Temmuz 2016 sayi 19 Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin



Yüklə 0,9 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/32
tarix25.06.2018
ölçüsü0,9 Mb.
#51165
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   32

10

11

   



|

   Temmuz 2016  

|

   Sayı 19



BURSA

DA ZAMAN



   

|

   Temmuz 2016  



|

   Sayı 19

BURSA



DA ZAMAN



tekrar Bursa’ya ve oradan da 9 Mart 1937’de 

İstanbul’a ulaştı. Yeşilköy’de 14 Mart 1937’de 

büyük hava gösterilerinin olacağı “Türkkuşu 

Bayramı” yapılacaktı.

Gösterilerden bir gün önce Türkkuşu tayya-

releri şehre bildiriler atarak İstanbul halkını 

yapılacak hava bayramına davet etmek 

üzere havalandı. Vecihi Hürkuş’un kullandığı 

tayyareye bağlı olarak havalanan 2 numa-

ralı planörde Emrullah Âli Yıldız vardı. Halk, 

Ayasofya ile Gülhane Parkı arasında daireler 

çizen iki tayyarenin manevralarını büyük bir 

merakla izliyordu. Bir süre sonra iki tayyareyi 

birbirine bağlayan çelik halat koptu ve Em-

rullah Âli Yıldız’ın kullandığı planör tek başına 

havada kaldı. Emrullah Âli, planörü büyük 

bir soğukkanlılıkla kullanarak halkın şaşkın 

bakışları arasında Gülhane Parkı’ndaki ağaca 

bir kuş gibi kondurdu.

Bu başarılı iniş esnasında Emrullah Âli’nin 

sadece gözlüğü kırılmıştı. Sırtındaki ceketi 

ve paraşütü çıkararak yere attı ve ağacın 

dallarına tutunup halkın meraklı bakışları 

arasında alkışlarla yere indi. İki kanadında 

delikler oluşan planör ise itfaiye tarafından 

yere indirilip Eskişehir’e gönderildi. Emrullah 

Âli Yıldız inişini şöyle anlatmıştı:

“Bakırköy üzerinden Köprü istikametine uçu-

yorduk. Yerden yüksekliğimiz 70-100 metre 

arasında idi. Birdenbire nasıl oldu, bilmiyo-

rum. Planörümü, tayyareye bağlayan tel, bir 

sağanak neticesinde kopuverdi.

Beni, ileriye doğru çeken kuvvetin birden-

bire kesildiğini hissettim. Havada tayyaresiz 

kalmıştım. İşin asıl kötü tarafı, tel tayyarenin 

aşağı yukarı on santim kadar yakınından 

kopmuştu. Büyük kısmı bende idi. Bu koca 

tel, tayyareden ayrılınca büyük bir sarsıntı ya-

parak plânörümün gövdesine geçti ve dolaştı.

Öyle bir yerde idim ki önümde deniz, sağımda 

Gülhane parkı, solumda devlet demiryolları 

Avrupa hattı garı vardı. Evvelâ istasyona in-

meği düşündüm. Fakat belki bir kaç vatandaşı 

ezebilirdim. Sonra denize inmeği düşündüm. 

Kalabalık olan limanda ya bir motora veya bir 

sandala çarparak batırsaydım? Bu ihtimaller, 

bir saniye içinde birbirini kovaladı. Nihayet 

kararımı verdim; Gülhane parkının üzerindeki 

ağaçlardan birine inecektim.

Evvelâ havada bir dönüş yaptım. Ve yere 

iniyormuş gibi yaparak ağaçların üzerine 

doğru süzüldüm. Daha yere inmeye 20-30 

metre mesafe varken tel bir ağaca takılmaz 

mı? Tabiî bu vaziyet planörü baş aşağı getirdi. 

Düşmeyi süratlendirmekten başka çare yok-

tu. Tam ağacın üzerine yerleşirken bir darbe 

ile teli kurtardım. Ve planörü iki dalın arasına, 

sanki yerden havalanır gibi, aşağıdan yukarı-

ya doğru yerleştirdim.

Bu benim başıma gelen iş, plânörün bir 

hususiyetini daha meydana koydu: Planörün 

yalnız şekli kuşa benzemez. O biraz da bir kuş 

gibidir. Ve eğer başı sıkıya gelirse, bir ağaç 

dalının üstünde de kendine bir yer bulur. Tıpkı 

kocaman bir kartal gibi...”

“GÖRECEK VE ÇEKECEKSİN”

Emrullah Âli Yıldız, rekorlarının yanında birçok 

proje ve icada da imza atmıştı. Günümüzde 

paraşütçüler tarafından kullanılan modern 

otomatik açma aletinin ilk örneğini 1940’lı yıl-

larda o yapmıştı. Uçakların pervane yapımıyla 

ilgili buluşu da otomatik paraşüt açma aletin-

de olduğu gibi bir Amerikalının ilgisini çekti. 

Dikey kalkış yapan Harrier’e benzer bir patent 

çalışması vardı. İlgisizlikten bu da değerlen-

medi. Yıllar sonra Harrier uçağını görünce içi 

sızlamıştı. Birçok icadının yanında model uçak 

motor imalatı da yaptı.

THK Türkkuşu, İnönü Yüksek Planör Kampı 

Müdürü ve Etimesgut Uçak Fabrikasında Test 

Pilotluğu da yapan Emrullah Âli, 1947 yılında 

bir paraşüt atlayışında sakatlandı. Paraşüt-

çülükten ayrılarak sadece uçuşa ağırlık verdi. 

Sakatlığının da etkisiyle yararlı olamayacağı 

düşüncesi ağırlık bastı ve 10 Mayıs 1948 

tarihinde aktif havacılık yaşamını sonlandırdı. 

Sonlandırdı ama okul müdürlerinin özel izni 

ile arada sırada uçmaya devam etti.

Emrullah Âli’nin icatları havacılık alanında 

sınırlı kalmadı. Aktif havacılıktan ayrıldıktan 

sonra bir fotoğraf stüdyosu açtı. Fotoğrafçılı-

ğı Bursa’da öğrenmişti. Ağabeyi Neşet Yıldız 

1920’li yılların başında açtığı, Bursa’nın ilk 

fotoğrafhanelerinden Foto Yıldız’ın sahibiydi.

Beyoğlu’nda açtığı fotoğraf stüdyosu Fikret 

Kaftanoğlu’nun icat ettiği bir sistemi geliştire-

rek kurduğu bir stüdyoydu. “Görçek” Fotoğ-

raf Stüdyosu… Fotoğraf çektirmek isteyenler 

kabine girdiklerinde arkasında objektif olan 

bir ayna ile karşılaşıyorlardı. İstedikleri pozu 

verip kordonun ucundaki düğmeye basarak 

kendi fotoğraflarını çekebiliyorlardı. Emrullah 

Âli Yıldız, stüdyoya uğrayan Bursalı gazete-

ci arkadaşı Rıza Ruşen’e geliştirdiği sistemi 

şöyle anlatmıştı: 

“Bu makinenin bir eşi Türkiye’de, hatta belki 

de dünyada benden başka hiç kimsede yok-

tur. Çünkü bu makine bir Türk zekâsının bulu-

şudur ve patenti bana devredilmiştir. Bunlar 

makinenin gözleri yani makinelerde gördü-

ğümüz objektifler. Mesela şu üç numaralı 

kabine gireceksin. Kapının açılması için lütfen 

şu düğmeye basıver. Burada resim çektirmek 

isteyen müşteri, kendisine en münasip bir 

pozu aynaya bakarak verir. Sonra şu kordo-

nun ucundaki düğmeye basar. Artık resmi 

çekilmiştir. İşte hepsi bu kadar… Görecek ve 

çekeceksin.”

İLGİSİZLİĞE SİTEM

Görçek Fotoğraf Stüdyosu’nu 1970’e kadar 

çalıştıran Emrullah Âli Yıldız, 1996’da hayatını 

kaybetti. 1938 yılında kırdığı rekordan sonra 

2 Ağustos 1938 tarihli Bursa gazetesinde 

kaleme aldığı yazısında Bursalıların havacılı-

ğa yeterli ilgiyi göstermediğinden yakınarak 

şöyle seslenmişti: 

“Yaptığım ufak bir zaman rekoruna gös-

terdiğiniz alakaya güvenerek, size bir kaç 

ağabey öğüdünde bulunmaya karar verdim. 

Türkiye’deki planör faaliyetinin ilk ve ikinci 

senelerinde büyük bir alaka göstererek ön 

safı tutan sizler, bu sene ne için bu alakanızı 

kaybetmiş, ne için bu işte en geri safa geçmiş 

bulunuyorsunuz?”



ADI BİR UÇAĞA VERİLMELİ…

Yıllar sonra Bursa, havacılığa olan inişli 

çıkışlı ilgisinde önemli bir adım attı. Gökçen 

Ailesi’ne bağlı B Plas firması Alman Uçak 

fabrikası AQUILA’yı satın aldı. Almanya’da ya-

pılan imza törenine katılan Bursa Büyükşehir 

Belediye Başkanı Recep Altepe, 3 adet uçak 

siparişi vererek, üretim için önemli ve anlamlı 

bir destek vermiş oldu. Bu önemli gelişmenin 

ardından Bursa havacılık tarihimizin en parlak 

yıldızlarından olan Emrullah Âli Yıldız yeniden 

hatırlanmalı. Ve siparişi verilen uçaklardan biri 

“Emrullah Âli Yıldız” ismiyle yeniden gökyü-

züne kavuşmalı…

araştırma / Bursa’nın Gökyüzündeki En Parlak Yıldızı - Emrullah Ali YILDIZ / Deniz DALKILINÇ

Bursalıların Tayyare Cemiyeti’ne bağışladıkları ilk uçak olan “Yeşil Bursa” (Serdar Kuşku arşivi).

Emrullah Âli Yıldız, planörüyle İnönü’de (Bahattin Adıgüzel arşivi).

Emrullah Âli Yıldız (sağdan ikinci) ve Sabiha Gökçen, Türk ve Rus arkadaşları ile Koktebel planör eğitimlerinde (Mustafa Kılıç arşivi).

Tayyare Cemiyeti Binası, 1942 (İhsan Celal Antel Objektifi, Afif Antel Albümü).

Bursa Türkkuşu’nda eğitim alan planörcüler öğretmenleri Abdurrahman ve Vedad ile Atıcılar’da. Çömelenlerden şapkalı planörcü Rauf Alpay, 1936. 

(Selçuk Alpay arşivi).



Yüklə 0,9 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   32




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə