Uluslararasi sempozyumu



Yüklə 26,8 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə128/307
tarix11.09.2018
ölçüsü26,8 Mb.
#67808
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   307

359

Ferhat BERBER

Balkan Savaşı Göçmenleri, 1923 Mübadelesi ve Mübadil Kavramı

Balkan  Savaşı  ile  başlayan  göç  hareketleri  için  netleştirilmesi  gereken 

bazı  noktalar  bulunmaktadır.  Bilhassa,  Balkan  Savaşı  göçmenlerinin  1923 

Türk-Yunan nüfus mübadelesinden ne kadar ayrı tutulabileceği ve mübadil 

tanımının kimleri kapsadığı, bunların başında gelmektedir.

30 Ocak 1923 Türk–Rum Ahali Değişimi protokolü gereğince, mübadele 

uygulaması 1923 yılında başlamıştır. Ancak 18 Ekim 1912 tarihinden itibaren 

göç edenler mübadil kapsamına alınmışlardır.

20

 Yine, 18 Ekim 1925 tarihli 



Türk-Bulgar  Muhadenet  (Dostluk/Samimiyet)  Muahedenamesine  Merbut 

Protokol”de  de  Bulgaristan’dan  gelen  muhacirlerin  bıraktıkları  mallar  ve 

göçmenlik durumları tanzim edilmiş ve yine Türk ve Bulgar muhacirleri için 

esas alınan tarih 18 Ekim 1912 olmuştur.

21

O halde konumuz açısından 18 Ekim 1912 tarihi çok mühim bir tarihtir ve 



1912-1923 arasında Balkanlardan Anadolu’ya gelen göçmenlerden bir kısmı-

nın da, resmen mübadil vasfı kazanmaları, konu üzerine yapılan araştırma-

larda değerlendirilmeli, Balkan Savaşı göçmenlerinin mübadil-gayri mübadil 

olarak ayrımı yapılmalıdır. Yine “mübadil” ve “mübadele” konulu çalışma-

larda 1923’ten önce gelen ve Lozan Anlaşması’ndan sonra mübadillik vasfı 

kazanmış göçmenler de ele alınmalıdır. Bu durum aşağıda ayrıntıları ile ele 

alınacaktır.

Balkan Savaşları ile Anadolu’ya dönük olarak başlayan muhaceretin sayı-

sal verileri kesinlik göstermemektedir. Ancak bu konuda bazı veriler değer-

lendirildiğinde bir tahmin yapma şansı ortaya çıkmaktadır.

1918  yılında Aşair  ve  Muhacirin  Müdüriyet-i  Umumisi  müdürü  Hamdi 

Bey,  Meşrutiyetten  ve  Balkan  Savaşlarından  sonra  gelenlerin  450.000  kişi 

olduğunu söylemiştir.

22

 Talat Paşa’ya ait evrakın yayınlanması, Balkan Sava-



şı muhacirlerinin nüfusu hakkında daha net verilere ulaşılmasını sağlamıştır. 

Talat Paşa’nın notlarına göre, Balkan Harbi sonrasında ülkeye gelen muhacir-

ler 62.704 hane ve 339.074 nüfustur.

23

 Ancak Talat Paşa’nın verdiği bilgiler 



1913–1916 yıllarını kapsamaktadır.

24

20   Seha L. Meray, Lozan Barış Konferansı, C. 8, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2001, s. 



82–83

21   İskân Tarihçesi, s.6; İsmail Soysal, Tarihçeleri ve Açıklamaları İle Birlikte Türkiye’nin 



Siyasal Andlaşmaları (1920–1945), C. I, TTK Ankara 1989, s. 256–260

22   Fuat Dündar, İttihat ve Terakki’nin Müslümanları İskan Politikası (1913–1918), İstanbul 

İletişim 2002, s. 57

23 Murat Bardakçı, Talat Paşa’nın Evrak-ı Metrukesi, İstanbul 2009. s. 39

24  Bardakçı,  a.g.e.  s.41.  Buradaki  yüzde  hesaplamaları  eserde  olmayıp  tarafımızdan 



360 Türkiye’ye Yapılan Göçler Üzerine Kaynaklarve Bazı Problemler 

Titiz demografi çalışmalarıyla bilinen McCarthy’ye göre, 1912–1920 ara-

sında Türk  topraklarına  göç  eden  Balkan  Müslümanları  toplamda  413.922 

kişidir.


25

 McCarthy’nin verdiği sayılarla Talat Paşa’nın evrakında belirtilen-

ler mukayese edildiğinde, ülke genelinde 1920’ye kadar muhacir kabulünün/

gelişinin devam ettiği söylenebilir. Dâhiliye Nezareti’nin hazırladığı 25 Eylül 

1920 tarihli cetvele göre ise, Balkan Savaşı’nın ardından Anadolu’ya gelen 

muhacirlerin sayısı 509.922 kişiye ulaşmıştır.

26

 McCarthy



27

 ile Nezaret’in bil-

dirdiği sayılar arasındaki fark, muhtemelen Dâhiliye Nezareti verilerinin Bal-

kanlar dışından gelen muhacirleri de içeriyor olmasından kaynaklanmaktadır.

Hülasa Balkan Savaşlarının sıcak etkisinin henüz devam ettiği 1913-1916 

yılları arasında 350.000 kişiye yakın bir kitlenin geldiği ve müteakip yıllarda 

devam eden göçlerle bu sayının 400.000 kişinin üzerine çıktığını söylemek 

yerinde olacaktır.

Bu  muhacirlerin Anadolu’daki  iskân  haritasını  çıkarmak  şu  an  için  im-

kânsızdır. Çünkü az sayıda da olsa, bu göçmenlere Anadolu’nun hemen her 

yerinde rastlamak mümkün olabilir. Oysa bir yeri Balkan Savaşı göçmenleri-

nin iskân edildiği bir bölge olarak tanımlamak için, kitle halinde bir muhacir 

topluluğunun varlığını belirlemek gerekir. Bunun için ise, muhacirlerin iskân-

larının  ne  zaman  tamamlanabildiğinin  ortaya  konulması  mühimdir.  Çünkü 

Balkan Savaşı göçmenlerinin Anadolu’ya gelmeye başladıkları tarih, doğal 

olarak savaşın başlangıcına denk gelmektedir. Yeni Türk devletinin kurulu-

şuna kadar geçen yaklaşık on senelik sürede, en azından ilk yıllarda gelen 

göçmenlerin iskânlarının tamamlanmış olması beklenir bir sonuçtur. Lakin 

meydana gelen  hadiseler muhacirlerin iskân  sürecine  doğrudan  etki etmiş; 

böylece Balkan Savaşı göçmenlerinin büyük kısmının kalıcı yerleşimi ancak 

Cumhuriyet  sonrasında  tamamlanabilmiştir.  Hatta  bazı  göçmenlerin  iskânı 

1930’lu yıllara dek sürmüştür. Bu yüzden süreci daha anlaşılabilir hale getir-

mek açısından, 1912’de başlayan bu göçleri 1930’lara kadar üç ana devreye 

ayırmak gerekir.

eklenmiştir. Evrakın orijinalinde yalnızca sayılar verilmiş; oranlama yıllara göre büyüklükleri 

değişen daireler şeklinde ifade edilmiştir.

25   Justin McCarthy, Ölüm ve Sürgün, Çev. Bilge Umar, İstanbul 1998, s. 184

26   Ahmet Efiloğlu, İttihat ve Terakki’nin Azınlıklar Politikası, İstanbul Üniversitesi S.B.E. 

Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 2007, s. 105–106. Bu çalışma sonradan yayınlamıştır. 

Bkz. Ahmet Efiloğlu, Osmanlı Rumları Göç ve Tehcir 1912-1918, İstanbul 2011.

27   McCarthy de, bu sayıları Osmanlı resmi istatistiklerinden aktaran ikinci el kaynaklara 

dayandırdığını bildirmektedir.




Yüklə 26,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   307




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə