Temmuz 2016 sayi 19 Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin



Yüklə 0,9 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə5/32
tarix25.06.2018
ölçüsü0,9 Mb.
#51165
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   32

12

13

   



|

   Temmuz 2016  

|

   Sayı 19



BURSA

DA ZAMAN



   

|

   Temmuz 2016  



|

   Sayı 19

BURSA



DA ZAMAN



Prof. Dr. Mustafa KARA

araştırma / Tarihi Eserlerimizin Muhafızı - Kâzım BAYKAL / Prof. Dr. Mustafa KARA

  1905 yılında bu şehirde doğan Kâzım 

Baykal, Bursa abide ve anıtları yaşadıkça ismi 

yaşayacak olan bir muallim, bir kültür ada-

mıdır. İlk medrese tahsilini Bursa’da 

tamamladıktan sonra İstanbul 

Darulfünun İlahiyat Fakülte-

si’nde, Yüksek Öğretmen 

Okulu’nda tahsilini ikmal 

eden Baykal, kırk yıla 

yakın bir süre Ana-

dolu’nun muhtelif 

şehirlerinde felsefe, 

Psikoloji, sosyoloji ve 

mantık dersleri öğret-

menliği yapmıştır.

Öğretmen olarak tayin 

edildiği Diyarbakır’da 

tarihî surlarla tanışan 

Hoca, kararını vermişti: 

Tarihî eserleri korumak ve 

kollamak kendimizi korumak 

ve kollamaktı. Tarihî eserleri tes-

lim aldığımız gibi daha güzel bir şekilde 

torunlarımıza bırakmak insanî vazifemizdir.

1946 yılında bir grup arkadaşıyla birlikte 

kurduğu ve mimarlık tarihimizin yüz akı 

olan şahsiyetlerden Ekrem Hakkı Ayver-

di’nin “Bursa’nın emsalsiz derneği” 

diye nitelendirdiği “Bursa Eski 

Eserleri Sevenler Kurumu”nun 

başkanlığını vefat ettiği 

güne kadar sürdürdü. Bu 

kurum vasıtasıyla 1900’lü 

yılların başından itibaren 

ilgisizlik ve bilgisizlik-

ten harap olan pek 

çok eser onarılmış, 

ayağa kaldırılmış ve 

toplumun hizmetine 

sunulmuştur.

O yıllarda böyle bir 

dernek kurmak ve 

gereğini yapmak kolay 

değildi. Nitekim derneğin ilk 

projelerinden biri olan Süley-

man Çelebi’nin kabrini onarma 

ve çevresini düzenleme faaliyetinde 

tepki almışlardı.  Karşı olanların sorusu şu idi: 

TARİHΠ

ESERLERİMİZİN 



MUHAFIZI

KÂZIM BAYKAL

Tarihî dokuyu okuyan

Tarihî dokuyu koruyan

Kozayı yeniden dokuyan

Kâzım Baykal üstadımızdır

Vardavî



14

15

   



|

   Temmuz 2016  

|

   Sayı 19



BURSA

DA ZAMAN



   

|

   Temmuz 2016  



|

   Sayı 19

BURSA



DA ZAMAN



Türbelerin 677 sayılı kanunla kapalı olduğu 

Türkiye Cumhuriyeti’nde bir türbeyi onarmak 

ne demektir? Bu Devrim kanunlarına karşı 

gelmek değil midir?” 

Evet, o yıllarda türbeler kapalıydı. 1925’te 

tekkelerle birlikte türbeler de kapatılmıştı. Bu 

konuda Kâzım Baykal ve arkadaşlarının işini 

kolaylaştıran iki konu vardı. Birincisi, Anka-

ra’daki siyasiler bazı tarihî büyük şahsiyet-

lerin türbelerini ziyarete açmayı konuşmaya 

başlamışlardı. Nitekim tek parti yönetimi sona 

ermeden bu kanun çıktı. 19 türbe(sadece 19 

türbe)ziyarete açılmıştı. İkincisi ise Anıtka-

bir’in yapılıyor olması…

Süleyman Çelebi’nin türbesini pek çok tarihî 

eser takip etti. Hocamız ömrünü bu hizmet-

lere adadı. Çalıştı, çabaladı… Yıllar yılları 

kovaladı. Kendileriyle 1977 yılında Bursa 

Yüksek İslâm Enstitüsüne asistan olarak atan-

dıktan hemen sonra tanıştım. Tasavvuf Tarihi 

asistanı olduğumu söyleyince ilk cümlesi şu 

oldu: “Benim tasavvuf tarihi hocam rahmetli 

Mehmet Ali Aynî’dir” 

Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun o 

güzel mütevâzi binasında yapılan istişare 

toplantılarına davetleri üzerine zaman zaman 

katıldım. Bursa ile ilgili bazı faaliyetlerde 

beraber olduk. İkili sohbetlerimizde daha çok 

İslâmiyette Yeni İctihadlara Doğru ile Hikmet-i 

Teşri isimli eserlerini gündeme getirerek konu 

ile ilgili düşüncelerimi öğrenmek istiyordu. 

Bazan da İpekçilik’teki Enstitümüze teşrif etti, 

meslektaş olarak sohbet ettik.

Son hastalığında Bursa Devlet Hastahanesi’n-

de yattığını duyunca ziyarete gittim. “Bursa 

sohbeti” devam ederken tanıdık simalar içeri 

girdi. Böylece Kurum’un Baykal başkanlı-

ğındaki son yönetim kurulu toplantısına da 

müşahit olarak katıldım.

Bu yazıda dikkatinize sunmak istediğim ilk 

konu onu yetiştiren muhit ile ilgilidir.  1924’de 

çıkan Tevhid-i Tedrisat Kanunu’ndan hemen 

sonra açılan Darulfünun İlahiyat Fakültesi’nde 

feyz aldığı insanlar cumhuriyet döneminin en 

önemli ilim ve kültür adamlarıdır. Bunlardan 

birkaç tanesini, okuttuğu derslerle birlikte 

anmak zannediyorum onun ilim ve fikir dün-

yasını daha doğru anlamamıza vesile olacak 

ve Kâzım Baykal hocamızın da ruhunu şad 

edecektir.

Bu şahsiyetlerin hemen hepsi alanının otori-

tesi olup kaleme aldıkları eserlerle Türk-İslam 

kültürüne katkıda bulunan, daha da önemlisi 

Osmanlı’yı Cumhuriyete bağlayan “köprü” 

vazifesi gören fikir ve kalem erbabıdır: 

Şemseddin Günaltay  

(Doğ. Erzincan 1883- Öl. İstanbul 1961) 

İslam Dini Tarihi – Metafizik 

Yusuf Ziya Yörükhan  

(Doğ. Selânik 1887- Öl. Ankara 1945) 

İslam Mezhepleri Tarihi 

Hilmi Ömer Budda 

(Doğ. İstanbul 1894- Öl. Ankara 1952) 

Dinler Tarihi

Mustafa Şekip Tunç 

(Doğ. İstanbul 1886- Öl. Ankara 1953) 

Din Psikolojisi

İsmail Hakkı Baltacıoğlu 

(Doğ. İstanbul 1886- Öl. Ankara 1978) 

Din Sosyolojisi

Kilisli Rıfat 

(Doğ. Kilis 1873- Öl. Ankara 1953) 

Arapça

Şerafettin Yaltkaya 

(Doğ. İstanbul 1879- Öl. Ankara 1947) 

Kelâm Tarihi

Fuat Köprülü 

(Doğ. İstanbul 1890- Öl. İstanbul 1966) 

Türk Dini Tarihi

Mehmet Ali Aynî 

(Doğ. Üsküp 1869- Öl. İstanbul 1945) 

Tasavvuf Tarihi

Mehmet İzzet 

(Doğ. İstanbul 1891- Öl. Berlin 1930) 

Ahlâk

Şevket Efendi 

(Doğ. İstanbul 1877- Öl. İstanbul 1951) 

Fıkıh Tarihi 

Bu isimlerden, Prof. Dr. Şerafettin Yaltkaya 

daha sonraki yıllarda Diyanet İşleri Başkanı, 

Prof. Dr. Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, İsmail 

Hakkı Baltacıoğlu Milletvekili, Şemsettin 

Günaltay ise 1940’lı yılların sonunda tek parti 

döneminin son Başbakanı olmuştur.

Kâzım Baykal Hoca’nın söz konusu fakülte-

de okuduğu dersler ve sömestr müddetleri 

şöyledir:

araştırma / Tarihi Eserlerimizin Muhafızı - Kâzım BAYKAL / Prof. Dr. Mustafa KAYA



Yüklə 0,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə