| Bilişsel Gelişim Açısından Din-Fıtrat İlişkisi |
ERUIFD
2012/2
41
biçimleri daha iyi anlaşılmaktadır. Kavram oluşturma ile ilgili bu düşünce
mekanizması, ayrı objeler, olaylar, tecrübeler ya da gerçeklikler arasındaki farkın
anlaşılmasında oldukça yardımcı olmaktadır. Piaget bu düşünce sürecinde
birbirinden ayrı üç seviye olduğunu belirtmektedir. Bunlara; sezgisel, somut ve
önermesel düşünce evreleri adını vermektedir.
24
Ancak burada ilk gelişim dönemi
olan Duyusal Motor döneminin henüz zihinsel anlamda bir özellik içermediği
iddiası ile bir düşünce süreci olarak ele alınmadığı görülmektedir.
Piaget’in
bu
yapısalcı
bilişsel
gelişim
modelinin,
çocuklarda
benmerkezciliğin, animistik yapının, yapaycılığın (artificializmin)
25
,
antropomorfizmin, literalizmin erken çocukluk döneminde dini anlayışın
karmaşıklığı ve sınırlılığını ve daha sonraki dönemlerde soyut dini anlayışların
nasıl ortaya çıktığını anlamada oldukça önemli katkıları olmuştur.
26
Bilişsel gelişim teorisine göre. Yetişkinlerin düşünce biçiminin, çocukluktan
itibaren ortaya çıkan zihinsel gelişimin bir sonucudur. Piaget her bir gelişim
döneminde ortaya çıkan gelişimsel kabiliyetin beraberinde ortaya çıkan yeni
ihtiyaçların, bazı sosyal ve fiziki ortamlara bilişsel anlamda bir uyum sorununu da
beraberinde getirdiğini söylemektedir. Her bir çatışmanın çözümü yapısal bir
değişim ile sonuçlanır ve yeni zihinsel yapı yeni bir çatışmanın ortaya çıkmasına
da yol açar.
27
Bu çatışmanın çözümü konusunda dinlerin nasıl bir çözüm sunduğu
ile ilgili somut birkaç örnek vermek gerekirse, çocukta dil yeteneğinin gelişmesi ile
birlikte nedenselliği iptidai bir şekilde kavramaya başlayınca çocuk “niçin”
sorularının yoğun bir şekilde sorulduğu bir aşamaya girer. Çocuk kısa bir süre
sonra “niçin” ve “nasıl” şeklindeki bu yoğun sorularının ailelerinin hoşlarına
gitmediğine şahit olur. Çocuğun bu nedensel ilişkiyi anlamaya yönelik adımları ve
bu tutum karşısında ailelerinin takındıkları tavırları, çocukta ailelerinin dünyası ile
ilgili birtakım çatışmalar yaşamasına neden olur. Aynı şekilde dört veya beş
yaşındaki çocuk somut ilişkiler konusunda yeteneğinin ortaya çıktığının farkına
varır ve yeniden başkaları ile çatışma yaşamaya başlar. Çocuğun “kim daha fazla”
ile ilgili sabit ilgisi onu ailesi ve arkadaşları nezdinde sevimsiz hale getirir. Kısacası,
her bilişsel yetenek bizatihi yeni davranışlara yol açan bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaç,
24
Ronald Goldman, Religious Thinking From Childhood to Adolescence,
Routledrge
and Kegan Paul, London,1964, s. 19.
25
Var olan her şeyin Tanrı veya insan gibi bilinçli bir varlık tarafından yaratıldığı ve daha
sonra bu varlığın özellikleri, davranışları ve hareketleri tarafından sorumlu olduğu inancı.
Bu terimi ilk ortaya atan Piaget bu terim ile animizm arasında bir zıtlığın olduğuna dikkat
çeker. Animizmde, varlıkların bizzat kendi içsel güçlerinin veya enerjilerinin onları direkt
harekete geçirdiği ve davranışlarını belirlediği inancı mevcuttur. Her iki anlayış da işlem
öncesi dönemdeki çocukların karakteristik düşünce özelliklerindendir.
(
http://psychologydictionary.org/artificialism/
) 11.11.2014
26
Micola Slee, “Cognitive Developmental Studies of Religiou Thinking; E Survey and
Discussion with Special Reference to Post-Goldman Research in the United Kingdom”, in
(ed) James W. Fowler, Karl Nipkow and Friedrich Schweitzer, Stages of Faith and
Religious Development, Scm Press, London, 1992, ss. 130-146, s. 132.
27
David Elkind, “The Origins of Religion In The Child”, Review of Religious Research,
Vol., 12, No. 1, Autumn, 1970, s. 36.(ss. 35-42)
| Ali KUŞAT |
ERUIFD
2012/2
42
çocuk ile onun sosyal ve fiziki çevresi arasında bir uyumsuzluk yaratır.
28
Piaget’in
geliştirdiği bu teori ile dini gelişim arasında yapılan istatistiki ampirik araştırmalar
çocuklar ve ergenlerde bilişsel gelişim aşamaları ile dini gelişim özellikleri arasında
yüksek bir korelasyonun olduğunu ortaya koymaktadır.
29
Burada Elkind bu sorunun çözümü ile ilgili olarak kurumsal dinin dört
yaygın unsurunun; Tanrı inancı, Kutsal Metinler, ibadet ve Kelami konular
(theology) çocuklarda zihinsel gelişim sürecinde ortaya çıkan dört bilişsel
yeteneğin; korunum (conservation), temsil (represantation), ilişki (relation) ve
anlamanın (comprehension) oluşturduğu ihtiyacın karşılanması için hazır
çözümler sunduğunu belirtmektedir.
30
Bu gelişimsel kabiliyetin açıklanmasında
Elkind çoğunlukla Piaget’in çalışmalarına dayanır.
Piaget’in bilişsel gelişim aşamalarının dini gelişim açısından yerini görmek
için yapılan ilk çalışmalardan birisi de R. Goldman’ın “Religious Thinking from
Childhood to Adolescence” isimli çalışmasıdır. Bu araştırma, duyusal motor
dönemini takip eden sezgisel veya işlem öncesi düşünce, somut ve soyut düşünce
evrelerini yani 6-17 yaş aralıklarını araştırma konusu yapmıştır. Görüldüğü gibi bu
çalışma daha erken dönem çocuk ve bebeklerin dinsel düşüncelerine
inmemektedir. Goldman bu konuyla ilgili olarak, ‘bilişsel gelişimin ilk dönemi
olarak nitelendirilen 0-1 yaş arasında görülen “duyusal motor dönemi”nin ilgi
alanlarına girmediğini çünkü ellerinde bu döneme ait özellikle dini olarak
nitelendirilebilecek bir verinin olmadığını söylemektedir.
31
Çocukların dini gelişim özelliği ile ilgilenen çalışmalara baktığımız zaman
dini gelişimin ilk başlangıcı olarak üç yaş esas alınmakta ve bunun gerisine giden
bir çalışmaya rastlanmadığı gibi üç yaş öncesi, dini bir gelişim özelliğinin ortaya
çıkmadığı (pre-religious) bir dönem olarak tanımlanmaktadır. Bu dönemde
çocuğun temel entelektüel ve duygusal örüntüleri kavramaya çalıştığı ifade
edilmektedir.
32
Hâlbuki üç yaşında ortaya çıkan ve dini gelişim özelliği olarak
gösterilen yaşantı biçimlerinin geçmiş bir psikolojik alt yapısının olması
gerekmektedir.
Dini gelişim, çocuğun diğer gelişimsel özelliklerinden bağımsız gelişen bir
boyut değildir. Dini gelişim, çocuğun kutsal diye nitelendirdiği şeyle ilişkilerinden
kaynaklanan tecrübelerinin bir yorumundan ibarettir. Bir başka ifade ile dini
gelişim diğer bütün gelişimlere bağlıdır. Çünkü çocuğun geniş bir tecrübe yapısına
28
D. Elkind, The Origins of Religion In The Child, s. 36.
29
John L.Ellias, “Ronald Goldman: Dini Gelişim Psikoloğu”, çev. Ali Rıza Aydın, Din ve
Birey; Din Psikolojisinde Yeni Arayışlar (ed. A. Rıza Aydın), İnsan Yayınları,
İstanbul, 2004, ss. 85-100.
30
D. Elkind, “The Origins of Religion In The Child”, s. 35.(ss. 35-42
31
Ronald Goldman, Readiness for Religion; A Basis for Developmental Religious
Education, Routledge and Kegan Paul, London, 1966, s. 51.
32
Bkz. R. Goldman, Religious Thinking From Childhood to Adolescence, 1964, s.
25.