146
Bu çalışma, fizyoterapi metodunun kullanılmasının, tedavi
periyotları boyunca, DS’lu çocukların temel motor becerileri
üzerinde belirgin bir ivme yarattığını göstermektedir. Teorik bir
sisteme dayanarak, DS’lu çocuklar için özel olarak bir tedavi
sistemi modeli geliştirilmesi önemlidir. Sistem transfer edilebilir
ve fizyoterapistin tedavilerinde kullanılabilir. DS’lu çocukların
spesifik motor gelişimine, meydana gelen engellere ve uygun bir
tedavi stratejisine bir anlayış getirir. Tedavi sistemi; ebeveynlerin
ve çocuğun aktif bir şekilde katılımını, motor becerilerin anlamlı
kapsamda uygulanmasını ve eğitimini amaçlar. Eğitim ve standart
talimatlar anlamında, ebeveynlere, çocuklarının günlük bakım ve
günlük oyun zamanlarında motor becerilerin stimülasyonu
konusunda rehberlik verilmektedir. Tedavinin yapılandırılmış
olması ve metodik bir şekilde sağlanması önemlidir. BMS’in
değerlendirilebilir karakteri, bir çocuğun motor gelişiminin
kesin seviyesini göstererek, fizyoterapi tedavisinin kısa-dönem ve
uzun-dönem amaçlara uygun şekilde formüle edilmesini sağlar.
Tedavinin sonuçları nesnel anlamda değerlendirilebilmekte ve bu
değerlendirmenin sonucu olarak tedavi amaçları oluşturulmaktadır.
Fizyoterapi sistemi ve standart ebeveyn talimatları hem
ebeveynlere hem de fizyoterapistlere yön vermektedir.
En uygun sıklıktaki tedavi, bireysel olarak saptanmalıdır.
Müdahale araştırmasının gidişatında 3 ay boyunca haftada bir
tedavi ve sonraki 3 aylık dönemlerde de dinlenme periyodu yer
almıştır. Bu yapı deneyde kullanılmıştır. Ancak bunun en
uygun sıklık olup olmadığı henüz açıklık kazanmamıştır. Takip
araştırmasında, tedavinin yoğunluğunda değişiklikler yapılarak ve
aile ile çocuğa uygunluğunu göz önünde bulundurarak tecrübe
kazanılması önemlidir. Ebeveynler ve çocuklar için tedavi her
zaman öncelikli olmadığından tedavisiz periyotları da kayda almak
faydalıdır. Tekrarlanan BMS testleri ile ilerlemenin ölçümü bu
anlamda yapılabilir. Daha önce de belirtildiği gibi, basit BMS
ölçümlerini değerlendirmek için, DS’lu çocukların gelişimsel
profilini ya da standardizasyonunu kurmak gerekir.
Yapılan değerlendirmede; müdahale araştırmasında uygulandığı
üzere tedavinin metodik şekli, ebeveynler ve fizyoterapistler
tarafından bütün olarak son derece pozitif bulunmuştur.
Ebeveynlerin, çocuklarının test edilmesine karşı reaksiyonları,
raporlar, fizyoterapi tedavisi ve motor stimülasyonun evde
uygulanması bunun bir öğrenme süreci olduğunu ortaya çıkarmış;
7.4 Tedavinin metodu
147
kolay anlaşılır, kullanışlı ve tamamında çok zahmetli olmadığını
göstermiştir. Pediatrik fizyoterapistler BMS ölçümleri
sisteminin, BMS raporlarının, tedavinin sisteminin ve yazılı
ebeveyn talimatlarının günlük çalışmalarda iyi bir etki ile
kullanılabileceğini düşünmektedirler. Fizyoterapistler tedavinin
sistemini net bulmuştur ve bir çocuğun özelinde bireysel bir
tedavi adapte edilmesi imkanını da takdirle karşılamıştır. BMS
raporlarının kısa ve net olduğunu, hedeflenmiş ve iyi ayrıştırılmış
bir terapötik tedaviye fayda sağlandığı düşünülmüştür. Ayrıca
tedavi sisteminin kaba motor karakteriyle ilgili de yorumlar
yapılmıştır. Ebeveyn talimatlarının illüstrasyonlarla netleştirilmesi
yönünde de bir tavsiye olmuştur.
Fizyoterapinin DS’lu çocukların temel motor becerilerinin gelişimi
üzerine etkisi için yapılan araştırmanın sonuçları, son derece
yararlı olduğu yolunda değerlendirilmiştir. Ancak, bu noktada biraz
dikkatli olmak ve sonuçları da dikkatle değerlendirmek gerekir.
Araştırma yapısı gereği keşfe dayalı olmuş ve ümit verici araştırma
alanının incelemesi tamamlanmıştır. Gerçek şu ki, sonuçlar az
sayıdaki deneğe dayanmaktadır ve araştırma, küçük bir grup
araştırmacının doğrudan katılımıyla gerçekleşmiştir. Literatürden
alınan bulgular, deneysele benzer bir araştırma tasarımına
yönlendirilmiştir. Araştırma tasarımındaki bir takip araştırması ve
BMS’deki çocuklar için standart değerlerin eksikliğinden
kaynaklanan limitlerden dolayı, bu pozitif sonuçların yapısal
anlamda pozitif olup olmadığı ya da bir çocuğun ileri gelişimini
etkileyip etkilemeyeceği henüz açık değildir. Bu ilk sonuçlar ümit
vericidir ve DS’lu çocukların tedavisi ve motor gelişimi üzerine
bir takip araştırması yapılmasını gerektirmektedir. Bu takip
araştırmasının kapsamında önemli olan, yukarıda bahsi geçen
standart değerleri kurmaktır. Bununla birlikte, bu takip araştırması,
tedavinin bireysel ve optimal yoğunluğunun kurulmasını mümkün
kılacaktır.
7.5 Takip eden araştırmalar
148
Literatür, ebeveynlerin çocuklarının motor gelişimlerinin
iyileştirilmesine destek olunması taleplerinden de anlaşılacağı
üzere, DS’lu çocukların motor problemlerini net olarak işaret
etmektedir. Bu yardım talebi aynı zamanda Hollanda
Pediatri Birliği’nin DS Kalıtsal ve Konjenital Bozukluklar Çalışma
Grubu’nun “ DS’lu Çocukların Medikal Gözetimine Giriş” bölümü
tarafından da tanınmış ve itibar görmüştür (Borstlap, 1996). Bu
çalışmada verilen tavsiye, çocuğun doğumunu takip eden ikinci ya
da üçüncü aydan itibaren çocuğun motor gelişiminin bir pediatrik
fizyoterapist tarafından değerlendirilip gerekli gözetim ve önerilerin
alınması yönündedir. Günümüzde, sonuçlar karşısında en uygun
opsiyon, DS’lu çocuğun pediatrik fizyoterapi tedavisinin temelini
bu çalışmada geliştirilen metoda uygun olarak yapılandırmaktır.
Bu yüzden DS ekiplerine ve pediatrik fizyoterapiye bu metotların
sunulması, DS’lu çocuklara metoda dayanarak bir fizyoterapi
muayanesi yapılması ve gerekirse tedavi edilmesi tavsiye edilebilir
görünmektedir.
DS’lu çocukların motor gelişimi ve gözetimi bu çalışmanın ana
teması olmuştur. Bu tasvirlemenin araştırmaya faydaları olmuştur.
Apaçık ortadadır ki, çocukların gelişimi, motor beceriler ve
ebeveynlerin DS’lu çocuklarına yardım etmek istemelerinden
daha fazlasını içermektedir. Bu yüzden, DS’lu çocukların motor
gelişiminin desteklenmesi, yardımcı eğitim ve paramedikal
disiplinin sunulduğu bütünsel bir desteğin bir parçasını
oluşturmalıdır. Ebeveynler esas eğitmenler olarak sorumlu ve
tavsiyeleri sürdürecek kişiler olduklarından (van den Brink,
1990), ebeveynlerin talepleri çok önemlidir (Vermeer’den adapte
edilmiştir, 1999) Pediatrik fizyoterapistin görevi ebeveynlerin total
amaçlarını spesifik motor amaçlarla desteklemektir. Çocuk ve aile
için destek, kolay ulaşılabilir ve eve yakın olmalıdır. Bölünmemiş
erken destek ihtiyaca yönelik, profesyonel olarak bireysel
ihtiyaçlara göre tasarlanmış ve tutarlı şekilde sağlanıyor olmalıdır
(Leemans&Nieuwenhuizen, 1997).
7.6 Eğitimsel perspektifte fizyoterapi
Dostları ilə paylaş: |