85
GÖSTERGEBİLİMSEL ÇÖZÜMLEME YÖNTEMİ
VE SANAT YAPITINA UYGULANMASI SÜRECİ
SEMIOTICAL ANALYSIS METHOD AND THE
PROCESS OF ITS APPLICATION TO ARTWORK
Son yıllarda sanat eleştirisinde çağdaş dil kuramla-
rından kaynaklanan yöntemlerden biri olan göster-
gebilimle ilgili çalışmaların nicel açıdan artışı dikkat
çekmektedir. 1960 sonrasında sanatçıların estetik
beğeniye yönelik üretimden vazgeçerek, kavram ve
çözümlemeler öneren, imge ve dil arasındaki ilişkileri
irdeleyen, seyirciyi de anlam çözümlemesi sürecine
davet eden yaklaşımları tercih ettikleri görülmektedir.
Sanat yapıtında gösterenden (biçim) çok gösterilen
(anlam), metin ön plana çıkmaya başlamıştır. Sanat-
çılar, göstergebilimciler, dilbilimciler ve filozofların
yaklaşımlarından etkilenerek kimi zaman direk kimi
zaman da dolaylı olarak yapıtlarıyla düşünsel bağlan-
tılar kurmaktadırlar. Sanat yapıtlarının eleştirisi ve
çözümlenmesi süreci her zamankinden fazla teorik
yapılara bağlı hale gelmiştir. Bu durum sanat eğitimi
alan öğrencilerin sanat yapıtlarını okuması ve yorum-
laması sürecini de güçleştirmektedir. Sanat eğitimi
alan bireylerin, sanatçıların üretimlerinde düşün-
sel ilişkiler kurduğu dilbilim kökenli göstergebilim
hakkında bilgi sahibi olmaları önemli görünmektedir.
Farklı çevre ve okullar altında birbirinden değişik
göstergebilim yaklaşımları mevcuttur. Bu nedenle bir
seçim yapmak gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı,
Paris Göstergebilim Okulunun yaklaşımının nasıl bir
çözümleme yöntemi olduğu ve sanat yapıtına uygulan-
ma süreci ortaya koyulmaya çalışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Göstergebilim, Sanat Eleştirisi,
Sanat Eğitimi // Keywords: Semiotic, Art criticism, Art Education
Bülent Ecevit Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Resim Bölümü //
Bülent Ecevit University, Faculty of Fine Arts, Department of Painting
bengubatu2@hotmail.com
ÖZET ABSTRACT
Yrd. Doç. Dr. Bengü BATU
08-11 Nisan April
2015
86
Özellikle son yıllarda sanat eleştirisinde yapısalcılığın
genel ilkelerinden hareket edilerek geliştirilen göster-
gebilimle ilgili çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Gös-
tergebilim, yapısalcı dilbilimin genel ilke ve yönelimle-
rinden yola çıkılarak geliştirilen bir yöntemdir. Yapısalcı
yaklaşımlarda olduğu gibi sanat yapıtını çözümleme
sürecinde merkeze alan bir yöntemdir. Yapısalcı dilbi-
limin yöntem ve bakış açısını olduğu gibi kendi alanına
aktarmamış ancak onun belli ilkelerinden ve yönelimle-
rinden yararlanılarak geliştirilmiştir. Göstergebilimin ilk
amacı hangi anlamsal dayanaklı olursa olsun anlamın
algılanma ve üretilme koşullarını kavramsal bir yapı
içerisinde açıklamaktır (Courtés, 1995, s. 24). Göster-
gebilimsel yaklaşımlara göre insanın ürettiği her nesne
bir anlam taşır ve bu anlamda kendi içinde eklemle-
nir. Göstergebilimsel yaklaşımlar anlamla, anlamın
üretilmesi süreçleriyle, eklemleniş biçimiyle ilgilenir.
Göstergebilimsel çözümlemeci yöntemin amacı incele-
me nesnesini (sanat yapıtı) yansız bir şekilde, uslamla-
maya başvurarak mantık temelli yöntemlerle aşamalı
bir şekilde betimlemektir. Nesnellikten uzaklaştırdığı
düşüncesiyle incelenen nesne (sanat yapıtı) hakkında
yorum ve yargıya varılmaz. Amaç incelenecek olan nes-
neyi kontrollü bir biçimde incelemek, anlamı ve anlamı
oluşturan yapıyı nesnel olarak betimlemeye çalışmak,
öznellikten kaçınmaktır. Öznellikten kaçınmak amacıyla
yapma, mantık temelli bir üst dil kullanılır. Bu üst dil
varsayımsal- tümdengelimli bir yaklaşımla kurulmuştur
(Rifat, 2008, s. 39). Paris Göstergebilim Okulunun kuru-
cusu A. J. Greimas’ın tasarladığı bu üst dil doğal dillerin
yapısından bağımsız olarak oluşturulmuş birbirini
tanımlayan ve denetleyen yapma bir dildir. Göstergebi-
limsel yöntemle çözümlenen nesne (sanat yapıtı) çeşitli
işlemlerden geçirilerek bu üst dile aktarılır. Kullanılan
bu üst dil, mantık temelli olduğu için inceleme sürecini
nesnelleştirirken bir taraftan da göstergebilimle ilgili
çalışmalara yeni başlayanlara yabancı ve anlaşılmaz
gelmektedir.
Farklı çevre ve okul adları altında değişik dilbilim ve
göstergebilim yaklaşımları vardır. Çözümleme süre-
cinde odaklandıkları noktalar ve yaklaşım biçimleri
ile birbirinden ayrılan gösterge bilimsel yaklaşımlar
vardır. Bu yaklaşım farklılıkları da kimi zaman ince-
lenen nesnenin özellikleriyle bağlantılı olarak değiş-
kenlik göstermektedir. Bu durum göstergebilimsel
çözümlemeye başlamadan önce hangi yaklaşımdan yola
çıkılacağı konusunda bir tercih yapmayı gerektirmekte-
dir. Bu çalışmanın amacı Paris Göstergebilim Okulu-
nun göstergebilimsel çözümleme yönteminin nasıl bir
yöntem olduğunu ve sanat yapıtına uygulanma sürecini
ortaya koymaktır.
Yöntem
Tarama modelinde betimsel bir araştırma olan çalış-
mada Paris Göstergebilim Okulunun göstergebilimsel
çözümleyici yönteminden yararlanılacaktır. Ankara Üni-
The quantitative increase in recent years of research
in art critisim using semiotic, which is a method based
on the contemporary theory of language, is notable.
After 1960, artists gave up serving aesthetic tenden-
cies in their work and started to prefer approaches
that suggest concepts and analysis by exploring the
relationship between image and the language and
invite also the audience into the process of meaningful
analysis. Artists directly or indirectly make intellectual
connections using the works of semiotics, linguists and
philosophers. The process of criticism and analysis
of the work of art has become more dependent on the
theoretical structures than ever before. This makes the
process of reading and interpreting of the work of art by
the art students difficult. It seems very important that
the art students should have more knowledge about the
linguistic based semiotic used by the artists creating
intellectual relationships in their work. The purpose
of this study is to show the semiotic as an analysis
method and its application process to works of art
using descriptive analysis method. There are different
Semiotic approaches available under various domains
and schools. For this reason, it is necessary to make a
choice. The aim of this study is to examine the methods
of analysis put forward by the approach of Paris school
of semiotics and reveal its implementation process to a
artwork.
Giriş
Tarihsel süreçte ‘sanat nedir’ sorusuna verilen farklı
yanıtlarla bağlantılı olarak sanat eleştirisi yöntemleri,
sanat yapıtı incelenirken dikkate alınan ölçütler değiş-
mektedir. Birbirinden farklı sanat eleştiri yöntemleri
geliştirilse de, eleştiri yöntemlerindeki ortak amacın
sanat yapıtını her yönüyle inceleyip, açıklamak, değer-
lendirmek, yapıtın anlamını ortaya çıkartmak olduğu
da görülmektedir. 1960 sonrasında sanatçıların estetik
beğeniye yönelik üretimden vazgeçerek, düşünce olarak
sanat anlayışıyla kavram ve çözümlemeler öneren, imge
ve dil arasındaki ilişkileri irdeleyen, seyirciyi de anlam
çözümlemesi sürecine davet eden yaklaşımları tercih
ettikleri görülmektedir. Bir nesne olan sanat yapıtında
gösterenden (biçim) çok, gösterilen (anlam), metin ön
plana çıkmaya başlamıştır. Sanatçılar, göstergebi-
limciler, dilbilimciler ve filozofların yaklaşımlarından
etkilenerek kimi zaman direk kimi zaman da dolaylı
olarak yapıtlarıyla düşünsel bağlantılar kurmaktadırlar.
Sanat yapıtlarının eleştirisi ve çözümlenmesi süreci her
zamankinden fazla teorik yapılara bağlı hale gelmiştir.
Bu durum sanat izleyicisinin sanat yapıtı karşısındaki
konumunu da değiştirmekte, yapıtla karşı karşıya gelen
kimi zamanda yapıtın bir parçası olan izleyicinin anlam
çözümleme ve oluşturma sürecine aktif katılımını
gerektirmektedir. Sanat eğitimi alan öğrencilerin sanat
yapıtlarını okuma ve yorumlama sürecini de güçleştir-
mektedir.