Yöneticiler İçin Yeni Bir Bakış İKİNCİ abdülhamid han'in liderlik sirlari


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları



Yüklə 3,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə13/50
tarix21.06.2018
ölçüsü3,8 Kb.
#50577
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   50

II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
ıbdulhamıu »*«., ... _
Rusya, Kafkasya'daki Ermenilerin daha fazla çoğalmaması ve
o yerlerin gitgide asli Ermeni vatanı yerine geçmemesi için, sınırla-
rını Osmanlı Ermenilerine kapattı. Abdülhamid Han Rusya'yı bu za-
yıf noktasından yakalayarak onlarla bir anlaşma yaparak Ermenile-
re karşı sert tedbirler almaya başladı. Ermeniler hakkında ıslahat is-
teyen Said Paşa'yı Ermenilerden rüşvet aldığı şüphesiyle kuvvetten
düşürdü. Bütün Ermeni müesselerini bilhasas okullarını gözaltına
aldı ve kapattı. 1890'da Partik Aşkıyan Efendi babıali'ye kafa tutma-
ya giderken Abdülhamid Han, Bütün Ermeni kiliselerini aynı saat,
aynı dakikada, temelinden çatılarına kadar arama emrini verdi. Ki-
liselerin bazılarında zararlı evrak, gizli muhabereler, silahlar ve
bombalar bulundu. Ermenilerle tamamen arası açılan Abdülhamid
Han'a "hain" "müstebid" "zalim""gaddar, "kızıl sultan" lakapları ta-
kılmaya başlandı. Böylece "Kızıl Sultan" tabirini doğrudan doğruya
Ermeniler tarafından bulunmuş ve kendisini sevmeyenler de bu ta-
biri devamlı kullanmışlardır. (74)
BANKA
54
-7— Düşmanın zaaflarını tespit ve bunları yerli yerinde kullan-
mak en büyük sırlarından biri.
Abdülhamid Han'ın Batılı devletlere karşı takip ettiği başlıca
siyaseti, her iki tarafın zaafını ayrı ayrı kullanmak ve bunlardan
müstakil bir hareket yolu çıkarmaktı. (75)
26 Ağustos 1896'da Ermeniler, yabancı sermayenin bir nevi
devlet bankası rolünü oynadığı ve kapısında hükümet kuvvetlerinin
nöbek beklediği Osmanlı Bankası'nı bastılar. Genel Müdür Edgar
Vensan'ın odasına girerek eline bir liste verdiler. Listedeki istekleri-
miz yerine getirilmezse bankayı havaya uçuracağız tehdidinde bu-
lundular. Herkesin şaşırıp kaldığı ve hükümet kuvvetlerinin de ne
yapacağını kestiremediği bir sırada Abdülhamid Han bu hayati
anında bile son derece sakin ve telaşsız beklemekteydi. Hemen Vü-
kela "Bakanlar" meclisini sarayda topladı ve darhal karar istedi. Bü-
tün fikirler, komiteceliren, jandarma ve asker kuvvetleriyle, son fer-
dine kadar öldürülerek ezdirilmesi merkezindeydi. Bu da çok kısa
sürecekti. Fakat bankanın havaya uçurulma tehlikesi ile dünyaya
nasıl bir cevap verilecekti. Bu sırada Abdülhamid Han'a Rus sefare-
ti baştercümam Maksimofun saraya geldiği haberi verilince:
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
-O her şeyden haberli, hatta hadiseyi tertip edenlerin başında-
dır.Rüşvete de bayılır. Derhal anlayacağı lisanla konuşup gözünü
doyurunuz ve komitecilerin Bankayı boşaltmalarını sağlayınız!
Emir yerine getirildi, Maksimof saraydan alacağını alarak Ko-
mitacı'yı bankadan uzaklaştırdı ve bu hadise böylece kimsenin bur-
nu kanamadan Abdülhamid Han'ın ince siyasetiyle kapanmış oldu.
Bankayı işgal edenlere de hiçbir şey yapılmayacağı sözü verilmiş
olduğundan bu söz de yerine getirildi. (76)
Sultan, Ermeni meselesinde Rusya ile de aynı tebaaya sahip
bulunması ve aynı şartlarla karşı karşıya gelinmesi ile Rusya ile
sözleşmeksizin anlaşmıştı. İngiltere bu vaziyetten hoşlanmıyor ve
Rusya'yı darıltacak, hatta onun hakimiyet hakkına dokunacak faali-
yetlerde bulunuyordu. Balkanlar yoluyla İstanbul'a ve Ege denizine
inmekten ümidini kesen Rusya, Doğu Anadolu yolundan İskende-
run ve Kudüs yönünü kollamaya başlıyordu. Bu da İngiltere'nin Do-
ğu müstemlekeleri ve nüfuz sahası bakımından işine gelmiyordu.
Ruslar, istila yollarında daima kargaşalık ve arkalarında emniyet 55
aradakları için Abdülhamid han ile karşılıklı olarak ermenileri bas- •
kıya almak fikrinde birleşmişlerdi. İngiltere ise, Doğuda, Afganis-
tan, İran ve Türkiye üzerinde Rus nüfusuna tahammül edemediği
için daima aleyhtar tavır alıyor, ve bu dolambaçlı vaziyet, her iki ta-
rafı idare yoluyla istediği gibi hareket etmek niyetindeki Abdülha-
mid Han'ı sevindiriyordu.
Liderler, hayati mesele arzeden olayların üstesinden rahat-
lıkla gelebilecek kabiliyette sahip olmalı.
Osmanlılara imzalattırılan 3 Mart 1878 Ayastefanos [Yeşilköy]
mu'âhedesini sultân Abdülhamîd hân bir türlü hazım edemedi. Dâ-
hiyane bir kurnazlıkla 4 Haziran 1878 de İngiltere i!e gizlice anlaş-
tı. Kıbrıs adasının idaresini İngiltere'ye bıraktı. Adanın gelirleri her
yıl İstanbul'a yollanacak, ada Osmanlı İmparatorluğunun bir parça-
sı kalacaktı. Buna karşılık, İngiltere Ayastefanos mu'âhedesinin
Türkiye lehine değiştirilmesine yardım edecekti. Böylece, Berlin
mu'âhedesi, 13 Temmuz 1878 de imzalanarak, topraklarımızın ço-
ğu geri alındı. Bu harpte, para tazminatı çok ağır oldu. Sultân Ab-
dülhamîd, buna da pek dâhiyane çâre buldu. 1881'de Düyûn-i umu-


II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
Mehmet AYDIN
Mehmet AYDIN
II. Abdülhamid Han'ın Liderlik Sırları
11. /ALIUUlı».».
miyye idaresi kurarak, borçlan, ikiyüzelliiki milyondan, yüzaltı
milyona indirdi. Bu büyük başarısı, memlekete unutulmaz bir hiz-
met oldu.
TEDBİR
II. Abdülhamid Han, İçteki ve dıştaki saldırılara karşı dahiya-
ne tedbirler almakta ustaydı. Aldığı bu tedbirleri dünya tarihçileri
hayranlıkla dile getirmişlerdir. Bunlar dan biri de şüphesiz ki "Ha-
midiye Alayları" olmuştur.
Araplar ve Kürtler Müslüman oldukları halde onların sosyal
yapı ve coğrafi özellikleri dolayısıyla Osmanlı devletinde askerlik
yapmazlardı. Devlete sadık olan ve Doğu Anadolu'nun dağlık alan-
larında göçebe ve aşiret hayatı yaşıyan Kürtler'in özel hayatlarına
karışılmazdı. Buna rağmen Berlin Andlaşması sonrasında meydana
gelen yeni sosyal, iktisadi ve siyasi şartlar, Arap ve Kürtler'in de as-
kere alınmasını gerektirdi. (77) Müslüman Osmanlı Milleti batılı ta-
56 birle "panislamist" siyaseti gereği bütün milletin devletin herşeyine
• iştirak etmesi, toprağını,vatanını koruması bilincine sahip olmalıy-
dı. Sultan bu politikası gereğince Kürtleri ve Arapları askere alma-
ya baslıyarak Libya'da yerlilerden "Koloğulları'm ve Doğu Anado-
lu'da da "Hamidiye Alay lan" m kurdu.
Lider, vatan topraklarını iyi bilmek ve milletinin karakterini iyi
kavrayıp şartlara uygun tedbirler almak zorundadır.
II. Abdülhamid Han, Doğu Anadolu'ya büyük bir ehemmiyet
veriyordu. Ve Berlin Antlaşması sonrasında buralara göz diken en
büyük emperyalist güç Rusya idi. Rusya, Doğu anadolu üzerinden
İskenderun ve Basra Körfezleri'ne inmek istiyordu. Ermenileri kış-
kırtan İngiltere, Rusya'nın Güney Yolu'nü tıkamak için Doğu Ana-
dolu'da tampon bir Ermeni devleti kurmak istiyordu. Daha da
önemlisi ortaya çıkan Ermeni Meselesi'ne karşı bu toprakların ko-
runması da bizzat toprak sahipleri tarafından yapılmalıydı.
CiM VAtı ^*^~_.-
Askeri sahada teşkilatsız ve disiplinsiz olan kültlerin eğitimi
ve topraklarının korunması için 60-80 adet Kürt aşiret reisi Yıldız'a
- -J:M; n Ahdülhamid Han bunlarla bizzat görüşerek düzen-
li süvari alaylarının kurulması için kendilerine devletin üniforma ve
teçhizat vereceği, onların Osmanlı ordusunun bütün haklarına sahip
bireyler olacaklarım, bu alaylardan herbiri her yıl sırayla, şehri ko-
rumak şerefine erişmek için İstanbul'u ziyaret edeceklerini belirti-
liyordu. İslam Halifesi ile görüşmekten aşırı derecede memnun
Kürt aşiret reisleri: "Bundan Böyle Sultan'ın dostları benim de
dostlarım, düşmanları benim de düşmanlarımdır" şeklinde Sultan'a
tezahüratlarda bulundular. " (78)
II. Abdülhamid Han'ın Kürt aşiret reislerinin kuracağı alaylara
"Himidiye Alayları" adını vermişti. Hamidiye Alayları, Doğu Ana-
dolu'yu Rusya ve Ermeniler'in saldırılarından korumakla kalmaya-
cak, "İslam Birliği" siyasetinin bir gereği olarak merkezi otoritenin
tesisi, Doğu Anadolu'da devletin etkin olabileceği yeni bir sosyo-
politik dengenin kurulması temin edilecekti. Bununla birlikte aske-
ri disipline sokulan aşiretler bölgede kolluk kuvveti olarak kullanı-
lacaktı. Aşiretleri iskan etmek, onları disiplin altına alarak yerleşik
ve medeni bir hayata alıştırmak, eğitmek, aşiret kavgalarına son
vermek, bölgenin imarına çalışmak gibi amaçları da güdüyordu. 57
(79) ^ 
,
,
,
,
,
-
-
Hamidiye Alayları, 1891'de çıkarılan "Nizamname"ye göre
kurulmaya başlandı. Buna göre her aşiret 4 bölükten az, 6 bölükten
fazla askeri birlik kuramayacaktı. Kesinlikle alay tesis edilmeyecek,
eğitim maksadıyla aşiretler birleştirilmeyecek, komutanları İstan-
bul'dan gönderilen subaylar olacaktı. Pat i şah, alay kuran aşiretleri
ödüllendiriyor, bunlara hediye, nişan ve silah veriyordu. Sultan'ı İs-
tanbul'da ziyaret, imtiyaz ve övünme vesilesi olmuştu. Bu sebepten
alay kurmak, bir yarış halini aldı. Karargahı Erzurum'da bulunan
4.Ordu'ya bağlı bu alayların sayısı 1895'de 56'ya yükseldi. Bunlar-
dan beklenen tam disiplin ve başarı sağlanamadıysa da pek çok aşi-
retin merkezi otoriteye bağlılığı gerçekleştirilmiş oldu. (80)
Sultan, Hamidiye Alayları'ndan sonra İstanbul'da Aşiret Mek-
tepleri kurdu. Bu mekteplerin kurulmasının maksadı, emperyalist
devletlerin tahriklerine açık olan gerek Arap ve gerekse Kürt aşiret
reis ve ağalarının çocuklarının Osmanlı kültürüyle yetiştirilerek
devlete ve saltanata bağlamak ve bölgeyi düşmanlardan korumaktı.
Bu şekilde Kürt ve Arap aşiretleri merkezi sisteme daha iyi bağla-


Yüklə 3,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©genderi.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

    Ana səhifə