasında yapılan antlaşma ve
kontratlarla resmen Osmanlı ordusunda vazife almaları, Helmuth von Moltke ve silah
arkadaşlarının gelişi ile başlamıştır. Mareşal von Moltke, Prusya Genelkurmayında
yüzbaşı olarak görevli iken, Osmanlı ordusunda danışmanlık yapmak üzere 1835 yılında
171
İstanbul’a gönderilmiş ve 1839’da meydana gelen Mehmet Ali Paşa isyanında Osmanlı
ordusuna her bakımdan önemli katkıları olmuştur (Yılmaz, 1993:34).
4.2.2. İlk Prusya Askeri Heyetinin Oluşturulması ve Çalışmaları:
Modern bir ordu kurmak isteyen Sultan Mahmut, ihtiyaç duyduğu askeri uzmanları
temin etmek için 1835 yılının sonlarına doğru, Prusya Kralı III. Friedrich Wilhelm’e
başvurmaya karar verdi. Serasker Hüsrev Paşa, Prusya elçisi Kont von Königsmarck’a
başvurarak Prusya’dan öğretmen subayların gönderilmesini rica etti. Fakat elçi, Kralın
Prusya ile ilişkilerden dolayı Prusyalı subayları göndermek istemeyeceğini
düşünüyordu. Bu nedenle seraskere biraz soğuk davranarak, Türk öğrencilerin
Avrupa’ya gönderilmesini önerdi (Wallach, 1985:9).
İşte tam da bu sırada Prusya Genelkurmayında görevli Yzb. von Moltke ile 1. Hassa
Alayından Tğm. Von Berg isimli iki Prusyalı subay, 23 Kasım 1835’te İstanbul’a
gelmişlerdi. Bu subaylar ülkelerinden altı ay izin almışlardı. İzinlerinin birkaç haftasını
İstanbul’da geçirdikten sonra Yunanistan ve İtalya üzerinden Berlin’e dönmeyi
düşünüyorlardı. Prusya elçisi Kont von Konigsmarck bu iki subayı Atina’ya
hareketlerinden birkaç gün önce Seraskerle tanıştırmaya götürdü. Serasker, kendisinin
ve padişahın ilgilendiği Prusya ordusunun teşkilatı ve özellikle redif sistemi hakkında
bilgi almak için bu fırsatı kaçırmadı. Moltke’nin bilgi ve yeteneklerinden çok etkilenen
Serasker Hüsrev Paşa, Prusya elçisinden Moltke’nin İstanbul’daki kalma süresinin
uzatılması için padişahın ricasını Prusya kralına iletmesini istedi. Prusya kralı,
Moltke’ye Prusya ordusundan aldığı maaşı da verilmek koşuluyla, şimdilik üç aylık bir
ek izin vermeyi kabul etti (Wallach, 1985:10).
Moltke’nin İstanbul’da alıkonulmasından sonra, Sultan II. Mahmut Ocak 1836’da III.
Friedrich Wilhelm’e bir yazı göndererek, eğitmen olarak on bir subay ve dört astsubayın
üç yıl için gönderilmesini talep etti. Bunlar:
1 Kurmay Yüzbaşı
2 Kurmay Subay
1 Teğmen, askeri coğrafya ve tarih öğretmeni
1 Teğmen, topoğrafya ve resim öğretmeni
172
Dostları ilə paylaş: |