T. C. Sakarya üNİversitesi sosyal biLİmler enstiTÜSÜ



Yüklə 1,36 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə82/82
tarix08.09.2018
ölçüsü1,36 Mb.
#67106
1   ...   74   75   76   77   78   79   80   81   82

içeren nota, program ve planlar vererek batılılaşma hareketlerine müdahale ettiği 
görülmektedir. Batılı devletler gözlerini diktiği Osmanlı topraklarına sahip olabilmek 
için bir yandan onun kendi uygarlığının nimetlerine yönelmesini desteklemiş, diğer 
taraftan da onu bir kimlik kargaşasına sürükleyecek kültürel ve siyasi propagandayı 
yürüterek ekonomik olarak kendisine bağlı  kılmıştır. Avrupa devletleri tarafından 
kapitalist dünya sisteminin bir parçası haline gelmesi için yönlendirilen Osmanlı Devleti 
de, 19. yüzyıl boyunca bir yarı sömürge konumuna gelmiştir.  İthal edilen tüketim 
mallarına yönelik harcama artışları da Osmanlı bürokrasisinin üst kademeleri tarafından 
körüklenmiş ve devlet maliyesi iyice bozulmuştur. Bunun sonucu olarak Osmanlı 
Devleti, 1855 yılında imzaladığı bir antlaşma ile ilk kez dış borç almış ve bu süreç 
1881’de Düyunu Umumiye idaresinin kurulmasına kadar devam etmiştir.  
Sultan II. Mahmut döneminde Moltke ve arkadaşlarının gelişiyle başlayan Alman 
Subaylarının çalışmaları, Osmanlı devletinin bir yarı sömürge devlet haline geliş 
sürecinin en önemli etkenlerinden biri olmuştur. Aslında Alman başbakanı Bismarck ve 
Von der Goltz’un Osmanlı Devletinin geleceği için kafalarında biçtikleri rol, başından 
beri bellidir. Buna göre Osmanlı Devleti için en hayırlısı, Afrika ‘da, Ortadoğu’da ve 
Balkanlar’da bulunan topraklardan çekilmesi olacaktır. Zaten Alman Subayları da 
Osmanlı hizmetinde bulundukları süre boyunca Türk savunma sistemini Almanya’nın 
Balkan politikasına uygun bir şekilde oluşturmaya çalışmışlardır. Kaehler paşa’nın da 
dediği gibi; Aslında Alman Subayları için aşağılık insanlarla dolu bu ülkede 
bulunmalarının tek nedeni Almanya’nın yüksek çıkarlarıdır. Onlarda bu görevi büyük 
bir başarı ile yerine getirmiş, verdikleri yenilik teklifleriyle Osmanlı Devletini Alman 
silah sanayisinin en büyük müşterisi haline getirmişlerdir. Askeri alanda başlayan 
işbirliği Avrupa konjöktürünün de zorlamasıyla ekonomik ve siyasal işbirliğine 
dönüşmüştür. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarını Almanya’ya teslim eden Osmanlı Devleti, 
bir süre sonra Alman hayranı devlet adamları tarafından yönetilerek I. Dünya savaşına 
girmiş ancak yok olmaktan kurtulamamıştır. 
Sonuç olarak ışık tutmaya çalıştığımız askeri modernleşme serüveninden günümüz 
Türkiye’si için de bazı çıkarımlar yapmak mümkündür; Hangi dönemde olursa olsun bir 
askeri yardım, daima politik bir faaliyetin parçasıdır. Bununla beraber bir askeri 
yardımın destekleyen ve desteklenen ülkeler arasında objektif bir ilişkinin sonucu 
 
236


ortaya çıktığını söylemek pek mümkün değildir. Destekleyen devlet askeri yardımla 
politik bir amaç güttüğünden, işin başından beri desteklenen devleti belli bir ölçüde 
bağımlı hale getirmek niyetindedir. Bunun da en iyi çözümü, askeri yardım yapan 
ülkenin silah sistemlerinden birinin söz konusu ülkeye sokulmasıdır. Böylece silahların 
bakım ve korunması, yedek parça ihtiyacı ve teknik eğitimi için yeni talepler gelecek ve 
yardım askeri sektörden başka sektörlere de sıçrayacaktır. Yeni ihtiyaçlar demek yeni 
teknisyenler veya yeni uzmanlar getirilmesi demektir. Yani askerlerin peşinden 
teknisyenler gelir ve onları er geç uzmanlar ve yöneticiler izler. Böylece yabancı askeri 
yardımın “kartopu süreci” tamamlanmış olur. 
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin geçmişin izlerini taşımadığını söylemek pek 
mümkün değildir. 18. yüzyılın başında yönünü batıya çeviren Türkiye’nin cumhuriyet 
sonrası yönü de batı olmuştur. Siyasal ve kültürel alanlarda yapılan inkılâplarda örnek 
olarak batı devletleri alınmış, eğitimden hukuka, yönetim biçiminden alfabeye, 
kıyafetlerden ekonomiye kadar bütün konularda çağın gereklerine göre düzenlemeler 
yapılmıştır. Bu yenilikler yapılırken hiçbir ülke model olarak alınmamış, yabancı bir 
heyet görevlendirilmemiştir. Medeniyet ve kültür ayrımı yapılarak devlet kurumları 
çağın gereklerine göre düzenlenmiş, ancak batı taklitçiliği  şiddetle reddedilmiştir. 
Osmanlılık kavramının yerine Türk Milliyetçiliği koyularak bunun üstünlüğü 
vurgulanmıştır. Böylece batı karşısında oluşan hayranlık ve aşağılık duygularının önüne 
geçilmesi hedeflenmiştir.  İstiklal savaşından da başarıyla çıkmış olmanın etkisiyle 
bağımsız bir milli devlet politikası güdülmüş ve özellikle Avrupa’ya karşı mesafeli 
durulmuştur.  
Bunun yanı  sıra yakın Türkiye tarihimizde ve günümüzde 19. Yüzyılda Osmanlı-Batı 
ilişkilerine benzer gelişmeler olduğunu söylemek mümkündür. 1940 ‘lardan itibaren 
tıpkı tarihte olduğu gibi Rus tehdidi karşısında arayışa giren Türkiye, kendisine müttefik 
olarak Amerika Birleşik Devletlerini seçmiş ve NATO ‘ya üye olmuştur. Ordusunu 
modernize etmek için Amerika Birleşik Devletlerinden silah satın alan Türkiye, bazen 
de hibe kabul etmiştir. Referans olarak aldığı Amerikan ordusunda kullanılan 
talimnameleri kullanmış, eğitim görmek üzere Amerika’ya personel göndermiştir. 
Müttefiki Amerika Birleşik Devletlerine topraklarını açarak üsler kurmasına izin veren 
Türkiye, dış politikasını da buna göre şekillendirmiştir. Hatta Türk Silahlı 
 
237


Kuvvetlerinde kullanılan eğitim üniforması bile Amerika’dan alınmıştır.  Yani askeri 
modernleşme açısından yakın zamana kadar izlenen politika, 18 ve 19. yüzyıllarda 
izlenen politikaya oldukça benzemektedir. 
 Bu süreç içerisinde değişen, sadece örnek ülkenin adı olmuş ve yabancı bir askeri 
yardımın doğası gereği birbirine paralel gelişmeler yaşanmıştır.  
Ancak 1990’lardan itibaren bu yanlıştan dönülerek askeri ihtiyaçların temininde yeni bir 
usûl izlenmeye başlamıştır.  Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetlerini dışa bağımlılıktan 
kurtarmak için savunma sanayisinde faaliyet gösteren şirketler desteklenerek, ordunun 
ihtiyaçlarına dönük üretim yapmaları konusunda teşvik edilmiştir. Bunun sonucunda 
Türk ordusu yavaş yavaş dışa bağımlılıktan kurtulmaya başlamış, dünya standartlarında 
top, havan, obüs, uçaksavar, tüfek, zırhlı araç, roket ve füze gibi harp araç gereçlerini 
yerli kaynaklardan karşılar hale gelmiştir. Ordu haberleşme sistemi Türk sanayi 
şirketleri tarafından üretilen cihazlarla millileştirilmiş ve çağın gereklerine uygun hale 
getirilmiştir. Amerikan askeri talimnameleri yerine milli talimnameler hazırlanmaya 
başlamış ve ülkemize özgü bir üniforma kabul edilmiştir. Yurt dışından temin edilmesi 
zorunlu olan silah sistemlerinde ise ilgili yabancı firmaya, teknoloji transferi ve ortak 
üretim  şart koşularak geçmişteki yanlışlara düşülmemeye çalışılmaktadır. Zaten geçen 
süre içerisinde Türk Ordusu ile Modern Batı orduları arasındaki mesafe süratle 
kapatılmış hatta bir çok açıdan tekrar öne geçilmiştir. 
Öte yandan, askeri modernleşme çalışmalarında yaşanan Osmanlı-batı ilişkilerine 
benzer bir sürecinde Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yaşandığını söyleyebiliriz. Bugünkü 
Avrupa Birliği müzakere süreci ile Tanzimat ve Islahat Fermanlarının hiçbir 
benzerliğinin olmadığını söylemek mümkün değildir. Hatta bugün gerek Avrupa’nın 
Türkiye’ye karşı politikasında, gerek Türkiye’nin Avrupa’ya karşı mahçup tutumunda, 
gerekse kimi aydınlarımızın kendi milletini hakir görerek Avrupa’ya öykünmesinde 
geçmişin izlerini gördüğümüzü söyleyebiliriz. 
Sonuç olarak bir ülkenin milli gücünü oluşturan bütün unsurları tarihte olduğu gibi 
bugün de bir bütün olarak dikkate alınmalıdır. Siyasi ve Ekonomik açıdan güçsüz, 
bilimsel açıdan geri kalmış ve manevi açıdan yıpranmış bir ülkenin, askeri açıdan güçlü 
olması söz konusu olamaz. Bu anlamda herhangi bir orduyu yalnızca son model 
silahlarla donatmakta aynı sonucu doğuracaktır. Bu nedenle yapılacak yenilik 
 
238


çalışmalarının başarıya ulaşılabilmesi için ülkenin siyasal, ekonomik, bilimsel ve askeri 
alanlarında birbirleriyle paralel olarak ve özellikle toplumsal değerler ve gerçeklikler 
göz önünde tutularak yapılması gerekmektedir. 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
239


 
KAYNAKÇA  
 
ADIVAR, Adnan,(2000), Osmanlı Türklerinde İlim, Remzi Kitabevi, İstanbul 
ARSLANTÜRK, Zeki (1997) Naima’ya Göre XVII.Yüzyıl Osmanlı Toplum Yapısı,  
 Ayışığı Kitabevi, İstanbul 
ATEŞER, Rıfkı, (2001),Osmanlı Askeri Gücüne Yeniden Etkinlik Kazandırma 
 Çalışmaları,7.Askeri Tarih Seminer Bildirileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
AYBARS, Ergün, (2000)Türkiye’de Modernleşme Mücadelelerinde Türk Silahlı  
 Kuvvetleri, 7.Askeri Tarih SemineriGenelkurmay Basımevi, Ankara 
AY, Metin,(2005),II.Abdülhamid Zamanında Alman Askeri Faliyetleri 
            
http://balıkesir.edu.tr/metinay/abdul 1.htm
            21.12.2005 
AYDIN, Mehmet, (2001), II.Abdülhamid Han’ın Liderlik Sırları,Okumuş Adam  
 Yayınları,İstanbul 
BAYSUN, Cavit,( 1952 ) Eski Mühendishanelerin  Kuruluşuna ve Bazı Hocalarına 
 Dair, Yıldız Teknik Okulu Yıllığı,İstanbul 
BERKES, Niyazi, (2004) Türkiye’de Çağdaşlaşma, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 
BEŞİRLİ, (2004) II.Abdülhamid Döneminde Osmanlı Ordusunda Alman Silahları 
             
http://sbe.erciyes.edu.tr/dergi/sayı 16/09 besirli.pdf
             12.11.2005 
BEYDİLLİ, Kemal, (1983),18.Yüzyılda Osmanlı Devleti-Prusya Münasebetleri, İÜEF 
 Yayınları, İstanbul 
CEVİZOĞLU, Hüseyin, (2001), Osmanlıda Çağı Yakalama Çabaları, 7.Askeri Tarih  
 Seminer 
Bildirileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
ÇADIRCI, Musa,(2000),Redif Askeri Teşkilatı,7.Askeri Tarih Seminer Bildirileri, 
 Genelkurmay 
Basımevi, Ankara 
ÇATALTEPE, Sipahi, (1989), 19.yy Başlarında Avrupa Dengesi ve Nizami Cedit 
 Ordusu İstanbul Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Doktora Tezi 
ÇETİN, Birol, (2001), Osmanlı İmparatorluğunda Barut Sanayi 1700-1900 Kültür  
 Bakanlığı Basımevi, Ankara 
ÇULCU, Murat, (1990), Osmanlıda Çağdaşlaşma-Taassup Çatışması   Kastaş 
 Yayınevi, İstanbul 
DAVİSON, Roderic, (1997), Osmanlı İmparatorluğunda Reform (1-2) Papirüs 
 Yayınevi, İstanbul 
 
240


DURMUŞ, İlhami, (Temmuz 2005), Eski Türklerde Askeri Kültür Silahlı Kuvvetler  
 Dergisi 
Sayı: 385, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
 
ESENCAN, Tahsin, (1946), Türk Topçuluğu ve Kaynakları, ;Askeri Fabrika Basımevi,  
 Ankara 
ERENDİL, Muzaffer, (1988), Topçuluk Tarihi, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
GENCER, Ali İhsan, (2001), Bahriye’de Yapılan Islahat Hareketleri ve Bahriye  
 Nezaretinin 
Kuruluşu, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 
GÜLEN, Nejat, (2001), Şanlı Bahriye, Kastaş Yayınevi, İstanbul 
HAKSUN, Korel, (2004), Tarihten Notlar (1-2), Kastaş Yayınevi, İstanbul 
IŞIK, Hüseyin, (1989), Osmanlı Ordusunda Reform Çalışmaları ve Sonuçları, Askeri 
 Tarih 
Bülteni Sayı:26 Genelkurmay Basımevi, Ankara 
İbn Haldun (Çev.2.Kadiri UGAN) (1997) Mukaddime I-II, M.E.B. Şark İslam Klasikleri, 
 
İstanbul 
İslam Tarihi, (1994), 11.Cilt, Esra İletişim, Konya 
İHSANOĞLU, Ekmeleddin, (1996) Büyük Cihad’dan Frenk Fodulluğuna, İletişim Yayınları, 
 
İstanbul 
KAHRAMAN, Seyit Ali, (1992),Ahmet Cevdet Paşa Eserlerinden Seçmeler (1-2),  
 
Morpa Kültür Yayınları,İstanbul  
KARAL, Enver Ziya, (1983), Osmanlı Tarihi Nizam-ı Cedit ve Tanzimat Devirleri
 
Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 
KARAL, Enver Ziya,(1977),Osmanlı Tarihi Islahat Fermanı Devri, Türk Tarih Kurumu 
            Basımevi,Ankara 
KARAL, Enver Ziya,(1946),III. Selim Hattı Hümayunları, Türk Tarih Kurumu Basımevi,  
 Ankara 
KOÇER, Hasan Ali, (1991), Türkiye’de Modern Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi  
 (1773-1923), 
Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 
LEWİS, Bernard, (1996), Modern Türkiye’nin Doğuşu, Türk Tarih Kurumu Basımevi,  
 Ankara 
Mahmut Şevket Paşa, (1983) Osmanlı Askeri Teşkilatı ve Kıyafeti, Genelkurmay 
 Basımevi, Ankara 
M.S. B.(Milli Savunma Bakanlığı)(1999),Osmanlı Ordu Teşkilatı, Türk Tarih Kurumu  
            Basımevi,Ankara 
ORTAYLI, İlber, (2003), Osmanlı İmparatorluğunda Alman Nüfuzu, İletişim  
 Yayınları, Ankara 
 
241


ORTAYLI, İlber , (2000), Osmanlı İmparatorluğunda İktisadi ve Sosyal Değişim,  
 
Turhan Kitabevi, Ankara 
ÖZKAN, Abdullah, (2003), Osmanlı Tarihi (Kuruluş-Yükseliş-Duraklama-Son Yıllar), 
 Boyut 
Yayıncılık, İstanbul 
ÖZKAYA, Yücel, (2000), III. Selim Döneminde Kara Ordusunda Yapılan Yenilikler
 7.Askeri Tarih Seminer Bildirileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
 
 
ÖZKUL, Osman, (2005), Gelenek ve Modernite Arasında Ulema, Bir Harf Yayınevi, 
 
İstanbul 
SERTOĞLU, Mithat, (1958), Mufassal Osmanlı Tarihi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 
TEKELİ, Sadık, (2005), Ateşli Silahlar ve Gelişimi, Silahlı Kuvvetler Dergisi Sayı: 385 
 
Temmuz Genelkurmay Basımevi, Ankara 
TOTT, Be Baron, (2005), 18. Yüzyılda Türkler, Elips Yayınevi, İstanbul 
TURHAN, Mümtaz, (1988), Kültür Değişimleri,  Çamlıca Yayınları, İstanbul 
Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, (1964), 3. Cilt 1. Kısım, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, (1977), 3. Cilt 2. Kısım, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, (1982), 3. Cilt 4. Kısım, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, (1981), 3. Cilt 3. Kısım, Genelkurmay Basımevi, Ankara 
Türk Silahlı Kuvvetleri Tarihi, (1995), İdari ve Lojistik, Genelkurmay Basımevi, 
 Ankara 
UCUZSATAR, Necati, (1990), Tarih Boyunca Türk Harp Sanatı Taktik ve Stratejisi,  
 
Genelkurmay Basımevi, Ankara 
ULUÇAY Çağatay ve Enver Kartekin, (1958), Yüksek Mühendis Okulu, Berksoy  
 Matbası, İstanbul 
UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, (1988), Osmanlı Devleti Teşkilatından Kapıkulu  
 Ocakları( I-II ) Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 
UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı (1978 ),Osmanlı Tarihi III.Cilt I.Kısım,Türk Tarih Kurumu 
            Basımevi,Ankara 
UZUNÇARŞILI,İsmail Hakkı,(1982),Osmanlı Tarihi III.Cilt,II.Kısım,Türk Tarih Kurumu 
             Basımevi,Ankara 
UZUNÇARŞILI,İsmail Hakkı,(1983),Osmanlı Tarihi,4.Cilt,1.Kısım,Türk Tarih Kurumu 
            Basımevi,Ankara 
ÜNAL, Osman , (2000), Nizam-ı Cedit ve Sekban-ı Cedit Denemeleri ile Yeniçeri  
 Ocağının Kaldırılması,7.Askeri Tarih Seminer Bildirileri, Genelkurmay  
 Basımevi, Ankara 
 
242


YILDIZ, Burak, (1999),Osmanlı Modernleşmesine Fransız Etkisi, Kırıkkale  
 
Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi 
YILMAZ, Veli, (1993), Türk-Alman İttifakı ve Askeri Yardımlar,  Cem 
Ofset, 
İstanbul 
YÜCEL, Yaşar ve Ali Sevim,(1995),Türkiye Tarihi (1-2-3-4),Türk Tarih Kurumu  
 Yayınları, Ankara 
WALLACH, Jehuda L. ,(1985), Bir Askeri Yardımın Anatomisi, Genelkurmay  
 Basımevi, Ankara 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
243


 
ÖZGEÇMİŞ 
 
Ali Rıza  ŞİMŞEK, 1976 yılında Ankara’da doğmuştur.  İlk ve orta öğrenimini 
Ankara’da, lise öğrenimini Balıkesir’de tamamlayarak, 1994 yılında Eskişehir Anadolu 
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümüne girmiştir. 1998 yılında buradan 
mezun olan Ali Rıza ŞİMŞEK, 2004 yılından beri Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler 
Enstitüsü Sosyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmektedir. Halen Türk 
Silahlı Kuvvetlerinde Topçu Subayı olarak görev yapan ŞİMŞEK, evli ve bir çocuk 
babasıdır. 
 
 
 
 
244

Yüklə 1,36 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   74   75   76   77   78   79   80   81   82




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə