Down sendromlu çocuklarda motor geliŞİMİ ve müdahalesi



Yüklə 119 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə47/103
tarix22.03.2018
ölçüsü119 Kb.
#33175
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   103

135
Bu araştırmanın sonuçlarını yorumlamak için gerekli olan; DS’lu 
küçük çocukların motor gelişim profilidir. Ancak mevcut literatüre 
dayanarak, genel bir motor gelişim profili oluşturmak henüz 
mümkün değildir. Bazı araştırmacılar, bu çocukların hayatlarının ilk 
iki yılındaki motor gelişimde,  büyümenin düştüğünü not etmişlerdir 
(Carr, 1970; Cowie, 1970; Gath, 1978; Henderson, 1986; Sharav 
ve diğerleri,1986). Ancak düşmekte olan bu büyüme, çocukların 
kendi gelişim profillerine değil; engelsiz çocuklar üzerinde 
standardize edilmiş psikometrik gelişim testlerinin karakteristiğine 
atfedilmiştir (Henderson,1985; Sharav ve diğerleri, 1986; 
Guralnick, 1995). Diğer araştırmacılar kontrast olarak, yavaş 
ilerleyen ve tekdüze bir gelişim kaydetmişlerdir (Share, Koch, 
Web&Graliker, 1964; Berry, Gunn&Andrews, 1984). Gibson&Fields 
(1984) hedef grup için standardize edilmiş tekdüze gelişim modeli 
olmadığı sonucuna varmışlardır. Bu araştırmada, iki tedavi 
periyodundaki motor gelişim, iki dinlenme periyodundakilerle 
kıyaslanmıştır. Standardizasyona katkıda bulunmak için, her bir 
çocuğun baz periyottaki motor gelişimlerinin doğal ilerlemesi 
de saptanmıştır. Baz standardizasyon, BMS ile ölçülmüş motor 
gelişim ile yaş arasında doğrusal bir bağlantı olduğunu ifade eder. 
Bundan öncesinde DS’lu çocukların BMS’deki gelişimsel profili 
hakkında yeterli bilgi olmadığı kabul edilmelidir.
BMS, müdahalenin etkilerini değerlendirebilmek için geliştirilmiştir 
ve henüz hedef grup için standardize edilmemiştir. BMS ile 
ölçülen motor gelişim, hafta başına müdahale periyodunun 
(P2345) tamamında ortalamada yüksek ama istatistiksel anlamda 
baz periyodu P1’deki artışa eşit olarak gösterilmiştir. Doğrusal 
gelişime bağlı olarak bu araştırmadaki çocuklar; 14 aylık periyotta, 
3 aylık iki periyotta fizyoterapi tedavisi almalarına rağmen, motor 
gelişimde bir ilerleme göstermemişlerdir. Motor gelişimleri BMS 
ile ölçülen deneysel gruptaki çocuklar, iki tedavi periyodu P2 ve 
Tablo 6.11 Cinsiyet aracılığı ile belirgin BMS kontrast değerleri farklılığı 
(n=18; * = p<.05)
tau b= -.35          tau b= .13  
tau b= -.35          tau b= -.16  
tau b= -13
r= .31  
            r= .01  
 r= -.05  
          r= .38                     r= .20
rs= .25  
            rs= .11  
  rs= .20             rs= .26  
    rs= .28
rs= .24 
            rs= -.13 
 rs= .18             rs= -.26  
    rs= -.31
rs= .12  
            rs= .17  
 rs= .30 
          rs= .40  
   rs= .49
 
 
 
 rs= .09             rs= -.02  
    rs= .00
rs= -.03                 
 
 rs= .09             rs= -.07 
    rs= -.03
 
 
            rs= .26 
 rs= .09             rs= .17  
   rs= -.21
Kontrol değişkenleri      BMS kontrast      BMS kontrast     BMS kontras       BMS Kontrast 
BMS kontrast
 
 
değeri P2/P3       değeri P4/P5     değeri P1/P2       değeri P1/P4 
değeri P1/P3
Cinsiyet (intake)
 
6.3 Tartışma ve Sonuçlar 
t= .35  
       t= .00  
t= 1.31         t= .00   
t= .98


136
P4’te baz periyodu P1’e kıyasla belirgin şekilde daha hızlı ilerleme 
göstermişlerdir. Şimdi sorulacak soru şudur: Kesintili tedavi yerine 
devamlı tedavi uygulansaydı, etkisi ne olurdu? Burada daha ileriki 
araştırma için de olasılıklar vardır.
İki dinlenme periyodu P3 ve P5’teki ortalama motor büyüme, 
baz periyodu P1’dekinden açıkça daha küçüktür. P3 ve P5’teki 
gelişim doğal motor gelişimi temsil ediyorsa, bu, baz periyodu P1 
ile kıyaslandığında aşamalı olarak düşen motor gelişimi gösterir. 
Ancak, iki dinlenme periyodundaki gelişimin önceki 
tedavi periyotlarında ivmelenmiş büyümeden etkilenmiş olması da 
muhtemeldir. Aynı zamanda çocukların iki dinlenme periyodunu, 
yeni kazanılmış motor olanakları motor davranışlarına entegre 
etmek için kullanmış olmaları da olasıdır. Çarpıcı olan  P1 ve 
P3’teki farklılığın belirgin olması ama P1 ile P5 arasında artık 
belirgin olmamasıdır. Bu, müdahale periyodu sırasında azalmış 
gelişimsel temponun bir şekilde arttığını göstermektedir. Bundan 
başka, P3 ve P5 arasındaki farklılıklar belirgin değildir.
Baz periyodu P1’de bulunan 0.32 ortalama BMS gelişiminin 
yüksek tarafta olması gibi bir kanı vardır. Çocuklardan dördü o 
kadar yüksek skor almıştır ki, bu periyotta bütün grubun gelişiminin 
%55’inden sorumludurlar. Baz periyodundaki gelişimin, ikinci 
test anı T2’de çocukların ölçüm aracına ve denetçiye alışmış 
olmalarından kasıtsız olarak etkilenmiş olması mümkündür ama 
aynı zamanda ebeveynlerin intake’den sonra çocuklarının 
motor gelişimlerinin daha fazla farkında olmaları ve bilinçaltlarında 
konuya daha dikkatli yaklaşmalarından da etkilemiş olabilir.
Motor gelişim, ilk tedavi periyodu P2’de, ilk dinlenme periyodu 
P3’de ve baz periyodu P1’de olduğundan belirgin şekilde daha 
hızla ilerleme kaydetmektedir. Motor gelişim, ikinci tedavi periyodu 
P4’te, ikinci dinlenme periyodu P5 ve baz periyodu P1’e oranla 
belirgin şekilde daha hızlı ilerlemektedir. Ölçülen periyot 
değişkenleri olan canlılık, ebeveynlerin stimülasyonu 
(muvaffakat), gelişimsel stimülasyon ve günlük rutin, yukarıda 
belirtilen farklılıkları belirgin şekilde etkilememektedir. Sonuçlar 
periyodik olarak uygulanan fizyoterapi tedavisinin, BMS’de daha 
yüksek skorlara ve temel motor becerilerin ivmelenmiş gelişimine 
yol açtığını kuvvetle desteklemektedir. Iki tedavi periyodunun 
motor kazanımının, iki dinlenme periyodunda bozulmadığını da 
belirtmek önemlidir. Buradaki sonucun yapısal (gelişimsel) bir 
sonuç olduğu ve geçici bir öğrenme etkisi olmadığı açıktır. 
Temel motor becerilerin periyodik olarak hedeflenmiş müdahale 


Yüklə 119 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   43   44   45   46   47   48   49   50   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə