Upanishadlar’in hint kutsal metinleri arasindaki yeri ve önemi



Yüklə 1,03 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə38/64
tarix30.10.2018
ölçüsü1,03 Mb.
#76453
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   64

 
 
103
gövdesinden çıkar, bunun gibi varoluş da sonsuzluktan gelir
235
 ifadelerinden 
hareketle herhangi bir dış müdahale olmadan evrenin kendi kendine oluştuğu ileri 
sürülür.
236
  
Bütün bu ifadelere rağmen Upanishadlar’ın genelinde, evrenin kendi başına 
varlık âlemine çıktığı veya her şeyin kendi kendine meydana geldiği  şeklindeki 
görüşler sert bir dille eleştirilir. Upanishadlar bu dünyada var olan herşeyi ikame 
eden Yüce Varlık’tan söz eder. Dolayısıyla evrende canlı cansız herşeyi meydana 
getiren aşkın bir Kudret’in varlığını kabul ederek tesadüfü devre dışı  bırakır.  İster 
evrenin kendisi isterse içerisinde meydana gelen herhangi bir hadise başıboş bir 
biçimde cereyan etmez. Bütün evreni ve her şeyi idare eden ve yöneten Tanrı’dır. Bu 
Tanrı faaldir. Dünyada meydana gelen olaylarda sürekli etkindir.
237
   
Başlangıçta dünyanın/evrenin durumunu bu şekilde irdeledikten sonra 
canlıların nasıl yaratıldığına dair Upanishad açıklamalarına da yer vermek 
gerekmektedir. 
Buna göre başlangıçta evren, bir insan (purusha) şeklinde sadece 
Brahman/Öz’den ibarettir. Brahman derin derin düşünür, etrafına bakar ve 
kendisinden başka hiçbir şey göremez. Bu yüzden korkar ancak daha sonra O, 
“benden başka hiç kimse olmadığına göre neden korkuyorum” diye düşünür. Bunun 
üzerine tüm korkuları gider. Çünkü korkulacak hiçbir şey yoktur. O (Brahman), 
yalnız olduğu için mutlu olamaz ve hiç bir şeyden zevk alamaz. Bu yüzden Brahman, 
bir arkadaşa ihtiyaç duyar. Daha sonra O, erkeği ve kadını kapsayacak şekilde 
genişler. Daha sonra bir erkek ve bir kadının birbirlerine sarılmış vücütlarının 
boyutlarına ulaşınca vücudunu ikiye böler. Bu bölünmeden bir erkek (pati) ve onun 
                                                 
235
 Çhandokya Upanishad, VII, I, 2. 
236
 M. Hiriyanna, Outlines of Indian Philosophy, s. 82. 
237
 Şvetaşvatara Upanishad, VI, 1-2. 


 
 
104
eşi (patni) meydana gelir. Dolayısıyla bir vücut, bir kadına kavuşmadan önce tıpkı 
ikiye bölünmüş bir bezelyenin yarısı gibi yarımdır. Bu yüzden bu boşluk (vücudun 
yarım kısmı) aslında kadınla doldurulmuştur. O, o kadınla birleşir. Bu birleşmeden 
insanlar doğar. Kadın daha sonra “beni kendinden meydana getirdikten sonra O, nasıl 
benimle birleşebilir” diye düşünür ve bu yüzden kendini gizler. Kendini gizleyen 
kadın bir inek olur. Diğeri ise boğa haline gelir ve onunla birleşir. Bu birleşmeden 
hayvanlar dünyaya gelir. Daha sonra birisi kısrak diğeri aygır olur ve onların 
birleşiminden de tek tırnaklı hayvanlar doğar. Sonrasında kadın koyun; diğeri koç 
olur ve bu birleşmeden koyunlar dünyaya gelir. Bu şekilde bir birleşme ile Brahman, 
karıncalara varıncaya dek her şeyi çiftler halinde meydana getirir.
238
 
Brahman diğer canlıları yaratırken tamamen ortadan kaybolmamıştır. 
Brahman’ın kendisinden bir erkek ve bir kadının vücütları boyutunda başka bir vücut 
oluşurken Brahman’ın özü, varlığını devam ettirmiştir. Böyle bir fenomen maya 
olarak isimlendirilir. Dolayısıyla Brahman’ın maya halini almasıyla, tıpkı bir çölün 
serap olarak görünmesi gibi, kendi tabiatından hiç bir şey kaybetmeden başka bir 
varlık olarak tezahür etmiştir.
239
 
Canlıların yaratılma hadisesinin anlatıldığı bu bölümde, yaratılan her bir 
varlığın Brahman’ın bir parça gibi sunulduğu görülmektedir. Bu anlatım her ne kadar 
bazı kaynaklarca “maya” kavramıyla açıklanmaya çalışılsa da panteist bir anlayışın 
izleri gözden kaçmamaktadır. Zira Brahman öz itibariyle kendisini gizlese de sonuçta 
oluşan erkek ve kadının vucütları Brahman’dan ayrılmıştır. Yine burada “korkmak, 
                                                 
238
 Brihadaranyaka Upanishad, I, V: 1-4.  Buna benzer bir yaratma hadisesinden Maitri Upanishad, 
II.6’da da bahsedilir. Burada başlangıçta Pracapati’nin yalnız olduğu, bu yalnızlıktan sıkıldığı, 
sonrasında ise kendi üzerinde derin derin düşünceye dalarak sayısız varlıklar türettiğinden söz edilir. 
Varlıkları yarattıktan sonra onların cansız-soluksuz taş gibi hareketsiz durduklarını görün tanrı bu 
durumdan hoşlanmaz. Bunların içine girip onlara can vereyim diye düşünür. Kendisini hava yapıp bu 
düşüncesini geçekleştirmeye çalışır ancak başarılı olamaz. Sonrasında ise kendini beşe bölerek bu 
cansız varlıkların içine girerek onlara hayat üflediği genişçe anlatılır. 
239
 Swami Nikhilananda, Hinduizm, s. 42. 


 
 
105
yalnızlık duymak ve mutlu olamamak” gibi insana ait zafiyetlerin Brahman’a isnat 
edilmesi, Upanishad metinlerinin genelinde hâkim olan hiçbir şeye muhtaç olmayan 
Aşkın Varlık düşüncesine hem gölge düşürmekte hem de bu düşünceye zıt bir 
görünüm sergilemektedir.    
bb) İlk Yaratılışta Etkin Olan Güç 
Yaratılışın nasıl gerçekleştiği, canlı-cansız tüm varlıkları meydana getiren ilk 
maddenin ne olduğu ve bu maddenin ne gibi nitelikleri haiz bulunduğu konusu 
Upanishad düşünürleri tarafından derinlemesine tartışılır. Bu konularla alakalı 
Upanishad metinlerinde birbirinden farklı görüşler bulunur. Bu görüşlerden birinde 
“su” yaratıcı varlıktır. Buna göre başlangıçta bu dünyanın sadece Su’dan ibaret 
olduğu, suyun daha sonra Brahman’ı, Brahman’ın da diğer tanrıları yarattığı 
belirtilir.
240
 Suyun önemine dikkat çeken başka bir yerde toprak, atmosfer, gök, 
tanrılar, insanlar, hayvanlar, kuşlar, çimler, ağaçlar, kurtlar, solucanlar, sinekler ve 
tüm bu dünyanın sudan ibaret olduğu belirtilerek
241
 suyun bunları güçlendirdiği 
vurgulanır. 
Upanishadlar’ın başka bir bölümünde suyun aksine evren dâhil her şeyi 
yaratan varlık olarak Brahman gösterilir. Evrenin Brahman’dan ortaya çıktığı 
düşüncesi, büyümekte olan bir insanda saçların, örümcekten ağların, yanmakta olan 
ateşten alevlerin çıkması gibi bir takım benzetmeler kullanılarak açıklanır.
242
 Evren, 
Brahman’dan başka bir şey değildir. Brahman yaratılış sürecinin içerisinde bir bütün 
olarak bulunur.
243
 Brahman, evreni dışardan hiçbir baskı görmeden ve herhangi bir 
çaba harcamadan kendi iradesi ile yaratmıştır. 
                                                 
240
 Brihadaranyaka Upanishad, V, V, 1. 
241
 Çhandokya Upanishadda, VII, 10,1 
242
 Çhandokya Upanishad, III, 8, 5. 
243
 Swami Nikhilananda, Hinduizm, s. 42. 


Yüklə 1,03 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   34   35   36   37   38   39   40   41   ...   64




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə