10
6. Türk
Tıbbi
Onkoloji
Kongresi
İmmüno-Onkoloji Kursu
farklılaşarak antikor üreten plazma hücrelerine dönüşürler; antijene
özgül antikor salgılayarak perifere salarlar. Salınan antikorlar, yü-
zeyinde antijen bulunan patojene veya çözünür haldeki antijen veya
toksine yapışarak onları nötralize ederler veya kompleman sistemi
aktive edilerek bakterilerinin parçalanması sağlanır. Çoğalan B hücre-
lerinin bir bölümü plazma hücrelerine farklılaşırken, küçük bir bölü-
mü de bellek B hücrelerine dönüşür. Organizma aynı antijenle tekrar
karşılaştığında, bellek B hücreleri antijeni tanıyarak hızlıca çoğalırlar
ve plazma hücrelerine dönüşerek antikor salgılar ve ikincil immün ya-
nıtı oluştururlar.
3.1. HÜMÖRAL İMMÜN cEVABIN GÖREVLERİ
3.1.1. VİRÜS VE TOKSİN NÖTRALİZASYONU
Virüsler, enfekte ettikleri hücreyi parçalayıp hücre dışına çık-
tıklarında, kendilerine karşı oluşan kan ve doku sıvılarında bulunan
özgül antikorlar ile birleşerek nötralize olurlar ve yeni hücreleri en-
fekte etme yeteneklerini kaybederler (Schmaljohn AL, 2013). Bakteri
toksinlerine karşı doğal olarak oluşan veya aşılama ile oluşturulan
antikorlar, toksinleri nötralize ederek, onların hücrelere yapışmalarını
önlerler.
3.1.2. BAKTERİLERİN ORTADAN KALDIRILMASI:
Antijenler özgül antikorlarla birleştikleri zaman, konağın kan seru-
mundaki akut faz proteinlerinden oluşan kompleman sistemi aktive
edilir. Aktivasyon ile bir seri zincirleme reaksiyon, bakterinin eritil-
mesi ile (bakteriyoliz) sonuçlanır. Bakteri erimesi olmadığı takdirde
antikor-bakteri-kopmleman kompleksi fagositoz yapan hücreler ta-
rafından kolayca fagosite edilmektedir. Kompleman sistemi dışında
başka akut faz proteinler de üretilir: Mannoz bağlayan protein, fib-
rinojen, C- reaktif protein (CRP), serum amiloid proteini gibi. Bunlar
bakterilerin yüzeyine yapışarak kompleman üzerinde bakteriyolize
veya fagositoza yol açarlar.
3.1.3. KOMPLEMAN SİSTEMİ
Kompleman, memelilerin serumunda bulunan, ısıya duyarlı, yaklaşık
20 proteinin oluşturduğu zincirleme reaksiyon yapan bir sistemdir ve
bakteri erimesine yardımcı olması nedeniyle kompleman olarak ad-
landırılmıştır (Nonaka M, 2014). Kompleman proteinleri, normal ko-
şullarda kan serumunda inaktif şekilde çözünür halde bulunurlar. Ak-
tivasyon aşamasında biyolojik etkili enzimler oluşur. Komplemanın;
bakteri erimesini (bakteriyoliz), fagositer hücrelerin kemotaksisini
ve bakteri opsonizasyonunu sağlayan üç temel görevi vardır. Özgül
olarak antijen-antikor birleşmesiyle aktive olan kompleman sistemi;
bakteri erimesinde, iltihap oluşumunda ve fagositozda etkin protein-
lerdir. Normalde önleyici proteinlerle inaktif halde tutulur. Antikorlar,
antijen-antikor kompleksleri, bazı virüsleri bakteri duvarı ve bakteri
endotoksinleri gibi aktivatörler tarafından aktive edilir. Aktive olan
kompleman protein- protein etkileşimi şeklinde zincirleme reaksiyo-
nu başlatılmaktadır.
Kompleman proteinlerin enzimatik aktive gösterebilmesi için
zi-
mojen adı verilen bir proenzime ihtiyaçları vardır. Bu proenzimler,
bir önceki komplemanın komplementleridir. C harfiyle gösterilen
kompleman, aktive olduktan sonra
(Ĉ) simgesi ile ifade edilmekte-
dir. Kompleman aktivasyonu iki şekilde olmaktadır: 1.
Klasik yol:
Antikorların antijenlerle oluşturduğu immün kompleksler tarafından
C19 aktivasyonu ile başlatılan ve C9 aktivasyonuyla sonlanan yol. 2.
Alternatif yol: Doğal olarak mikroorganizmalar tarafından C3 akti-
vasyonuyla başlatılan ve C9 aktivasyonuyla sonlanan yol
4. HÜcRESEL İMMÜN YANITIN EfEKTÖR MEKANİZMALARI
Enfeksiyöz ajanlar hücre içine girdiğinde hümoral immün cevap bu
durumda etkin değildir.
Bu sorun, yukarıda bahsedilen profesyonel
antijen sunucu hücrelerde olduğu gibi, enfekte hücrenin patojene ait
antijenleri sunmasıyla çözülmüştür. Ayrıca, bu tip bir antijen sunumu,
antijen sunucu hücrelerin yaptığı antijen sunumuna göre çok daha
yaygındır, çünkü vücuttaki hemen hemen tüm hücreler tarafından
kullanılır.
Enfeksiyöz ajana ait proteinler proteozomlarda oligopeptidlere par-
çalanır. Bunlar MHCΙ moleküllerine yüklenerek hücre yüzeyinde
sunulur. MHCΙ kompleksi ile sunulmuş antijenler CD8
+
sitotoksik T
lenfositlere tarafından tanınır. Etkileşim MHCΙ ile T hücre reseptörü
arasında gerçekleşir. Bu süreçte B lenfositleri aktive eden yardımcı
T hücreleri dışında diğer tip yardımcı T hücreleri, öncül sitotoksik T
lenfositleri aktive ederler. Sitotoksik T lenfositleri uyaran yardımcı T
hücreleri interferon-γ (IFN-γ ) salgılayarak bu işi yaparlar. Bu şekilde
olgunlaşan sitotoksik T hücreleri antijeni sunmuş enfekte hücre ile
T hücre reseptörü yoluyla etkileşerek onu öldürürler (Lakshmi Na-
rendra B, 2013). Enfekte hücrelerin, sitotoksik T hücreler tarafından
öldürülmesi iki farklı mekanizma ile gerçekleşir:
i. Sitotoksik T lenfositler tarafından salgılanan perforin gibi tok-
sik proteinler enfekte hücrenin veya tümör hücresinin zarında
delikler açar. Bu deliklerden giren ve yine sitotoksik T hücrele-
rinden salgılanan granzimler hedef hücrenin sitoplazmasında
pro-apoptotik kaspazları keserek onları aktifleştirirler. Bu yol-
la hedef hücre apoptotik mekanizma ile öldürülür.
ii. Bu tipde de enfekte hücreler veya tümör hücreleri apoptozla
öldürülür. Sitotoksik T hücrelerin taşıdığı Fas ligandı (FasL)
hedef hücre zarında bulunan Fas ölüm reseptörüne bağlanır ve
onu aktifleştirir. Bu yolla ekstrinsik apoptotik yolak başlatılır.
Enfekte hücrelerin sitotoksik T lenfositler tarafından öldürül-
mesi enfeksiyöz ajanların yayılmasını engeller.
KAYNAKLAR
1. Abbas AK, Lichtman AH. Basic İmmunoloy, Functions and Disor-
ders of the Immun System.
W.B. Saunders Company, 2001.
2. Arthur M. Silverstein. Cellular versus humoral immunology: a
century-long dispute.
Nature Immunology 2003;4:425-428.
3. Danilova N. The evolution of adaptive immunity. Adv Exp Med
Biol. 2012;738:218-35
4. Delamarre L, Mellman I. Harnessing dendritic cells for immunot-
herapy.Semin Immunol. 2011;23:2-11.
5. Hoebe K, janssen E, Beutler B. The interface between innate and
adaptive immunity. Nat Immunol. 2004;5:971-974
6. janeway CA, Travers P, Walport M,
Shlomchik MJ. Immunobi-
ology, The Immune System in Health and Disease, 5th edition.