TüRKİye boşanma nedenleri araştirmasi tbna 2014



Yüklə 2,08 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə17/89
tarix12.10.2018
ölçüsü2,08 Mb.
#73159
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   89

Cumhuriyet Tarihi Boyunca Boşanma Konusunda Yaşanan Hukuki Dönüşüm, Boşanma Sebepleri ve Boşanma Hizmetleri
37
Uzlaştırıcı avukatlar, arabulucular ya da başkaca 
uzmanlar yardımıyla eşlerin boşanmanın sonuçları 
hakkında aydınlatılması ve boşanma süreciyle ilgili 
anlaşmaya varılmasına çalışılmaktadır. Bu prosedür 
belki anlaşmalı boşanmada süreyi uzatabilir, fakat 
eşlerin belirli konularda tam olarak iradelerini ve 
anlaşmalarını sağlayarak onları yargılama yükünden 
kurtarmaktadır (Şıpka, 2006: 170 - 171).
Boşanma arabuluculuğu, uzun süren boşanma 
yargılaması sürecinin eşler ve çocuklar üzerindeki 
olumsuz etkilerini azaltacak ve yargının maddi 
- manevi yükünü hafifletecek bir uygulamadır. 
Bazı Avrupa ülkelerinde zorunlu tutulan bu 
uygulamanın bizde de yerleşmesi önerilmektedir. 
Her ne kadar bizde de 4787 sayılı Kanun ile boşanma 
yargılamasında  uzman yardımı kabul edilmişse 
bile aile mahkemeleri bünyesinde hizmet veren bu 
uzmanların fonksiyonu, eğitimleri ve tecrübeleri, 
teknik anlamdaki aile arabulucularından farklıdır. 
Zira artık eşlerden biri boşanma kararını almış, 
avukata vekâlet vermiş ve dava açılmıştır. Çoğu 
zaman bu süreçte eşler arasındaki çatışmalar, artık 
onları tekrar bir araya getiremeyecek ve iletişim 
sağlanamayacak boyuta gelmiştir. Uygulamada, 
yargılama aşamasındaki uzman yardımı, sadece 
evlilik kurumunun devam edip edemeyeceği ya da 
velayet kararının alınması ve çocuklarla ilişkilerin 
düzenlenmesinde hâkimin kararına yardımcı olmak 
düzeyinde kalmaktadır (Şıpka ve Şıpka, 2007).
Evlilik birliğini ayakta tutmak amacıyla açılan 
boşanma davalarının tümünde arabulucu 
müdahalesinin zorunlu hale getirilmesi beraberinde 
çok önemli sakıncalar yaratabilecek niteliktedir. 
Böyle bir uygulamada en büyük tehlike, şiddet  
mağduru olan kadınların arabulucu yardımıyla 
kendilerine şiddet uygulayan kocalarıyla 
 
anlaşmaya zorlanmalarıdır. Diğer sorun, 
yukarıda da belirtildiği gibi psikolojik anlamdaki 
boşanma safhası tamamlamış olan eşlerin, 
arabulucu müdahalesine maruz bırakılmasıyla 
ortaya çıkabilir. Aile arabuluculuğu zaten büyük  
güçlüklerle idare edilen boşanma sürecinin 
eşler ve çocuklar açısından daha da katlanılmaz  
olmasına neden olmamalı, tam tersine eşlerin 
ve çocukların boşanma sonrasındaki hayatlarına 
uyumunu kolaylaştırmayı hedeflemelidir. Bu 
çerçevede aile arabuluculuğu hizmetlerinde, 
anlaşmalı boşanma uygulamasını genişletecek 
boşanma arabuluculuğuna da ağırlık verilmesi 
önerilmektedir. 
Evliliğin gerçekten bittiği, evlilik birliğinin 
devamında karı koca ve çocuklar bakımından 
korunmaya değer bir yarar kalmadığı aşamada, 
boşanmada anlaşmanın da bir uzlaşma olduğu 
kabul edilmelidir (Şıpka ve Gençcan, 2007).
2.5.2. Boşanma Arabuluculuğunun Avantajları
Aile hukukuna özgü ihtilafların mahkeme yargılaması 
yerine arabulucu yardımıyla çözümlenmesinin aile 
üyeleri arasında işbirliğini gerektirmesi nedeniyle 
daha faydalı olduğu belirtilmektedir (Gaffal, 2010: 
175). Arabuluculukla boşanmanın çocuklar ve eşler 
üzerindeki olumsuz etkilerinin tamamen en aza 
indirildiği, hatta kimi zaman tamamen ortadan 
kaldırıldığı belirtilmektedir (Şen, 2013: 102). 
İngiltere’de yapılan boşanma arabuluculuğunun 
etkilerine ilişkin bir araştırmada, arabuluculuk 
sonrası eşlerin anksiyete, uykusuzluk, sosyal 
işlevsizlik gibi boşanma sürecine bağlı 
 
duygusal tepkilerinde azalma olduğu tespit 
edilmiştir. Aynı şekilde çocuklardaki tatminsizliğin 
ve depresyonun iyileştiği gözlemlenmiştir. Eşler 
üzerindeki bu olumlu etkilerin yanı sıra hem 
eşlerin kendi aralarındaki hem de eşlerle çocuklar 
arasındaki işbirliğinin arttığı görülmüştür (Şen, 
2013: 104). 
Yine başka bir araştırmada, boşanmada 
arabuluculuğa veya mahkeme yoluna başvuran 
eşlerin sürece ilişkin memnuniyet durumları 
karşılaştırıldığında arabuluculuk lehine (0,36 
büyüklüğünde) önemli fark bulunduğu ortaya 
çıkmıştır. Boşanmada arabuluculuktan yararlanan 
eşlerin, ayrılık sürecini duygusal açıdan daha 
rahat idare ettikleri, birbirlerinden daha az 
husumet duygusuyla ayrıldıkları ve en önemlisi 
boşanma sonrasında çocuklarına etkili ebeveynlik 
yapabilmek için daha kolay iletişime geçebildikleri 
gözlemlenmiştir (Şen, 2013: 104).


TBNA2014
38
Esas itibarıyla sonuçlar göstermektedir 
ki arabuluculuk mahkeme yargılamasıyla 
karşılaştırıldığında pratik, daha az masraflı ve 
daha az çatışmalı bir süreçtir. Taraflar, haklarında 
alınan kararların şekillenmesinde rol oynadıkları 
için sonuçtan daha tatmin olarak ayrılmaktadır. 
Diğer yandan temyiz aşamasına başvurulması 
 
ihtiyacını azalttığı için arabuluculuk yoluna 
başvurulması, boşanma davalarının sayısının 
azalmasına sebep olmaktadır. Boşanma sonrasında 
eşler arasında çocukları ilgilendiren konularda 
işbirliğinin geliştiği görülmektedir. Arabuluculuğun 
çekişmeli yargılama süreçleriyle karşılaştırıldığında 
sağladığı bu avantajlar nedeniyle Avrupa ve 
Amerika’da hükümetler tarafından eşler için 
boşanma öncesi arabulucudan yararlanılması 
teklif edilmektedir. Bu, eşlerin kendi aralarında  
anlaşmaya varmasını ve devletin müdahalesinden 
kaçınmasını sağlamaya yöneliktir (Gaffal, 
 
2010: 186).
2.5.3. Boşanma Arabuluculuğundan Yararlanacak 
Eşlerin Sahip Olması Gereken Özellikler
Yukarıda belirtilen avantajlarına rağmen boşanma 
arabuluculuğunun her zaman başarılı sonuçlar 
vermeyebileceğine de öğretide dikkat çekilmektedir 
(Benedek ve Brown, 1997: 36; Gaffal, 2010: 
188). Bu nedenle boşanma arabuluculuğundan 
yararlanabilecek kişilerin genel olarak şu özelliklere 
sahip olması gerektiği belirtilmektedir: 1) Boşanma 
arabuluculuğundan yararlanmak konusunda 
kararlılığa ve istekliliğe sahip olmalıdırlar. 
 
2) Kendi davranışlarına ilişkin sorumluluk bilinçleri 
gelişmiş olmalıdır. 3) Kendi algı ve görüşlerini 
açıklayabilmeli, bu anlamda kendi aleyhlerine 
olan çözüm önerilerine karşı çıkabilmelidirler. 4) 
Uzlaşmaya varabilme becerisine sahip olmalıdırlar 
(Gaffal, 2010: 188). Bu özellikleri taşımayan 
eşler arasındaki uyuşmazlıkların mahkeme 
aracılığıyla çözümlenmesinin daha uygun olacağı 
belirtilmektedir (Benedek ve Brown, 1997: 36; 
Gaffal, 2010: 188).
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden ailenin 
uğradığı zararların tek sorumlusu olarak gören, bu 
yüzden karşı tarafa, çocuklara ilişkin konular da 
dahil, her istediğini vermeyi baştan kabul eden ya 
boşanma sürecinde hiçbir şey talep etmeyen çünkü 
hiçbir şeyi hak etmediğini düşünen kişiler de benzer 
şekilde arabuluculuktan yararlanmamalılardır 
(Benedek ve Brown, 1997: 36).
Tam tersine boşanma sürecinde ‘kazanmaya’ 
kararlı olan kişiler açısından da arabuluculuğun 
yararlı olmayacağı belirtilmektedir. Çünkü bu 
psikolojideki kişiler boşanma sürecini savaşmış gibi 
sürdürmek ister ve hiçbir konuda taviz vermeyi 
kabul etmezler. Oysa arabuluculuk yönteminin 
başarısı eşlerin belirli menfaatlerine ilişkin olarak 
karşılıklı tavizde bulunabilmesine dayanmaktadır 
(Benedek ve Brown, 1997: 36).
Gelinen durumdan dolayı sadece avukatları 
aracılığıyla iletişim kurabilen kişilerin, adil 
bir uzlaşmanın yapılabilmesi için gereken 
bilgileri vermekten kaçınan kişilerin (özellikle 
mal paylaşımına ilişkin konularda ortaya 
çıkmaktadır); çocuklarını fiziksel veya cinsel 
 
olarak istismar ettiğinden veya onlara başka şekilde 
zarar verdiğinden (örneğin suç işlemeye  teşvik 
ettiğinden, alkol - uyuşturucu kullandırdığından) 
şüphe edilen kişilerin; son olarak da akıl ve 
ruh sağlığı tam yerinde olmayan kişilerin 
arabuluculuk hizmetinden yararlanamayacağı, 
bu kişilerin doğrudan mahkemeye başvurmaları  
gerektikleri vurgulanmaktadır (Benedek ve Brown, 
1997: 36).
Arabuluculuk, eşlerin kendi rızalarıyla sürece 
katılmaları gerektiği prensibine dayanır. Arabulucu 
taraflara belirli bir çözümü dayatmaktan, onları 
tehdit etmekten kaçınmalıdır (Gaffal, 2010: 186).
2.5.4. Aile Arabuluculuğu Konusunda Avrupa 
Konseyi Tavsiye Kararı
Yukarıda belirtilen kaygılar da dikkate alınarak 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi tarafından, 21 
Ocak 1998 tarih ve R(98)1 sayılı tavsiye kararında 
aile arabuluculuğuyla ilgili temel ilkeler kapsamlı 
şekilde düzenlenmiştir. Bu tavsiye kararında 
aile içi ihtilafların özellikle çocuklar üzerinde 
 
doğurduğu zararlara ve mahkeme yargılamasının 


Yüklə 2,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   13   14   15   16   17   18   19   20   ...   89




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə