228
açısından yeterli ölçüde ilgi görmeyen bir okul türü
ve alan olma özelliği göstermektedir. Sanat eğitimini
özendirici hiçbir çabanın bulunmadığı Türkiye’de, 73
Güzel Sanatlar Fakültesi ve 73 Güzel Sanatlar Lisesinin
oluşturulma nedeni, pedagojik talep doğrultularından
daha farklıdır. 2014-2015 eğitim-öğretim yılı Güzel Sa-
natlar Liselerine yönelik başvuruların sayısal değerleri
incelendiğinde, ‘resim’ ve ‘müzik’ bölümleri için yapılan
başvuruların, her iki bölüm için belirlenen kontenja-
nın çok altında olduğu görülür. Bu sonuçlar, sanat ve
toplum ilişkisi, işsizlik oranı, YGS tercihleri, yükseköğ-
retim programlarının belirli bölümlerindeki yığılmalar
ile genel eğitim politikaları ve sosyo-kültürel değer-
ler açısından değerlendirilmelidir. Bu, aynı zamanda
eğitim-öğretim sistemlerine ve eğitime yerleşik bakış
açılarının çöküşü ile ilgili yaklaşımları ortaya koyması
bakımından da önem arz etmektedir.
Eğitim ve sanat birbirlerini tamamlayabilen toplumsal
birer denge unsurudur. Çağdaş bireyin, kavramsal
ve sezgisel yorumlamaya olan ihtiyacı eskiye oranla
artmaktadır. Bu nedenle gündelik bilgiye ve bilime
egemen olan sosyolojik gelişmeleri dikkate almak
zorundayız. Araştırmalar, çağdaş sosyolojik gelişmeler
doğrultusunda, sanatın insan için anlamını ortaya koyar.
“Çağdaş toplum, bilimsel gelişmeler açısından sana-
tın anlamını doğru bir biçimde ortaya koyabilmek ve
toplumsal işlevini belirleyebilmek için, insan yaşamının
sanata nasıl yansıdığını araştırmak ve derinlemesine
irdelemek gerekir. Çünkü çağımızda sanat toplumbi-
limi; sanatın toplumsal bir işlevi ve anlamı olduğunu
vurgulayarak, onun dünyanın ve insanın değiştirilme-
sinde bir işlevi ve anlamı olduğunu ortaya koymaktadır.
Sanatın doğru olarak kurulması ve anlaşılması sorunu,
doğrudan doğruya toplumsal yaşamın doğru olarak
açıklanması sorununun bir ön koşuludur” (Armağan,
1992: 53). Toplumsal yaşamın kurgulanmasında ve de-
vamında sanatın üstlendiği rol sosyalizasyon düzeyinde
bir kültürel hareketi ve dönüşümü ortaya koymakta-
dır. 2014 yılı Güzel Sanatlar Liseleri başvuru oranları,
Türkiye’de sanat ve eğitiminin varlıksal gerektirmelerini
tartışmaya açmaktadır. Güzel Sanatlar Liselerine öğ-
renci alımı için yapılan sınavlarda başvuru oranlarının
kontenjanın altında olması, bu alanda gerçekleştirilen
eğitimin amaçlarını, ülkemiz açısından değerlendirmeye
açmaktadır.
2. Yerleşik Eğitim Anlayışlarının Kimlik Ara-
yışından Günümüze İntikal Eden Kuramsal
Sınırlıklar
Güzel sanatlar eğitiminin genel eğitim programla-
rı içesindeki yeri ve talep edilme durumunu ülkemiz
açısından birçok sosyal gerçeklik üzerinden tartışmak
mümkündür. Ancak böyle bir tartışmayı öncelikle yerle-
şik eğitimin anlayışları üzerinden ve kültürel gerçeklik-
ler üzerinden yapmak daha açıklayıcı olacaktır. Ger-
The idea whether art education should be for individuals
having a special ability or for everyone at the education-
al age is a subject gaining importance in these days in
comparison with previous years. Because of the views
which defend these two different ideas, arguments
about the social perception level of art education and
its place in the curriculum have kept itself up to date.
However, literacy and art education whose interest was
discovered and critical approach model, suggested by
conceptions defending that this model contains not a
specific area or a class but the whole life, have turned
into the architect of the change and a socio-cultural tool
especially since the last quarter of the twentieth centu-
ry. Nevertheless, social and cultural variables affect-
ing the number of students to apply to Fine Arts High
Schools for getting an art education are ominous as a
consequence of exam and future anxiety of students and
parents caused by exams such as TEOG (Transition from
Primary to Secondary Education) and YGS (Transition to
Higher Education Examination) in Turkey. In this work
which discusses critically the evaluation of the number
of applications to Fine Arts High Schools in 2014 within
the context of corporate reputation of art education in
Turkey, inadequacy of information about the importance
and necessity of art education and subjects causing this
inadequacy are opened up for discussion countrywide
and on an international scale by revealing the interest
of young generations in art education in Turkey numer-
ically.
1. Giriş
Teorik ve deneysel uygulamalar yoluyla, yaşam için
gerekli olan olgunlaşmaya dair bilgi bütünlüğüne ulaş-
mak isteyen eğitim, belirlenen genel amaç ve hedefler
için zihinsel etkinlikler doğrultusundaki sistematik,
teorik ve deneysel uygulamaların bütünlüğü ile ifade
edilir. Bunun içindir ki, öğrenme yolu ile anlam kazanan
yaşamın bu sürecindeki nihai hedefi olan olgunlaşmanın
gerçekleşebilmesinin eğitim sistemleri ile mümkün ola-
bileceği öngörülmüştür. Sanat eğitimi ile ise, nesnel ve
zihinsel gerçekliğe ait bütünlüğün, estetik ve kavramsal
kurgularla ortaya konulması durumu söz konusudur.
İnsana ait gerçekliklerin –iç ve dış gerçeklik gibi- tümü
ile ilgilenebilen sanat eğitimi, eğitim sistemlerinin
bütünleyici bir parçası durumundadır. İnsanın iç ve dış
gerçekliğe olan ilgilerinde bilim, eğitim ve sanat birlikte
çalışmak zorundadır.
İletişim teknolojilerine ve tüketim modalarına yönelik
ilginin ve insanın kişiliğini oluşturması ve sosyalleşme-
sinin pedagojik kodlarının yeniden dizayn edilmesinin
sosyal gerçekliği karşısında, eğitimin önemi artmış-
tır. Kültürel değerleri önemseyip zenginleştirmek ve
bireyler arası farklılıkları gözeterek toplumsal bir denge
oluşturmak amacıyla eğitim yapılanmaları kapsamında,
okul türleri sistemi geliştirilmiştir. Bu amaçla, ilki 25 yıl
önce İstanbul’da açılan Güzel Sanatlar Lisesi, günümüz