18
sal resmedilmiştir (Resim 5)
96
. Bu ilk sal resminin yapıldığı tarihten yaklaşık
bin sene
sonra bilinen en eski liman yapısına rastladığı ve salların ebatları göz önüne alınırsa bu
tipteki salların limana gerek duyulmadan karaya çekilerek korumaya alındığını
söylemek yanlış olmaz.
Liman
inşasının Tunç Çağ sonlarına doğru yapılmaya başladığı araştırmalar
ışığında söylenebilir
97
. Hem Lothal’deki hem de Ur kentinde gün ışığına çıkarılan liman
yapıları da gösteriyor ki ilk liman yapıları nehir kıyılarında yapılmıştır. Bunu da
nehirlerin denizlere nispeten daha sakin olması ve bilinmezliklerin denizlere göre
nehirlerde daha az olması gibi sebeplere bağlayabiliriz. Deniz limanlarında ise ilk örnek
günümüzden 4000 yıl öncesine tarihlenen Girit limanlarıdır
98
.
Limanlar
oluşturulurken coğrafi şartlara bağlı kalınarak
inşa edilmelerinden
dolayı topoğrafik farklılıklar söz konusudur. Bu sebeple Minos, Girit veya Fenike
limanları olarak gruplamanın yerine aşağıdaki gibi bir gruplandırmayı daha makul
bulmaktayız.
Limanların ayrımını yapmak için en önemli dikkat edilmesi gereken kısım
limanın su havzasıdır. Liman havzası, liman kompleksleri içinde ana mekândır. Tüm
diğer liman mekânları ile birebir bağlantı içinde olan yerlerdir. Limanları gruplama
esnasında doğal veya yapay olmalarını ayırt etmemize yarayan liman öğesidir.
Yapı olarak doğal limanlarda bir koyun su havzası aynı zamanda kentin liman
havzasını oluştururken (Resim 6), yapay limanlarda su içine uzatılan mendirek yardımı
ile liman havzası oluşturulmuştur (Resim 7).
Şekil olarak incelediğimizde doğal limanların herhangi bir standart formları
yoktur. Koyun konturlarına bağlı kalınarak, kullanıma daha elverişli olması için çok
küçük yapılar ile konturlarında oynamalar olmasına rağmen yapay limanların havzaları
yapılan mendireklere göre genelde yaklaşık dikdörtgen formlu yapılmaktadırlar. Nehir
limanları gibi kazılarak oluşturulan liman havzalarında ise genelde dikdörtgen form
kullanılmıştır (Resim 3).
96
Casson, Lionel, Antik Çağda
Denizcilik ve Gemiler, çev. Gürkan Ergin, Homer Kitabevi, İstanbul,
2002, s. 9.
97
Shaw, Joseph W., “Greek and Roman Harbourworks”, A History of Seafaring Based on Underwater
Archaeology, ed. G. F. Bass, New York, 1972, ss. 87-112, s. 89.
98
Flemming, Nicholas C., Cities in the Sea, London, 1972, s. 40.
19
Limanları gruplar iken öncelikle bunların iki ana başlık altında toplanabileceği
sonucuna ulaştık.
1)
Bulundukları Yere
Göre Limanlar
2)
İşlevlerine
Göre Limanlar
Daha sonra her başlığı kendi içinde bazı bölümlere ayrılmak mümkündür.
1)Bulundukları Yere Göre Limanlar
Bulundukları yere göre limanları kendi içinde iki alt başlığa daha ayırmak
olasıdır.
A) Nehir Limanları
B) Deniz Limanları
Benzer şekilde deniz limanlarını da kendi arasında iki alt başlığa ayırmak
mümkündür:
i) Doğal Limanlar
ii) Yapay Limanlar
2) İşlevlerine Göre Limanlar
Limanları işlevlerine göre incelerken bunların ayrıca 3 alt başlığa ayrılabileceği
sonucu ortaya çıkmıştır.
A) Askeri Limanlar
B) Ticari Limanlar
C) Özel Limanlar
4.1-
BULUNDUKLARI YERLERE GÖRE LİMANLAR
4.1.1-
NEHİR LİMANLARI
Bugüne kadar yapılmış olan liman incelemeleri sonucunda,
bilinen en eski liman
tipidir. Hindistan’da bulunan Sabarmati nehri yanında kurulan Lothal
99
, Suriye’de Fırat
nehri yanında kurulan Til Barsib
100
ve Irak körfezinde Fırat nehri yakınında kurulmuş
olan Ur
101
kentindeki limanlar bu tip limanlara en iyi örneği teşkil etmektedirler. Su
99
Leshnik, Lawrence S.,” The Harappan "Port" at Lothal: Another View”
American Anthropologist, New
Series 70.5, 1968, ss. 911-922.
100
Ayrıntılı bilgi için bkz: Thureau-Dangin, M. François –Dunand, Maurice, “Til-Barsib”, Paris, 1936,
s. 5.
101
Ayrıntılı bilgi için bkz: Oppenheim, Leo, “The Seafaring Merchants of Ur”,
JAOS 74, 1954, ss. 6-17
20
taşımacılığın ilk kez nehirlerde başladığını
102
göz
önünde tutarsak ilk liman
komplekslerini de buralarda beklemek yanlış olmayacaktır. Daha sonra insanoğlu suda
yüzen sallarını geliştirerek gemi niteliği kazandırdıktan sonra uzak denizlere açılmış ve
nehir limanları yerini ağırlıkla deniz limanlarına bırakmıştır. Fakat bu dönemden sonra
tamamen nehir limanları terk edildi demekte mümkün değildir. Roma döneminde ve
hatta günümüzde bile nehir limanları kullanılmaktadır. Hollanda’da gün ışığına
çıkarılan erken Roma yerleşimi olan Velsen 1
103
ve günümüzde Tuna nehri üzerinde
bulunan birçok liman bu tip limanlara örnek olarak sayılabilir.
Nehirler genel yapı itibari ile sürekli bir akış gösterdiklerinden dolayı nehir
yataklarının kıyı şeridi düzdür. Dolayısı ile buralarda liman olarak kullanılacak doğal
koyları bulmak zordur. Bu nedenle nehir limanları büyük
çoğunlukla yapay inşa
edilmişlerdir. En eski örneği Lothal’de gözlemlendiği gibi nehrin yanında bir alan
kazılarak bir cothon (su havzası) oluşturulmuş ve bu havza ile nehre bağlantı yapmak
için kazılan kanallar yardımıyla oluşturulan liman yapısına giriş ve çıkışlar sağlanmıştır
(Resim 8). Böylece liman trafiği bu kanallar sayesinde sağlanmış olmaktadır.
4.1.2-
DENİZ LİMANLARI
Deniz
limanları başlığından da anlaşılacağı üzere denizlerin kıyılarında inşa
edilen limanlardır. Birçok formda karşımıza çıkmalarının en büyük sebebi inşa
edildikleri kıyılarının coğrafik durumlarından faydalanmalarından kaynaklanmaktadır.
Kıyı çizgisinin doğal koy oluşturmadığı bölgelerde, özellikle Akdeniz’in güney sahilleri
ve Doğu Akdeniz sahillerinde limanlar yapay mendirekler yardımıyla yapılırken doğal
koylara sahip bölgelerde yaşayan insanlar bu koylardan faydalanmışlardır. Koylara
küçük eklemeler yaparak güvenli limanlar oluşturmuşlardır. Bu
eklemeleri yaparken de
doğadan maksimum düzeyde yararlanmışlardır. Iassos antik kendinde gözlemlendiği
gibi direk koyun girişine mendirek inşa ederek bir liman kompleksi oluşturulur iken
(Resim 6), bazı yerlerde ise Myndos antik kentinde olduğu gibi liman ağzında bulunan
bir adadan da faydalanmışlardır (Resim 9). Koy olmayan düz kıyılarda ise denizin
içinde mendirek yardımı ile bir liman havzası oluşturmuşlardır.
102
Casson, a.g.e., s. 1.
103
http://www.livius.org/ga-gh/germania/flevum.html
(Kasım 2007).