Tck tanitim semineri notlari


Nitelikli Haller ( m.158)



Yüklə 4,78 Mb.
səhifə56/127
tarix29.05.2018
ölçüsü4,78 Mb.
#46542
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   127

8. Nitelikli Haller ( m.158)


A) Suçun Dinsel İnanç ve Duyguların İstismar Edilmesi Suretiyle İşlenmesi

Eski TCK’da yer almayan bu nitelikli halin gerçekleşmesi için failin, karşı tarafın “dinsel inanç ve duygularını istismar etmesi” aranır. Muskacılık, üfürükçülük gibi faaliyetler sonucu karşı taraftan menfaat elde edilmesi bu bent kapsamına girer.



B) Suçun Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi

Eski TCK’da nitelikli halin gerçekleşmesi için kişiyi bu durumdan “kurtarmak bahanesiyle” suçun işlenmesi aranırken; YTCK bu durum ve koşulardan “yararlanma”yı nitelikli halin gerçekleşmesi bakımından yeterli görmektedir. Bu durum, suçun işlenmesindeki kolaylık göz önünde bulundurularak nitelikli hal sayılmıştır. Nitelikli halin uygulanabilmesi için, karşı tarafın “tehlikeli bir durum veya zor şartlar içinde” bulunması gerekir.



C) Suçun Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi

Buradaki nitelikli halin gerçekleşmesi bakımından karşı tarafın yaş küçüklüğü, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi nedenlerle “algılama yeteneği zayıflamış” olması gerekir. Nitelikli halin gerçekleşmesi bakımından karşı tarafın bizzat fail tarafından böyle bir duruma düşürülmüş olması gerekmediği gibi, bu durumun ortaya çıkmasında karşı tarafın bir kusurunun bulunup bulunmadığı da önem taşımaz. Bununla birlikte nitelikli halin gerçekleşmesi, karşı tarafın algılama yeteneğinin “zayıflamış” olması koşuluna bağlıdır. Bu yüzden akıl hastalığı veya fazla yaş küçüklüğü nedeniyle karşı tarafın fail tarafından başvurulan bir davranışın “hileli” olduğunu algılama ve anlayabilme yeteneğine sahip olmaması durumunda, bu kişinin “aldatılması”ndan söz edilemeyeceği için, bu suç değil, duruma göre hırsızlık suçu oluşabilir.



D) Suçun Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, Kamu Meslek Kuruluşlarının, Siyasal Parti, Vakıf veya Dernek Tüzel Kişiliklerinin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle İşlenmesi

Hileli davranışın gerçekleştirilmesinde belirtilen kurumların araç olarak kullanılması, suçun işlenmesinde sağladığı kolaylık nedeniyle nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bentte sayılan kuruluşların “araç” olarak kullanılması nitelikli halin gerçekleşmesi için yeterli olup, bunların ayrıca suçtan zarar görmüş olmalarına gerek yoktur. Eski TCK’da nitelikli halin gerçekleşmesi, yalnızca “kamu kurum ve kuruluşları”nın araç olarak kullanılmasını gerektirmekte iken; Yeni TCK, bunun yanında ayrıca “kamu meslek kuruluşları” ile “siyasal parti, vakıf ve dernek tüzel kişiliklerinin” araç olarak kullanılmasını da nitelikli hal kapsamına almıştır. Hangi kurum veya kuruluşların “kamusal” nitelik taşıdığı, o kurumun statüsünü düzenleyen mevzuata göre belirlenir.Her ne kadar bentte “kamu meslek kuruluşları”ndan söz edilmekte ise de, bununla anlatılmak istenen “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları”dır. Bu anlamda kamu meslek kuruluşu, eczacılar odası, tabip odası, baro, gibi “belli bir mesleğe mensup olanların ortak gereksinimlerini karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleridir” (Anayasa m. 135). Nitelikli halin uygulanması bakımından söz konusu tüzel kişiliğin yerel veya üst örgütlerinin suçta araç olarak kullanılmış olması önem taşımaz.



E) Suçun Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Olarak İşlenmesi

Eski TCK’da kamu kurum ve kuruluşları yanında ayrıca “kamu yararına çalışan hayır kurumları”ndan söz edildiği halde, Yeni TCK, suçun mağdurunun “kamu yararına çalışan hayır kurumu” olması durumuna ayrıca yer vermemiştir.



F) Suçun Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle İşlenmesi

Bu bent içinde iki ayrı nitelikli hale yer verilmiştir. Bunlardan ilki, suçun “bilişim sistemlerinin”; ikincisi ise, “banka ve kredi kurumlarının” suçta araç olarak kullanılmasıdır. Bu bent anlamında “bilişim sistemi”, verileri toplayıp yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tabi tutma olanağını veren manyetik sistemler olarak tanımlanabilir.



G) Suçun Basın ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle İşlenmesi

Eski TCK’da “haberleşme araçları”nın kullanılmasından söz edilmekte iken, Yeni TCK “basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak”tan söz etme-ektedir. Bu nitelikli halin gerçekleşmesi için basın ve yayın araçlarının suçun işlenmesinde özel bir kolaylık sağlamış olmaları şarttır.



H) Suçun Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında; Kooperatif Yöneticilerinin Kooperatifin Faaliyeti Kapsamında İşlenmesi

Bu bent içinde iki ayrı nitelikli hale yer verilmiştir:

a. Suçun tacir veya şirket yönetici veya şirket adına hareket eden biri kişi tarafından “ticari faaliyet sırasındaişlenmesi,

b. Suçun kooperatif yöneticileri tarafından “kooperatifin faaliyetleri kapsamında” işlenmesi.



I) Suçun Serbest Meslek Sahibi Kişiler Tarafından, Mesleklerinden Dolayı Kendilerine Duyulan Güvenin Kötüye Kullanılması Suretiyle İşlenmesi

Bu bendin uygulanabilmesi için, failin “serbest meslek mensubu” olması ve suçu da “mesleği gereği” kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerekir. Suçun meslekten dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi arandığından, failin yerine getirdiği mesleğin suçun işlenmesinde özel bir kolaylık sağlamış olması aranmalıdır.



İ) Suçun Banka veya Diğer Kredi Kurumlarınca Tahsis Edilmemesi Gereken Bir Kredinin Açılmasını Sağlamak Maksadıyla İşlenmesi

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için her şeyden önce “banka” ve “diğer kredi kurumları”nın suçtan zarar gören olması gerekir. Bu nedenle kredi verme yetkisi olmayan bir kişi veya kurumdan hileli davranışlara başvurarak kredi tahsis edilmesinin sağlanması bent kapsamına girmez. Nitelikli halin uygulanabilmesi için aynı zamanda fail söz konusu kurumlarca “tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılması”nı sağlama özel kastı ile hareket etmiş olmalıdır. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı Bankalar Kanunu’nda öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Bununla birlikte, burada dolandırıcılık suçunun nitelikli hali söz konusu olduğu için, krediyi alan kişinin, kredi tahsis etmekle görevlilerine yönelik hile ve desise oluşturan bazı davranışlarda bulunması; örneğin sahte kıymet raporları veya gerçeğe aykırı bilanço veya başka belgeler düzenlemesi gerekir. Nitekim Yargıtay, hayali kişilere ait sahte senet düzenleyip bankadan kredi alan failin eylemini bu bent içinde ele almıştır. Buna karşılık örneğin bankanın “öz kaynaklarının % 25’inden fazlasını kredi olarak vermesi”; “banka üst düzey yöneticilerine ve bunların yakınlarına veya bunlar tarafından kurulan kuruluşlara kredi verilmesi”ne ilişkin yasaklar (Bankalar K. m. 11/9, 11) ihlal edilerek bir kişi lehine kredi tahsis edilmesi durumunda krediyi tahsis eden banka görevlisi açısından yerine göre başka suçlar (örneğin Bankalar Kanunu’na muhalefet gibi) oluşabilir ise de, dolandırıcılık suçundan söz edilemeyeceği için, bu nitelikli halin uygulanması da söz konusu olmaz. “Kredi” deyiminin ne anlama geldiği Bankalar Kanunu m. 11/1 de belirtilmiştir.



J) Suçun Sigorta Bedelini Almak Maksadıyla İşlenmesi

Bu nitelikli halin uygulanabilmesi için öncelikle “sigorta şirketi”nin suçtan zarar gören durumunda olması gerekir. Burada da yukarıdaki bentte olduğu gibi, nitelikli hal, failin “sigorta bedelini almak” özel kasdıyla hareket etmesini gerekli kılmaktadır. Haksız yere sigorta bedelini almak amacıyla failin başvurduğu hileli davranışlar, trafik kazasında hasarın olduğundan fazla gösterilmesi, yangın çıkarılması örneklerinde olduğu gibi değişik biçimlerde karşımıza çıkabilir. Nitelikli hal her türlü sigorta için uygulanabileceği gibi, failin sigorta bedelini kendisinin veya bir başkasının alması için hileli davranışlara başvurmuş olması da nitelikli halin uygulanması bakımından önemsizdir.

Eski TCK’dan farklı olarak Yeni TCK’da birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması, başlı başına cezanın ağırlaştırılmasını gerektiren bir neden olarak düzenlenmemiştir. Birden fazla nitelikli halin bir arada bulunması, Yeni TCK m. 61 uyarınca somut cezanın belirlenmesi açısından göz önünde bulundurulabilir.

9. Dolandırıcılık Suçunda Daha Az Cezayı Gerektiren Hal;


Kendiliğinden hak alma suçu yeni yasada düzenlenmediğinden, bu suçun bir görünüş biçimine de burada yer verilmiştir. TCK nun 159. maddesine göre; fail hukuki bir ilişkiye dayanan alacağını tahsil amacıyla dolandırıcılık suçunu işler ise eylemi yeni dolandırıcılık suçunu teşkil edecek ancak faile daha az ceza verilecektir. Bu suçun takibi de şikayete bağlıdır.

10. Malın Değeri;


dolandırıcılık suçunda malın değerinin azlığı veya çokluğu ayrı bir artırım veya indirim nedeni olarak düzenlenmemiştir. Bu durumda olan diğer suçlarda olduğu gibi hakim suça konu değeri, cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde dikkate alacaktır.

11. Etkin Pişmanlık;


Bu durum malvarlığına yönelik suçlara ilişkin ortak hükümlerde açıklanmıştır..

12. Şahsi Cezasızlık veya Cezadan Şahsi İndirim Sebebi;


Dolandırıcılık suçuna ilişkin failin konuma özgü bazı cezasızlık veya cezadan indirim sebepleri 167. maddede düzenlenmiştir. Yağma hariç tüm mala karşı suçlarda bu sebepler yer almaktadır. Bu durum malvarlığına yönelik suçlara ilişkin ortak hükümlerde açıklanmıştır..


Yüklə 4,78 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   52   53   54   55   56   57   58   59   ...   127




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə