Türk halk edebiyatı prof, pertev naili boratav



Yüklə 4,33 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə39/75
tarix22.07.2018
ölçüsü4,33 Mb.
#58205
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   75

bir  oluşum  yolu  izlenmesi  gerektiğini  unutmamalıdır.  Ki­
mi  bilmecelerin  aynı  zamanda  — hiçbir  farklı  yanı  olmak­
sam —   mâni,  ya  da  tekerleme  (masal  tekerlemesi,  oyun 
tekerlemesi)  metni  olarak  karşımıza  çıktığı  da  olağandır; 
yani,  aslında 
bilmece 
olmadığı 
halde, 
anlatımındaki 
özellik  gerekince  bilmece  olarak  da 
söylenebilecek  bir 
metin,  o  amaca  uygun  düşünülüp  söylendiği  andan  baş­
layarak  «bilmece»  olmuştur.  Örneğin  :
Karşıdan  atlı  geçti,
Nalı  parlattı  geçti 
İllere  selâm  verdi,
Bizi  ağlattı  geçti.
mânisi  çözümü  «ölü»  ( =   «cenaze»)  olan  bir  bilmece  ola­
rak  söylenmiştir.
127


YEDİNCİ  BÖLÜM
ATALARSÖZÜ.  ALKIŞ,  KARGIŞ
Soru  6 0 :  Bu  bölümdeki  türlerin  ortak  nitelik­
leri  var  mıdır?
Aşağıda  her  birini  ayrıntılarıyla  tanımlayacağımız  bu 
üç  türün  ortak  yönleri,  anlamlarındaki  kısalık  ve  yoğun­
luk,  görevleri  gereği  de  alay,  şaka,  oyun  gibi  güldürücü, 
eğlendirici  öğeleri  kabul  etmeyen  ağırbaşlılıklarıdır.
■Her  üçü  de  düz  sözlü  konuşmadan  bağımsız  düşünü­
lemez;  söz  içinde  gerektiği  zaman  söylenir.  Bununla  be­
raber  söz  arasında,  belli  bir  yerde,  düşünceye  belirginlik, 
güç  ve  koygunluk  sağlarlar;  sözün  geri  kalan  bölümle­
rinden  ayırd  edilirler. 
Konuşmasını  atasözleriyle  süsle­
mesini  bilen  adam  gibi,  gerektiğinde  güzel  «alkış»  (ha- 
yır-dua),  ya  da  koygun  «kargış»  (bed-dua,  ilenç)  söyle­
mesini  bilen  kişi  de  topluluk  içinde  ayrı  bir  önem  taşır; 
ağzına  baktırır  herkesi;  alkışları  hak  etmek  istenir,  kargış­
larından 
kaçınılır.  Atasözlerinden,  alkışlardan,  kargış- 
Jardan  dağarcığında  her  zaman,  yerine  göre  kuHanılabi- 
Jecek,  bol  çeşitli  gereçleri  bulunan,  ve  onları  aynı  ustalık­
la  kullananlar  çoğu  kez  aynı  kişilerdir.
Bu  sözlerin  bir  başka  ortak  nitelikleri  de  kökenleri 
<çok  eski  çağlara  çıkan  söz  kalıpları  oluşlarıdır.  Onları
128


söyleyenler  çoğu  kez  içindeki  kimi  kelimelerin  anlamla­
rını  bilmeden  kullanırlar;  bir  çeşit  «fosil»  sözleri  sakla­
yan  kalıplar  olmaları  da  onların  dilblgisl  İncelemelerinde 
değerini  artırır.
Sora 
61  :  Atalarsözü  nasıl  tanımlanır?
Yukarda  da  değindiğimiz  gibi  atalarsözünün  halkede- 
biyatı  türü  olarak,  düz  konuşmadan  bağımsız  bir  varlığı 
düşünülemez;  yani  atalarsözü,  masal  ya  da  türkü  gibi, 
durup  dururken  tek  başına  söylenmez. 
«Bize  bir  masal 
anlat.»  dediğiniz  zaman  masalcı  masalını  anlatır,  kendi­
sinden  bir  türkü  söylemesi  İstenince  güzel  sesti  bir  kimse 
türküsünü  söyler,  başka  bir  vesile  olmasa  da.  Bir  atalar­
sözünün  söylenmesi  için  ise  belli  bir  vesilenin  çıkmış  ol­
ması  gereklidir;  bu  bakıma  atalar  sözü  «fıkrasya  benzer; 
fıkranm  ondan  farkı: 
fıkra,  bir  vesile  düşünce  anlatıl­
makla  beraber,  anlatıldığı  yerde  düz  konuşmadan  bağım­
sızdır,  ondan  kopmuş  haldedir;  atalarsözü  ise  «hasbı­
hâlin  içinde»,  ondan  ayrılmaz  bir  parça  durumundadır.
Yalnız  bir  halde  atalarsözünün  günlük  konuşmadan 
bağımsız  olarak  kullanıldığını  görüyoruz:  Kırımlı  Kara- 
yımlarda,  ve  Anadolu’da  İçel’de, 
belki  başka  yerlerde 
de,  bir  oyun  vardır;  bunda  karşılıklı  iki  takım  sıra  ile  ata­
sözleri  söyleşir;  yenilmemek  için  karşı  tarafın  söylediği 
atasözünün  başlangıç  harfinde  yeni  bir  atasözü  bulmak 
gerektir;  dağarcığını  ilk  tüketen  takım  yenilmiş  sayılır. 
Görülüyor  ki 
burada  da  atalarsözü  bir  oyunun  gereci 
olarak  kullanılmaktadır.
Atalarsözünün  düz  konuşmadaki  bazı  söz  kalıpların­
dan  farkları  onıwı  birtakım  ayırıcı  nitelikte  biçim  ve  içe­
rik  özelliklerindedir:  kısalık,  kesinlik,  anlatımdaki  aydın­
lık  ve  kuruluk  gibi...  Atalarsözü 
halkedebiyatının  öteki
129


türlerinde  (örneğin  şiir,  masal,  tekerleme  ve  bilmecede) 
rastladığımız  renkHIik, 
çok-anlamlılık, 
kaypaklık, 
keli­
me  cambazlıkları  v.b.  anlatım  ve  üslûp  oyunlarından  ka­
çınır.  Atalarsözünün  şiir  türiyle  tek  ortak  yönü  kimi  çe­
şitlerinde  uyak,  baş-uyak,  ölçü  gibi  şiire  özgü  teknik  araç­
lardan  yararlanmasıdır;  ama  bunların  görevi,  bellemeyi 
kolaylaştırma  ile  sınırlanır.
Soru  62 :  Atasözlerinin  çeşitleri  nelerdir?
Atasözleri  iki  büyük  kümeye  ayrılırlar:  1)  Asıl  ata­
sözleri,  2)  atalarsözü  değerinde  deyimier.  (Bu  ikinci  kü­
me  aşağıda  soru  63’te  incelenecek)
As'I  atasözleri, 
anlamlarına 
bir  öğüt,  bir  davranış 
kuralı,  bilgelik  bir  yargı  yüklemişlerdir.  İki  alt  bölüme  ay­
rılırlar:
a) 
Bir  yargıyı,  ya  da  bir  gözlemi  kapsayan  ata­
sözleri. 
Bunların 
kimisinde  bir  davranış  kuralı,  öğret­
me,  ibret  dersi  verme  amacı  sezilir;  örnek:  kanı  kan  ile 
yıımoz'ni’.  kem  su  ile  yurlar. 
K'misi  ise  ahlâktık  anlam 
yüklenmiş  bir  gözlemi  dile  getirirler:  hak  bâtıldan  ağla­
madı,  okrm  dereyi  kimse  bağlamadı.  Kimisinde  de  tabiat 
ve  günlük  yaşama  olgularına  değgin  bir  gözlem,  eleştiri 
anlamında  kullanılır:  taşıma  su  ile  değirmen  dönmez.  — 
Bu  bölümdeki  atasözleri  içinde  b;rçoğu  da  sadece  tabiat 
olgularının,  ya  da  cansız  maddelerin  niteliklerine  değgin 
değerlendirmelerdir: 
mevsim 
değişmeleri, 
hayvanların, 
bitkilerin  özellikleri,  ekim,  biçim  çeşidinden  tarım  işleri 
üzerine 
bilgiler,  v.b.;  ahlâklık  herhangi  bir  ikinci-an- 
■lam  aramak  gerekmez  bunlarda;  örnek:  kork  aprılın  be- 
ş'nden,  öküzü  ayırır  eşinden;  bu  atasözü  mevsimlerle 
ilgili  bir  aözlemi  saptamaktan  ileri  gitmez;  içindeki  öğ­
retici,  öğütleyici  tek  öge,  çiftçiyi,  edinilmiş  tecrübelere
130


Yüklə 4,33 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   35   36   37   38   39   40   41   42   ...   75




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə