TüRKİye boşanma nedenleri araştirmasi tbna 2014



Yüklə 2,08 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə22/89
tarix12.10.2018
ölçüsü2,08 Mb.
#73159
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   89

TBNA2014
50
Yükleme Teorisi bireylerin yaşadıkları bir durumu 
başarıyla atfetmeleri ve bu başarıyı kendilerine 
atfetmeleri arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu 
savunmaktadır (Weiner, 1980). En temel anlamıyla 
bu teorinin bireylerin düşünce, tutumları arasındaki 
ilişkisi şu şekilde özetlenebilir: 
• 
Bir kişi bir işte başarılı olduysa bu başarının 
kendisinden (örneğin kendi yeteneğinden) 
kaynaklandığını düşünecektir.
• 
Bir kişi rakibinin bir işte başarılı olduğunu 
gördüğündeyse bu başarının dışarıdan (örneğin 
herhangi bir etkisinin bulunamayacağı şans kaynaklı 
bir durumdan) kaynaklandığını düşünecektir.
• 
Bir kişi hata yaptığında ya da başarısız olduğunda 
bireyler bu durumun kendilerinden kaynaklandığını 
düşünmektense çoğunlukla bu durumu dışsal 
sebepleri yükleyeceğini düşünülmektedir.
• 
Diğerlerinin hata yaptığı durumdaysa bireyler 
bunu içsel sebeplerle yorumlar ve hata yapan 
kişinin kişisel yetersizliği, başarısızlığı nedeniyle 
bu hatayı yaptıklarını düşünecektir.
Bu anlamda bireylerin başarılarına ve 
başarısızlıklarına yönelik olarak yükleme yaptığı 
dört ayrı yükleme seti olduğu görülmektedir: 
kapasite, efor, şans ve işin zorluğu. Kapasite ve 
efor kişinin kendiyle ilişkilendirdiği içsel faktörler 
olarak değerlendirilirken şans ve işin zorluğu dış 
faktörler olarak kabul edilmiştir. Yine bu aşamada 
da içsel / dışsal olarak iki kutuplu bir yaklaşım 
içerisinde olduğu görülmektedir.
Yükleme Teorisi literatürde sosyal psikoloji 
ve sosyoloji platformlarında uygulama alanı 
bulmuştur. Sporcuların davranış biçimlerini, başarı 
ve başarısızlık konseptini ve bu ikisi arasında 
kurdukları nedensellik ilişkisini anlamak için 
yapılan araştırmalara ek olarak, eğitim alanında 
yapılan niteliksel alan çalışmalarını teorik 
çerçeveden okuma amacıyla da kullanılmıştır 
(Williams ve Burden, 1997). Bununla birlikte 
bilgi sistemleri araştırmalarında da bu teorinin 
uygulandığı çalışmalar olduğu görülmektedir 
(Gregor, 2006, Martinko vd., 2007). Eğitim 
alanında, farklı yaşlardaki öğrenciler ve öğrenme 
aşamasındaki diğer bireylerin başarı ve başarısızlık 
algısı (Williams ve Burden 1997; Pishghadam and 
Motakef, 2011), yüksek / düşük not alma (Williams, 
Burden ve Al - Baharna, 2001), risk içeren / 
kolay dersler (Cortes - Suarez Sandiford, 2008), 
kavramlarına yaptıkları yüklemelerin incelendiği 
farklı çalışmalar olduğu görülmektedir. Eğitimin 
yanı sıra çocuk gelişimi ve başarısızlık karşısında 
yetişkinlerin verdikleri tepkiler arasındaki ilişkinin 
Yükleme Teorisi merceğinden incelendiği çalışma 
olduğu da görülmektedir (Folmer ve diğerleri, 
2008). Yükleme Teorisi’nin uygulandığı diğer 
platform motivasyon analizidir. Cinsiyet ve 
motivasyon arasındaki bağı bu teori ekseninde 
inceleyen farklı çalışmalar olduğu görülmektedir 
(Meece, Glienke, & Burg, 2006; Fatemi ve Ashgari, 
2012).
Farklı toplumsal konuları ele alan ampirik 
çalışmalarda da bu teorinin uygulama alanı 
bulduğu görülmektedir. AIDS, cinsellik ve 
toplumsal baskı üçgenindeki dinamikleri anlama 
üzerine yapılan bir çalışmada da yine Yükleme 
Teorisi’nden yararlanmıştır (Badahdah ve Alkhder, 
2006). Homoseksüelliğin temelleri ve eşcinsellerin 
haklarını destekleme için gerçekleştirilen bir diğer 
çalışmada da Yükleme Teorisi’nin uygulandığı 
görülmektedir (Haider - Markel, ve Joslyn, 
2008). Yeme bozuklukları, suçluluk ve toplum 
damgalaması üçgenindeki ilişkileri anlamayı 
hedefleyen farklı çalışmalarda da Yükleme Teorisi 
kullanılmıştır (DeJong, 1980; Zwickerta ve Rieger, 
2013). Yükleme Teorisi iletişim konusunda da 
uygulama alanı bulan bir teoridir (Manusov ve 
Spitzberg, 2009). İletişim ve Yükleme Teorisi’nin 
evliliği anlamak için kullanıldığı alanlar çoğunlukla 
evli çiftlerin birbiriyle olan iletişimleri (konuşma ve 
davranış biçimleri) üzerinde yapılan araştırmalara 
dayanmaktadır (Fincham ve Bradbury, 1992; 
Sillars, vd., 2002). Gerçekleştirilen çalışmalar 
agresif olarak nitelendirilen bireylerin çoğunlukla 
olumsuz iletişim içinde bulunduklarına (yüksek 
ses, tartışma ve kavgaların hâkim olmasına) kanaat 


Kavramsal Çerçeve
51
getirmektedir. Bununla birlikte bu araştırmalarda, 
agresif ilişki içinde bulunan çiftlerin ilişkideki 
olumsuzluğun kimden ve hangi nedenden 
kaynaklandığı konusundaki fikirlerinin farklılaştığı 
yönünde sonuçlar da yer almaktadır. Öte yandan 
dış dinamiklerin de (alkol gibi) ilişki üzerinde 
etkisi olduğuna işaret etmektedir.
Evlilik ve boşanma eksenindeki ampirik araştırmalar, 
bireylerin evlilikleri boyunca yaşanan olayların 
sorumluluğunu ne derece kendilerine, eşlerine 
veya evliliğin dışında kalan durumsal faktörlere 
bağladığını anlamayı hedeflemişlerdir (Fincham & 
Bradbury, 1992, Amato ve Previti, 2003; Manusov, 
2002). Bununla birlikte boşanmaların yaşandığı 
hanelerdeki genç yetişkinlerin ebeveynlerine 
yönelik algı yüklemelerinin incelendiği bir çalışma 
olduğu da görülmektedir (McManus ve Donovan, 
2012). Araştırmaları yönlendiren bir başka alansa 
evliliklerin devam ettiği durumlarda, ilişkinin 
boşanmayla sonuçlanma olasılığını tahmin etmek 
ve boşanma ihtimalinin olduğu durumlarda bu 
boşanmanın ne zaman yaşanabileceğiyle ilgili 
öngörüde bulunmak olmuştur (Buehlman vd., 
1992; Gottman, 1994; Gottman ve Notarius, 2000). 
Boşanma sonrasında yetişkin algıları ve beklentileri 
üzerinde gerçekleştirilen Yükleme Teorisi 
uygulaması çalışmaları, bireylerin boşanma nedeni 
olarak gördükleri unsurlar ve boşanma sonrası 
“yakınlık” meselesi üzerine (Schneller, 2001); farklı 
faktörlerin (eğitim, SES gibi) boşanma kararının 
alınması üzerindeki etkilerine (Tobaccowala, 2011) 
odaklanmaktadır.
3.5.1. Yükleme Teorisi Sınırlılıkları
Yükleme Teorisi’ne getirilen eleştiriler, teorinin 
mekanik ve basite indirgemeci olduğu yönündedir. 
Bireylerin rasyonel düşünceye sahip ve sistemik 
düşünce yapılarına sahip olduğunu varsayan 
bir teori olduğuna yönelik eleştiriler olduğu 
da görülmektedir. TBNA 2014 kapsamında 
gerçekleştirilen yarı yapılandırılmış görüşmelerde 
kullanılan soru akışlarıysa teori üzerine yapılan 
eleştirileri bu araştırma özelinde geçersiz 
kılmaktadır. Öyle ki araştırmada kullanılan 
soru akışları, boşanma gerekçelerini irdelerken 
bireylerden olaylar arasında doğrudan bir mantık 
ilişkisi kurmaları istemek yerine, hayat hikâyesi 
(life story) projelerinde uygulananlara benzer 
şekilde evliliğin birliğinin nasıl oluştuğunu, çiftin 
ilişkisinin nasıl gelişim içine girdiğini ve sonrasında 
ilişkinin hangi aşamada / aşamalarda sorunsal 
hale bürüdüğünü evrimsel yaklaşımla incelemeyi 
hedeflemiştir. Böylelikle, uygulanan soru akışları 
bireylerin boşanma gerekçelerini rasyonel olarak  
açıklamaya itmekten ziyade bireylerin ilişkilerini 
tüm açılardan değerlendirerek ilişkide yaşadıkları 
sorunlar, ilişki dinamikleri ve boşanma gerekçeleri 
arasında bir ilişki kurmalarını sağlamıştır. 


Yüklə 2,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   18   19   20   21   22   23   24   25   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə