d) ol nedir kim? sorusu ile başlayanlar.
Son iki bölümdeki bilmeceler, çokluk, okumuşluk tas-
layanfara özgü seçilmiş, yabancı kelimeler kapsar; âşık-
arın düzenledikleri bilmeceler çoğu kez bu deyiştedir.
2) Soruları
ses
taklidine
sınırlanan
bilmeceler:
vınnn... vıt - bunu bilmeyen it (çözümü: sapan
taşı).
3) Kelime oyularına dayanan bilmeceler:
a) bir kelimeyi heoelere bölerek şaşırtıcı bir soru
çıkarmakla elde edilenler: tiren gelir IS diye,
makinist vurur TAN diye,
kömürcü anahtarı
kaybetmiş, kondüktör bağırır BUL diye (çözü
mü: İSTANBUL),
b) kelime oyunu,
bir kelimenin iki anlamlı ol
masına dayanır; soruyu
çözümleyecek olanı
bu durum şaşırtır: Bu yıl yulaf kıtlığı olacak,
öküzler göğe çekilecek (gök kelimesinin, bil
mecenin deyişi yüzünden hatıra gelmeyen ikin
ci anlamı: çayır, otlak; böyle olunca da orta
da çözümlenecek bir soru yoktur, karşılık bil
mecenin metnindedir),
c) iki anlamlılık kelimelerden değil de
tanımla
manın kendisinden gelir; çözüm tanımlamanın
ilk akla getirdiği (çoğu kez söylenmesi ayıp)
şeyden tamamiyle başka bir nesne, işlem, ya
da olaydır,
d) soru, kasıtlı vurgu,
ya da duraklama yanlış
ları yapılarak olmayacak
şeyleri olmuş gibi
söyleme biçiminde konulmuştur: Han kapısın
dan sığmaz, fındık kabuğuna sığar
(çözümü
«bir hanın kapısından sığmadığı halde bir fın
dığın kabuğuna sığan nesne» değil, sadece han
ve fındık kelimelerinin özne olarak
kullanıl
dıkları cümlenin kendisidir;
bilmeceyi söyle
120
yen: «han kendi kapısından sığmaz, fındık ise
kendi kabuğuna sığar» demeyi aklından geçir
miş, ama kasıtlı olarak, ilk anlama gelecek bir
söyleyişle olmayacak bir şey sormuştur.
4) Aynı bir nesneyi olumlu ve olumsuz — çelişkili—
önermeler ile tanımlayarak çözümü güçleştiren
bilmeceler: Soluğu var cam yok, kaburgası var
kanı yok (çözümü: körük); karşıdan baktım bir
çok, yanına vardım hiç yok (çözümü: bir yere
konmuş kuşlar).
S ora
5 7 : İçerikleri bakımından bilmecenin çe
şitlenmeleri nasıl olur?
Bir bilmecenin içeriğinden onun konusunu, yani bil
mece ile sorulan sorunun çözümü olan nesneyi, olayı ya
da kavramı anlıyoruz. Bilmece kitapları çoğu kez bu ko
nulara göre bir sıralama gözetirler, ya da, bilmece me
tinlerini başka bir düzene uyarak sıralayıp sona ekle
dikleri dizinde konuları (yani çözümleri) alfabe sırasıyle
dizerler.
Bilmeceler insan, hayvan, bitki, cansız maddeler, ta
biat olayları ve öğeleri gibi somut nesnelerden tutun da,
akıl, uyku, rüya, v.b. gibi soyut kavramlara kadar çok
çeşitli konulan kapsar.
(Soyut konular göze çarpacak
kadar azınlıktadır.) Ayrıca, örneğin bir nesnenin de
ğişik halleri, insanın çeşitli uzuvları, alfabenin ayrı harf
leri. v.b. gibi ayrıntıların bilinmesini isteyerek
çözümle
ri güçleştirmeyi ararlar.
Kimi kez de bir tek bilmece
içinde birkaç soru vardır; çözümü bulma durumunda olan
kişi bir tek karşılık düşünürse şaşıracaktır. Bütün bu çe
şitlere birkaç örnek verelim:
1) Alfabenin belli harflerinin
ya da işaretlerinin
121
bulunmasını isteyen bilmecelerin çoğunluğu arap harfle
rine değgindir: Bende var, sende var, âlemde yok, âdemde
yok) çözümü: arap alfabesinde «b», «n» harflerinde bu
lunan, âlem ve âdem kelimelerinin hiçbirinde bulunma
yan nokta). — Hem arap, hem de lâtin alfabesinin harf
lerine uyan bir örnek: Bana değer, sana değmez; babaya
değer, anaya değmez (çözümü: bir yanda bana ve baba
kelimelerindeki dudak harfi, «b», öte yanda da bu sesler
den yoksun olan sana ve ana kelimeleri). — 1928'den
sonra yalnız yeni türk alfabesi ile çözümlenebilen bil
meceler de türemiştir: İstanbul’da bir tane, İzmir'de iki
tane, Sivrihisar’da pek çok, Almanya'da hiç yok (çözümü:
«i» harfi).
2) Bir bilmecede birkaç nesneye değgin soru bulu
nan tiplere örnekler: Tarlası beyaz, tohumu siyah, elle di
kilir, dille biçilir (çözümü: kâğıt, mürekkep, yazı, oku
ma). Gökten bir karpuz indirmişler,
on iki dilime böl
müşler, on birini yemişler, birini haram demişler (çözü
mü: yıl, 12 ay, ramazan dışında 11 ay, ramazan ayı).
3)
İnsan vücudunun çeşitli yerleri, çözümün bulun
masını güçleştirmek için, karikatürümsü bir anlatımla ta
nımlanır:
Yedi delikli tokmak.
Bunu bilmeyen ahmak
(çözümü: baş; yedi delik: 2 göz, 2 burun deliği, 2 kulak,
1 ağız).
4) Soyut bir kavramı tanımlayan
bilmecelere ör
nek: Şıpıl şıpıl sudan geçtim, şıpırtısını duymadım. Yeşil
çimen üstünde kumaş biçtim, kırpıntısını bulmadım (çö
zümü: rüya).
Soru 5 8 : Bilmecenin bir eğlence aracı olmaktan
başka anlamı var mıdır?
Bize bugün bir oyun, bir eğlence aracı gibi gelen bil
122
mecenin eski çağlarda çok daha ciddî görevleri, ve toplu
mun yaşamında özel bir önemi vardı.
Bu niteliklerinin
izlerini onlar bugünkü aşamalarında da, metinlerde olsun,
söyleşme geleneğinde olsun, saklamışlardır. Birkaç ör
nekle bu olguyu belirtelim :
Bilmeceyi çözmeyi başaramayan, yarışmadaki has-
mına «şakadan» bir bağışta bulunmak zorundadır: Cen
netin anahtarı, Kâ’be, büyük bir şehir... gibi; bu bağış
lar üzerinde hki tarafın uzun uzun tartışmaları da gelene
ğin bir kuralıdır. Bilmeyen tarafa, tekerlemeler biçimin
de yerici sözler söylemek, vücudunun bir tarafını çe
kişe çekişe satışa çrkarmak, v.b. cezalar uygulanır. Bu
gün bilmece metinlerinin içinde rastladığımız
«ya bunu
bileceksin, ya bu gece öleceksin» gibi tehditli sözler de
bilmecelerin eskiden sade şaka, oyun sayılmadığını ha
tırlatan kalıntılar olsa gerek. Eski hikâye ve menkabele-
rin anlattığı kimi sınamalar günümüzdeki bilmeceleri ha
tırlatır: Belkıs'ın, Süleyman Peygamber'e,
Sfenks'in Oi-
dipos'a, Bâbil ve Mısır hükümdarlarının birbirlerine sor
dukları muammalar gibi...
Bilmecelerin bu çok eski bi
çimleri silâhlı savaşların yerini söz ve bilgi yarışmala-.
rının alması, ve bu yoldan, kan dökmeksizin iki taraf
arasındaki
anlaşmazlığın çözümlenmesi için başvurulan
araçlar idi. Masallarda bunları ansıtan örnekler buluruz:
kahraman, bir Dev’in, ya da başka bir olağan-üstü ya
ratığın bilmecemsi sorularına doğru karşılık vermekle
ölümden kurtulur. Yine kimi masallarda rastlanan bir mo
tif vardır: Padişah kızı, kendisiyle evlenmek isteyen de
likanlılara, bir bilmecenin çözümü şartını koşmuştur; ba
şarısızlık adayların ölümleriyle — ya da ağır cezalanma-
lariyle— sonuçlanır. Bu masal motifi ile ilişkisi düşünü
lebilecek bir oyun göreneğine Anadolu'nun bazı bölgele
rinin düğün törenlerinde rastlıyoruz; bunlarda bilmece, oğ
lan tarafıyla
kız tarafının, bir çeşit savaş taklidi olan
123
Dostları ilə paylaş: |