Upanishadlar’in hint kutsal metinleri arasindaki yeri ve önemi



Yüklə 1,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə33/64
tarix30.10.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#76453
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   64

 
 
87
muhafaza etmesi hem de diğer kutsal metinler arasındaki yerini ve değerini 
göstermesi açısından önemlidir. 
II) Upanishadlar’ın Temel Konuları 
Upanishadlar’ın içeriği ve temel öğretileri ile ilgili çeşitli görüşler vardır. 
Görüşlerdeki çeşitliliğin nedeni zengin bir içeriğe sahip olan Upanishadlar’ın çoğu 
ifadelerinin anlaşılmasının güç olmasıdır. Upanishadlar’ı felsefi teori oluşturan ya da 
dogmatik veya teolojik tasarılar ortaya koyan metinler olarak düşünmek yanlış olur.  
Yine bu metinler zaman zaman mantıki tutarlılıktan uzak ve daha ziyade önsezi 
ürünü metinler olarak dikkat çeker. Bununla birlikte bu metinler içerisinde felsefi 
düşüncenin temel kodlarını bulmak da mümkündür. Hatta bu temel düşüncelerden 
hareketle tutarlı, uygun ve istikrarlı bir doktrin geliştirilebileceğine dair görüşler de 
mevcuttur.
199
 
Upanishad yazarlarının çok çeşitli olması bazı ifadelerin tutarsız ve kapalı 
olmasına yol açmıştır. Bu durum söz konusu metinlerin belli bir usul çerçevesinde 
tasnif edilip, tetkik edilmesini güçleştirmektedir. Bununla birlikte Upanishad 
metinlerinde işlenen konuları içeriklerine göre dini ve felsefi açıdan belirli başlıklar 
altında ele almak mümkündür. 
A)  TANRI TASAVVURU 
Upanishad metinlerinin içerdiği temel konular çerçevesinde kurtuluş 
öğretisini anlaşılır  şekilde ortaya koyabilmek için öncelikle Tanrı tasavvuru 
üzerinde durmak yerinde olacaktır. 
 
 
                                                 
199
 Radhakrishnana, Indian Philosophy, I /140-141. 


 
 
88
a) Tanrı Anlayışı  
Hint dini metinlerinde Vedalar döneminden Upanishadlar dönemine doğru 
ilerledikçe politeist tanrı anlayışının monoteist tanrı anlayışına dönüştüğü görülür. 
Veda döneminde tabiat güçlerini simgeleyen çok sayıda tanrı vardı. Önemi itibariyle 
başta gelen tanrılar Varuna ve İndra idi. İnanışa göre, dünyayı yaratan ve yönetenler 
tanrılardı. Tanrılara yönelik sunulan dualar ve kurbanların konusu dünyevi 
problemlerdi. 
 
    
Vedalar’dan sonraki dönemde Brahmanalar’da görülen temel gelişme 
tektanrıcılık  anlayışının ortaya çıkışı olmuştur. Tanrıların her şeyi bilmek, herşeye 
gücü yetmek gibi benzer özelliklere sahip olmasından hareketle, bütün tanrılar 
temelde tek ve aynı olan tabiat güçleriyle özdeşleştirilmiştir. Bu gelişme, bilgelerin 
aslında tek olan varlığa Agni, Yama gibi farklı isimler vermelerinin ortaya çıkardığı 
yanlış anlamayı ortadan kaldıran bir durumdur.
200
 
 
Bu dönemde ulu tanrı kavramının en önemli temsilcisi Pracapati’dir (Baba 
Tanrı).  İlk zamanlar bu kelime tüm yaratılanların aslında tanrıların çocukları 
olduğunu belirtmek için bütün tanrıları kapsayacak şekilde çok geniş bir anlamda 
kullanılmıştır. Sonraları Pracapati kavramının anlamı değişmiş ve diğer tanrılardan 
ayrı bir nitelik kazanmıştır. Brahmana’lar döneminde Pracapati tek tanrıcılık 
yönündeki gelişmenin temsilcisi olmuşsa da kısa süre sonra bu özelliği sona 
ermiştir.
201
 Çünkü hemen ardından gelen Upanishad döneminde Pracapati’nin yerini 
                                                 
200
 M. Hiriyanna, Outlines of Indian Philosophy (Fifth Impression), Great Britain By Novello & 
Company, London-1964, s. 32. 
201
 Upanishad öncesi tanrı anlayışı hakkında geniş bilgi için bkz., Demirci, Hinduizmin Kutsal 
Metinleri Vedalar, s. 47-62; Korhan Kaya, Hintlilerde Tanrı, s. 15-26. 


 
 
89
“Brahman” almıştır. Bu dönemde Pracapati, zaman zaman en büyük tanrı olarak öne 
çıksa da önemini kaybetmiştir.
202
 
 
Upanishad döneminde ayin geleneğinden gelen Veda Brahmanları ile Rishiler 
bir arada yaşıyorlardı. Bu durum çoktanrıcılarla tektanrıcıların mücadelesini 
beraberinde getirmişti.
203
 Upanihadlar’da bu tablo bariz bir şekilde görülür. Bazı 
Upanishadlar’da Veda etkisi belirgindir ve önceki tanrı anlayışı bu metinlere 
yansımıştır. Örneğin Taittirya Upanishad’da Veda tanrıları olan Mitra, Varuna, 
Aryaman, İndra ve Brihaspati’ye yapılan bir dua bölmü bulunur. Bu bölüm doğrudan 
Rig Veda’dan (I, 90:9) alınan bir parçadır. 
 Diğer taraftan rishilerin kendi aralarında yaptıkları felsefi ve teolojik 
tartışmalar Upanishad döneminde yaratılış ve Tanrı kavramlarının yeniden 
soruşturulmaya başlandığını göstermektedir. Bu tartışmalarda “O neden neydi? 
Brahman mı? Biz ne zaman ortaya çıktık? Ne yolla yaşıyoruz? Neyin üzerinde 
duruyoruz? Ey Brahman bilgisini bilenler zevkler ve acılarla türlü türlü yaşadığımız 
yaşam Onun sayesinde midir?” 
204
 gibi hayata dair sorularla yaratıcı nedenin 
Brahman olup olmadığı konusu, bu dönem filozof ve teologları tarafından enine 
boyuna irdelenmiştir. Böylece Upanishadlar döneminde yapılan dini ve felsefi 
tartışmalar sonucunda, Tanrı anlayışı konusunda yeni bir düşünce biçimi gelişmiştir. 
Buna göre en yüce güç Brahman’dır ve bireyde parçalara ayrılmış halde 
yaşamaktadır. Bireyde bulunan Brahman’a ‘Atman’ adı verilir. O, heryerdedir, 
herşeyin içindedir; en büyükten daha büyük, en küçükten daha küçüktür. Herkes 
O’dur. Ben Brahman’ımdır (aham brahma asmi); sen O’sundur (tat tvam asi). Başka 
gerçek yoktur. Bu gerçeği bilenler ölümsüz sayılırlar. 
                                                 
202
 İlhan Güngören, Buda ve Öğetisi, s. 24. 
203
 Korhan Kaya, Hintlilerde Tanrı, s. 68. 
204
 Şvetaşvatara Upanishad, I, 1. 


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə