Yöneticiler İçin Yeni Bir Bakış İKİNCİ abdülhamid han'in liderlik sirlari


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları Mehmet AYDIN



Yüklə 3,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə16/50
tarix21.06.2018
ölçüsü3,8 Kb.
#50577
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   50

II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları Mehmet AYDIN
Tahta geçişinden sonra uyguladığı muazzam tasarruf politika-
sıyla saray başta olmak üzere ülkedeki israfları kıstı. Sarayın mas-
raflarını asgariye indirdi. Saray memurlarının sabah-akşam evlerine
yemek götürmelerini dahi yasakladı. Valide sultanlara muhsus imti-
yazları kaldırdı. Saray'ın merasim usulü ve teşrifatını sadeleştirdi.
Galata bankerlerinin en zengini zeki ve kurnaz George Zafiri'yi
kendisine mali danışman tayin etti.
Kendi şahsına ayrılan para miktarında indirim yaptı. Yıldız Sa-
rayı masraflarının üçte birini kendi emlak gelirlerinden karşıladı.
Kendisine ait işletmelerden 1902'de 8 milyon servet yapmış, bunu
devlet haracamalarında kullanmıştı. (92)
Dış müdahalelere meydan vermemek için ve alacaklılara em-
niyetli bir çare olmak üzere Duyun-i Umumiye İdaresi'ni kurdu. Bu
idare o dönemde devletlerin fiili müdahalesine kısmen mani olduğu
için memlekete faydalı bir kuruluş olmuştu.
İktidarı süresince, Avrupa'nın politik kontrolünü sürekli red-
66 detti ve bağımsız bir politika takip etmeye çalıştı. Dış güçlerin mü-
-* dahalesini önlemek gayesiyle dış borçları bir daha almamaya ve al-
dığı borçlan da vaktinde ödemeye, ülkenin öz kaynakları ile kalkın-
maya özen gösterdi. Takip ettiği bu politika sayesinde devlet borç-
larının dörtte üçü ödendi.
II. Abdülhamid Han, Kapitülasyonlar sebebiyle verimli bir
vergi reformu yapmaya muvaffak olamadı. Vergilerin çoğu Müslü-
man tebaadan toplanıyordu. Gayri Müslim teba Batı'nın adeta şıma-
rık çocukları haline gelmişler ve pazarlıkla çok az vergi vermeye ça-
lıştılar. Adam başına senede 50 TL. ödemesi icap ederken 20 TL
ödüyorlardı. (93)
Halkın Menfaatini düşünen yöneticiler iş başına getirilme-
li.
Mister Tomson Sultan Abdülhamid Han'dan şunu nakleder:
"Şahsi menfaatlerinden ziyade amme faydalarını düşünenleri işbaşı-
na getirmek lazımdır. İlk vazifem devlet maliyesini yeni baştan te-
sis ve tanzim etmektir.Türkiye'den alacaklı olanların hakkını koru-
mak, bunları temin için de ciddi surette tasarrufa riayet etmek şart-
tır. Ben bu sahada en  i y i misal olacağım." (94)
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
FEDEKARLIK
II.Abdülhamid Han, hesabını bilen, tek kuruşun israfına razı
olmayan, buna rağmen yerinde ve sırasında hiçbir fedakarlık ve cö-
mertlikten kaçınmayan hayırsever bir patişah idi. (95) Aynı zaman-
da halkının dertleriyle yakından ilgilenir, yardım talep edenlerin ih-
tiyaçlarıyla bizzat alakadar olurdu.
Sultan, tahta geçtiği sıralarda Bosna-Hersek ayaklanmış, Ka-
radağ orduyu sarmış ve yenmiş, Sırbistan düzenli ve tehlikeli bir
kuvvetle ülkeye savaş açmıştı. Bunu Osmanlı-Rus harbi takip etti.
Ulaşım araçlarının eksikliği, Rumelilideki Müslüman halkın dışında
kalan azınlıkların ta Edirne'ye kadar uzanan ayaklanmaları ülkeyi
bir alev topuna dönüştürmüştü. Ve ülkeye akın eden göçmenler de
buna ekleninice içinden çıkılmaz bir hal almıştı. Bu felaketler döne-
minde göçmenlerin barınma ve iaşelerini temin aynı zamanda ül-
keyi borç batağından kutarma çabaları büyük bir hayranlık uyandır-
dı.
Ülkeleri iflasa sürekleyen amillerin başında israf gelir
Borç batağına saplanan ülkeyi takip ettiği usta siyasetiyle kısa
bir zamanda kurtararak dünyada eski güvenini kazanmasına sebep
oldu. Ülkenin felakete sürüklenmesinin sebeplerinden birinin israf
olduğunu belirterek; "müsrifliğin ne feci bir kusur olduğunu çok ya-
kından gördüm. Maliyemizi mahveden ve İmparatorluğumuzu ifla-
sın iki parmak ötesine kadar götüren bu israfil hayat değil midir?"
diyordu. (96)
Osmanlı Devleti, 1854-55 Kırım Harbi yıllarında ilk defa dış
borç almaya başlamış ve alınan borçların yanlış kullanımı neticesin-
de 1880 li yılların başında 250 milyon liraya yükselmişti.
Rusya ile yapılan savaş, Osmanlı devletininin ekonomisini çö-
kertti. Yapılan anlaşma neticesinde Rusya'ya ödenecek harp tazmi-
natı 300 milyon ruble idi. Devletin tüm gelirlerinin dahi karşılaya-
madığı bu ağır savaş tazmitanını Sultan Adülhamid Han vermemek-
te direndi. Nihayetinde Rus Çar'ı ile kurduğu yakın şahsi dostluğu
sayesinde 34 milyona indirildirilen tazminatın faizi ile birlikte yüz
67


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
yılda ödenmesi karara bağlandı. Yıllık Taksit tutarı ise 350 bin idi.
(97)
II. Abdülhamid Han bu hususta şunları söylemektedir:
"...Ben 1324 (1908) senesinin Temmuzunda hükümeti bu mü-
cahitlere, 1325 (1909) Nisanında da saltanatı şefketli biraderim haz-
retlerine teslim ettim. Benim zamammda hududumuz, İşkodra'dan
Basra körfezine, Karadeniz'den Sahra'yı Kebir çöllerine imtidad
ederdi. (Almanac de Gotha) nın 1908 senesinde neşrolunan nüsha-
sıyla bu sene çıkanı karşılaştırılırsa, ahlafıma yangın değil, büyük
bir ülke, otuz milyonu mütecaviz nüfus, bir ordu terketmiş olduğum
anlaşılır.
Şöyle böyle on sene oldu. Yani müddet-i saltanatımın bir sül-
sü...Asarımın üçte değil, onda birini vücuda getirdiler mi? Makanı-
ı hükümdariye geldiğim zaman, üç yüz milyon liraya takarrup etmiş
olan düyun-u umumiyemizi, iki büyük harbin ve birçok dahili kı-
68 yamlardaki sevkiyat-ı askeriyenin icap ettiği masrafi, tediye ettikten
• sonra, otuz milyona indirdiğime muvaffak olmuştum. Yani, bir öş-
rüne...Nazım Bey'le rüfekası ise, benim bıraktığım otuzmilyon bor-
ru bugüne kadar dört yüz milyona çıkardılar.Yani on üç misline.
Demek ki, haleflerim, (Makam-ı saltanatta icraya hükm-i nüfuz
eden yalnız biraderim olmadığ için haleflerim diyorum) yalnız mik-
dar-ı duyunu tezyid hususnda ibzal-i faaliyet ve ihraz-ı muvaffaki-
yet etmiştir. (98)
GÜÇLÜ BİR ORDU
Abdülhamid Han, ülkenin içerisinde bulunduğu darboğaza
rağmen, ordunun ıslahını, güçlenmesini temin etti. 1897'deki Türk-
Yunan savaşının kazanılması Osmanlı ordusunun gücünü ortaya
koymuştu. Almanya'dan gayet ucuz ve elverişli şartlarla alınan mo-
dern top, tüfek, askeri araç ve gereçlerle ordu donatılmıştı. Milyon-
larca mavzer, yüzlerce ateşli toplar dahi tedarik edildi. Ordu güçlen-
dirildi. Her türlü araç ve gereç mükemmel hale getirilmeye çalışıl-
dı. Kısa zamanda toplanıp yığınak yapabilme imkanı sağlandı. Ge-
reğinde bir milyon askeri kuvvetin eğitilmiş ve mükemmel olarak
toplanabilmesi için, gerekli komutan ve subaylar daima elde bulun-
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
duruldu. Islahatlar çerçevesinde bilhassa harp okulları ve diğer as-
keri okullara, ordunun belkemiğini oluşturan kurmay subay yetiş-
tirilmesine büyük önem verildi. 1. Dünya harbinde büyük kahraman-
lıklar gösteren komutanların çoğu bu okullarda yetişmişti.
Gayri Müslimlerden askerlik hizmeti istemek intihardan
farksızdır.
II. Abdülhamid Han, gayri Müslimlerin askere alınmasına ve
asker sayısının indirilmesine şiddetle karşı çıkmış ve "Müslüman
olmayanlardan askerlik hizmeti istemeyi düşünmek, hayal kurmak-
tır ve bizim için intihardan farkı yoktur" derdi. (99)
II. Abdülhamid Han, donanmayı da yenilendirme ve güçlendir-
mede büyük çabalar sarfederek çürüyen gemileri iç ve dış tersane-
lerde tamir ettirdi. Sultan Abdülazizden sonra dışarıya, Osmanlı ta-
rihinde en çok harp gemisi siparişi veren Abdülhamid han, bir kı-
sım gemilerin de iç tersanelerde üretimini sağladı. Abdülhamid
Han'ın bu yöndeki yenilikleri ve donanmayı kuvvetlendirmesi bu- 69
yük takdir topladı. İç tersanelerde Batı ile rakebet edebilecek şekil- •
de üretimi mümkün olmayan donanma için Batılı ülkelere yeni harp
gemileri siparişi verilerek donanmanın modernizasyonu sağlandı.
Ve dışardan temin edilen bu gemilerle de Balkan ve Birinci dünya
harbinde büyük başarılara imza atılacaktır. (100)
"Orduyu Siyasetin Dışında Tutunuz"
II. Abdülhamid Han, ordunun siyasete karıştırılmasının büyük
bir hata olduğunu ve kesinlikle siyasete karıştırılmaması gerektiği-
ni bildiriyordu. Fethi Bey'e bu hususta şunları anlatmaktadır:
"...Orduyu siyasetin dışında tutunuz. Sizin bugünün zimmam-
daran-ı umur (ön plandaki kişiler) arasında olduğunuz hakikatini
derpiş ederek (gözönüne alarak) diyeceğim ki, bu hususu ternin için
icap ederse her türlü fedekarlığı icap ediyorsa menfi akıbetleri de
gözönüne almız. İfade edilmek istenmeyen hangi ahval ve şerait
içinde olursa olsun, beni buraya getirmeye vesile olan son askeri ha-
disede eğer ben, size tavsiye ettiğim askerin siyaset harici tutulma-
sının aksini düşünseydim, oluk gibi kan akardı.Ordu siyasete itilmiş


Yüklə 3,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə