Down sendromlu çocuklarda motor geliŞİMİ ve müdahalesi



Yüklə 119 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə48/103
tarix22.03.2018
ölçüsü119 Kb.
#33175
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   103

137
ile manipüle edilebileceği gerçeği, söz konusu motor becerilerin 
potansiyel olarak gelişebileceği ama şarta bağlı öğelerin gerçekte 
bunun olması için yeterli olmadığı söylenerek, açıklanabilir. Bu 
araştırmadaki hipotez, eksik olan şarta bağlı öğelerin postüral 
kontrol alanında olduğudur. Probleme özel fizyoterapi tedavisi ile 
bu şartlar tanıtılıp öğretilmiş ve postüral kontrol alanındaki şarta 
bağlı öğeler eklenmiştir. Bu şartların postüral kontrol alanında 
tanıtılmasıyla, bir çocuk uygun motor davranışı, örneğin oyunda, 
fonksiyonel olarak artan derecede kullanabilir. Eğer bir çocuğun 
oturabilecek kadar gövde ekstansiyonu ve stabilitesi yoksa, büyük 
olasılıkla oturma postüründe denge reaksiyonu geliştiremeyecektir. 
Eğer çocuk oturma postüründe yeterli denge reaksiyonunu 
yönetmeyi öğrenmezse, bu postürde hareket çeşitliliği gelişimi ya 
da oynama konusunda ilerleme kaydedemeyecektir. Bunun 
tersine, bir çocuk motor davranışları anlamlı durumlarda, 
odaklanmış ve başarılı şekilde ne kadar sık kullanıyorsa, motor 
gelişimi üzerindeki etkisi de o kadar büyük olacaktır.
Tedavinin metodik yaklaşımı bu sonuçlar için hayati önem 
taşımaktadır. Bir BMS testini baz alarak, postüral kontrol 
alanındaki spesifik problemleri düzgün olarak kaydetmek 
amacıyla, çocuğun temel motor becerilerin gelişim seviyesini 
detaylı olarak belirlemek, beceri başına spesifik fizyoterapi 
tedavisi formüle etmek mümkündür. Kesin olarak tayin edilmiş 
tedavi konsepti ve standart ebeveyn tahsisinin birleşimi
fizyoterapistlerin probleme özel ve hedeflenmiş motor davranışı 
stimüle etmelerini mümkün hale getirir. Tekrarlanan BMS 
ölçümleriyle, periyodik değerlendirme ve tedavi amaçlarının 
düzenlenmesi mümkündür. BMS’in ve tedavi konseptinin pediatrik 
fizyoterapistin uygulamasına eğitim amacıyla tanıtılması akıllıca 
görünmektedir.
Sonuçlar, bir müdahale periyodunda yapılan motor ilerlemenin 
dinlenme periyodunda otomatik olarak ilerlemediğini 
göstermektedir. Postüral kontrol alanında bir gelişimsel 
periyotta gelişen şartların otomatik olarak başarılı periyotlarla 
ilişkilendirilmemesi de mümkündür. Bunun, DS’lu çocuğun 
kazanılmış motor becerileri uygulama ve onları başka durumlara 
uygulama yetersizliğini gösteriyor olması da olasıdır. Takip eden 
araştırma, iki tedavi periyodunda kaydedilen motor gelişimdeki 
artışın, tedavi kesintili olmadığında da devam edip etmeyeceğini 
gösterebilir. Bununla birlikte en uygun tedavi sıklığı da saptanabilir.
Bunun yanında, postüral kontrol alanında eklenmiş şartların 
stimülasyonsuz olarak güvende olup olmayacağı sorusu ortaya 


138
çıkar. Küçük yaştaki tedavi yapısal olarak gelişmiş bir motor 
potansiyele mi yoksa motor tavana daha erken ulaşmaya mı yol 
açar? Ya da DS’lu genç insanların ve yetişkinlerin de postüral 
kontrol alanındaki şarta bağlı öğelerin eğitimine odaklanmış bir 
şekilde (örneğin sporla devam etmesi tavsiye edilebilir mi?
Sonuç olarak bu araştırma intake yaşı ile T1 ve T6 arasındaki 
BMS gelişimi arasında bir korelasyon göstermemektedir. Deneysel 
gruptaki çocuklar herhangi bir yaşta sağlanan motor stimülasyona 
daha açık değillerdir. Ya da zihinsel intake seviyesi ile T1 ve T6 
arasındaki BMS gelişimi arasında da bir bağlantı bulunmamıştır. 
Bu yüzden, zihinsel olarak daha yeterli olan çocuklar 
fizyoterapinin etkisi ile motor alanda otomatik olarak daha iyi 
gelişmezler. Bununla birlikte, bir motor alanda intake’de daha iyi 
performans gösteren çocuklar otomatik olarak daha hızlı motor 
veya zihinsel gelişim göstermezler;  BMS intake seviyesi ve T 1 ve 
T6 arasındaki BMS veya BOS 2-0 gelişimleri arasında bir bağlantı 
yoktur. Bundan başka, araştırmanın başlangıcından önce ve baz 
periyodu sırasında pediatrik fizyoterapist tarafından yapılan 
ebeveyn rehberliğinin, baz periyodunda ya da deneysel periyodun 
tamamında motor gelişim üzerinde belirgin etkisi olmadığı ortaya 
çıkmıştır. Kontrol değişkenlerinin periyot başına değişiklikleri ile 
çocukların motor gelişimlerindeki değişiklikler arasında bir 
korelasyon bulunmaması da çarpıcıdır. Örneğin, bir çocuğun 
sağlık durumundan (canlılık) ya da ebevyenlerin günlük bakım ve 
oyunlara aldıkları tavsiyeleri entegre etmelerinden pozitif etkiler 
beklenir. Deneysel grubun böyle bir etkiyi ölçemeyecek kadar 
küçük olması da mümkündür. Yine burada da yapılacak bir takip 
araştırması duruma açıklık getirebilir.
Müdahalenin DS’lu çocukların motor gelişimi üzerindeki etkilerini 
araştıran çalışma; teorik temel alanında, ölçüm aracı seçiminde, 
tedavi konseptinde ve araştırma tasarımında bazı problemler 
tespit etmiştir. Bu problemleri çözmek için spesifik olarak DS’lu 
çocuklar için “postüral kontrol sistemindeki bozukluklar” isimli 
teorik sistem kurulmuş ve “DS’lu Çocukların Temel Motor 
Becerileri Testi - BMS” ve tedavi konsepti “DS’lu küçük çocuklar 
için fizyoterapi”  ölçüm araçları geliştirilmiştir. 
Müdahale araştırması, yeni geliştirilmiş öğeler kullanılarak 14 ay 
boyunca evde yaşayan 18 DS’lu çocuk üzerinde gerçekleştirilmiştir 
(yaş dağılımı: 9-47 hafta; ortalama yaş 26 hafta). Hipotez, postüral 
kontrol durumlarının fizyoterapistin spesifik 
6.4 Özet


139
stimülasyonunun temel motor becerilerin daha çabuk ve daha 
bütün şekilde gelişmesini sağladığını ve böylece motor davranışın 
artarak daha fonksiyonel hale geldiğini destekler. 
Araştırmanın deneysele benzer bir araştırma tasarımı vardır (basit 
zaman serileri). Araştırma periyodu, beş ardışık periyodu kapsar 
(baz periyodu (P1), 4 hafta; tedavi periyodu 1 (P2) 13 hafta; 
dinlenme periyodu 1 (P3), 13 hafta; tedavi periyodu 2 (P4) 13 
hafta; dinlenme periyodu 2 (P5) 13 hafta). Her bir periyodun 
başında ve bitiminde çocuklar BMS kullanılarak test edilir. Zihinsel 
seviyenin motor gelişim üzerindeki etkisini değerlendirmek için, 
Bayley Bebek Gelişimi Ölçeği zihinsel ölçümü de kullanılmıştır. 
Her iki tedavi periyodunda da her bir çocuk haftada bir konsept 
konusunda eğitim görmüş, çocuk fizyoterapisti tarafından tedavi 
edilmiştir. Araştırmanın amacı; iki tedavi periyodunda uygulanan 
tedavinin, çocukların temel motor becerileri üzerindeki etkilerini, 
baz ve dinlenme periyotlarıyla kıyaslayarak incelemektir. 
İlk tedavi periyodu P2’deki motor gelişimin ilk dinlenme periyodu 
P3’ten daha büyük olduğu anlaşılmıştır. İkinci tedavi periyodu 
P4’teki motor gelişimin ikinci dinlenme periyodu P5’ten belirgin 
olarak daha büyük olduğu ortaya çıkmıştır. Birinci ve ikinci tedavi 
periyotları P2 ve P4’ün her ikisinde de motor gelişim BMS ile 
ölçüldüğü üzere, P1 baz periyodundakinden belirgin olarak daha 
büyüktür. Baz periyodu P1’deki motor gelişim, bütün müdahale 
periyodu P2345’teki motor gelişimden belirgin olarak fark 
edilebilir değildir. Kaydedilmiş kontrol değişkenlerin, Bayley Bebek 
Gelişimi Ölçeği değerleri de dahil olmak üzere, sonuçlar üzerinde 
belirgin etkisi yoktur. Sonuç olarak metodik ve  probleme özel bir 
fizyoterapi müdahalesi; postüral kontrol alanındaki, stabilite ve 
denge gibi, yetersiz öğeleri geliştirebilir. Bunun sonucunda da 
tedavi periyotlarında DS’lu küçük çocukların temel motor 
becerilerinin gelişiminde belirgin bir ivme kazanılabilir. DS’lu 
çocukların BMS’deki gelişim profili hakkında fazla bilgi 
olmadığından; bu çocukların BMS’deki gelişimi, daha uzun 
periyotlarda yapılan fizyoterapi tedavisinin motor gelişim 
üzerindeki etkisi ve bu müdahalenin yapısal sonuçları üzerine bir 
takip araştırması yapılması tavsiye edilir.


Yüklə 119 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   103




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə