79
Bu türden farklılığın, heterojenliğin içerildiği ve
eşitlendiği çağdaşlık kavramına sanat tarihsel olarak
bakan Miwon Kwon -October dergisinde yayınlanan
Hal Foster’ın Çağdaş Sanat nedir? sorusuna verdiği
yanıtta- modern sonrası dönemde Batı sanat tarihinin
devamı olan “çağdaş sanat tarihi” kategorisine dünya-
nın farklı yerlerinin tarihlerinin çağdaşlığının aynı anda,
birbirinden ayrı fakat şimdiyi bir bütün olarak anlama-
nın entelektüel çizgisinde devam eden bir mekân olarak
yaklaşmak gerektiğini belirtir (Miwon Kwon’dan ak-
taran Foster, 2010). Bu bağlamda, çağdaş sanat tarihi
hem zamansal eşitlemeyi hem de mekânsal kuşatmayı
belirtmektedir. Kültürleri mekânsal olarak kuşatan
küresel sanat dünyası çeşitlilik ve farklılık söylemini
belirli bir estetik seçim olarak öngörür. Groys’a göre
bu estetik seçim, heterojen için, karışım ve geçit için
tercihten yanadır (2008b, s. 150). Bu estetik beğeni bü-
rokratik ve teknik olandan kaçınır, bunun yerine renkli
çeşitliliği ve tüm bu renklerin tek bir kanalda yani Batı
modernitesinin küresel kültürü kanalında melezlene-
rek sunulmasını talep eder.
Günümüzde kültürel çeşitliliği kucaklayan ve farklılığa
vurgu yapan küresel sanat dünyası yerel sanatçıların
farklılığını ve ötekiliğini otantik bir değer olarak büye-
sine almış gözükmektedir. Centre Georges Pompidou,
Paris’te 1989 yılında yapılan Magiciens de la Terre
(Yeryüzünün Büyücüleri) sergisi ile başlayan sanat dün-
yasının kimlik başlıklı bu yeni bölümünde sanatçıların
batı dışı kültür temsillerine bir meta değeri atfedilmiş-
tir. Sanat piyasasının evrenselliği ise saklıdır ve açık-
lanmamış, görselleşmemiş evrenselliği metalaşmış
çeşitlilik ve farklılık tarafından karartılmakta ve gizlen-
mektedir (Groys, 2008b, s. 152). Piyasanın karartılan
evrensel mantığında iktidar ilişkileri, neoliberal küresel
kapitalizm kültürü yani Batı hegemonyası gizlidir.
Küresel sanatın başlangıcı olarak tarihçilerin, eleştir-
menlerin ve küratörlerin sıklıkla referans verdikleri,
Yeryüzünün Büyücüleri sergisi Batı sınırının ötesinden
gelen sanatçıları ve eserlerini göstererek o tarihe
kadar Avrupa’da ve Amerika’da üretilen Batı kültü-
rünün yansıtıldığı Batı tarzı sanatın tercih edildiği
sanat ortamını sorgulamıştır. Jean-Hubert Martin’in
küratörlüğünü yaptığı bu sergide, sadece Sarkis, Cildo
Meireles gibi Batı-dışından gelen sanatçıların çalışma-
larına yer verilmekle kalınmamış aynı zamanda belirli
toplumlara ait gelenksel rolleri olan Mandala gibi
objeler de sergilenmiştir. Batı’ta Yeryüzünün Büyücü-
leri ile başlayan bu tür sergiler her ne kadar izleyiciye
Batı dışı sanata bakmayı önerse de bu bakış etnografik
bir mercek altında toplandığı için bir “öteki” kurma riski
ile karşı karşıyadır. Dolayısıyla başlangıçta hedeflenen
dünyanın farklı yerlerindeki sanat ve kültür üretimi-
ni sahneleme çabasının imtiyazlı Avrupa-merkezci
üstünlüğünün tanınması ile altı kazınmış olmaktadır.
Geeta Kapur Yeryüzünün Büyücüleri sergisi için benzer
tespitlerde bulunmuş, “Batı sanatı içinde aura kaybı-
nın telafi edilmesi, geri iade edilmesi için duyulan bir
arzu” için bu serginin gerçekleştirildiğini dile getirmiştir
(2013, s. 178). Batı’nın görmek istediği farklı etnik ve
kültürel temsiller, marjinal olanın yani çevre kimliklerin
içerilmesini, farklılıkların tırmandırılarak orijinal olarak
algılanmasını beraberinde getirmiştir. Dolayısıyla
çağdaş sanat ortamının otantisite ihtiyacı ve talebi çevre
yerelliklerinin tanıtımı yoluyla giderilmiştir.
Yeryüzünün Büyücüleri ile başlayan ve devam eden
sergi uygulamalarında merkez çevre sorununa düzeltici
yaklaşımlar aranırken serginin asıl ikilemi, yani farklı
kültürleri neo-kolonyal perspektiflere ithaf ederek bira-
raya getirmenin tehlikesi bugün hâlâ ısrarla sürmekte-
dir (Griffin, s.10). Çağdaş sanatın kültürel çalışmalarda
ve sosyal bilimlerde son otuz, kırk yılın popüler konusu
olan kimlik tartışmalarına kayıtsız kalmadığını küra-
töryel projelerde, bienallerde ve müzelerde hedefle-
nen küresel temsil ekonomisi içine farklı kültürlerin
sanatsal üretimlerinin kimlik bağlamında içerilerek
katıldığını görmekteyiz. Yerel kültürlerin farklılık ek-
seninde içerilmesi çağdaş sanat dünyası için bir yenilik
taahhüt eder. Fakat bu yeniliği kimliklerin merkez çevre
ilişkisine, marjinalliğine, etnik otantikliğine ve ötekili-
ğine endekslemek hareketli, akışkan kimlik anlayışının
tersine kimlikleri donurmakta, şablon, klişe temsillere
dönüştürmektedir. Nesnelleşen bu kimlik senaryola-
rında hiçbir yenilik olmadığı gibi eski kolonyal söylemi,
batı için oluşturulan, Batı kurgusunda tanınan öteki
kültürler bakışını devam ettirmektedir. Çağdaş sanat
piyasası için meta değeri taşıyan bu “yeni” kimlikle-
ri sunma teknikleri -proje yazımı, küratör metinleri,
sanatçı ve eleştirmen sunumları gibi- ise paradoksal bir
biçimde özcü olmayan kimlik kavramının, postkolonyal
kültür kuramlarının altını çizmekte fakat gerçekleşen
sergilerin çoğunda kimlik, farklılık ve yerellik temsilleri
ötekilik tescilleri olarak kataloglanmaktadır.
Sanat düyasında 1980’li yılların sonlarına doğru siya-
seten doğruculuk, çokkültürlülük ve kimlik politikası
etrafında tartışmalar dolaşırken, sanatın “batı-mer-
kezciliği”ne yönelik eleştiriler getirilmeye başlanır.
Bu eleştirilerle birlikte yaşanan dönüşümde 20. yüzyıl
boyunca temsil olanağı bulamamış kesimler ‘kimlik’ ol-
gusuna odaklanarak, Batı sanat ortamlarında üretttik-
leri yapıtları sergileme olanağı bulmuşlardır (Antmen,
2010, s. 295). Böylece sanat, eskiden kenara itilmiş
gruplara ve farklı arkaplanları olan sanatçılara kendi-
sini açmıştır. Uluslararası bienallerde ve festivallerdeki
farklı kültürlerden gelen sanatçıların sayısının artışı,
sanat galerilerinin yeniden düzenlenmesi, müzelerde ve
koleksiyonlardaki çeşitlilik sanat dünyasının çokkültür-
lü bir ortama geçtiğinin göstergesidir.
Nestor Garcia Canclini, Yeniden Pasaportlar Yapmak:
Çokkültürlük Üzerine Olan Tartışmada Görsel Düşünce
adlı makalesinde kimlik tartışmaları üzerinde durarak,
ulusal görsellik ile sanatın yersiz yurtsuz ve kültüra-
şırı formları arasındaki salınımını incelemektedir (s.
371-381). Canclini, estetik alanın fiili örgütlenmesine