Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 205
Bir festival, bir karnaval coĢkusuyla kutlama, daha akĢamın ilk
saatlerinden itibaren baĢlamıĢtı. Bir yandan yeni gelenler tarafından mezarın
baĢında sürekli dua ve Kur‟an okunmaktaydı. Diğer taraftan ise anıt mezarın
10-15 metre yakınında Türkmen bozkırının mahalli Ģairleri ve âĢıkları
tarafından Mahtumguli Firagî‟nin Ģiirleri, bazen yalın, bazen de bir müzik aleti
eĢliğinde Türkmen Türkçesiyle seslendirilmekteydi. Daha önceden çadırlarını
kurmamıĢ olanlar, yine bu saatlerde bir taraftan çadırlarını kurmaya çalıĢıyor,
diğer taraftan da yemek için bir Ģeyler hazırlamaktaydılar.
Bu arada saat gece 02.00‟ye doğru yaklaĢmıĢtı, ama her taraf
capcanlıydı.
Bu birkaç saatlik ayaküstü dinlenmeden sonra, gün ağardı ve güneĢin
ilk ıĢıkları Etrek vadisini yeniden aydınlatmaya baĢladı. Böylelikle bizim gibi
yarım uykulu insanlar, yeniden canlandılar. Zira birçok insan gece sabaha
kadar hiç uyumamıĢ; geceleyin anıt mezarı, Etrek vadisini ve ay ıĢığını
doyasıya seyretmiĢti.
2007 yılındaki Mahtumguli Firagî‟yi Anma Etkinlikleri, Gülistan
Eyaleti Kelâle ilçesi Mahtumguli Firagî‟yi Anma Komitesi tarafından
düzenlenmiĢti. Altında yukarıdaki komitenin isminin de yer aldığı bez
afiĢlerde Mahtumguli Firagî‟nin Ģiirlerinden bazı örnekler sunulmuĢtu. Ben,
burada o afiĢlerden bir örneği naklediyorum:
“Mahtumguli ol mekanda meks attı,
ġıhlar turdi yiğitler dey raksetti.
Her eĢyadan yar cemâlin aksetti.
Ab kaysıdır, Ģarab kaysı bilemedim.”
(Mahtumguli ol mekanda durdu,
ġeyhler ayağa kalktı yiğitler gibi raksetti,
Her eĢyada Allah‟ın cemâli gözüktü,
Su hangisidir, Ģarap hangisidir bilemedim.)
18 Mayıs 2007 Cuma sabahı, yani Mahtumguli Firagî‟yi anama
programının yapılacağı gün erkenden kalkıp arkadaĢlarla birlikte, 15 km
ilerideki Merave Tepe kasabasına kahvaltı yapmaya gittik. Bu kasabada
Mahtumguli Firagî‟nin heykeli ve meydanı var.
Saat 10.00‟a doğru Mahtumguli Firagî‟nin mezarına bugünün
etkinliklerine katılmak için tekrar geldiğimizde, her tarafın mahĢeri andıran bir
kalabalığa dönüĢtüğünü; dağların, tepelerin, ovaların, derelerin, tarlaların insan
kaynadığını gördük. Trafik iyice sıkıĢmıĢtı. Biz, bu yüzden aracımızı 2 km.
206
/ Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
uzağa bırakarak ve yürüyerek tarlaların arasından anıt mezarın alanına ulaĢtık.
Bu normal bir Ģeydi, zira bizim gibi binlerce insan da arabalarını daha
uzaklara bırakıp yürümekteydiler.
Anıt mezar çevresinde protokol konuĢmaları ve diğer etkinlikler için
yerler hazırlanmıĢtı. Türkmen çadırlarında zaman zaman küçük ikramlar
veriliyordu. Seyyar satıcılar da yerlerini almıĢlardı. Türkmenlere mahsus çeĢitli
eĢyalar, kitaplar alıcılarını bulmaktaydı. Özellikle sulu içeceklerin müĢterisi
oldukça çoktu. Çünkü öğleye doğru hava iyice ısınmıĢtı. Öğleyin buradaki
insan sayısı, 30 bini bulmuĢtu.
Cuma günü programın sonuna doğru, Mahtumguli Firagî‟yi Anma
Etkinlikleri‟nin yapıldığı alandan ayrılarak Türkmenlerin yaĢadığı diğer
yerleĢim alanlarını da görmek istedik. Bu kez Merave Tepe kasabasından
baĢlayıp Kelâle ilçesi üzerinden Gonbed-e Kâvus‟a gelmeyi planladık.
Buradaki yerleĢim yerlerinin birçoğunun adının Türkçe olduğuna Ģahit olarak
yolumuza Ģöyle devam ettik:
Yolumuz, SarıkamıĢ ve ġarlık (ġelâle) köylerinden baĢlayıp, Merave
Tepe kasabasından güney batıya yönelerek, Çınaran, Keçik, Arap Karra Hacı,
Kerim ĠĢan
9
, Çatal, Kapan Bala, Kara BeĢ, Kapan Payin, PaĢayî, Hacı Beyk
Bala, Kara Said, Gökçe, Kelâle, Yanak, Hacılar Kale, Pollî Hacı köylerinden
geçip Gonbed-e Kâvus‟a ulaĢtı
10
.
2. Ġran Türkmenleri
Türkmenler, on birinci yüzyılda Oğuzların batıya göçünden sonra
geride bırakılmıĢ boylardan meydana gelen Türk topluluğudur
11
. Ġran
topraklarında hüküm süren Gazneliler ile Selçuklular arasında 1040 yılında
meydana gelen Dandanakan SavaĢında Gaznelilerin yenilmesinden sonra Ġran
kapıları Türklere tamamen açıldı
12
. Nadir ġah (ö. 1747)‟tan sonra bir süre
Ġranlıların ve Hîvelilerin baskısında kalan Türkmenler, 1835‟ten itibaren
Merv‟e doğru geniĢlediler
13
. 1040 tarihinden baĢlayarak Yirminci yüzyılın
9
Kerim ĠĢan kasabasında yaklaĢık yüz yıldır Sünnî akideye göre eğitim öğretim yapan
Kerim ĠĢan Medresesi ve bazı tarihi mekânlar bulunmaktadır.
10
Temizel, a.g.m., s. 225-234.
11
Mehmed Saray, “Türkmenler”, Ġslam Ansiklopedisi- Ġslâm Âlemi Tarih, Coğrafya, Etnografya
ve Biyografya Lügati, C. 12/2, Ġstanbul, 1988, Milli eğitim Basımevi, s. 661-673.
12
Türel Yılmaz, “Ġran‟da UnutulmuĢ Bir Toplum: Türkmen Sahra Türkmenleri”,
Akademik Orta Doğu, C. I, S. 2, Ġstanbul, Mart 2007, s. 205-216.
13
Saray, a.g.m., s. 661-673.
Ortadoğu'da Türkmenler (Irak-Ġran-Suriye) Sempozyumu
/ 207
baĢına kadar yaklaĢık 1000 yıl süreyle Türkler, Ġran‟da egemen güç olarak
kaldılar. Bu süreç içerisinde Ġran topraklarında arka arkaya Selçuklular,
Ġlhanlılar, Celayirliler, Timurlular, Karakoyunlular, Akkoyunlular, Safeviler,
AfĢarlar ve Kaçarlar gibi Türk soylu devlet ve hükümetler yönetimde
bulundular
14
. Devlet yönetiminde Ġran‟ın asli unsuru sayılan Türkler, 1850
yılından itibaren Ġran‟da geliĢen bir dizi siyasi olaylar nedeniyle itibar
kaybetmeye baĢlar ve 1925 yılında tamamen devlet idaresinden uzaklaĢırlar.
Ruslarla ilk teması on sekizinci yüzyılın ilk yarısında baĢlayan
15
Türkmenler
için on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl, bölge hanlıklarının, Ġran ve Rus
yönetimlerinin istilalarına ve Sovyet rejimine karĢı verilen milli mücadelelerle
geçmiĢtir
16
.
Ġran‟da yaĢayan Türkmen Sahra Türkmenleri, 1881 yılına kadar
Türkmenistan‟la birilikteydiler ve o tarihe kadar Türkmenler Hazar Denizi ve
Ceyhun Irmağı arasında bağımsız bir millet olarak beylikler halinde
yaĢamaktaydılar. 1881 yılında Türkmenlerin Türkmenistan‟da Göktepe
Kalesi‟nde Rus ordusuna yenilmesinden sonra Ġran‟la Rusya arasında yapılan
Ahalteke anlaĢmasına göre iki tarafta yaĢayan Türkmenler arasına sınır
çekilmiĢ, güneydeki Türkmenler Ġran sınırlarının içinde, kuzeydeki
Türkmenler ise Çarlık Rusya‟sı ve daha sonra da Sovyetler Birliği‟nin sınırları
içinde kalmıĢtır. Güneyde yani Ġran sınırları içinde kalan Türkmenlerin
oturduğu bölgeye XX. yüzyılda ġah Pehlevî zamanında Türkmen Sahra adı
verilmiĢtir. Aslında ġah Pehlevî‟nin 1925 yılında Ġran‟da MeĢrutiyeti yıkarak
yönetimi ele geçirmesinden iki yıl önce yani 1923-1924 yıllarında Osman
Ahund‟un öncülüğünde iki yıl yaĢayan bağımsız bir Türkmen Cumhuriyeti
Devleti kurulmuĢtur. Sovyetler Birliği ve Ġran hükümetlerinin karĢılıklı
saldırıları sonucunda bölgeyi yöneten Türkmen liderler öldürülmüĢ ve bu
yenilgiyle Türkmen Sahra bölgesinin yönetimi resmen Pehlevi hanedanlığının
14
Aygün Atar, Ġran‟ın Etnik Yapısı (Yakın Dönem ve Günümüzde), Divan Yayıncılık, Ankara,
2006, s. 67.
15
Esedollah Me„tufi, Tarihçe-ye Çehar ġehr-e Torkemen-neĢin, Aqqela, Bendertorkmen, GomiĢdepe
ve Gonbed-e Kavus, Gurgan, 1384/2005, s. 170.
16
Faruk Sümer, “Türkmenler”, Türkiye Diyanet Vakfı Ġslam Ansiklopedisi, C. 41, Ġstanbul,
2012, s. 607-611.
Dostları ilə paylaş: |