Iık tamamıyle sönmüştür. Meddah Sürûrî bu sanatın son
temsilcisiydi.
Surûrî ve Aşkî, geleneği yeniden canlandırmak için
bazı çabalara girişmişlerdi. Surûrî günlük olaylarla hi
kâyelerini renklendirmeyi, bu yoldan dinleyicilerinin ilgi
sini uyanık tutmayı başarırdı. O da, Aşkî de, bazı ta klit
lerini plaklara vermeği de, bir yenilik olarak, denemişler
dir: Aşkî'nin, Hüseyin Rahmi romanlarından yarclanarak
dinleyicilere yeni konular sunmayı düşündüğünü,
ama
ünlü romancı ile anlaşamadığını, son günlerde Malik Ak-
sel’le Hayrullah Örs'ün anılarından öğrendim.
Meddah hikâyelerinden birçok katkılar, araştırılıp in
celenmesi gereken nedenlerle ve bugün kesin o .jrc k iz
leyemediğimiz türlü yollardan, âşık g e le n e ğ ^ e k i hikâye
lere ve masallara girmiştir. Âşık hikâyelerineoki kim: an
latı kalıpları’nın ve üslûp özelliklerinin rre: .cniardan gel
miş olduğu düşünülebilir; Anadolu şehrlennde sanatla
rını icra eden meddahların da
âşık .Yıkc/ecilerden bir-
şeyler kazanmış olabilecekleri gibi.
Halk masallarından milletlerarası masal katalogunda
yer almayan kimi tiplere İstanbul meddah hikâyelerinin
belli başlı nitelikleri ile türk masalları dağarcığında rast
lanıyor; bunlar masal geb::-ğine meddahların anlatma
larından geçmiş olmalıdır. [ÎIzim Zaman zaman içinde
adlı kitabımızda bu tip mc allardan bir metin vardır (No
22 : «Hasses Paşa»). Öle yandan, köy çevrelerinde de,
meddah geleneğinin üslûp ve konu özelliklerini benimse
yen ve kimi masalları bu yöntemle işleyerek, onlara asıl
masaldan apayrı bir tür niteliği veren masalcılara rast
lıyoruz. Az gittik, uz gittik adlı kitabımdaki (Ankara, Bilgi
yayınevi, 1969, No. 39) «Çiftçi Mehmed Ağa» masalı bu
türden hikâyelere örnek olarak gösterilebilir.
79
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
MASAL. FIKRA
Soru 3 3 : Masal nedir? ö te k i anlatı türlerinden
masalı ayıran başlıca nitelikler neler
dir?
Masal, nesirle söylenmiş, dinlik ve büyülük inanış
lardan ve törelerden bağımsız, tamamiyle hayâl ürünü,
gerçekle ilgisiz, ve anlattıklarına inandırmak iddiası olma
yan kısa bir anlatı diye tanımlanır.
«Hayâl ürünü» sözünü sadece «olağan - üstü şeyler»
anlamına almamak gerekir. Masal, aşağıda göreceğimiz
çeşitlerinden bir bölüğünde olağan-üstü olayları ve ki
şileri konu edinir. Ama, bir bölük masallar da, tamamiy
le hayâl ürünü, uydurma olmakla beraber olağan - üstü
değillerdir. Masal, olağan -üstü çeşidinde de, gerçekçi
çeşidinde de, anlattığı olayların gerçeğe uyarlık derecesi
ne olursa olsun, onların hayâl yaratması oldukları izleni
mini veren bir anlatı türüdür. Masalı efsaneden, hikâye
den, destandan ayıran niteliklerin başında bu gelir.
Elbette sade bu değildir masalın öteki anlatı türle
rinden farkı. Üslûp ve anlatım, kişilere, yerlere değgin
bazı kurallar, konuda olduğu kadar biçimde de masala
özgü nitelikleri belgilerler. Anlatı kısa ve yoğundur; hay
van masallarında, hele fıkralarda bu kısalık ve yoğunluk
son dereceyi bulur; olağan-üstü, ya da gerçekçi, uzunca
80
masallarda da, olaylar.n çokluğuna, onların geçtikleri za
manın uzunluğuna bakarak anlatının kısalığı ve yoğun
luğu göze çarpacak ölçüdedir. Özellikle olağan-üstü ve
uzunca gerçekçi masalların kuruluşlarında çok kez baş
vurulan «üçlü bakışım» kuralı önemli bir yer tutar: olay
lar önemlerine göre sıralanarak üç süreli bir düzen içinde
geçerler; kişiler, yine önemlerine göre, üç bölüğe ayrılır
lar: örneğin, padişahın üç oğlu; her biri bir başka yerde
oturan üç kardeş dev. v.b... — Olaylar bir kez geçme
den (örneğin: tarif, ya da talimat yollu) bir kez de geç
tikleri süre içinde anlatılırlar; kimi hallerde ayrıntılariyle
önceden, kısa olarak da kişilerin başından geçerken, ki
mi zaman da, tersine, önceden kısa olarak, yaşandıkları
süre içinde ise ayrıntılariyle... — Bgzı dil özellikleri de
onları öteki anlatı türlerinden ayırır:
hızlt,
kısa ve yoğun
anlatım ile bağlı olarak sözlü gelenekte masal fiillerin
«-miş»li geçmiş zamanı ile, şimdiki zamanla, ya da geniş
zamanla anlatılır; — «di»li geçmiş zaman kullanılmaz. —
Masalların çeşitlerine göre, olaylarına ve kişilerine değ
gin başkaca nitelikleri üzerinde, çeşitleri ayrı ayrı ince
lerken duracağız.
Uzunca süreli masalların önemli bir üslûp ve anlatım
niteliğini de, her masalda aynı kalabilen tekerlemeler,
söz kalıpları, «küçücük konu kalıpları» ( = motifler) ile,
masaldan masala değişmekle beraber, masallarda mil-
letler-arası ortaklık sağlayan
«genişçe konu kalıpları»
(temalar) verirler.
Soru 3 4 : Masal tekerlemesi nedir? Nasıl çeşit
lenir? Masalda önemi ve yeri nedir?
Masal tekerlemesi, masalın başında, ortasında uy
gun yerlerde, ve sonunda söylenen, yerine göre uzunca.
81
ya da çok kısa (kimi kez birkaç kelimelik) kalıplaşmış
birtakım sözlere verilen addır. Bu kalıp sözleri, gerekti
ği yerde yararlanmak üzere, masalcı dağarcığında hazır
bulundurur. İyi masalcı tekerlemeleri yerinde ve ölçü
sünde kullanmasını bilendir. Belli bir görevi vardır ma
sal tekerlemelerinin: başta söylenenler, bir uyarma eda-
siyle masalın gerçek değil de, eğlendirmek ve ibret der
si vermek için uydurulmuş şeyler olduğunu, olayların,
uydurma da olsa, çok eskiden geçmiş kabul edilmesi ge
rektiğini belirtmek isterler; «evvel zaman içinde...», «bir
varmış, bir yokmuş...» diye başlayanlar bunlara örnek
tir. Masalın sonunda söylenenlerin en kısaları, masalın
ortak bir niteliğini belirtmek isterler: bütün maceraların
herkesin gönlünden geçtiğince mutlu bir sonuca erdiği
ni anlatmak, ve herkese aynı mutluluğu di'emek...
«Onlar ermiş muradına...» örneğinde olduğu gibi. Bazı
da, baştaki tekerlemeler gibi, anlatılan şeylerin uydur-
a olduğuna tekrar dikkati çekmek isteyen: «Ben de
-’nlarından geliyorum...», «Gökten üç elma düşmüş...»
tipindekiler ile masala son verilir. Masalı" ortasında ise
görevleri, anlatmada hızlanmanın gerekliliğ;ni belirtmek,
uzun zaman aralıklarını ve uzak mesafeleri kapamak
tır. «Masallarda zaman çabuk geçermiş...», «Sözü uzat
mayalım...», «Derelerden sel gibi, tepelerden yel gibi...»
v.b. tekerlemelerde bu düşünce gizlidir; bazılarında şa
kaya dönüşen anlatım gene masalın gerçek-dışı nite
liğini belirtme kaygısını belirtir: «Az gitmiş, uz gitmiş,
dere tepe düz gitmiş. Bir de arkasına bakmış ki: bir ar
pa boyu yol gitmiş...» örneğinde olduğu gibi.
Yukarıda verdiğimiz birkaç örnek uzunca süreli bü
tün masallarda ortak ve en çok kullanılan tekerlemeler
dir; anlatı sanatında en acemi masalcı dahi, masala en
azından bir tad vermek istiyorsa, bunları kullanmak zo
rundadır. Bir de usta masalcıların geliştirdikleri uzun
82
Dostları ilə paylaş: |