37
4.6
Lumbosakral Bileşkenin Değerlenidirilmesi
Lum
bosakral Açı:
L5 vertebra gövdesinin alt yüzeyine paralel çekilen
çizgi ile S1 vertebranın üst yüzeyine paralel çizilen çizgiler arasında kalan açı
olarak
tanımlanmaktadır; 9,7 ile 17,1 dereceleri arasında değiĢmektedir.
Kadınlarla yaĢ artıkça açı artarken; erkeklerde ise yaĢ ile beraber düĢer.
38, 39
L5 insidens Açısı:
L5 vertebra gövdesinin üst yüzeyinin orta noktasına
çizilen dik çizgi ile yine aynı noktadan femur baĢlarına çizilen çizgi ile aynı
noktadan femur baĢları orta noktası arasına çizilen çizgi
arasında kalan açıdır.
5,54
Sakrum ve pelvisin değerlendirilmesi
: Pelviste frontal ve sagital
düzlemde ortaya çıkan patolojiler lomber bölgeyi dolayısıyla omurgayı
etkilediğinden mutlaka değerlendirilmesi
gereklidir.
8, 31, 33, 40, 41, 42, 43
Pelvik Tilt (PT)
Açısı:
Sakrum üst yüzeyinin orta noktasını birleĢtiren
çizgi ile yine femur baĢlarının orta noktasında geçen vertikal çizgi arasında kalan
değerdir. Bu açının sağlıklı populasyonda 7,1 ile 19,3 derece arasında değiĢtiği
belirlenmiĢtir.
30, 44, 45, 46, 47, 48
Sakral Slop (SS
) Açısı:
Sakrumun üst yüzeyine paralel çizilen çizgi ile
sakrumun arka üst köĢesinden çizilen horizontal çizgi arasında kalan açıdır. Bu
açının sağlıklı populasyonda değeri 39,4 ile 50,7 arasında değiĢtiği
belirtilmektedir.
31, 33, 40, 41, 49, 50
38
Pelvik Ġnsidens (PI) Açısı: Bu açı spinopelvik dengenin sabit değeridir.
Ölçüm yöntemi ise sakrumun üst yüzeyinin orta noktasından, bu yüzeye çizilen
dik çizgi ile femur baĢını sakrumun üst yüzeyine birleĢtiren çizgi arasında kalan
açıdır.
6
Diğer ölçüm yö
ntemi ise; PI=PT+SS
„dir. Bu açı sağlıklı populasyonda 40
-
65 derece arasında değiĢmektedir.(ġekil 26
)
ġekil 2
6
: PI, SS, PT açılarının ölçüm yöntemleri
Sakral Ġnklinasyon Açısı:
C7‟nin orta noktasından çizilen düĢey denge
çizgisi yani
S1
‟in arka
-
üst köĢesinden geçen düĢey çizgi ile sakrumun proksimal
arka kısmına par
all
el ç
i
zilen çizgi arasında kalan açıyı tanımlamaktadır. Yirmi ile
otuz yaĢ arası sakral inklinasyon açısı erkeklerde artmakta ancak kadınlarda
düĢmektedir. Otuzlu yaĢlardan sonra kadınlarda bu değer artmakta, erkeklerde
39
ise tam tersi olarak azalmaktadır.
51
Bu açısal değerler sağlıklı poplasyonda 39,4
ile 48 derece arasında değiĢmektedir
.
Pelvik Lordoz (PR-S1
)Açısı: Pelvisin morfolojisini tanımlar. Pelvisin
lordoz açısının değerlendirilmesinde pelvik
-
radius tekniği kullanılır. Bunun için
öncelikle pelvik
-
radius çizgisi çizilmelidir. Pelvik radisu çizgisi, kalça ekseni
etrafında sakrumun rotasyon yapan merkezi gösteren radial çizgidir. Bu açı her
iki femur baĢlarının orta noktalarını birleĢtiren aks çizgisinin orta noktası ile S1‟in
arka üst köĢe noktası bulunur ve bu nokta arası çizilerek PR çizgisi bulunur. Bu
çizginin boyu aynı zamanda pelvisin boyunu vermektedir. Pe
lvik lordoz ya da
PR-
S1 açısı PR
çizgisi ile S1‟in üst yüzeyine paralel çizilen çizgiler arasında
kalan açıdır.
13, 30, 33, 42
Bu açısal değerler sağlıklı populasyonda 30,9 ile 32,
3
derece arasında değiĢir.
4.7
Kalça Ekleminin Değerlendirilmesi
Omurganın
sagital
düzle
m
analizinde özellikle lumbopelvik bileĢkenin
değerlendirilmesinde kalça bileĢke ekseni kullanılmaktadır. Çekilecek grafilerde
mutlaka her iki femur baĢı görülmelidir. Ancak ideal olan femur baĢlarının üst
üste gelmesidir. Bunun için tam yan grafi
çekilmelidir. Kalça bileĢke ekseninin
bulu
nmasında her iki femur baĢı orta noktaları bulunur. Daha sonra bu noktalar
arası çi
z
gi çizilir ve çizginin orta noktası bulunur. Bu orta nokta lumbopelvik
bileĢke analizinde kullanılır.
52, 53, 54
Sağlıklı populasyonda omurganın sagital
denge çizgisi kalça bileĢke ekseninin arkasından geçmektedir.
40
4.8
Sagital Dengenin Klinik Önemi
Ġnsanın fizyolojik postürde ayakta durması, enerji kullanımı, ağrı ve
zamanla ortaya çıkacak dejenerasyonların engellenmesi açısından mutlaka
gereklidir.
Ayakta iken sagital denge düĢey çizgisi torakal vertebraların önünden
geçtiği için torakal bölgeye
b
inen yük fazladır.
8, 32
Biyomekanik analiz sonucu
ayakta iken vücud yükünün %9‟u T1 seviyesine, %33‟ü
T8 seviyesine, %
47‟si
ise T12 seviyesine gelmektedir. Bending momentine karĢı torakal bölge
p
osterior ligamanlarında gerilme
, uzun arka ekstan
sörlerde ise kontraksiyon
ortaya çıkar. Postür değiĢikliği olduğunda torakal bölgeye göre lomber bölge
arka ekstansör grup kaslarında daha fazla aktivasyon ortaya çıkar.
19
Aksiyel
yüklenme anında
ise lomber bölgeye göre torakal bölge arka ekstansör grup
kaslarında daha fazla aktivasyon olur. Bunun sonucu kiĢi
nin
postürü düzeltme
sırasında harcadığı enerji miktarı artar.
21, 55
Torakal omurganın
eğriliğinin artmasına bağlı olarak aksiyel yüklerin
değiĢmesi sonucunda vertebral elemanlar da mekanik ve yapısal değiĢiklikler
ortaya çıkar. Ġntervertebral disklerde, faset ve kostatransvers eklemlerde ortaya
çıkan dejenerasyon baĢlıca yapısal değiĢikliklerd
ir. Eklem dejenerasyonu
en sık
C7-T1 ile T11-T12-
L1 arasında ortaya çıkmaktadır. Ġntervertebral disk
dejenerasyonu ise en sık orta torakal segmentte ortaya çıkar.
Torakal bölgenin postür bozukluğuna bağlı olarak yüklenme Ģeklinin ve
yönünün değiĢmesi sonucu ortaya çıkan mobilite kısıtlılığı nedeniyle o
murgada
Dostları ilə paylaş: |