XəZƏr universiteti erciyes universiteti



Yüklə 3,79 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə40/179
tarix23.01.2018
ölçüsü3,79 Kb.
#22108
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   179

89 
 
bu göçlere katıldığı görülür. Bu olgu şehirleşme ve çekirdek aileye geçişinde başlan-
gıcı  olarak  nitelendirilmektedir  (Ortaylı,  2004,  65).  Tanzimat  modernleşmesinin 
önemli bir etkisi de üst ve orta tabaka kadının toplumsal hayata katılmasının önünü 
açmış olmasıdır. Bunu başarmasının en önemli sebebi, eğitim ıslahatında kız çocuk-
larının eğitimi üzerine ortaya konan uygulamalardır. İnas rüşdiyeleri açılarak, kız 
çocuklarının  eğitim  olanaklarının  artması,  yeni  bir  meslek  grubunun  da  ortaya 
çıkışını  sağlamıştır,  muallime  hanımlar…  (Ortaylı,  2011,  441).  Bununla  birlikte 
Tanzimat  döneminde  yeni  bir  neslin  ortaya  çıkmasında  en  önemli  etken  eğitim 
alanındaki reformlar olmuştur.  
  Ulaşım  ve  haberleşme  ağlarının  gelişip  genişlemesi  toplum  içinde;  kültür 
etkileşimini, ticari ve ekonomik yapıyı ve devlet politikalarının taşraya yayılmasını 
sağlamayı derinden etkilemiştir.  
Tanzimat Fermanı’nın amacı olan birlik ve bütünlüğü sağlamak için halkın 
refahı ve güvenliği oldukça önemli bir mesele olarak görülmüştür. Ferman ilan edil-
dikten yaklaşık yedi ay sonra geniş cadde ve rıhtımların açılmasını, dar sokak ve 
çıkmazların kaldırılmasını başkentin kentsel alanında köklü bir değişim içeren belge 
hazırlanmıştır (Yerasimos, 2011, 507). Bu bağlamda Tanzimat döneminde kültürel 
yapı üzerinde doğrudan veya dolaylı etkisi olan Belediyeler üzerinde de durulması 
gerekir. İslami yasal gelenek bağlamı içerisinde belediyelerin kurulmasının önemli 
bir devrim olduğu düşüncesi vurgulanabilir. Ortodoks Müslüman hukuku bireyden 
başka yasal bir varlık tanımaz. Bundan dolayı bazı araştırmacılar, İslam’da köy ile 
şehir arasındaki ayrımı şimdiye kadar yadsıya gelmişlerdir. Ayrıca Osmanlı impa-
ratorluğunda  belediyeler  kurulmadan  önce,  onun  görevlerinin  bir  kısmının  kadı 
tarafından yerine getirildiği unutulmamalıdır. Ancak elbette beledi yetkiler için ger-
çek bir temsilci değildi. Benzeri yetkilerin İslam’da olmayışı, ortada bu sosyal hiz-
metleri sağlayan bir devlet fikrinin bütünüyle eksik olduğu gerçeğinin altını çizmeye 
olanak sağlamaktadır. Bu geleneksel anlayış Tanzimat dönemiyle birlikte değişmeye 
başlamıştır (Berger, 2011, 258). Belediyelerin kurulması, bir nevi vakıfların görev-
lerinin elinden alınması anlamına gelmekteydi. Nitekim öyle de olmuştur. Berger bu 
durumu,  geleneksel  kurumlara  atılmış  en sert  tokatlardan  birisi  şeklinde  yorumla-
maktadır (Berger, 2011, 261). Bu gerekli miydi? Sorusunun cevabı Tanzimat hare-
ketinin özünde bulunabilir. Modern devlet anlayışını kurmayı amaçlayan bir hareket 
için gerekli görülmüştür. Özellikle eğitim alanında devlet artık bizzat sorumluluğu 
üzerine  almaya  başlamıştır.  Vakıf  ve  ulemanın  bu  alandaki  etkinliği  adım  adım 
silinmeye çalışılmıştır. Bir toplumsal değişim hareketi için devletin kendi araçlarını 
ortaya koyması ve eskileri kaldırmak istemesi olağan bir şeydir.  
Belediye üyelerinin seçimi halkoyu ile olmaktaydı. Bu ilke de ilk kez Tanzi-
mat hareketiyle ortaya çıkmıştır. Bu seçimler hakkında Yelin’in verdiği bilgiye göre; 
yirmi beş ve daha yaşlı olup, elli Lira vergi öden herkes oy verebilirdi. Otuz ve daha 
yaşlı olup yıllık en az yüz elli Lira vergi ödeyenler de seçime katılabilirdi. Belediye 
meclisi, yarısı her iki yılda değişen on üyeden oluşuyordu. Seçimlere sadece Osman-
lılar  katılabiliyor  ve  seçmenlerin  isim  listesi  bazı  zamanlarda  belediye  tarafından 
duyuruluyordu (Berger, 2011, 259). Belediye ve seçimler hakkındaki bu bilgiler, o 
dönem Kudüs vilayeti ile ilgilidir. Yelin 1858 seçimlerini şu şekilde tasvir etmiştir. 


90 
 
“Seçilmeyi  isteyenlerin  başarısı  (hangi  dinden  olursa  olsunlar)  önemli  biçimde 
çeşitli gruplar arasında genel bir mutabakata bağlıdır ve bu genel mutabakat tanrının 
da yardımıyla, on yıldır şehrimizde mevcut. Gruplardan biri diğer gruptan filancayı 
seçiyor, böylece (bir dahaki seçimde) diğer grup kendi adayına oy verecektir. Ve her 
zaman, iki yıl sonra galiplerin aşağı indiğini, mağlupların yukarı çıktığını görüyo-
ruz” (Berger, 2011, 259).  
6.
 
Sonuç ve Tartışma 
Tanzimat dönemi Osmanlı İmparatorluğu’nda modernleşme koşusunun başla-
tıldığı bir süreci ifade etmektedir. Tanzimat döneminde belki Osmanlı toplumu çok 
köklü bir değişim geçirmese de, modernleşme toplumun her kesimine ve her kuru-
muna yayılmıştır (Ortaylı, 2011, 439). Modernleşme olgusu ortaya çıktıktan sonra 
ondan vazgeçmek her toplum için çok zordur. Etkisini en özelden genele kadar her 
alanda  hissettirmektedir.  Ancak  bir toplumda  modernleşmenin  toplumsal alandaki 
başarısını ölçmek kolay bir iş değildir. Bunu yapabilmek için, o toplumun içtimai, 
siyasi ve ekonomik durumu başta olmak üzere toplumsal yapı olarak modernleşme 
koşusuna  başladığı  yer  önemlidir.  Bu  nedenle  modernleşme  süreci,  her  toplumda 
farklı zamanlarda, farklı şekillerde ortaya çıkmış ve farklı sonuçlar ortaya çıkarmıştır 
demek mümkündür.  
Tanzimat  dönemini  incelerken  tepkileri  dikkate  aldığımızda  Rumeli’de  ve 
Anadolu’daki  reaksiyonların  sonuçlarının  toplumları  farklı  yönlere  götürdüğünü 
görürüz. Öyle ki, bu husus İnalcık tarafından tespit edilmiştir: “Rumeli’de Gülhane 
Hattı’nın doğurduğu  kaynaşma derhal milli-siyasi bir ayaklanma ve  milletlerarası 
siyasetin  ilgilendiği  bir  konu  olma  istidadını  göstermiştir.  Rumeli’de  Gülhane 
Hattı’nın  reaya  çorbacıların  idaresinde  esaslı  içtimai  reformlar  için  harekete  geç-
mekte, Anadolu’da ise eski Osmanlı İmparatorluğu’nun geleneksel müesseselerini 
temsil edenler bu gibi reformlara mukavemet etmekte ve halkı peşlerinden sürükle-
mektedirler. Bu tarihlerden sonra Balkanlar’da milli uyanış ve modernleşme hare-
ketleri gelişirken, Türk politika hayatına uzun zaman  taşraya hâkim ayan-ağaların 
gelenekçiliği ile merkezdeki bürokratların modernleşme çabaları arasındaki çatışma 
hâkim olacaktır” (İnalcık, 2011, 195). Ancak Rumeli’de milli uyanış, sadece Tanzi-
mat’ın getirmiş olduğu özgürlük ortamından kaynaklanmamıştır. Tanzimat olmasa 
da milli uyanışın olacağı büyük bir ihtimaldir. Hatta yunan İsyanı Tanzimat öncesi, 
milli  uyanış  sonucu  başlamış  bir  isyandır.  Bu  isyan  başarıya  ulaşmıştır.  Aslında 
Tanzimat’ın  en  önemli  hedeflerinden  birisi  ortaya  çıkmış  olan  milli  uyanışın  Os-
manlı İmparatorluğu üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaktır. Yani amaç 
devleti kurtarmaktır.  
Ancak  istenen  amaca  ulaşılamamış  olması  bu  projenin  değersiz  olduğunu 
göstermez. Başarısızlığın sebepleri Tanzimat projesinde değildir. Başarısızlığın se-
beplerinden  birisi,  ulus  oluşumunda  Batı’nın  geçirdiği  aşamaların  İmparatorlukta 
gerçekleşmemiş olmasıdır. Bu aşamalar şu şekilde sıralanmıştır: ilk olarak modern 
dönemle birlikte yerel dillerdeki yayıncılığa ağırlık veren kapitalist yayıncılık ortaya 
çıkıp yaygınlaşması; ikincisi, Avrupa devletlerinin Amerika’daki kolonilerinde orta-
ya çıkan “anavatan” düşüncesi; üçüncüsü, bahsedilen gelişmelere kitlesel düşünsel 


Yüklə 3,79 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   36   37   38   39   40   41   42   43   ...   179




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə