285
yapısı kendisinden farklı bir öze veya kökene sahip olan kimlikleri olumsuzladı-
ğından negatif bir düşünme yapısını temsil eder. Ağaç biçimli düşünme yapısı özün-
de Platon’un idea kuramı ile bağlantılıdır. Platon’un idea kuramı bir öz veya hakikat
üzerine kurulu olduğundan, idea ile aynı öze, değişmeyen öze sahip olmayan alanları
olumsuzlar. Budüşünme yapısı düşünmenin dogmatik imgesini oluşturur. Düşünme-
nin
dogmatik imgesinde fark, daha önceden özdeşleşmiş şeyler arasındaki ilişkidir.
1
Düşünmenin dogmatik imgesinde özdeşlik farka baskındır ve farkı olumsuzlar bas-
kın olan özdeşlik üzerinden. Özdeşlik temelli düşünme yapısı Aristoteles ontolojisin-
de de belirgindir. Aristoteles farkı özdeşlik ilkesini temel alarak olumsuzlar; birincil
niteliklerin ikincil niteliklerden üstün tutulması veya birincil niteliklerin zorunlu,
ikincil niteliklerin birincil niteliklerin üzerine kurulması. Özdeşlik temelli düşünme-
nin belirgin olduğu bir diğer filozof ise Descartes’ın düalist varlık kavrayışıdır.
Descartesi’ın düalist varlık kavrayışında zihin merkeze alınarak, zihin ile aynı öze
sahip olmayan beden olumsuzlanır. Düalist düşünme yapsı “öteki kimdir?” proble-
minin de doğmasına neden olan varlık kavrayışına neden olur.
Öteki kimdir? Öteki merkezdeki kimliğin veya özdeş olanın karşıtında yer
alandır; öteki ben olmayandır. Ben’in veya merkezdeki kimliğin olumlanıp, bu
merkezdeki kimlikle aynı öze veya özellikleri sahip olmayan ötekinin olumsuzlan-
masıdır. Burada neyin olumsuzlanıp neyin olumlanacağı merkezdeki düşünme yapı-
sı üzerinden şekillenir. Özdeşlik düşünme yapısında merkeze alınan kimlik olumla-
nırken, ki bu merkeze almayı belirleyen ise erktir, bu merkezdeki kimlikten öz olarak
ne kadar uzaklaşırsa farklılıklar olumsuzlanır. Olumsuzlamaya neden olan bu dü-
şünme yapısı majöratif düşünme yapısıdır. Özellikle bu türden bir kavrayış ulus ve
dini temelli kimlikle kurulan politik sistemlerde çok belirgin bir şekilde işler. Öz-
gürlük-zorunluluk, iyi-kötü, gelenek-gelecek, insan-doğa, kaos-düzen, kadın-erkek
vb. tüm karşıtlıklar negatif farklılık kavrayışı ve düalist düşünme ile şekillenir. Düa-
list düşünme hiyerarşik ve majöratif düşünmenin kökenini temsil edeer. Bu düşünme
yapısında düşünen ben (cogito) düşünmenin dogmatik yapısının da temelidir.
Düşünmenin dogmatik yapısı özdeşlik ve negatif farklılık ile işlediğinden, kendini
kanının, hakikatin temsili, merkezi haline getirir. Modernite
de bu özelliği ile majör
bir kimliğe bürünür.
2
Bu kanı içerisinde düşünen ben, “herkesin bildiği gibi…” veya
“herkesin düşündüğü gibi…” veya “bunu düşünmek saçma ve çılgınca olacak …”
gibi tümel ve olumsuzlayıcı kanılar üretir.
2. Negatif Fark Düşüncesinin İşleyiş Yapısı
Negatif fark düşüncesinin belirgin olarak açığa çıktığı iki temel alan dilbilim
ve diyalektik düşüncedir. Diyalektik düşünce farkın olumsuzlanmasının temel
nedenlerinden birini oluşturduğundan, pozitif fark düşüncesi bağlamında eleştirilir.
Diyalektik düşünceye yönelik eleştiriler temelde iki nedenden kaynaklanır: Birincisi,
farkı özün karşıtı olarak alması; ikincisi, bir erekselliği olan hakikat tinine da-
yanması. Bu nedenle diyalektik düşüncede en sert eleştiriler Hegel diyalektiğine
yöneliktir. Hegel farkı tinin kendi iç çelişkilerinin bir sonucu olarak görürür ve tin
kendini karşıtında tanır. Hegel uçların karşıtlığıyla farkı belirler ve her özdeş olan
1
Philip Goodchild, Deleuze ve Guattari – Arzu Politikasına Giriş, s. 25.
2
M. Hardt & A. Negri, İmparatorluk, 2002, s. 69.