361
Ferhat BERBER
Osmanlı İdaresi 1912-1918
1912-1918 arasında, Balkan Savaşı sebebiyle Anadolu’ya göç eden kitle-
lerin iskân sürecine dair bazı çalışmalar gerçekleştirilse de, nereye ne kadar
muhacirin yerleştirildiğini ele çalışmalar yok denecek kadar azdır. Zira çalış-
mayı mümkün kılacak kaynaklar ya yoktur ya da henüz ortaya çıkmamıştır.
Oysa yukarıda verilen bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla yoğun bir nüfusun bu
dönemde Anadolu’da iskânı gerçekleştirilmeye çalışılmıştır.
Daha önceki dönemlerde olduğu Balkan Savaşı ile meydana gelen göç
hadisesinde de devlet, yaptığı resmi düzenlemelerle durumu kontrol almaya
çalışmıştı.
28
Ancak bitmeyen savaşlar ve içeride meydana gelen diğer nüfus
hadiseleri sebebiyle, başarılı olunduğu söylenemez. Çünkü yeni bir hayat kur-
mak amacıyla Anadolu’ya gelen göçmenler, kendilerini başka bir mücadele
içinde bulmuşlardı.
29
Ayrıca, savaş sebebi ile Müslüman muhacir ve mülteci-
lerin de silahaltına alınmaları emredilmiştir.
30
Böylelikle, muhacirler canları-
nı kurtarmak için geldikleri yeni vatanlarına daha tam olarak yerleşemeden,
bizzat savaşmak zorunda kalmışlardır. Nitekim McCarthy’nin nüfus kayıpları
yönündeki hesaplamaları da bu görüşü doğrular niteliktedir.
31
Buna rağmen söz konusu dönemde gelen muhacirlerin içinden, devlet yar-
dımıyla veya kendi imkânları ile yerleşik düzenini kurup, Cumhuriyet döne-
mine kadar da bu düzeni sürdürenler olabilir.
Milli Mücadele Dönemi 1919-1922
Bu yılların Osmanlı veya Cumhuriyet dönemlerine ilave edilmemesi o
günkü hâkim yönetimden ziyade, Anadolu’nun durumuyla ilgilidir. Mondros
mütarekesinin ardından başlayan işgal döneminde, Anadolu’nun nüfus yapısı
diğer dönemlerden daha farklı bir konumdaydı. Bir yandan işgallere karşı
verilen silahlı mücadele, öte yandan işgal güçlerinin veya yerli gayrimüslim
28 Bu dönemde çıkarılan talimatnameler ve göçmen iskânına yönelik uygulamalar için bkz.
Ahmet Halaçoğlu, Balkan Harbi Sırasında Rumeli’den Türk Göçleri (1912–1913), Ankara
1994; H. Yıldırım Ağanoğlu, Osmanlıdan Cumhuriyete Balkanların Makus Talihi Göç,
İstanbul 2001; Dündar, a.g.e.
29 Balkan Harbi ve I. Dünya Savaşı yıllarında Anadolu’da yaşanan etnik kökenli nüfus
hareketleri, Müslümanlar karşısında başlıca iki unsur etrafında şekillenmiştir: Ermeniler
ve Rumlar. Ermeni tehciri ile alakalı günden güne artan bir literatür mevcuttur. Ayrıca
Yunanistan ve Türkiye arasında cereyan eden siyasi gelişmelerin nüfus hareketlerine etkisi
için bkz. Efiloğlu, a.g.t,
30 BOA. DH. ŞFR. 78/73 1333 Temmuz 9/ 9 Temmuz 1917
31 Justin McCarthy, Müslümanlar ve Azınlıklar, Çev. Bilge Umar, İstanbul 1998, s. 141–
148; McCarthy, Ölüm, s. 364–366, 372–374
362 Türkiye’ye Yapılan Göçler Üzerine Kaynaklarve Bazı Problemler
çetelerinin baskısı sebebiyle sivil halkın yerlerinden edilmesi, Anadolu’nun
yerleşik nüfusunu da pek çok yerde hareketli hale getirmişti. Batı Anadolu,
Yunan ordusunun işgali ve buna karşı gelişen sivil direnişin etkisiyle zaten
doğal bir cephe haline gelmişti.
Bu dönemde, bölgede iki türlü göç hareketi gerçekleşmekteydi. Bunlardan
birincisi çevredeki Rum nüfusu arttırmak amacıyla dışarıdan gelen Rumların
göçü, diğeri ise işgal sahasından diğer bölgelere kaçan Müslümanların göçüy-
dü.
32
Elbette bunların arasında, bir kısmı yakın zaman önce Anadolu’ya gel-
miş muhacirler de bulunmaktaydı. Durum Meclis-i Mebusan’da ele alınmış;
Meclis-i Vükela’daki görüşmelerde özetle şu karara varılmıştı:
“Yunan işgali ve zulmü sebebiyle yerlerini terk eden muhacirlerin sefaleti-
nin giderilmesi ancak evlerine dönmeleriyle mümkün olacaktır. Muhacirlerse
haklı olarak kendilerine teminat verilmedikçe dönmeyeceklerini söylemekte-
dirler. Ayrıca Aydın vilayetinde Rum nüfusu çoğaltmak amacıyla çevre ada-
lardan ve diğer yerlerden Rum ahalinin getirilerek buraya yerleştirilmeleri
işi daha da zorlaştırmaktadır. Meselenin çözümü için bunların asli memleket-
lerine dönmeleri, muhacirlerinse hiç olmazsa İngiliz ve Fransız yetkililerin
gözetiminde saldırıdan uzak olmaları sağlanmalıdır.”
33
McCarthy de, özellikle kısa süre önce gelen muhacirlerin bu hengâmedeki
durumunu şöyle özetler:
“Türk sığınmacılar çoğu kez, bulundukları yerden kaçmak zorunluluğu-
na tekrar tekrar düştüler. Onların bu üst üste kaçışları dolayısıyla çektikleri
çile Balkan Savaşı göçmenlerinin çilesini anımsatıyordu. Gerçekten de Aydın
vilayetinde çok sayıda sığınmacı oraya daha önce Balkan Savaşlarının sığın-
macıları olarak gelmişlerdi.”
34
İşgal yıllarındaki baskılar sebebiyle bölgeden kaçan halkın, istirdattan
sonra geri dönmesi beklenir bir durum olmalıdır. Ancak Yunan askerlerinin
giderayak çıkardıkları yangının etkisi, yeni bir iç göçe yol açmıştı. İzmir’de
32 Milli mücadele yıllarında Anadolu’da gerçekleşen nüfus hareketlerinin ayrıntıları için bkz.
Serdar Sarısır, Demografik Oyun Sürgün (1919-1923), IQ Yayınları, İstanbul 2006, Cengiz
Orhonlu, “Yunan İşgalinin Meydana Getirdiği Göç ve Yunanlıların Yaptıkları ‘Tehcir’in
Sonuçları Hakkında Bazı Düşünceler”, Belleten, C. XXXVII No: 148 (Ekim 1973), ss. 485-
495; Mesut Çapa, “Yunan İşgalinin Sebep Olduğu İç Göçler”, Atatürk Araştırma Merkezi
Dergisi, C. X S. 29 (Temmuz 1994), ss. 379- 389; İpek, İmparatorluktan Cumhuriyete
Göçler s. 187-211; McCarthy, a.g.e., s. 277-366
33 BOA. MV. 217/170 1338 Ra. 21/ 14 Aralık 1919 (Belgede geçen muhacir tabiri, yerini
terk eden bütün nüfus için kullanılmıştır.)
34 McCarthy, Ölüm, s. 356