TüRKİye boşanma nedenleri araştirmasi tbna 2014



Yüklə 2,08 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə20/89
tarix12.10.2018
ölçüsü2,08 Mb.
#73159
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   89

TBNA2014
46
itibaren MERNİS veri tabanından elde edilen 
boşanma olaylarına ilişkin bilgiler asliye hukuk ve 
aile mahkemeleri aracılığıyla derlenmektedir. Veri 
toplama yöntemindeki değişim kaynaklı olarak 
boşanma istatistiklerinde 2002 itibarıyla önemli bir 
sıçrama göze çarpmaktadır.
Grafik 3. 1982 - 2013 Yılları Arası Boşanma Sayısı ve Kaba Boşanma Hızı
Veri toplama modelindeki değişimden bağımsız 
olarak boşanma hızında görülen artış eğiliminin 
gelecekte nasıl seyir izleyeceğini tahmin etmek 
amacıyla TBNA 2014 yılı çalışması kapsamında ileri 
istatistik analiz modelleri kullanılarak bir tahmin 
modeli geliştirilmiştir. Genel popülasyonu kapsayan 
geniş ölçekli davranışsal ve mikro değişkenleri içeren 
datanın olmaması ve bu tür tahmin yöntemlerinin 
halihazırda çiftlerin boşanma eğilimini belirlemeye 
yönelik olmasından dolayı bu çalışmada makro 
ölçekli verilerin kullanıldığı bir tahmin modeli 
kurulmuştur.
Makro model kapsamında boşanma istatistikleri, 
TÜİK yaşam ve demografi istatistiklerinden; Yaş ve 
cinsiyete göre boşanma sayısı, cinsiyete göre boşanan 
çiftler arası yaş farkı, boşanma nedenleri, evlilik 
süresi, boşanma dava süresi, gelinin yaşı detayında 
derlenmiştir. Evlenme istatistikleri; damadın yaşı, 
cinsiyete göre ortalama ilk evlenme yaşı, evlenen eşler 
arası yaş farkı detayında dahil edilmiştir. TÜİK nüfus 
projeksiyonlarından; nüfus, nüfus artış hızı, ortanca 
yaş, kadın başına toplam doğurganlık hızı, kaba 
doğum hızı istatistikleri kullanılmıştır. TÜİK hane 
halkı işgücü anketi verisinden; cinsiyet ve kent - kıra 
göre işgücüne katılım oranı, işsizlik oranı, tarım dışı 
işsizlik oranı ve istihdam oranı istatistikleri alınmıştır. 
Medeni durum istatistikleri 1980 - 2000 yılları 
arası nüfus sayımı verisinden, 2007 - 2013 yılları 
arası adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS) 
verisinden derlenmiştir. Tahmin modelinde öncelikli 
olarak tüm bu değişkenler kullanılarak final model 
kurulmadan önce keşif çalışmaları yapılmıştır.
Kurulan tahmin modelinde en yüksek açıklayıcılığa 
sahip değişkenlerin TÜİK nüfus projeksiyonlarından 
yıl sonu nüfusugenç yaş bağımlılık oranı (0 - 14 
yaş nüfusun 15 - 64 yaş nüfusa oranı), TÜİK hane 
halkı işgücü anketi verisinden erkek işsizlik oranı
TÜİK hane halkı işgücü anketi verisinden kadın 
işgücüne katılma oranı olduğu tespit edilmiştir. Bu 
değişkenlerden boşanma sayısına en yüksek pozitif 
katkıyı (contribution) sağlayan %22,2 ile kadın 
işgücüne katılma oranı, %20,4 ile yıl sonu nüfus, %14,2 
ile erkek işsizlik oranı olmuştur. Genç yaş bağımlılık 
oranı ise %43,3 ile boşanma adedi üzerinde negatif 
katkısı vardır. Buna göre Türkiye’deki kadınların 
işgücüne katılması trendi boşanma sayısındaki artışı 
desteklediği anlaşılmaktadır. Bu sonuç Bremmer 
ve Kesselring’in 1960 - 2001 yıllarındaki yükselen 
boşanma trendini açıklamakta kullandığı çalışmadaki 
sonuçlara benzerdir (Bremmer ve Kesselring, 2004). 
Boşanma sayısına katkı sağlayan diğer istihdam 
değişkeni, erkek işsizlik oranı ise sosyoekonomik 
olarak erkeğin işsiz kalması ile ailedeki ekonomik 
sorunların aileyi bir arada tutma konusunda 
sorunlara neden olabileceğini ve dolayısıyla 
boşanma sayısında artışa neden olacağını 
göstermektedir.
0.00 
0.20 
0.40 
0.60 
0.80 
1.00 
1.20 
1.40 
1.60 
1.80 

20,000 
40,000 
60,000 
80,000 
100,000 
120,000 
140,000 
1930 
1933 
1936 
1939 
1942 
1945 
1948 
1951 
1954 
1957 
1960 
1963 
1966 
1969 
1972 
1975 
1978 
1981 
1984 
1987 
1990 
1993 
1996 
1999 
2002 
2005 
2008 
201

Kaba Bo
şanma Hızı (‰) 
Bo
şanma Sayısı
 
Boşanma sayısı 
Kaba Boşanma Hızı (‰) 


Kavramsal Çerçeve
47
14 yaş ve altındaki çocuk sayısının, olası ebeveyn 
nüfus olan 15 - 64 yaş nüfusa bölünmesiyle 
hesaplanan genç yaş bağımlılık oranı, yetişkinlerin 
üzerindeki çocuk bakma yüküyle ilgili fikir 
vermektedir. Genç yaş bağımlılık oranındaki düşüşün 
boşanma üzerinde pozitif etkili olması, bakmakla 
yükümlü olunan küçük çocuk olmaması veya 
çocukların 14 yaşını geçmesiyle boşanma yolundaki 
sosyal engelin kalkması olarak yorumlanabilir. 
Tahmin modellemesine göre 2013 yılında binde 
1,67 olan boşanma hızının 2023 yılında binde 1,93 
olacağı tahmin edilmektedir. Bu oranla bile Türkiye 
düşük boşanma hızındaki ülkeler kategorisinde yer 
almaktadır.
3
3.4. Türkiye’de Boşanmayla İlgili Yakın Dönemde 
Yapılan Çalışmalar
Türkiye’de boşanmaya ilişkin detaylı araştırma 
çalışmaları yakın dönemde Aile ve Sosyal Politikalar 
Bakanlığı Aile ve Toplum Hizmetleri Genel 
Müdürlüğü tarafından yürütülmüştür. Bu çalışmalar 
arasında mihenk taşı olarak nitelendirilebilecek dört 
çalışmanın yöntem ve bulgularına değinmek önemli 
görünmektedir. Bunlardan ilki olarak sayılabilecek 
ve 2009 yılında yayınlanan Türkiye Boşanma 
Nedenleri Araştırması 2008 kapsamında, İBBS 1 
düzeyinde toplam 12 ilde Türkiye’de 2000 yılı ve 
sonrasında boşanmış olan 18 yaş üstü bireylerle bir 
niceliksel araştırma yürütülmüştür (ASAGEM, 
2008). Çalışmada boşanma sebepleri içinde, “eşlerin 
sorunlara ilgisiz kalması, bu nedenle sorunların 
çözümünün büyük oranda kişiye kalması”, “ilgisizlik, 
yeterli duygusal desteği alamamak, paylaşamamak”, 
“taraflardan birinin her konuda kendi fikirlerinin 
doğru olduğunu düşünmesi, bu sebeple karşısındakini 
yeterince dinlememesi ya da önemsememesi” ve 
“genellikle çiftler arasındaki konuşmaların karşılıklı 
suçlamalar, çirkin sözler ya da kavgayla sonuçlanması” 
ön plandadır. Boşanmış bireyler %65 ile %68 arasında 
irdelenen bu gerekçelerin kendi boşanma gerekçesi 
olduğunu belirtmiştir.
3 Tahmin modellemesinde yıl sonu nüfusu ve genç yaş bağımlılık 
oranı için TÜİK’in 2023 yılına kadar yaptığı projeksiyonlar 
kullanılmıştır. Erkek işsizlik oranının sabit kalacağı, kadın işgücüne 
katılma oranı için son 6 yıldaki artış trendine devam varsayılmıştır.
Bu alanda ikinci çalışma olarak 2010 yılında 
yayınlanan Tek Ebeveynli Aileler Araştırması’na 
(ASAGEM, 2010) değinilebilir. Bu çalışmanın 
ana sorunsalı tek ebeveynli hanelerde ebeveyn ve 
çocukların sorunlarının tespit edilmesi olmakla 
birlikte boşanmanın etkilerine de değinmektedir. 
Bu çalışma 7 kentte toplam 473 bireyle odak 
grup toplantıları ve derinlemesine görüşmelerle 
yürütülmüştür. 
Çalışma, tek ebeveynler açısından tek ebeveyn 
olmanın nedeninin toplumsal kabul ya da destek 
açısından temel belirleyici olduğunu göstermektedir. 
Bu açıdan eşini vefat ya da kayıp nedeniyle yitiren 
ebeveynlerin, toplum tarafından eşinden boşanmak 
ya da ayrılmak (terk) suretiyle tek olarak kalan 
ebeveynlere nazaran daha fazla kabul edildiklerini 
ve destek gördüklerini tartışmaktadır. Çalışma 
kapsamında görüşülen boşanmış ebeveynler, 
boşanmanın nedenlerinden daha çok sonuçlarına 
değinmekte ve özellikle maddi sıkıntılar, toplumsal 
yaşamda dışlanmaya ya da damgalamaya maruz 
kalma, artan yükümlülük ve sorumluluklarla baş 
etmek durumunda kaldıklarını aktarmaktadır. 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aile ve Toplum 
Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından her beş 
yılda bir yaptırılan Türkiye Aile Yapısı Araştırması 
(TAYA) ise odağı boşanmış bireyler olmamakla 
birlikte örneklem büyüklüğü ve boşanmaya dair temel 
birkaç sorusuyla Türkiye’de boşanma olgusuna dair 
ipuçları vermektedir. TAYA 2011 yılı çalışmasında 
12.056 hanede 18 yaş üstü 24.647 kişiyle yüz 
yüze görüşme yapılmıştır. Araştırma kapsamında 
en az bir kere boşanmış olan bireylere (2006’da 
görüşülenlerin yüzde 5’i, 2011’de ise yüzde 2’si) 
boşanma nedenleri sorulmuştur. Yanıtlar temelde 
yaş grupları ve öğrenim düzeyine göre farklılaşmakla 
birlikte en yüksek oranda “sorumsuz ve ilgisiz 
davranma” yanıtı bildirilmektedir. Bunun dışında 
kadınlar ve erkekler açısından nedenlerin sıralaması 
farklılaşmaktadır. Kadınlar yüksek oranda “dayak 
/ kötü muamele”ye değinirken erkekler “eşlerin 
ailelerine saygısız davranması”nı belirtmektedir. 
Benzer biçimde kadınlar yüksek oranda “aldatma” 
gerekçesini ifade ederken erkekler “eşin ailesinin aile 
içi ilişkilere karışması”nı vurgulamaktadır. Bunun 


Yüklə 2,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə